Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Vasiyetnamenin Tenfizi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-04-2017, 14:34   #1
özlem28

 
Varsayılan Vasiyetnamenin Tenfizi

Öncelikle Merhabalar;

Vasiyetname açıldı, 22.03.2017 tarihinde kesinleşti. Tarafların vasiyetnameye herhangi bir itirazı olmadı. Vasiyetnamenin tenfizi için, vasiyetnamenin iptali davasında belirtilen bir yıllık süreyi beklemek gerekir mi? Davayı şu an açsam hakim bu süreyi resen gözetir mi? Şimdiden teşekkür ederim
Old 19-04-2017, 14:57   #2
av.gozde

 
Varsayılan

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2010/16470
KARAR: 2011/866

Dava dilekçesinde vasiyetnamenin tenfizi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Davacı dava dilekçesinde, davacının eşi muris H... tarafından düzenlenen 09.08.1982 tarihli vasiyetname ile 5 adet taşınmazını kendisine vasiyet ettiğini belirterek vasiyetnamenin tenfizi ile taşınmazların tapu kaydının adına tescilini talep etmiştir.

Bir kısım davalılar cevabında, mirasbırakanın yeğeni olduklarını, miras hakkını istediklerini beyan etmişlerdir.

Mahkemece; davanın kabulü ile 3114, 709, 718 ve 757 parsel nolu taşınmazların muris adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmü birkısım davalılar temyiz etmiştir.

Muris Halil Kocatürk 10.9.2001 tarihinde vefat ettiğine göre, mirasçılık ve mirasın geçişi, 4722 sayılı kanunun 17.maddesi gereğince, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerine göre belirlenir.

Dosya kapsamından, tenfiz davasının 18.4.2007 tarihinde açılmasına rağmen, vasiyetnamenin okunması davasının bu davadan sonra 27.3.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

Vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) için herşeyden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 536 ve devamı maddeleri uyarınca vasiyetnamenin açılıp okunması ve aynı kanunun 501.maddesi gereğince vasiyetnamenin iptali davası için yasada gösterilen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir.

Tenfiz davasından (md.541) önce vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tesbiti ile ilgili davanın açılmadığı ve ayrıca vasiyetnamenin iptali ile ilgili zamanaşımı sürelerinin de geçmediği anlaşıldığına göre, bu durumda mahkemece, vasiyetnamenin tenfizi ile ilgili davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.1.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 19-04-2017, 15:10   #3
özlem28

 
Varsayılan

Gözde Hanım teşekkür ederim. Ancak bir senelik süre davanın açılması ve tebligat yapılması süreleri zarfına geçme ihtimaline karşılık doğrudan dava açsam,bu süre dava şartı olarak mı değerlendirilmektedir?
Old 19-04-2017, 15:20   #4
av.gozde

 
Varsayılan

konuya ilişkin şöyle bir karar var.umarım işinize yarar
T.C.
Yargıtay
3. Hukuk Dairesi

Esas No:2015/2064
Karar No:2015/2465
K. Tarihi:18.02.2015


MAHKEMESİ : ELAZIĞ 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2013/233-2013/434

Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için her şeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, Elazığ 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.05.2013 tarih ve 2013/166 E.-565 K.sayılı ilamı ile vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de; hüküm, taraflara tebliğ edilmemiş olup, bu hali ile henüz derdest dava hükmündedir. Öte yandan, dava tarihi itibariyle iptal davası açma süresi de geçmemiştir.
O halde, mahkemece; açılan tenfiz davasından önce vasiyetnamenin açılıp okunduğuna dair kararın kesinleşmediği ve vasiyetnamenin iptali ile ilgili hak düşürücü sürenin de geçmediği gözetilmeli; 30.07.2013 tarihinde açılan iş bu vasiyetnamenin tenfizi davasının(dava şartı yokluğundan) reddine karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
Old 19-04-2017, 15:25   #5
özlem28

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim, çok faydalı oldu. Peki vasiyetnamenin tenfizi için zamanaşımı süresi ve başlama tarihi nedir?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
vasiyetnamenin tenfizi yalım Meslektaşların Soruları 3 19-04-2017 14:41
vasiyetnamenin tenfizi-aynı taşınmazla ilgili iki vasiyetin tenfizi avukatthemis Meslektaşların Soruları 1 27-08-2013 14:19
Vasiyetnamenin Tenfizi üye21741 Meslektaşların Soruları 2 26-08-2010 08:22
vasiyetnamenin tenfizi av.veysel67 Meslektaşların Soruları 4 27-10-2009 00:34
vasiyetnamenin tenfizi Av.ulasyılmaz Meslektaşların Soruları 0 04-12-2007 16:22


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03123403 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.