Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İş Hukukunda İbraname ve Feragatname

Yanıt
Old 21-12-2006, 11:28   #1
m_kesik

 
Karar İş Hukukunda İbraname ve Feragatname

merhabalar.....
müvekkillerin 19 yaşındaki oğulları bir iş kazası neticesinde vefat ediyor.İşveren hemen müvekkillerle temasa geçip "maddi-manevi tazminat başta olmak üzere hiçbir hak ve alacağımız kalmamıştır" şeklinde bir ibraname ile; ileriye dönük tüm davalardan feragat ettiklerine dair bir feragatname almıştır.(noter marifetiyle...)..bunun karşılığında müvekkillere cüzi bir ödeme yapılmıştır.ödemede çekle yapılmış olup çekin vadesi halen gelmemiştir...bu durumda ibraname ve özellikle feragata karşı bir dava şansımız olabilir mi?????şimdiden herkese teşekkür ederim...
Old 21-12-2006, 12:29   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

İş kazası nedeniyle alınan ibranamelerde maddi ve manevi tazminatın miktarı ayır ayrı ve açıkça gösterilmelidir. Yargıtay kararlarının pek çoğunda belli bir miktar ödemenin gösterildiği ve işverenin hiçbir borcunun kalmadığını içeren metinlere ibraname değeri atfedilmemektedir. Sadece yapılan ödeme bakımından makbuz sayılmaktadır.

İş kazasında kusura göre işçinin gerçek zararının ödenmesi asıldır. bu nedenle özellikle maddi tazminat bakımından ibranameye rağmen maddi tazminat davasının açılmasında yarar olduğunu düşünüyorum. zira, birçok Yargıtay kararına göre, ibranamede ödendiği belirtilen rakam ( ödemenin ispatlanması da gereklidir elbette ) ile zarar arasında ciddi bir fark bulunması halinde söz konusu belge makbuz niteliğinde sayılmaktadır. Ancak, Yargıtay'ın "makbuz" niteliği sayma fikrinden ayrılan kararlarını da bulmak olasıdır.

Feragat ise daha farklı ve özellikli bir anlam ifade etmektedir. " İbranamede dava hakkından açıkça feragat edilmesi halinde ibraya konu alacaklar yönünden dava açılamayacağı da Yargıtayın bir başka kararında kabul edilmiştir. ( Bkz. Y 9 HD 26.5.2004 gün 2004/1055 - 12569 )" ( İş Hukukunda İbra Sözleşmesi - Şahin Çil - Legal Yayınları , İstanbul 2006 )
Bu kitapta verilen bir başka kararın özetini de aşağıda yolluyorum :
T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1999/9-968

K. 1999/983

T. 24.11.1999

• FARK KIDEM TAZMİNATI ( İbraname Verilmesi )

• İBRANAME ( Dava Açma Hakkını Ortadan Kaldıran Feragatname Niteliğine Olması )

• FERAGATNAME ( Dava Açma Hakkını Ortadan Kaldırması )

• DAVA AÇMA HAKKINI ORTADAN KALKMASI ( İbraname ve Feragatname İle )

• UYUŞMAZLIĞIN ESASTAN SONA ERMESİ ( Feragatname ile )

1086/m.91

1475/m.14

ÖZET : İbraname, dava açma hakıknı ortadan kaldıran feragatname niteliğinde olup, feragat uyuşmazlığı esastan sona erdirir.


Kısaca, feragatin, ibranın üzerinde bir anlamı olduğu ifade ediliyor.

