Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

garanti süresi dışında ayıp ihbarı olur mu??

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-02-2008, 13:20   #1
avukat erdoğan

 
Varsayılan garanti süresi bitmiş ayıplı araba

Değerli Meslektaşlarım;

2005 yılının Ekim ayında satın alınan araç aynı şikayet ile 18 kez servise gitmiş.Garanti süresi şu an itibarı ile bitmiş durumda.Bu durumda yine seçimlik haklarımızı kullanma hakkımız var mıdır?
Old 20-02-2008, 16:02   #2
Av. Rahşan KÜPELİ

 
Varsayılan

Seçimlik haklarınızı kullanabilirsiniz. Zamanaşımı itirazı olacaktır bu durumda ayıbın ilk ortaya çıkmasından itibaren 2 yıl geçmediyse zamanaşımı itirazları reddolmaktadır. Eğer geçtiyse Borçlar Kanunu 196 gereğince zamanaşımının uygulanmayacağını iddia edebilirsiniz. Bu konuda, hemde ayıplı otoyla ilgili kararlar okumuştum .
iyi çalışmalar
Old 20-02-2008, 16:05   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/14233
Karar: 2007/2558
Karar Tarihi: 23.02.2007

ÖZET: Üretim hatasının varlığını, rahatlıkla tespit edebilecek nitelikte olması gereken bir yerde ifa yardımcısı durumunda olan servislerin tüketiciyi sonuç alınamayan tamirlerle oyalaması ve arızanın belli aralıklarla tekrarlaması karşısında davada zamanaşımı; varlığından da söz edilemez. Herkes hakkını iyi niyet kuralları çerçevesinde kullanmak zorundadır. Öyle olunca mahkemece, işin esası incelenip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir.

(4077 S. K. m. 4) (4721 S. K. m. 2)

Dava: Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalı şirketten 29.12.1999 tarihinde Honda CRV marka otomobil satın aldığını, ilk günlerden itibaren aracın ön düzeninde titremeler olduğunu, birçok defa yetkili serviste tamir edildiğini, aracın normal olduğu belirtilmesine rağmen arızaların giderilemediğini, kendinin oyalandığını ileri sürerek, aracın değiştirilmesine, olmadığı takdirde bedelinin ödetilmesine, bu da mümkün olmazsa bedelsiz tamir edilmesine ve uğranılan manevi zarar nedeniyle 2.000 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, değiştirme koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın iki yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna dayanılarak açılmış olup, satılan aracın ayıplı imal edilmesinden ve tamiri ile ilgili olarak da ayıplı hizmet verilmesinden kaynaklanan aracın, <değiştirilmesi veya bedel iadesi veya bedelsiz tamir> ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalının zamanaşımı savunması ve mahkemece de davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması karşısında, öncelikle somut olayda zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi gerekir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun dördüncü maddesinin birinci fıkrasında; <ambalajında etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksikliler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet kabul edilir.> denildikten sonra, maddenin dördüncü fıkrasında da; satıcının ayıba karşı sorumlu tutulanların daha uzun bir garanti süresi vermemesi daha uygun bir süre sorumluluk üstlenmemeleri halinde ayıplı maldan doğan davaların sorumluluğun ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ancak satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının hile ile ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı hükmü yer almaktadır.

Davalı tarafından satışa sunulan aracın satın alma tarihi olan 29.12.1999 tarihinden itibaren kısa bir süre sonra direksiyonda ve ön düzende titreme şikayeti ile davalının yetkili servisine başvurulduğu ve yetkili servis tarafından balans ayarı ile lastik rotasyonlarının yapıldığı, ancak, araçtaki sorunun devam etmesi üzerine davacının aynı nedenlerle müteaddit defalar servise başvurduğu ve servis tarafından ön düzen ayarı ve balans ayarı gibi geçici tedbirlerle sorunun giderilmeye çalışıldığı, nihayet 18.3.2005 tarihli iş emrinde de motor takozlarının değiştirildiği, ancak müşterinin isteği ile aks'ın değiştirilmediğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.

