26-01-2007, 21:40 | #1 |
|
Yargı katkı payı yasa tasarısı
Sayın Başkanlarım, Başsavcılarım, Hâkim ve Cumhuriyet savcısı arkadaşlarım,
"Türkiye Cumhuriyetinde Yargı Sisteminin İşleyişi" konusunda Avrupa Birliği Komisyonu adına Kjell BJORNBERG, Paul RICHMOND tarafından hazırlanan raporda; "Hukuk Devleti ile yönetilen her demokratik toplum için verimli bir adalet yönetim sistemi, pratik açıdan bağımsız bir yargının, etkin bir iddia makamı hizmetinin ve bağımsız bir hukuk iş kolunun oluşturulması gerekli bir unsurdur. İnsan hakları ve temel özgürlüklerin etkin korunması, hem hâkimlerin hem de savcıların, basit, hızlı ve ekonomik hukukî başvuru yolu sağlamalarına imkân vermek için onlara yeterli kaynakların sağlanmasını gerektirir." tespiti yapılmıştır. Bu bağlamda Avrupa Birliği Komisyonu tarafından yayınlanan 2006 yılı Türkiye İlerleme raporu ve strateji belgesinde; Adalet Bakanlığı bütçesi önemli bir şekilde artarak toplam bütçenin % 1'ini aşmıştır. Bilgisayara geçme bakımından UYAP ilerlemeye devam etmekte olup, Türkiye'deki birçok mahkeme ve cezaevi işletime alınmıştır. Büyük adliyeler ve Türkiye'deki tüm hâkimler internet ulaşımına ve dizüstü bilgisayarlara sahiptir. Yargılamalar UYAP üzerinden yapılacak ve içtihatlara on-line olarak ulaşılabilecektir. Yargı Ağı, yargıyı elektronik olarak tüm devlet kurumları ile bağlayacaktır, şeklinde ifadeler yer bulmuştur. Günümüzde yargının yavaş işlediği, hak ve adaletin sağlanmasında yetersiz kalındığı, yargı hizmetinde çalışanlar yönünden ise, verilen emeğin karşılığının alınamadığı yolunda yoğun eleştiriler yapılmaktadır. Bu eleştirilerin son bulması ancak uzun yıllardan beri devam eden terakümün giderilmesi, yargıya güvenin, personel verimliliğinin artırılması, yargının imajının düzeltilmesi, hızlı, güvenilir ve etkin adalet hizmetlerinin sağlanması ile mümkündür. Uzun yılların birikimi olan yargıdaki bu sorunlar; yürütülen hizmetin niteliği, önemi ve ağırlığı, personelin eğitim düzeyi, unvanı, hizmet süresi ve temininde güçlük çekilen personel olup olmadığına ilişkin nesnel kriterler baz alınarak çözülmesi gerekmektedir. Anayasanın 139'uncu ve 140'ıncı maddelerinde teminat hükümleri getirilerek farklı bir statüye oturtulan hâkim ve savcıların parasal ve özlük hakları da teminatlı statülerinin bir gereği olarak yürüttükleri hizmetin önemi, ağırlığı ve saygınlığına uygun olmalıdır. Bir dava dosyasından, avukatlar, bilirkişiler ve davada haklı çıkan taraf veya taraflar, bulundukları durumlara göre kazanç elde ederler. Halen adliyelerdeki davaların % 90'ı avukatlar eliyle takip edilmektedir. Modern devlet anlayışında esas olan "Hizmetin Bedelini Hizmetten Yararlananın Ödemesi"dir. Hızlı, istikrarlı, isabetli adalet isteniyorsa hizmetin bedeli konulmalıdır. Adaletin ucuz olması savı istenildiği anda bir şikayet dilekçesi verilebilmesi, mahkeme, savcılık ve yardımcı birimleri uzun zaman meşgul edilebilmesi anlamında değildir. Ayrıca alınan başvuru harçları Dünya geneliyle mukayese edildiğinde ortalamanın altındaki rakamlardır. Örneğin: 1988 Seul Olimpiyat Oyunları 100 m birincisi, 100 m ve 60 m dünya rekorları sahibi Kanadalı Ben Johnson, doping yapmaktan suçlu bulundu ve 2 yıl yarışmalardan men edildi. Ancak bu atlet temyiz masraflarının 2 yıllık çalışma ve reklam gelirlerinden daha fazla olması nedeniyle bu kararı temyiz bile edememiştir. Bizde ise ağırlıklı olara bu sebepten vatandaşlar ücretli olan Uzlaşma müessesi yerine ücretsiz yargıyı tercih etmekte ve yargının yükü katlanarak artmaktadır. Bu süreç içinde de yargı asıl çözmesi gerek sorunlara yeteri kadar zaman ayıramamaktadır. Ülkemizde hiç vergi vermediği halde yargıyı sürekli meşgul edenler yanında, vergisini eksiksiz olarak ödeyip adliye kapısını görmeyen vatandaşlarımız da bulunmaktadır. Dolayısıyla yargı hizmetinin masrafları