boşanırken haklarımı nasıl korurum?

iyigünler değerli hukukçularımıza sorum:
5 yıllık evliliğimi sonlandırmak üzereyim..eşim sorumluluk alamayan şiddet ve baskı ile ilişkilerimizi yürütmeye çalışan bir insan.. evde her konuda bana baskı yapıyor kesinlikle beninde iradem olabileceğini kabul etmiyor emirlerine eksksiz itaat etmemi bekliyor...uymadığımda ve sözlü olarak karşılık verdiğimde ise şiddete başvuruyoır toplum içinde rencide idici davranıyor ailesiyle bir arada iken beni dışlıyor..sevgi saygı duymuyor.. artık evliliğimiz çekilmez bir hal aldı 3 yaşında bir kızım var...son olarak ciddi şekilde tartıştık..tehditlerine sözlü kaşılık verdiğim için çocugumun gözleri önünde şiddete maruz kaldım...darp raporu almadım ama..bu şartlar altında benden ikinci çocuğu yapmamı istiyor..bende ilişkimiz düzelmeden böyle bir şey olmayacağını sevgi saygıyı tahsis etmeden sağlıksız bir ortama ikinci cocugu getiremeyeceğimi söyledim...bu yüzden beni evden kovdu..çocuk yapmazsan (küfürlü ifadeler kullanarak)git dedi.durrumdan ailemi haberdar ettim ve şuan onların yanında kalıyorum...boşanmak ve çocuğumun velayetinide almak istiyorum.. ayrıca evliliğimiz süresince bir ev sahibi olduk.. ben çalışmıyorum ..bu evi annesinin üzerine geçirdi annesinin hiçbir geliri yok yani ev alabilecek durumda değil bunu ispatlayabilirmiyim..bu ev üzerinde hak talep edebilirmiym... yardımcı olursanız çok sevinirim

Sayın Katılımcı,

Öncelikle şiddetten korunmak için bulunduğunuz ildeki aile mahkemesi yargıcına başvurarak 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun gereği koruma önlemi alınmasını isteyebilirsiniz. Alınabilecek önlemler arasında şiddet uygulayan eşin ortak konuttan uzaklaştırılarak şiddet gören aile bireylerine ortak konutun özgülenmesi, şiddet gören bireylere tedbir nafakası bağlanması da bulunmaktadır. Bu önlemler altı aylık süre için verilir, koşullar gerektiriyorsa yeniden koruma kararı alınabilir. Koruma kararına uyulmaması suçtur.

Boşanma davası açmaya karar vermişseniz davanızda eşinizin onur kırıcı davranışlar içinde olduğunu, şiddet uyguladığını kanıtlamanız önemlidir, eşinizin kusurlu davranışı nedeniyle manevi tazminat isteminiz kabul edilir. Manevi tazminat yanında maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini de isteyebilirsiniz.

Üç yaşındaki çocuğunuzun da şiddet gördüğü anlaşılmaktadır, doğrudan fiziksel şiddet görmese bile şiddete tanık olmak çocuk istismarıdır. Bu nedenle koruma kararı alınması için yapacağınız başvuruyu hem kendiniz hem çocuğunuz için yapmanızı öneririm. Bu karar, velayetin size verilmesinde yargıç üzerinde etkide bulunacak bir olgu olacaktır.

Birlikte edindiğiniz ev, 2002'den sonra edinildiği için ayrı bir mal rejimi sözleşmesi yapmadıysanız edinilmiş mallara katılma rejimi gereği edinilmiş maldır. Bu evin muvazaalı (danışıklı) bağışlama sözleşmesi ile eşinizin annesi üzerine kaydedildiğini kanıtlayabildiğiniz takdirde evin değerinin yarısı üzerinde alacak hakkına sahip olursunuz. Mal rejiminin tasfiyesi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yapılacağı için ayrı bir dava açarak bu alacağınızı istemeniz gerekir.

Hak kaybı yaşamamak için mutlaka bir avukattan destek almanızı, parasal gücünüz elverişli değilse bulunduğunuz ildeki baronun adli yardım bürosuna başvurarak ücretsiz avukat atanmasını istemenizi öneriyorum. Saygılarımla

yanıtınız için çok teşekkür ederim şiddet olayından sonra ailemi eve çağırdım ve benim durumumu gözleri ile gördüler yüzüm gözüm şişmişti...ancak bende şiddet esnasında kendimi savunmak için üzerimden uzaklaştırmak amacıyla kollarını tutmak istedim ve bu sırada kollarını tırnaklamışım..o da bunu göstererek oda bana şiddet uyguladı dedi.. ama benim amacım kendimden uzaklaştırmaktı..bu konu da suçlu sayılırmıyım..ayrıca ailemin tanıklığı geçerli olurmu.. teşekkür ederim

Sayın Katılımcı,

Koruma kararı almak için şiddet gördüğünüzü kanıtlamanız gerekmemektedir, şiddet tehlikesi koruma kararı verilmesi için yeterlidir.

Buna karşılık boşanma davasında eşinizden şiddet gördüğünüzü kanıtlamak için ailenizin tanıklığından yararlanabilirsiniz, yargıç kanıtları özgürce takdir eder. Bunun yanında üniversitelerin tıp fakültelerindeki adli tıp anabilim dalına başvurarak şiddet gördüğünüzü belirtip rapor düzenlenmesini isteyebilirsiniz. Şiddet mutlaka iz bırakır, yara geçse bile psikolojik muayenede şiddetin varlığı saptanır.

Kendinizden uzaklaştırmak amacıyla tırnaklamanız suç değildir, meşru savunma sınırları içinde kabul edilecek bir davranıştır. Bu nedenle çekinmeyiniz.

Son olarak bir avukattan destek almanızı yeniden önemle öneriyorum. Saygılarımla

yardımlarınız için tekrar teşekkür ediyprum..cuma günü yani dün aile mahkemesine gittim bir dilekçe yazmam istendi dilekçeyi yazdım ve koruma kararı istemimi belirttim.ayrıca evden kovulduğumu ve evime giremediğimide yzdım.bana savcılık raporu varmı diye sordular tabii bende yoktu...dilekçeyi yazdım ilgili hakime imzalattım..mahkeme kalemine teslim ettim.. pztsi günü karar çıkar dedier...savcılık raporumun olmaması dururmu nasıl etkiler..bide adli tıpa savcılık sevketmeli dediler dogrumu kendi isteğimle gidemezmiyim..ve çok zaman alır dediler..işin içinden çıkamazsınız diye söylendi..ve bizim sosyal güvencemizde yok..adli tıpta bu gerekirmi teşekkür ederim

Sayın Katılımcı,

Savcılık raporundan ne kast ettiklerini anlayamadım ama doğrudan başvurmanız sonucunda gerekli önlemin alınması gerekir.

Adli tıp anabilim dalına doğrudan başvurarak rapor alınabilirse de eğer bu konuda zorluk yaşıyorsanız hastaneye gidip durumunuzu belirterek adli rapor düzenlenmesini de isteyebilirsiniz.

Hastaneye intikal eden her türlü yaralanma olayında olayın adli vaka olup olmadığı sorgulanır. Eşiniz tarafından yaralandığınızı doktora belirttiğiniz takdirde mutlaka adli vaka olarak bildirmesi zorunludur. Hastane polisi ifadenizi alacaktır. Bu tip bir rapor yeterlidir. Eğer darp izlerini halen taşıyorsanız derhal hastaneye başvurun. Gerekli rapor düzenlenecektir. Bu raporu yetiştirebilirseniz pazartesi sabahı erkenden dosyaya ibraz edin.