Olayın açıklanan gelişimi ve dosyadaki deliller karşısında araçta üretim hatası bulunup, bunun gizli ayıp olduğunda şüphe edilmemelidir. 18.2.2004 tarih ve 2004/4-29-83 Sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararında da benimsendiği gibi, davalı satıcı onarımı yetkili servis istasyonları eliyle yapmaktadır. Bu istasyonlar satılan araçların teknik özellikleri itibariyle arıza ve ayıbı doğru ve tam teşhis edebilecek, en kısa sürede ve tam anlamıyla giderebilecek elemanlar bulundurmak zorundadır. Deneme yanılma yoluyla aracı tamire çalışan servis elemanları istihdam edilmesinin sonuçlarının tüketiciye mal edilmesi düşünülemez. Öte; yandan ve asıl önemlisi, üretim hatasının varlığını, rahatlıkla tespit edebilecek nitelikte olması gereken bir yerde ifa yardımcısı durumunda olan servislerin tüketiciyi sonuç alınamayan tamirlerle oyalaması ve arızanın belli aralıklarla tekrarlaması karşısında davada zamanaşımı; varlığından da söz edilemez. MK. nun 2. maddesi hükmü gereğince, herkes hakkını iyi niyet kuralları çerçevesinde kullanmak zorundadır.

Öyle olunca mahkemece, işin esası incelenip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, aksine gerekçelerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 23.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 20-02-2008, 16:07   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2004/4-29
Karar: 2004/83
Karar Tarihi: 18.02.2004

ÖZET: Araçta üretim hatası bulunup, bunun gizli ayıp olduğunda kuşku yoktur. Zira, davalı üretici onarımı yetkili servis istasyonları eliyle yapmaktadır. Bu istasyonlar satılan araçların teknik özellikleri itibariyle arıza ve ayıbı doğru ve tam teşhis edebilecek, en kısa sürede ve tam anlamıyla giderebilecek elemanlar bulundurmak zorundadır. Deneme yanılma ile aracı tamire çalışan ve parça değişikliği yoluna giden servis çalışanlarının serviste bulundurulmasının sonuçlarının tüketiciye mal edilmesi düşünülemez. Kaldı ki, üretim hatasının varlığını rahatlıkla tespit edebilecek nitelikte olması gereken servisin tüketiciyi sonuç alınamayan tamirlerle oyalaması ve arızanın belli periyotlarla tekrarlaması karşısında davada zamanaşımının varlığından da söz edilemez.

(818 S. K. m. 202, 205) (4077 S. K. m. 4/4)

Dava: Taraflar arasındaki "tüketiciyi koruma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Birinci Tüketici Mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 16.05.2002 gün ve 2001/1790-2002/742 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 18.02.2003 gün ve 2002/14811-2003/1502 sayılı ilamı ile;