tüm topluma mal edilmektedir. Bunun adaletli olduğunu ileri sürmek mümkün değildir. Modern devlet anlayışında esas olan "Hizmetin Bedelini Hizmetten Yararlananın Ödemesi"dir. Bu nedenle yargı hizmeti, devletin temel görevlerinden biri olmakla birlikte, en azından yargılama hizmet bedelinin küçük bir kısmının hizmetten yararlananlar tarafından karşılanması, yargılama fonksiyonunun amacına ulaşmasında katkıda bulunacaktır. Bu bağlamda, yargı çalışanlarının özendirilmesi, performanslarının değerlendirilmesi, karşılığının maddi olarak yansıtılması, verimliliği büyük oranda artıracaktır. Bu nedenle, yargı harçları dışında işin niteliğine ve belirlenecek objektif kriterlere göre dosya başına takdir edilecek (Örneğin;10-100 YTL arası) bir bedel yargı hizmetinden yararlanandan alınarak bir havuzda toplanabilir, merkez ve yerel yargı hizmetlerinin görülmesi ile yargı çalışanlarının maddi yönde desteklenmesi amacıyla kullanılabilir. Tabii, akla hemen gelebilecek itirazlar vardır: Hak aramanın bedeli artarsa, iktisadi güçlük içinde olanlar bundan zarar görmezler mi? Dava açmaları engellenmez mi? Bu itiraz, bugünkü haliyle de yargıda geçerlidir. Tazminat miktarlarını harç yüzünden düşük tutanlar bile vardır. Sonuçta haksız çıkan tarafın yükü arttırılabilir. Ancak akla maddi durumu yeterli olmayan vatandaşlar için artan yargı masraflarını nasıl karşılayacakları konusunda endişeler gelebilir. Maddi durumu yeterli olmayan vatandaşlarımız için adli yardım müessesesinin iyileştirilerek, artırılacak olan masrafların daha etkin adli yardım müessesi ile karşılanması mümkündür. Bakanlığımız Adli Yardım müessesesinin güçlendirilmesi için AB ile birlikte ortak bir Proje yürütmekte olup bu Proje ve diğer bazı düzenlemeler ile vatandaşlar adli yardımdan daha etkin faydalanır hale geleceklerdir. Bu nedenlerle yargı masraflarını ödeyemeyecek olan vatandaşlar açısından yargı masraflarının artırılmasının negatif etkileri asgari seviyeye çekilebilecektir. Bu öneriye, yargıç ve savcıların objektifliğini kaybedileceği, bunun da hakim-savcı saygınlığını zedeleyebileceğinden bahisle itiraz edilebilir. Bu itiraza şöyle cevap vermek mümkündür: Dikkatli ve hassas düzenleme yapılırsa, yargılama bedeli adı altında döner sermayeye aktarılabilecek payların objektif dağılımı sağlanabilir. Kaldı ki sağlık alanı gibi insan hayatı gibi çok önemli bir konuda muayene bedeli adı altında personel bu tür paylaşımlardan yararlanabilmektedir. Döner sermaye uygulaması, pratikte bazı zorluklar içermesine karşın, bugün Türkiye'de şikâyet edilen mevcut uygulamalara oranla daha az sakıncalıdır. Üstelik mevcut deneyimlerden yararlanarak bu sakıncaları ortadan kaldırmak; hak edene, daha fazla çalışana, zamanında görevini yapana, daha fazla ödeme yapmak mümkün olacaktır. Ayrıca döner sermaye, malzeme alımlarını da kolaylaştırabilecektir. Bu sistemde yargıçların ve savcıların, dereceleri ne olursa olsun, kesin ve nihai çözüme bağladıkları her dosya için ayrıca bir ödenek yahut döner sermaye payı almaları sağlanabilmesi amaçlanmaktadır. Döner sermayeden alınacak payların ödeme şekilleri, zamanları; dosyanın hükme bağlanmasına katılanlar arasında nasıl paylaştırılacağı, yargı teşkilatı içindeki makamların ağırlıkları ve iş yükleri baz alınarak, toplu hakimli mahkemelerde ve kurullarda nasıl uygulama yapılacağı, halen işlemekte olan sistemlerden yararlanılarak hazırlanabilir. Mesela; alınan yargılama ücretinin % 10-50'si işlemi doğrudan işi yapan hâkim, Cumhuriyet savcısı, icra müdürü veya ilgili personellere, kalan % 40-80 ise havuza aktarılarak adliyede mevcut tüm personele belirlenecek oranlarda dağıtılması, %5 adliyenin genel ihtiyaçlarına (Başsavcı, komisyon başkanı ve diğer hâkim ve savcıların temsil ödeneği olarak veya adliyenin eksiklerini ikmal için kullanılması ve yine adli yardımına