taşeron firmanın işi tamamlaması halinde bedeli talep hakkı

x firması ( iş sahibi), y firması ( yüklenici ) ile eser sözleşmesi yapıyor.Ancak ilgili y firması işin belli bir kısmının yapılması konusunda a firması ( taşeron) ile anlaşıyor.A ve Y firması kendi aralarında teklif mektubuyla yapılacak işlerin neler olduğunu ve miktarını kararlaştırıyorlar.Taşeron firma üzerine düşen bütün işi tamamlıyor ve teslim ediyor.Ancak kararlaştırılan bedel ödenmiyor.Bu arada iş sahibi ve yüklenici arasındada bedele ilişkin bir uyuşmazlık var.
Yüklenici ve iş sahibine karşı müteselsil olarak ,esere ilişkin alacak davası açılabilirmiyim ? Elimdeki mevcut içtihatlar iş sahibinin sorumluluğuna gidilemiyeceği yönünde.Ancak müvekkilim ısrarla iş sahibine yönelebileceğimizi avukatlara danışdığını iddia ediyor.
Yardımcı olursanız çok sevinirim.

sayın meslektaşım bu konusa yrd.doç.dr türker yalçınduran'ın alt istisna sözleşmeleri isimli kitabı sanırım işinize yarayacaktır.

teşekkürederim.

Benzer bir konu banada geldi.Bende durum biraz daha vahim yüklenici firma piyasayı dolandırıp ortadan kaybolmuş.Benim araştırmalarımda iş sahibine yönelemeyeceğimiz yönünde.Farklı birşeylere ulaşırsam paylaşacağım.İyi çalışmalar.

sayın Günar bende sizinle aynı fikirdeyim.Yargıtay Kararları,iş sahibi ile taşeron firma arasında herhangi bir sözleşme ilişkisinin kurulmadığı yönünde.Ancak şöylede bir durum var taşeron firma, işin tamamını bitirdiyse,ve iş sahibi bedeli henüz yüklenici firmaya ödemediyse,halefiyet gereği taşeron firma yüklenici firmanın haklarına halef olması gerekir diye düşünüyorum.Ancak benim elimded yüklenici firma ile taşeron firmanın arasında yapılmış yazılı bi sözleşmesi yok.Bu yüzden Alacağı temliki hükümlerine dayanma ihtimalimde kalmıyor.Bende araştırmaya devam ediyorum.Farklı bişeylere ulaşmam halinde paylaşacağım...İyi Çalışmalar

Dediğiniz gibi yazılı sözleşme olmayınca sıkıntı doğuyor.Fakat ortada yapılmış bir iş var.Benim olayımda iş sahibi yüklenici firmaya işin bedelini ödememiş.Dolyısıyla burda mutla bişeyler yapılmalı diye düşünüyorum.Ve şu şekilde bir çözüm aklıma geliyor.Tespit talep edip yapılan işi tespit ettirerek iş sahibine,yükleniciye ve işin yapıldığı mülkün malikine karşı tazminat davası adı altında bir dava açmak.Çünkü alacak davası açmak güç,aradaki huhuki ilişkiyi ispat zorluğu var.Ya da işe noterden ihtar çekerek başlamk da düşünülebilir.

tespit yaptırıp, yüklenici firmaya ilamsız takip yapılarak, takibin kesinleşmesi durumunda iş sahibi firmaya 89/1 gönderilebilir. iş sahibinin yükleniciye ödeme yapmaması durumu sebepsiz zenginleşme yaratacağı aşikardır ancak benim kişisel kanaatim iş sahibine bu nedene dayalı bir dava açılamaz.

benim de şu an elimde tam da anlattığınız gibi bir dosya var,iş sahibine gidebilme durumumuz var mıdır?davalarınız görülmüştür,ne şekilde davrandınız acaba?elinde karar olan var mıdır?

Üzerinden hayli zaman geçmiş ama.....

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/4356 E. 2014/6677 K. İçtihat(Karar Tarihi : 19.11.2014)

Özet : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 893/3 ve 895. maddelerine dayanılarak açılmış yapı alacaklısı ipoteği (inşaatçı ipoteği) tesciline ilişkindir.

Yapı alacaklılarının ikinci grubunu ise taşınmaz maliki ( yani arsa – tapu sahibi ) ile aralarında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmayan alt yüklenici ve zanaatkarlar oluşturmaktadır. Bu kişilerin akdi ilişkisi taşınmaz maliki ile eser sözleşmesi imzalamış olan asıl yüklenicilerdir. Bu kişiler yapım işini ayrı bir eser sözleşmesiyle yükleniciye karşı taahhüt etmişlerdir. Aralarında doğrudan bir eser sözleşmesi olmadığı halde taşınmaz maliki (yani tapu sahibi) , alt yüklenicinin, asıl yükleniciden olan yapı alacaklarından kanun gereği sorumlu tutularak alt yükleniciye ipotek vermekle yükümlü kılınmıştır. Bu hükümler ile bir taşınmaz üzerinde yapılan kalıcı nitelikteki bir yapıya malzeme ve emek vererek veya sadece emek vererek katkıda bulunan, bu suretle taşınmaz malikinin malvarlığında değer artışı sağlayan yapı alacaklılarına kanuni ipotek hakkı tanınmıştır.

Anılan maddelere göre yapı ipoteğinin yasal koşullarını,
a- Bir yapı alacağının mevcut olması,
b-Alacağın çekişmeli olmaması, yani alacağın taşınmaz maliki ( tapu sahibi ) tarafından kabul edilmiş veya kabul edilmezse mahkemece karara bağlanmış olması,
c-Tapu sahibi tarafından yeterli güvencenin gösterilmemiş olması,
d-Yüklenilen işin tamamlanmasından itibaren en geç 3 ay içinde ipotek tescil talebinde bulunulması olarak saymak mümkündür.