Ben olsam, ibranamede maddi-manevi tazminat ayrımı yapılmamışsa, yapılan ödemeyi manevi tazminata sayıp maddi tazminat için dava açardım. Çünkü, Yargıtay'ın bu konudaki görüşü çok net sayılmaz. Feragat ile ilgili olarak ise, feragatin belli bir dava dosyası ile ilgili verilmediğini, soyut anlamda tüm dava haklarından feragatin geçreli olmayacağı görüşünü ileri sürerdim ( tabii ki dava dilekçesinde değil, cevaba cevap dilekçesinde ) Yukarıda künyesini verdiğim kitapta Yargıtay 9 HD'nin 30.11.1981 tarih 1981/8957-14157 sayılı bir kararında, ibranamede yer alan feragat sözcüğünün haktan vazgeçme olmadığı hükmü yer almakta imiş, ben kararı bulamadım, ama bulursanız, savunmada yardımcı olacaktır.

Bu arada, elinizde bir çek olduğundan ve vadesinin gelmediğinden bahsediyorsunuz. Çekte vade yoktur. derhal çeki bankaya ibraz etmeniz gerektiği görüşündeyim. Karşılıksız çıkması halinde, işveren tarafı ile görüşme yapabilecek şekilde elinizi güçlendirmiş de olursunuz. Ayrıca, bu durumda hiçbir ödeme de yapılmamış sayılır ve davanızın gidişi açısında bu durum çok önemli olacaktır.

Sanırım çok uzun yazdım. Umarım yardımı olur.
Saygılar.
Old 21-12-2006, 13:19   #3
m_kesik

 
Varsayılan

Işıl hanım öncelikle ben size bir özür borçluyum...bu kadar uzun bir cevap yazarak sizleri meşgul ettiğim için....konuya gelirsek..öncelikle yargıtay bahsetmiş olduğunuz şekilde o tarz ibranameyi makbuz olarak kabul etmektedir ve dava neticesinde eğer ibranameyi kapsayan miktar ile gerçek zarar arasında bir orantısızlık varsa aradaki farkın işveren tarafından ödenmesine karar vermektedir.FAKAT asıl problem feragatta.vermiş olduğunuz Y.H.G.K kararınıdaha önceden incelemiştim....maalsef işime yaramıyo....zaten vermiş olduğunuz diğer kararda da kıdem tazminatından bahsedilmediği ve feragatın bu yüzden geniş yorumlanamayacağından bahsedilmiştir...bizim olayda tüm kalemler ayrı ayrı gösterilmiş....ibranamede feragat olayına girilmese aradaki farkı, oransızlığı (ödenen miktar ile gerçek zarar arasındaki farkı) isteyebilirim.. fakat feragat işi çıkmaza döküyor...kaderin cilvesi herhalde...hep içinden çıkamadığım meselelerde siz bi ışık yakıyosunuz....yinede herşey için müteşekkirim....
Old 21-12-2006, 13:46   #4
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.m_kesik ,
bence İş hukukunda İbraname isimli kitabı bir inceleyin. Bu kitapta feragat ile ilgili işinize yarayan şeyler bulabilirsini. Ben yine de kısmi bir dava açmayı düşünmenizi öneririm.
Saygılar.
Old 21-12-2006, 14:25   #5
m_kesik

 
Varsayılan

ışıl hanım kitabı ben inceledim. zaten şu an önümde duruyor.fakat maalesef işin içerisinde feragatname olmasından mütevellit elimiz kolumuz bağlı....emeklerinizden dolayı müteşekkirim...
Old 21-12-2006, 14:31   #6
Adli Tip

 
Varsayılan

Değerlli Meslektaşım;
Ben sizin yerinde olsam davamı terddutsuz acar, maddi manevi tazminatı talep ederim.
Kanımca burada sizin yolunuzu acacak nokta şudur,
İbraname ve feragat işlemleri kiminle yapılmış? Taktir edersiniz ki bu davayı tüm MİRASÇILAR açabilir. Öyle tahmin ediyorum ki, Sizin müvekkiliniz mütevvefanın babasıdır. Siz davayı diğer mirascılar adına da açmalısınız.
Old 21-12-2006, 15:16   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol gösterecek bir karar