muhtaç olanlar için, daha geniş bir adli yardım uygulaması kapsamında kullanılabilir), % 5'i merkez teşkilata verilmesi mümkündür. Bu sayede bir yandan yargı alanında çok işi olan, çok çalışan emeğinin karşılığını almış olacak, diğer yandan ise yıllardır teraküm eden yargı işleri kolaylıkla ve hızla gönüllülük esasına göre azaltılabilecektir. Ayrıca iş bölümü nedeniyle meydana gelebilecek itirazlar tam aksine tatlı bir rekabete ve performansa dönüşecektir. Savcılık işlerinde ise; Cumhuriyet savcılığı tarafından dosya takipsizlik ile sonuçlandırıldığında Cumhuriyet savcısı kendisine düşen bedeli hak etmiş sayılacaktır. Ancak verilen takipsizlik kararına yapılacak itiraz neticesinde dosyanın yeniden ele alınması söz konusu olursa 3 takipsizlik için ödenen paranın kesilmesinin sağlanması, eksik inceleme neticesinde yanlış karar verme riskini de ortadan kalkacaktır. Bu tedbir, savcılar bakımından kesin ve nihai çözüme daha çabuk, ama daha dikkatli ulaşma çabasını beraberinde getirecektir. Ayrıca yapılan istatistiklere göre açılan kamu davalarını yüzde 52'sinin beraatla sonuçlandığı tespit edildiği göz önünde tutulursa yargının emek, zaman ve güven kaybının da önüne geçilmiş olacaktır. Özetle; işlerin durumuna göre oranlama yapılarak ve karar başına hâkim, Cumhuriyet savcısı, İcra Müdürü, kâtipler ve diğer personellere yapılacak bu ödemeler işleri hızlandıracaktır. İsabetsiz kararlarda ise karar başına ödenmesi gereken miktarın 3 katı oranında kesinti yapılması, eksik inceleme neticesinde yanlış karar verme riskini ortadan kaldıracaktır. Bu tedbir, hâkim ve savcılar bakımından kesin ve nihai çözüme daha çabuk ama daha dikkatli ulaşma çabasını getirirken, yargılamanın taraflarının giderlerini de arttıracağı için uyuşmazlık çıkarma veya uyuşmazlığı uzatma eğilimleri konusunda da caydırıcı etki yapabilecektir. Temyiz bedeli, yargılama süreci ilk derece mahkemede yapıldığı ve bir neticeye ulaştırıldığı halde yapılan sürece güvensizlik, davayı uzatma amacı ya da "Bir de Yargıtay görsün!" mantığı gibi sebeplerle yapıldığından, Yargılama Bedelinin 10 katı olarak tespit edilebilir. Bu tedbir sayesinde hâkim ve savcıların terfi kaygısı ile yaptırdıkları ve Yargıtay iş yükünün önemli bir kısmını oluşturan temyizlerin de önüne geçilmiş olacaktır. Temyize gidişler süzgeçten geçmiş olacaktır. Bu sayede Yargıtay'ın iş yükü azalması sağlanacaktır. Söz konusu uygulamanın biran önce hayata geçirilmesi ile Adil Yargılanma Hakkının sağlanması, Avrupa Birliğine giriş sürecinde uygulamadan kaynaklanan eksikliklerin giderilmesi, hukuk devleti ilkesinin bir gereğinin yerine getirilmesinde önemli bir adım daha atılmış olacaktır. Cumhuriyet savcılığı tarafından dosya iddianame ile mahkemeye gönderildiğinde verilen karar neticesinde mütalaayı veren duruşma savcısı, iddianameyi yazan C.Savcısı, kararı veren hakim dosyaya harcadıkları emek oranın da yargılama bedelinden pay almalıdırlar. Alınan yargılama bedelinin ilgiliye ödenmesi sürecin tamamlanması şartına bağlandığından dosyanın süratle sonuçlanması için herkes kendisine düşeni fazlası ile yapacaktır. Ancak dosyanın temyiz neticesinde bozulması halinde 3 karar için ödenen paranın kesilmesinin sağlanması, eksik inceleme neticesinde yanlış karar verme riskini de azaltacaktır. Bu tedbir, hâkimler ve savcılar bakımından kesin ve nihai çözüme daha çabuk ama daha dikkatli ulaşma çabasını getirecektir.Ayrıca yapılan istatistiklere göre Ceza mahkemesi kararlarının yüzde 52.7'sinin Yargıtay tarafından bozulduğu, sadece yüzde 34.3'ünün tasdik edildiğini, dosyaların yüzde 12.2'sinin de çeşitli gerekçeler ile geri çevrildiği tespit edildiğinden, yargının emek, zaman ve güven kaybının da önüne geçilmiş olacaktır. "UYAP İle Hızlı Yargılama Bedeli"nin devreye sokulması, UYAP'ın işletime alınmasını hızlandıracak, e-yargı