Adi Şirket- İcra Takibinde Taraf Sıfatı- Sorumluluk?

merhaba arkadaşlar. müvekkilimin önceden işlettiği .... kuaför salonu nedeniyle aleyhine ilamsız takip yapılmış ve bu takipte borçlu olarak (.... kuaför salonu) denmiş!!!!. (Bu arada hükmi şahıs değil)ancak tebligat muhtara yapıldığından takip kesinleşmiş. süresiz şikayete tabi olduğunu düşünüyorum. bir taraftanda boşver şikayeti nasılsa müvekkilin şahsına işlem yapılamaz diyorum ama birde meslektaşların görüşünü almak istedim. iyi çalışmalar

yanlıs anlamıs olabılırım ama galıba anlayamadım...
teblıgat muhtara yapıldıysa bır kayıt var demektır bu kayıt kımın adına...
odeme emrınde borclu kısmında sadece ....kuaformu yazıyor hıcbır sekılde sahıs ısmı gecmeden...
sahsa karsı nasıl olsa takıp yapılamaza nerden ulastınız...
ıyı calısmalar

hernekadar tüzel kişiliğe haiz olmazsa bile bu ünvandan bahisle çıkartılan ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren o isim altında işyerini çalıştırmakta olan şahıs süresi içerisinde itirazda bulunmadığı takdirde takip kesinleşmiş sayılmaktadır.Ve o işyerine hacze gelinerek işyerini çalıştıran şahsın mal varlığına haciz tatbik edilebilecektir.

Alıntı: Yazan icra22 hernekadar tüzel kişiliğe haiz olmazsa bile bu ünvandan bahisle çıkartılan ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren o isim altında işyerini çalıştırmakta olan şahıs süresi içerisinde itirazda bulunmadığı takdirde takip kesinleşmiş sayılmaktadır.Ve o işyerine hacze gelinerek işyerini çalıştıran şahsın mal varlığına haciz tatbik edilebilecektir.

Sayın icra22,

Uygulamada yazdıklarınızı nasıl gerçekleştirirsiniz? Örneğin 'Hızlı Nakliyat' isimli adi şirkete karşı bir icra takibi yapıldı ve her nasılsa kesinleşti...Haciz mahalline gittiğinizde vergi levhasında sadece 'Hüsamettin Kesekağıdı' ismini ve işyerinin bu şahıs tarafından çalıştırıldığını da gördünüz.Elinizdeki takip dosyasında borçlu olarak ise 'Hızlı Nakliyat' görünmektedir. İşyerindeki haczi kabil mallar ise dosya borçlusu olmayan 'H.Kesekağıdı' veya bir başkasına aitse; hangi gerekçeyle malları haczedebileceksiniz.

Bir an için haciz yapabileceğinizi de varsayalım. Soruda

Alıntı: müvekkilimin önceden işlettiği

şeklinde bir ifade geçmektedir. Diyelim ki; işletme önceden Feridun Gölgedeçök' tarafından işletiliyordu. Ve borçlandırıcı işlemi de o yaptı. Daha sonra ise işyerini 'H.Kesekağıdı'na devretti. Siz aslında F.Gölgedeçök'ün borcu için, H.Kesekağıdının mallarını haczetmiş olmuyor musunuz? Hakkaniyete uygun olur mu?

Ben ise, tüzel kişiliği olmayan ortaklık aleyhine icra takibi yapılamayacağını biliyorum. Takibin şirket sahibi tek kişi ise ona; birden fazla ise temsil yetkisi olana yapılabileceğini biliyorum.

Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Saygılarımla

Dayanak olan yargıtay kararını gönderiyorum. Belki yanlış yorumlamış olabilirim.
TÜZEL KİŞİLİĞİ HAİZ OLMAYAN FİRMA ADI GÖSTERİLMEK SURETİYLE İCRA TAKİBİNE GİRİŞİLMESİ KANUN HÜKÜMLERİNE AYKIRI İSE DE, BORÇLULAR BU USULSÜZLÜĞE KARŞI GELMEMİŞ BULUNMALARINA GÖRE NAZARA ALINMAZ. BORÇLULARIN MAHCUZ EMVAL ÜZERİNDE İSTİHKAK DAVASI AÇMA YETKİLERİ YOKTUR
1380
DAVA : Davacı Şerif Tuğrul Bayram Şakir Sönmez ile alacaklı A. Kadir Karaağaç ve borçlu Tuğrul Sönmez'e müteallik olmak üzere (İSTANBUL) 11. İcra Hakimliğinden verilen 13/12/1972 tarih ve 203-29 sayılı kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 31/1/1973 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Takip talepnamesinde her ne kadar (Tuğrul Sönmez-Mermer Sanayii) ticaret Ünvanı yazılmakla yetinilip bu firmanın sahipleri gerçek kişilerin kimlikleri gösterilmemiş isede, ödeme emri tebliğini müteakip Şerif Tuğrul ve Bayram Şakir Sönmez, mezkur ticaret ünvanının birlikte işledikleri mermer fabrikasının tescil edilmemiş ismi olduğunu, ödeme emri içlerinden Şakir Sönmez'e tebliğ edildiğinden müddetinde bu takibe (senetleri ve taşıdıkları imzaların kendilerin ait olmadığı) iddiası ile itiraz da bulunduklarını söylemiştir.
İtirazın kaldırılması isteği üzerin, Gaziosmanpaşa icra tetkik merciinde yapılan duruşma sonunda; 11/11/1971 tarihli, 35/83 sayılı kararla, her iki borçlunun itirazlarının muvakkaten kaldırılmasına karar verilmiş ve müteakip icra işlemlerine geçilerek malları haczolunmuştur.
Tüzel kişiliği haiz olmayan firma adı gösterilmek suretiyle icra takibine girişilmesi İc. İf. K. 58 inci maddesi hükümlerine aykırı ise de, Şerif ve Bayram Şakir bu usulsüzlüğe karşı gelmemişler, haklarındaki takibi kabul ederek senedi ve imzalarını red etmekle yetinmişler, bu itirazları kaldırılmak suretiyle icra kesinleşmiştir.
Borçluların mahcuz emval üzerinde istihkaka davası açma yetkileri yoktur. Varit olmayan temyiz itirazlarının reddiyle mercii kararının İ.i.K.nun 366 ve H.U.M.K.un 438 inci maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 15 lira onama harcının davacıdan alınmasına peşin harcın mahsubuna bakiye kalmadığın başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 16/2/1973 gününde oybirliğiyle karar verildi. (Yarg. 12. HUKUK DAİRESİ E.973/1311 K.973/1478 T.16.02.1973)
İstanbul Barosunun çıkarmış olduğu Yargıtay kararları cd.