(...Dava, davacıların 11.07.1997 tarihinde "0" km olarak satın aldıkları Opel marka aracın direksiyonundan sesler ve gıcırtılar gelmesi üzerine çeşitli defalar imalatçı davalı firmanın yetkili servislerine götürüldüğü halde ayıbının gizlendiği iddiasına dayalı arabanın yenisi ile değiştirilmesi olmadığı takdirde değer kaybının tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece istem zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılar aracı satın aldıktan sonra ilk defa 28.12.1998 tarihinde yetkili Opel servisine götürmüşler, aracın direksiyon kutusu ve pompası değiştirilmiştir. Şikayetlerin devam etmesi üzerine 23.11.1999, 06.02.2001, 22.05.2001 ve 14.06.2001 tarihlerinde aracın Opel yetkili servislerine götürüldüğü ve zararın devam ettiği dosyada bulunan iş emirlerinden anlaşılmıştır. Yine dosya kapsamına göre söz konusu ayıbın gizli olup imalat hatasından kaynaklandığı en son 14.06.2001 tarihinde yapılan parça değişimi ile anlaşılmıştır. Bu tarih gözetildiğinde ve dava 20.06.2001 tarihinde açıldığından iki yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Şu durumda işin esası incelenip varılacak sonuca göre karar verilmelidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Davacı asil Süleyman kendi adına asaleten diğer davacı adına vekaleten 20.06.2001 tarihli dava dilekçesinde: davalı şirket tarafından imal edilen 1997 model Opel Vectra Marka arabayı 11.07.1997 tarihinde satın aldıklarını; 28.12.1998 tarihinde 14500 KM de iken direksiyondan sesler geldiğinden yetkili serviste direksiyon kutusunun değiştirildiğini; ancak, arızanın devam ettiğini; her gidişlerinde servisin "yağladık geçer" diyerek kendilerini oyaladığını; 23.11.1999 tarihinde gittikleri aynı servisin gıcırtı olmadığını söyleyip, aracın sabah denenmesi gerektiğini belirttiğini; 06.02.2000 tarihinde tekrar şikayetlerini anlattıklarında serviste daha önce de bu şikayetlerin olduğu, direksiyon pompası ve kutusunun değiştiğini, yapabilecekleri bir şey olmadığını, fabrika ile görüşmesi gerektiğinin söylendiğini; imalatçı firmaya ait fabrikadan görüştükleri bir müdürün bu şikayetin garanti kapsamı dışında olduğunu ifade ettiğini; direksiyondaki gıcırtı ve kırt kırt seslerinin artması ve direksiyonun ağırlaşması üzerine iyice muzdarip olduklarını, 22.05.2001 tarihinde bu kez aracı Opel'in diğer servisi olan Opis'e götürdüklerini, aracı bırakmalarını istediklerini ve aynı akşam telefonla "sakın arabayı böyle kullanmayın, tehlike yaratır direksiyon kutusu ve powerin değişmesi gerekir. Bu da 1.500.000.000 TL tutar" dediklerini, bunun üzerine arabayı serviste bıraktıklarını; satın aldıklarından beri aynı şikayetlerinin sürmesi karşısında duydukları şüphe üzerine TMMOB Ankara Makine Mühendisleri Odasına 24.05.2001 tarihinde başvurarak araç üzerinde yaptırdıkları bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 30.05.2001 tarihli rapor kapsamından aracın imalat hatasının olduğunun anlaşıldığını; 14.06.2001 tarihinde direksiyon kutusu ve diğer ilgili aksamın değiştirilip, bedelinin kendilerinden alındığını; imalat hatasının imalatçı firmanın yetkili servislerince hile ile gizlendiğini, ifadeyle, arabanın yenisi ile değiştirilmesini veya değer kaybının telafisini ve 1.475.894.449 lira tamir ücreti ile 40.000.000 TL bilirkişi ücretinin faizi ile davalı taraftan alınmasını istemiştir.

Davalı imalatçı firma vekili cevap dilekçesinde: Davacının dayanağı 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinde zamanaşımı süresinin malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren 2 yıl olup, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini; ayrıca davanın davalının ikametgahı mahkemesi olan Torbalı'da açılması gerektiğini, bu nedenle de yetki itirazında bulunduklarını; değiştirme şartlarının oluşmadığını; bu güne kadar kullanılmasının haksız zenginleşme olacağını; sürekli kullanıma engel bulunmadığını; ellerinde 1997 model araç bulunmadığından fiili imkansızlık olduğunu; taleplerin iyi niyet kurallarına uymadığını; bir yıllık garanti süresi içinde ikiden fazla arıza şikayeti olmadığını; araçtan yararlanmaya devam olunduğunu; BK.202 ve 205 maddelerinin nazara alınmasını; servise ödenen ücretin iadesinin istenemeyeceğini, davacı delili olan raporu da kabul etmediklerini, ifadeyle, davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme; "Gerek aracın satın alınma gerekse arızanın ortaya çıktığı tarih ile dava tarihi arasında geçen süre nazara alındığında, 4077 sk. 4/4 maddesinde belirlenen 2 yıllık dava zamanaşımı süresinin geçirildiği; davacının dayandığı hile iddiası yönünden herhangi bir açıklama ve kanıt ileri süremediği; servisin tutumunu hile olduğu yönündeki davacı iddiasına itibar olunmadığı; davacı tarafın dört yıla yakın bir zaman hileye inanması ve davayı açmasının hileye bağlanamayacağı, gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir.