hedefinin gerçekleşmesine katkıda bulunacak, böylece yargıda sürat, kalite ve güven sağlanmış olacaktır. Tabii, en iyi çözüm, yine de toplumdaki bilinçlenmeye paralel olarak, yargıçların ve savcıların maddi durumlarını, uzun vadede güven verecek ölçütler kullanarak gerçekçi rakamlara ulaşmak suretiyle desteklenmelidir. Yukarıda açıkladığımdan da anlaşıldığı gibi asıl yapmaya çalıştığımız şey yargının bütçe imkânları dışında kendi kaynaklarını oluşturma çabasıdır. Bu kapsamda aşağıdaki YARGI KATKI PAYI KANUNU TASARISI hakkında eleştiri ve katkılarınızı hâkim Turan AÇIKMEŞE'nin mail adresine( turan.acikmese@adalet.gov.tr ) göndermenizi bekliyoruz. Saygılarımla. Ali KAYA Hâkim Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanı mailto : akaya@adalet.gov.tr webpage: www.adalet.gov.tr Tel : 0312.204 14 00 Cep: 0505.467 07 50 Fax : 0312.296 88 88 Adres:Adalet Bakanlığı Gazi Ek Binası Konya Yolu No: 70 PK:06330 Hipodrom Yenimahalle/ANKARA ---------------------------------------------------------------------------- -------- Yönetim Bilişim Sistemlerinden biri olan Ulusal Yargı Ağı projesi (UYAP), yargı birimlerinin ve Adalet Bakanlığının merkez birimlerinin iş süreçlerini hızlandıran, güvenilirliğini arttıran ve kurumu kâğıtsız ortama taşıyan bir bilgi sistemidir. YARGI KATKI PAYI KANUNU TASARISI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç Madde 1- Adil yargılanma hakkı ilkesine uygun olarak davaların en az giderle ve makul sürede sonuçlandırılarak yargı hizmetlerinin daha kaliteli ve verimli olarak sunulmasını sağlamak amacıyla, mahkemeler, Cumhuriyet savcılıkları ile icra ve iflâs dairelerinde görülen dava ve işler için yargı katkı bedeli alınması ve bu bedelin hâkim, Cumhuriyet savcısı ve personele Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek unvan, görev, çalışma şartları ve süresi, yargılamaya katkısı ve performans gibi kıstaslar esas alınarak dağıtılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Kapsam Madde 2 - Bu Kanun, Ulusal Yargı Ağının kullanıldığı adlî ve idarî yargı birimleri ile Adalet Bakanlığı merkez teşkilatında yargı katkı payının tahsil ve dağıtımını kapsar. Tanımlar Madde 3- Bu Kanunda geçen; Bakanlık: Adalet Bakanlığını, Yargı katkı payı: Ulusal Yargı Ağından faydalanılması karşılığında ödenmesi gereken bedeli, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP): Adalet hizmetlerinin zaman kaybetmeksizin yerine getirilerek ilgililerin mağdur olmasını engellemek, yargının güvenilirliği ile doğruluğunu en üst düzeyde sağlamak ve yargıya hız kazandırmak amacıyla kurulan bilgi sistemini, İfade eder. İKİNCİ BÖLÜM Yargı Katkı Payına İlişkin Esaslar Yargı katkı payının tespiti Madde 4- Harçlar Kanunu gereğince harç alınmasının hükme bağlandığı hallerde bu Kanunda belirtilen usul ve esaslar dâhilinde yargı katkı payı alınır. Yargı katkı payı miktarı (1) sayılı tarife üzerinden nispi, işlemin nev'i ve mahiyetine göre (2) sayılı tarife üzerinden maktu olarak alınır. Her halükarda alınan bedel 10 YTL den aşağı olamaz. Bu tarifelerde belirlenen miktarları Adalet Bakanlığı artırmaya ve eksiltmeye yetkilidir. Yargı katkı payının tahsili Madde 5 - Yargı katkı payını, davayı açan veya yargı katkı payına mevzu olan işlemin yapılmasını isteyen kişiler öder. Cumhuriyet Başsavcılıkları ve ceza mahkemelerince resen yapılan soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin yargı katkı payı suçüstü ödeneğinden aktarılır. Mahkûmiyet halinde bu bedelin tahsili hususunda kanunlardaki hükümler saklıdır. Yargı işlemlerinden alınacak yargı katkı payları ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen yargı katkı payını diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır. Ödeme yeri ve zamanı Madde 6 - Yargı katkı payları işlemin yapılmasından önce peşin olarak yargı katkı payına konu olan