C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2004/9-380
K. 2004/401
T. 30.6.2004
• İBRANAME ( Kıdem ve İhbar Tazminatının Miktar Belirtilmek Suretiyle Ödendiği ve Dava Hakkından Feragat Edildiği - Henüz Doğmamış Olan Dava Hakkından Feragatın Geçerli Kabul Edilemeyeceği )
• FARAGATIN GEÇERLİ KABUL EDİLMEMESİ ( Henüz Doğmamış Olan Dava Hakkı - İbranamede Kıdem ve İhbar Tazminatının Miktar Belirtilmek Suretiyle Ödendiği ve Dava Hakkından Feragat Edildiği/Hesaplamada Fazla Miktar Çıktığında Hükmetmek Gereği )
• KIDEM TAZMİNATI ( İbranamede Miktar Belirtilmek Suretiyle Ödendiği ve Dava Hakkından Feragat Edildiği/Hesaplamada Fazla Miktar Çıktığında Hükmetmek Gereği - Henüz Doğmamış Olan Dava Hakkından Feragatın Geçerli Kabul Edilemeyeceği )
• DAVA HAKKINDAN FERAGAT ( Henüz Doğmamış Olan/Geçerli Kabul Edilemeyeceği - İbranamede Kıdem ve İhbar Tazminatının Miktar Belirtilmek Suretiyle Ödendiği ve Dava Hakkından Feragat Edildiği )
1086/m. 91
1475/m. 14
ÖZET : Davacının imzasını taşıyan ibranamede kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının miktar belirtilmek suretiyle ödendiği belirtilmektedir. Miktar belirtilen ibranameler makbuz niteliğindedir. Yapılan hesaplamada daha fazla miktar çıktığı takdirde fazlaya ilişkin alacağın hüküm altına alınması gerekir. Söz konusu ibranamede de fazlaya ilişkin haklardan feragat edilmediği, henüz doğmayan dava haklarından feragat edildiği, böyle bir feragatinse geçerli olmadığı gözetilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bornova İş Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 16.4.2003 gün ve 637-270 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 29.12.2003 gün ve 10704-23415 sayılı ilamı ile; ( ... 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Dosyada mevcut davacı imzasını taşıyan ibranamede ihbar ve kıdem tazminatı alacaklarının miktar belirtilmek suretiyle ödendiğinin belirtildiği görülmektedir. Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasında miktar bildiren ibranamelerin makbuz niteliği taşıdığı ve yapılacak hesaplamada daha fazla miktar çıktığı takdirde fazlaya ilişkin alacağın hüküm altına alınması gerektiği kabul edilmektedir. Her ne kadar mahkemece feragatten söz edilmekteyse de, ibranamenin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerekeceğinden, söz konusu ibranamede de fazlaya ilişkin haklardan feragat edilmediği, henüz doğmayan dava haklarından feragat edildiği, böyle bir feragatinse geçerli olmadığı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 30.06.2004 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Old 21-12-2006, 15:33   #8
m_kesik

 
Varsayılan

sayın uygar işverenin avukatı tüm mirasçıların (hatta reşit olmayan kardeşler için velayeten babalarından bile) imzalarını ve muvafakatlerini almış maalesef....
Old 21-12-2006, 17:06   #9
erdal7

 
Varsayılan

Sayın Suat Ergin Siteye eklediğiniz karar bence muhteşem bir karar ve inceliği olan bir karar . Sizi kutlarım.

Hukukumuzda ibraname ve içeriği önem arzeden bir konu . Derinlemesine araştırma gerekmektedir. Örnek , Genel ibra , kalem kalem sayılarak ibra alınması , ibranamede hata ,doğmamış bir hakkın ibra edilmesi , ibranamenin dava açma hakkını ortadan kaldıran feragatname niteliğinde olup olmadığı , ibranamede kalem kalem açıklık olup olmaması , ibranamede saklı tutulan hak olup olmadığı ....