Davacı tarafın temyizi üzerine Yüksek Özel Daire; dosya kapsamına göre söz konusu ayıbın gizli olup imalat hatasından kaynaklandığının en son 14.6.2001 tarihinde yapılan parça değişimi ile anlaşıldığı, bu tarih gözetildiğinde 20.6.2001 tarihinde açılan davanın iki yıllık zamanaşımı süresi içinde olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hükmü davacı ve davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna dayanılarak açılmış, ayıplı araç imal edilmesinden ve tamirinden kaynaklanan malın aynıyla değiştirilmesi veya değer kaybının telafisi ve tazminat istemine ilişkindir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; araçta bulunan ayıbın hile ile gizlenmiş "gizli ayıp" niteliğinde ve buna göre davalı yanın "zamanaşımı definin" yerinde olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.

İlkin, uyuşmazlığın temelinde yatan ayıp kavramı üzerinde durmakta yarar vardır; "Tüketici yasası ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme" 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinde yer almaktadır. Anılan maddenin birinci fıkrasında; "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir."denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır.

Görüldüğü üzere; Borçlar Kanunundaki ayıp kavramı ile yukarıda açıklanan 4077 sayılı Kanununun 4.maddesinde yer alan ayıp kavramları birbiri ile örtüşmektedir. Borçlar Kanuna göre; bir maldaki ayıp; satıcının zikr ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. Bunlardan ikinci tür olan yani lüzumlu vasıflarda eksiklik şeklinde ortaya çıkan ayıptan bunun varlığını bilmese dahi satıcı sorumludur. Ayıp, maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabilir. Bunlardan yola çıkılarak ;satıcı ve dolayısıyla teselsül ilişkisi nedeniyle ithalatçıyı maldaki ayıptan sorumlu tutmanın maddi koşulları; ortada ayıp sayılan bir eksikliğin olması, ardından maldaki eksikliğin önemli olması ve ayıbın malın yarar ve zararının alıcıya geçtiği anda varolması, tüketicinin ayıbın varlığını bilmeden malı satın almış olması, olarak sayılabilir.

Yeri gelmişken belirtmekte yarar vardır ki, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinin gerek davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan /gerekse 4822 sayılı kanunla değişerek 14.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren şeklinde satıcının /ayıba karşı sorumlu tutulanların daha uzun bir garanti süresi vermemesi /daha uzun bir süre sorumluluk üstlenmemeleri halinde ayıplı maldan doğan davaların/sorumluluğun ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ancak, satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının hile ile /ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı, hükmü yer almaktadır.

Hemen burada somut olaya baktığımızda; davacıların satın aldığı ve davalı tarafından üretilerek satışa sunulan aracın satın alma tarihi olan 11.07.1997'den sonra direksiyon sisteminde arızanın varlığının davalının yetkili servisince tespit edilip, parça değişikliklerinden sonra da aynı arızanın ortaya çıktığı, davacı tarafın aracı götürdüğü yetkili servisçe parça değişiklikleri ve yağlama gibi geçici tedbirlerle sorunun giderilmeye çalışıldığı ancak davacıların araçtan beklediği verimi almasını önleyecek ölçüde aynı arızaların tekrarladığı, davacıların bu kez fabrikaya başvurup, başka bir yetkili servise de aracını götürmesi ve bu serviste arızanın hayati öneme haiz olduğunun belirtilmesi karşısında araç üzerinde Makine Mühendisleri Odasınca belirlenen bilirkişiye yaptırdığı inceleme ve tespitle aracın üretim arızasının bulunduğunun belirlendiği, davalıya ait yetkili serviste ücreti karşılığı yeniden parça değişikliği yapıldığı, mahkemece yapılan incelemede de bilirkişilerin üretim hatası tespit ettikleri, hatta dava devam ederken araçta aynı arızanın 18.04.2002 tarihinde yeniden ortaya çıktığı ve yine serviste tamir yoluyla giderilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır.