işlemleri yapan mercie ödenir. Mahiyetleri icabı işin sonunda hesap edilip alınması gereken katkı payları, yargı katkı payları alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenir. Yargı katkı payı ödemeyecek olanlar Madde 7- Temyiz aşaması hariç olmak üzere 492 sayılı Harçlar Kanunu veya özel kanunlarına göre haçtan muaf olanlardan yargı katkı payı alınmaz. Celse yargı katkı payı Madde 8 - Hukuk ve ticaret mahkemelerinde celse yargı katkı payı, muhakeme tarafların talep ve muvafakatleri üzerine talik edilmiş ise taraflardan ve evvelce yapılması mümkün olan bir işlemin yapılmamış olmasından dolayı talik edilmişse, talike sebebiyet veren taraftan 492 sayılı Harçlar Kanunundaki oranlarda alınır. Her iki halde talike vekiller sebebiyet vermişse celse yargı katkı payı vekillere yüklenir. Vekil veya taraflara yüklenilen celse yargı katkı payı müteakip iki celsede ödenmezse bir misli fazlasıyla alınır. Ödenmediği takdirde yargı katkı payının bu miktar üzerinden tahsili için karar verilir. İstisna ve muafiyetler Madde 9 - Harçlar kanunundaki hükümler saklı kalmak kaydıyla aşağıda yazılı konular yargı katkı payından müstesnadır: a) Ayda 100 YTL yi geçmeyen nafakalara ait dava ve takipler, (Birden fazla kişiler lehine nafakaya hükmedilmesine dair ilamlarda her kişi lehine hükmedilen miktar müstakil olarak nazara alınır.) b) İcra ve iflas dairelerinin kusuru yüzünden yanlış yapılmış olan işlemlerin ıslahı ve iptaline dair tetkik mercileri kararlarıyla, bu iptal veya ıslah dolayısıyla yeniden yapılacak işlemler, c) Ticaret sicilinde re'sen yapılan düzeltmeler, d) Adli yardımdan yararlananlar ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Yargı katkı payı hesabı ve yönetilmesi Yargı katkı payı hesabı Madde 10- Bu kanun kapsamındaki kurumların tahsil ettikleri yargı katkı paylarına ilişkin tutarlar, aynı gün Bakanlığın belirleyeceği banka hesabına yatırılır. Hesap işlerini takip etme görevi 3717 sayılı Kanundaki hizmeti yerine getirenlerce yürütülür. Gelirler Madde 11- a) Ulusal Yargı Ağının kullanımı veya faydalanılması karşılığında ödenen yargı katkı bedelleri, b) Diğer kişi ve kuruluşlardan elde edilecek gelirler, c) Faaliyetlerle ilgili diğer gelirler, d) 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1) ve (3) sayılı tarifelere göre alınan yargı harçları, adli ve idari para cezaları ile noterlerce tahsil edilen harçların % 20'si, bir önceki yıl kesin hesabına göre tespit edilen toplam miktar esas alınarak, yılı içinde Maliye Bakanlığınca Adalet Bakanlığı yargı katkı payı hesabına aktarılır. e) Mahkemelerce müsaderesine karar verilen eşyanın satış bedelinin yüzde 20'si f) Her türlü ayni ve nakdi bağış ve yardımlar, g) UYAP kapsamında verilecek hizmetlerden elde edilecek gelirler, Oluşur. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Performansa İlişkin Esaslar Performansın tespiti Madde 12- Performansın belirlenmesinde hâkimler için davanın nihai hükümle, Cumhuriyet savcıları için soruşturmanın iddianame veya takipsizlikle sonuçlandırılması esas alınır. Adlî ve idari mercilerde çalışan hâkim ve Cumhuriyet savcılarına UYAP'ni kullanarak yargılama veya soruşturmasını yaptıkları dosyalarla ilgili, hızlı ve isabetli karar verme gibi kriterler dikkate alınarak; Bakanlık merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışan hâkimler ve diğer personele ise mesailerinin yoğunluğu, yaptıkları işin ağırlığı ve niteliği dikkate alınarak ödeme yapılır. Yapılacak ödemenin esas ve usulleri bu maddedeki kriterler dikkate alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Personelin performansının tespiti Madde 13-Personelin performansı; yaptığı işe ilişkin bilgi ve yeteneği, işini düzenli, kaliteli, bağımsız yapabilme ve inisiyatif kullanabilme, verilen işi organize edebilme becerisi, kendini geliştirme gayreti, amir