Saygılarımı sunarım. Av.Erdal
Old 21-12-2006, 17:27   #10
Adli Tip

 
Varsayılan ne diyeceğimi bilemedim:)

Alıntı:
Yazan m_kesik
sayın uygar işverenin avukatı tüm mirasçıların (hatta reşit olmayan kardeşler için velayeten babalarından bile) imzalarını ve muvafakatlerini almış maalesef....
Öncelikle Sayın Suat'ın yolladığı karar işinizi rahatlatacaktır.
Açacağınız dava da hakimin ibra ve feragati geçerli sayma ihtimali çok düşüktür:
1. İş Kanundan dolayı Mahkemelerinin işçi lehine yorum yapıyor olması,
2. Alınan belgelerin ölüm olayının hemen akabinde alınması, yani sağlıklı düşünülecek bir halde değillerken kötü niyetle alınması,(kanımca olayın benim tahminimin otesinde olması, herkesten tek tek ibra alınması da sizin kotu niyet iddianızı desdekleyecektir.)kişilerin asıl iradelerini yansıtmadığından batıl olacağı inancındayım.
3. Forumda yer alan kararlar
Hepsi lehinize olan durumlar.
(bi an farklı bi noktadan yaklaştığım için mutlu olmuştum ama işveren şaşırttı beni )
Old 22-12-2006, 17:35   #11
Adalet Bakanı

 
Varsayılan

merhaba,
öncelikle Sayın Suat Ergin'e göndermiş olduğu yargıtay kararı için teşekkür ediyorum. gerçekten çok önemli bir karar.

Sayın Kesik,

ben olsam davayı açardım. kötü niyet iddiası yanında hile ile imzalatıldığını da iddia ederdim.

iyi çalışmalar
Old 22-12-2006, 19:40   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın erdal7, Sayın Av.Uygar,Sayın Adalet Bakanı ve Sayın abukat karar için yazdıklarınıza teşekkür ediyorum.

Bu konuda teşekkür notu iletenlere de teşekkür ediyorum.

Ancak soru sahibi m_kesik karardan sonra mesaj yazmasına rağmen, kararla ilgili tek kelime etmemiştir. Beğenmedi galiba.

Neyse ne demişler :"İyilik yap denize at..."

Saygılarımla
Old 23-12-2006, 13:25   #14
m_kesik

 
Varsayılan

sayın ergin ne kadar sitem etseniz hakkınızdır...fakat iki gündür şehir dışında olmamdan mütevellit internete; haliylede siteye giremiyorum.....ama tabiiki bu hem size hemde mesajımı cevaplayan diğer arkadaşlarıma karşı vefasızlığımızı telafi edecek bahaneler değil.....bunu baştan müdrikim...göndermiş olduğunuz karar hakikaten çok işime yarayacakk...hele hele birde hukuk genel kurulu kararı olması ayrı bir önem arzediyor..fakat asıl önemli olan sizin ve sizin şahsınızda soruma cevap gönderme zahmet ve lütfunda bulunan diğer arkadaşların tarafıma vakitlerini ayırmalarıdır....(istediğimiz karar veya cevabı bulmak bu duruma nazaran ikinci planda kalıyor)...nihayetinde meslektaş olarak en büyük semayemiz zamanımızdır. tekrardan sizden ve diğer arkadaşlarımdan mazeretimin kabulüyle affımı istirham ediyorum.....herkese teşekkürler....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iş hukukunda zamanaşımı defi'i meryem kalay Meslektaşların Soruları 19 27-05-2014 18:42
İş Hukukunda İbraname AV.SERTANn Hukuk Sohbetleri 22 21-01-2013 15:48
iş hukukunda ıslah meryem kalay Meslektaşların Soruları 7 11-11-2006 21:52
İş Hukukunda İbraname Jackal14 Meslektaşların Soruları 2 25-11-2005 03:05
Ceza Hukukunda Direnme Ve İtiraz Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 0 17-03-2005 06:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05549097 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.