Bu bağlamda; olayın açıklanan gelişimi ve deliller karşısında araçta üretim hatası bulunup, bunun gizli ayıp olduğunda kuşku yoktur. Zira, Davalı üretici onarımı yetkili servis istasyonları eliyle yapmaktadır. Bu istasyonlar satılan araçların teknik özellikleri itibariyle arıza ve ayıbı doğru ve tam teşhis edebilecek, en kısa sürede ve tam anlamıyla giderebilecek elemanlar bulundurmak zorundadır. Deneme yanılma ile aracı tamire çalışan ve parça değişikliği yoluna giden servis çalışanlarının serviste bulundurulmasının sonuçlarının tüketiciye mal edilmesi düşünülemez. Kaldı ki, üretim hatasının varlığını rahatlıkla tespit edebilecek nitelikte olması gereken servisin tüketiciyi sonuç alınamayan tamirlerle oyalaması ve arızanın belli periyotlarla tekrarlaması karşısında davada zamanaşımının varlığından da söz edilemez.

Şu durumda mahkemece işin esası incelenip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksine gerekçelerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir. Direnme kararı açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 18.02.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 20-02-2008, 23:00   #5
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

Sn erdoğan araç 18 kez servise girmiş ve tamir edilememişse bence burada servis yeterliliği veya yetkili servisin ayıpları hile ile gizleme durumu söz konusudur. bu nedenle hile ile gizlenen ayıplarda zamanaşımın işleyemeceğine yönelik bir çok yargı kararı mevcuttur.
Kolaylıklar diliyorum
Old 21-02-2008, 16:27   #6
Yusuf ayık

 
Varsayılan Ayıplı araba

Araçta meydana gelen problem üretim hatasından kaynaklanan bir problem olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilirse bu durumda tüketiciden hile ile gizlenmiş bir ayıp olduğu ortaya çıkmaktadır. Zamanaşımı itirazı hakkın kötüye kullanılması teşkil eder. Yargıtay Kararları bu yöndedir. Öncelikle ayıbın niteliği konusunda delil tespiti zımnında bilirkişi incelemesi yaptırabilirsiniz. Kolay gelsin.
Old 25-08-2009, 17:07   #7
Av. Bilal

 
Varsayılan

Aynı yukarıdaki olay gibi fakat Garanti Süresi bitmesine 6 ay kala yetkili servisten satın alınan ve alındıktan 14 ay sonra ortaya çıkan ve yetkili servisçe bir türlü giderilemeyen motorla ilgili bir arızanın GİZLİ AYIP kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hakkında ne düşünürsünüz saygıdeğer meslektaşlarım.Aynı şekilde deneme yanılma yoluyla farklı parçalar değiştirilip duruyor, testte 100'den fazla arıza görünüyor ama yetkili servis elemanlarınca böyle bir şeyin olmasının mümkün olamayacağı iddia ediliyor.
Sorumun özeti şu:
Garanti süresinin geçmiş olmasının gizli ayıba etkisi ne olur?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
eserde gizli ayıp, tespiti, ,ihbarı ISTANAZ Meslektaşların Soruları 6 25-04-2012 23:09
garanti süresi oquxx Meslektaşların Soruları 1 10-07-2007 13:38
Bilgisayar - Yazılım Hatası - Garanti Süresi - Tüketici Hakları hulyakaragoz77 Hukuk Soruları Arşivi 8 02-03-2007 15:23
garanti süresi dolan otonun hava yastıklarının patlaması karşısında ne yapabilirm? ketevet Meslektaşların Soruları 2 13-02-2007 13:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06740093 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.