ve çalışma arkadaşlarına ve hizmet sunduğu kesime karşı tutum ve davranışları, birim tarafından yapılan işlerin geliştirilmesine katkısı, işin güçlüğü ve riski, yürütülen hizmetin niteliği, önemi ve ağırlığı, personelin eğitim düzeyi, unvanı, hizmet süresi ve temininde güçlük çekilen personel olup olmadığı dikkate alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile tespit edilir. Yargı katkı payının dağıtımı Madde 14- Toplanan yargı katkı payının dağıtım şekli, zamanı, dosyanın hükme bağlanmasına katılanlar arasında nasıl paylaştırılacağı, yargı teşkilatı içindeki görevlerin ve makamların hiyerarşik yapıdaki yerleri ve iş yükleri temel alınarak, toplu hâkimli mahkemelerde ve kurullarda nasıl uygulama yapılacağı çıkartılacak yönetmelikle belirlenir. Gelirin % 80'lik kısmı, bu Kanunda belirtilen performans kriterleri dikkate alınarak hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile diğer personele ödenir. Gelirin % 5'i yönetmelikle tespit edilecek esaslar dâhilinde bu kanun kapsamındaki kurumların ihtiyaçlarıyla temsil ve ağırlama giderlerinin karşılanması amacıyla ilgili kurumlara gönderilir. Yargı katkı payı gelirlerinin % 5'i UYAP sisteminin kurulması, geliştirilmesi ve güncellenerek fonksiyonunun devamı amacıyla kullanılır. Gelirin % 10'u Bakanlık merkezde çalışan hâkimlerle diğer personele birim bazında UYAP'ı kullanma oranı üzerinden tespit edilecek mesai yoğunluğu, yapılan işin ağırlığı ve niteliği nazara alınarak Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte gösterilen usul ve esaslara göre dağıtılır. Bakanlık merkezde UYAP'ı kullanma oranı, en az beş kişiden oluşan, çalışma usul ve esasları yönetmelikte gösterilen değerlendirme komisyonunca takdir edilir. Başka bir döner sermaye, fon veya benzeri bir sistemden yararlanan kişiler bu kanundan yararlanamaz. Bu kanun uyarınca yapılan ödemeler Damga Vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulamaz. Gerek görülen hallerde bu oranlar % 50 oranında Bakanlıkça artırma ve eksiltme yapılabilir. Hâkim, Cumhuriyet savcıları ve personelin kanunlarla sağlanan diğer hakları saklıdır. Diğer kanun hükümlerinin uygulanması Madde 15- Bu kanun kapsamında ilgilisince ödenen veya hazineden karşılanan katkı payları hakkında, bu kanunda hüküm bulunmayan durumlarda HUMK ve CMK'nun yargılama giderlerine ilişkin hükümleri uygulanır. Yönetmelikler Madde 16- Bu kanunun 1.9.12.13.14. maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir. Yürürlük Madde 17-Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 18-Bu Kanunu Adalet Bakanı yürütür. TARİFE(1) BİRİNCİ KISIM Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olan veya Para ile Değerlendirilebilen 1-(1.000TL) lira için % 1 2-Sonra gelen (5.000,00 YTL) lira için % 4 3-Sonra gelen (10.000,00 YTL) lira için % 2.5 4-Sonra gelen (50.000,00 YTL) lira için % 2 5-Sonra gelen (100.000,00 YTL) lira için % 1.5 6-Sonra gelen (250.000,00 YTL) lira için % 1 7-Sonra gelen (500.000,00 YTL) lira için % 0.5 8-Sonra gelen (1.000.000,00 YTL) ve yukarısı lira için % 0.25 TARİFE (2) Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olan veya Para ile Değerlendirilemeyen Davanın Görüldüğü Mahkeme Yargılama Bedeli Çocuk Ceza Davaları 100 YTL Ağır Ceza 100 YTL Asliye Ceza 75 YTL Sulh Ceza 50 YTL Trafik 50 YTL İcra Mahkemeleri 50 YTL Asliye Ticaret 100 YTL Asliye Hukuk 75 YTL İş Mahkemesi 75 YTL Sulh Hukuk 50 YTL Savcılık İlamat 20 YTL Savcılık Hazırlık 20 YTL Kadastro Davaları 75 YTL Tüketici Mah. Davaları 50 YTL İdari Davalar 100 YTL İcra Dosyaları 100 YTL TEMYİZ Yargıtay 250 YTL Danıştay 250 YTL Olağanüstü Kanun Yolları 500 YTL TOPLAM </I> |
26-01-2007, 21:44 | #2 |
|
Neler oluyor yada neler olacak? Anlamakta zorluk çekiyorum. Bu düşünce yasalaşması halinde ben karlı çıkacağım ama açikca söylüyorum: İ-s-t-e-m-i-y-o-r-u-m.
|
29-01-2007, 12:35 | #3 |
|
Amaç
Madde 1- Adil yargılanma hakkı ilkesine uygun olarak davaların en az giderle ve makul sürede sonuçlandırılarak yargı hizmetlerinin daha kaliteli ve verimli olarak sunulmasını sağlamak amacıyla, mahkemeler, Cumhuriyet savcılıkları ile icra ve iflâs dairelerinde görülen dava ve işler için yargı katkı bedeli alınması ve bu bedelin hâkim, Cumhuriyet savcısı ve personele Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek unvan, görev, çalışma şartları ve süresi, yargılamaya katkısı ve performans gibi kıstaslar esas alınarak dağıtılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Amaca bak amaca.Amaçla, para dağıtımının ne alakası var. Bari hukukçulara Adil Yargılanma İlkesini yutturmasınlar. |
04-02-2007, 21:58 | #4 |
|
"Bu bağlamda, yargı çalışanlarının özendirilmesi, performanslarının
değerlendirilmesi, karşılığının maddi olarak yansıtılması, verimliliği büyük oranda artıracaktır. Bu nedenle, yargı harçları dışında işin niteliğine ve belirlenecek objektif kriterlere göre dosya başına takdir edilecek (Örneğin;10-100 YTL arası) bir bedel yargı hizmetinden yararlanandan alınarak bir havuzda toplanabilir, merkez ve yerel yargı hizmetlerinin görülmesi ile yargı çalışanlarının maddi yönde desteklenmesi amacıyla kullanılabilir." Buna resmi rüşvet denmez mi acaba? Böyle bir teklifin gelmiş olmasını bile kınıyorum. Devlet Hakimine, Savcısına bakmaktan aciz mi? Adalete para karıştırmayalım, sonra acısını çok çekeriz. Eğer görevlerinde yetersiz çalışanlar var ve bunların varlığı biliniyorsa bunları sorgulamak lazım. İşini iyi yapmayan görevliler tesbit ediliyorsa (ki edilmiş belli) nedenlerine inmek gerekir diye düşünüyorum. Yoksa 'adaletin bu kadar yavaş işlemesinin nedeni, yetkililerin az maaşla çalışmalarından kaynaklı iş yavaşlatmadır' ı mı anlamalıyız? "Günümüzde yargının yavaş işlediği, hak ve adaletin sağlanmasında yetersiz kalındığı, yargı hizmetinde çalışanlar yönünden ise, verilen emeğin karşılığının alınamadığı yolunda yoğun eleştiriler yapılmaktadır. Bu eleştirilerin son bulması ancak uzun yıllardan beri devam eden terakümün giderilmesi, yargıya güvenin, personel verimliliğinin artırılması, yargının imajının düzeltilmesi, hızlı, güvenilir ve etkin adalet hizmetlerinin sağlanması ile mümkündür." mü acaba? İlginç!! gerçekten çok ilginççç! |
07-03-2008, 00:02 | #5 |
|
Adliyelerin tüm birimlerinde yapılan işlemler için yargı katkı bedeli adı altında para alınması ve bu paranın adli personele dağıtılmasına dair hazırlanmak istenen kanun tasarasını hayretle karşıladığımı bu tasarının kanunlaşması halinde Adliyelerde yapılan işlemlere gölge düşeceği kanaatindeyim.
|
08-03-2008, 21:27 | #6 |
|
Önce insan unsurunun yetiştirilmesi geektiği kanısındayım. Katkı payı, gelişmekte olan ülkemizde suistimaller çok açıktır. İkinci öğretimde okuyan üniversite öğrencileri anlatmakta,hocalar arabalarını yenilemek ve benzeri işleri için öğrencileri bütünlemeye bırakıyorlarmış. Çünkü ne kadar çok öğrenci bütünleme sınavına katılırsa, hocalar o kadar çok para alıyorlarmış. Döner sermayeden pay alan kurumlardan iyi olmayan haberler almaktayız. Bir meslektaşdan adli sigorta sistemini duymuştum. Avukat vatandaşla para konusunda hiç muhatap olmuyormuş,sadece problemini anlatıyormuş ve hukuki yardım alıyormuş. Dünyadaki uygulamaların incelenmesi ve ilgili kurumlar arasında tartışıldıktan sonra ortak bir sonuç çıkarılmalıdır. Fakat ülkemizde tartışma değil adeta kavga edildiği için sağlıklı sonuçlar alınamıyor.
|
11-03-2008, 02:41 | #7 |
|
Re'sen yemin teklifi İhsas-ı rey olabilir mi ?
Sayın arkadaşlar;
Öncelikle tümünü okumadan yanıta başladığım için özür dilerim. Yanılgılarım olabilir ama konuyu az çok biliyorum. Benim farklı önerilerim var: Öncelikle Anayasa Mahkemesi'nden başlamak üzere Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay'ı özelleştirelim. Böylece hem devleti gereksiz bir yükten kurtarırız, hem de önemli bir gelir sağlarız. Bunlar zaten bütçeye hiç bir katkısı olmayan sürekli zarar eden kuruluşlar. Böylelikle hem bu yüksek maaş alan hakimlerin yükü devletin sırtından kalkar hem de devlet böyle küçük dertlerle uğraşmaz. Hele hele yargı sisteminin bütçeye getirdiği %1 lik pay çok büyük. Yargı sistemi toplumun %1 ini ilgilendirmiyor ki. ne %1, %01 bile değil. Hele bir de vergi ödeyip yararlananları düşünürseniz %001. Bunlar nasıl ifadeler, nasıl gerekçeler? %1 büyük pay. Dediğim gibi özelleştirelim, az masrafla DAHA ADİL yargıya ulaşırız. Burada kuşkusuz ki bir sorun çıkacak. Rekabet kurulu hemen devreye girer; olmaz yüksek yargı organlarının hepsinin tek elde olması rekabete aykırı olur, bu nedenle ayrı holdinglere verelim diyebilir. Neyse özellerştirme aşamasında bunu büyüklerimiz düşünür. İkinci sorun Yüksek yargı organlarının özelleştirilmesinden sonra yerel mahkemelerin özelleştirilmesinde ortaya çıkacaktır. Burada benim önerim İdare mahkemelerinin Danıştay'ın özelleşmesinde söz sahibi olan kuruluş dışındaki kuruluşlara dağıtılmasına özen gösterilmesidir. Aynı tavır diğer kurumlarda da sergilenmelidir. Böylelikle tekelleşmenin önüne geçildiği gibi yerel yargı organlarının üst mahkemelere bağımlılığı da azaltılarak veya engellenerek daha bağımsız bir yargı yapılanması sağlanabilir. Fıttırmak üzereyim şimdilik bu kadar yazabildim sanırım daha sonra devam ederim |
15-03-2008, 05:43 | #8 |
|
eğer bir yerde adalet biterse insanlar kendi adaletini uygulayamaya başlar.bu tasarıları okudukça insan hayretler içinde kalıyor.adalet hizmetinin ücrete tabi olmasını hiçbir hukukçunun kabul edebileceğini düşünmüyorum.katkı payı vs tanımlamalar ise sadece kulağa hoş gelmeyi sağlayacak kelimelerden başka bişey değil.galiba mevcut hükümetimiz ticaret mantığını fazla geniş yorumlamaya başladı.sosyal güvenlik yasasında olduğu gibi her alanda bir yıkım ve geriye gidiş sözkonusu. her alanda eskiyi arar olduk.
|
15-03-2008, 10:24 | #9 |
|
yargı harçlarının ne kadar yüksek olduğu hepimizin bildiği birşey.Bunun üzerine birde bu katkılar gelirse ne yapacağız?
Yargı sistemini düzeltmeden bunu yaptığımız taktirde sorunların çözüleceğini görenler çok yanılıyorlar.Hakim ve SAvcılarımızın maaşı eskiye göre gerçektende daha iyi durumda.Keşiflerle vs'lerle zaten katkı yapılıyor.Birde 2. bir katkı gerçketende gereksiz olur. |
31-03-2008, 08:32 | #10 |
|
İnsaf arkadaşlar,
Ülkemizde yargı çalışanlarının ne şartlarda çalıştığını bilmiyor musunuz? Bir pratisyen aile hekiminin maaşının 2 hakim-savcının maaşından fazla olduğunu biliyor musunuz? Bir icra müdürünün maaşının, bırakınız malmüdürünü, vergi müdürünü, maliyenin memurundan, polisten, uzman jandarmadan, orman muhafaza memurundan, sağlık memurundan, yurtkurdaki, işkurdaki, sskdaki hizmetlilerden daha düşük olduğunu biliyor musunuz? Yargı çalışanlarının özellikle icra dairesi çalışanlarının günde kaç saat çalıştığını biliyor musunuz? Hafta sonları da çalıştıklarını biliyor musunuz? AYRICA TÜM YUKARIDA YAZDIKLARINIZI HAKSIZ YERE ADALETİ MEŞGUL EDENLER, YADA YARGILAMA SONUNDA HAKSIZ ÇIKACAK OLANLAR DÜŞÜNSÜN. KALDI Kİ TARİFEYE BAKILIRSA MİKTARLAR YİNE CÜZZİDİR... Sayın Hakimimiz ve Sayın Daire BAşkanımıza teşekkür ediyor, son derece yerinde ve haklı-adaletli bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Zira adalet çalışanına da lazım... |
23-12-2008, 13:30 | #11 |
|
300,00 YTL alacağı tahsil edeceğiz.İcra takibi açıyoruz.Haciz yapılıyor.sonrasında da borç icra dairesine ödeniyor.hesaplayalım:
14,00 Başvuru harcı 21,60 Tahsil harcı 2,30 vekalet harcı 6,00 Cezaevi harcı 39,75 haciz yolluğu 53,20 vekalet ücreti için ödediğimiz stopaj ve kdv 10,00 Taksicinin o iş için ödediği vergi 146,85 YTL devletin doğrudan sağladığı ve benim aklıma geliveren menfaatler.Dahası da vardır muhtemelen.Hala yargının ucuz olduğu nasıl iddia edilebiliyor anlamak mümkün değil.Adliyelerde toplanan paraların ne kadarı adli hizmete geri geliyor acaba? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Katkı Payı Alacağında Zamanaşımı | Av.Sever Köz | Aile Hukuku Çalışma Grubu | 23 | 29-05-2013 12:39 |
katkı payı davasıne zaman açılabilir? | Av. Balkan Tunalı | Aile Hukuku Çalışma Grubu | 9 | 29-06-2012 12:11 |
Tanık Koruma Yasa Tasarısı | Av.Suat Ergin | Hukuk Haberleri | 10 | 22-07-2008 11:15 |
Katkı payı talebinde miras kalan mal üzerine tedbir konulabilir mi | Av.Ayşe Batumlu | Meslektaşların Soruları | 3 | 10-10-2006 13:17 |
Tck yasa Tasarısı ! | Sibel | Meslektaşların Soruları | 5 | 16-05-2003 23:58 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |