Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İtirazın iptali sonrasında takip prosedürü sorunsalı..

Yanıt
Old 20-12-2012, 20:46   #31
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici


Sevgili Hakan,

Ben artık bir adım daha attım, şimdi şunu da talep ediyorum: "..... vekalet ücretinin takdiri konusunda talebimizin kabul görmemesi durumunda, bunun nedeninin de gerekçeli kararda "ayrıca" gösterilmesini... "


Hahaha süper! Madde 27! İttire kaktira!
Old 17-09-2013, 11:10   #32
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren




Yargıtay ne demiş? henüz bişey dememiş. bekliyoruz.


Selam ve saygı ile[/b][/font][/color]

Hakan bey,
Yargıtay ne dedi? Ya da hala bir şey demedi mi?
Old 19-09-2013, 17:31   #33
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Hakan bey,
Yargıtay ne dedi? Ya da hala bir şey demedi mi?

Dedi dedi... Daha yeni dedi...

"Kapama dükkanın önünü" dedi.

Şu kelimelerle:

"...davacı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin de dosya kapsamına uygun bulunmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir."


Hukuki dinlenilme hakkının ihlali bağlamında, adil yargılanma hakkının ihlali sebeiyle Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapayım mı? Ne dersiniz?

Yargıtay o kararında esasa yönelik öyle bir hata yaptı ki, vekalet ücretinin asgari hadden ayrılarak takdiri konusundan vazgeçtik... Davanın esasının derdine düştük...

İşte sorun çözen yüksek mahkeme böyle olur!
Old 19-09-2013, 22:17   #34
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Dedi dedi... Daha yeni dedi...

"Kapama dükkanın önünü" dedi.

Şu kelimelerle:

"...davacı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin de dosya kapsamına uygun bulunmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir."


Hukuki dinlenilme hakkının ihlali bağlamında, adil yargılanma hakkının ihlali sebeiyle Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapayım mı? Ne dersiniz?

Yargıtay o kararında esasa yönelik öyle bir hata yaptı ki, vekalet ücretinin asgari hadden ayrılarak takdiri konusundan vazgeçtik... Davanın esasının derdine düştük...

İşte sorun çözen yüksek mahkeme böyle olur!

Bence biyersel başvurunuzu da yapın. İç yolları tüketin. Dış yolları sonra tüketiriz.
Old 20-09-2013, 12:42   #35
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Bence biyersel başvurunuzu da yapın. İç yolları tüketin. Dış yolları sonra tüketiriz.

Yargıtay işi biliyor... Başıma öyle bir bela açtı ki bozma kararının içinde, işin esasının derdine düşüp vekalet ücretini unuttuk.

İş bilen Yargıtay böyle olur

Hem benim AYM'de 1 adet bireysel başvurum var; darısı olmayanların başına...
Old 20-09-2013, 18:38   #36
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Yargıtay işi biliyor... Başıma öyle bir bela açtı ki bozma kararının içinde, işin esasının derdine düşüp vekalet ücretini unuttuk.

İş bilen Yargıtay böyle olur

Hem benim AYM'de 1 adet bireysel başvurum var; darısı olmayanların başına...

E paylaşsaydın keşke bu kararı.
Old 21-09-2013, 12:07   #37
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
E paylaşsaydın keşke bu kararı.

Bismillah...

Karar değil, "başvuru"...

Ama yazı geldi AYM'den, "başvurunuz eksiksiz olup, süper hazırlamışsınız, maşallah, elinize sağlık, kayda aldık...Başvuru prosedüründe bu kadar zorluk çıkarmamıza rağmen, eksiksiz olmuş pes valla" dediler.

Bekliyoruz...

Adil yargılanma hakkının ve dahi mülkiyet hakkının ihlali sebebiyle yaptık bu başvuruyu... Hayırlısı...


(Bu arada, başvuru dilekçemizi, isim vs. bölümleri kapatarak adalet.org'da mesleki konular bölümünde paylaşmıştım)
Old 21-09-2013, 21:50   #38
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Bismillah...

Karar değil, "başvuru"...

Ama yazı geldi AYM'den, "başvurunuz eksiksiz olup, süper hazırlamışsınız, maşallah, elinize sağlık, kayda aldık...Başvuru prosedüründe bu kadar zorluk çıkarmamıza rağmen, eksiksiz olmuş pes valla" dediler.

Bekliyoruz...

Adil yargılanma hakkının ve dahi mülkiyet hakkının ihlali sebebiyle yaptık bu başvuruyu... Hayırlısı...


(Bu arada, başvuru dilekçemizi, isim vs. bölümleri kapatarak adalet.org'da mesleki konular bölümünde paylaşmıştım)

Yahu Yargıtay'ın kararını diyorum... Hani seni zora sokan meşhur kararı...
Old 22-09-2013, 09:52   #39
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Yahu Yargıtay'ın kararını diyorum... Hani seni zora sokan meşhur kararı...


Pardon...

Tabii ki p.tesi...

Ama şerhe atmayayım, buraya aktarayım. Çünkü son derece yanlış bir karar.
Old 23-09-2013, 11:46   #40
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan İşte o karar

Karar, teorik olarak doğru ancak somut dosya içeriğine uygun değil.

Zira taşınmaz, tasarrufun iptali davası sonuçlandıktan sonra cebri icra yolu ile satıldı.



Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı ve davalı *** vekilince istenmiş, davacı ** vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 21.5.2013 Salı günü davacı ** vekili Avukat Hakan Eren geldi. Davalılardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı ** vekili, davalı borçlu ** aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı ***’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.

Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli fark bulunduğu ve borçlunun halen de sattığı taşınmazda oturduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Uğur vekili ile davacı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.

1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlu adresinde yapılan haciz ve borçlunun mal beyanı ile icra dosyası kapsamına göre aciz halinin mevcut olduğunun anlaşılmasına, davalı borçlunun sattığı taşınmazda bir yılı aşkın bir süre oturmaya devam ettiğinin belirlenmiş bulunmasına ve ibraz edilen kira sözleşmesinin ise her zaman düzenlenebilir olmasına, kira ödemelerine ilişkin ve kiranın başlangıcından itibaren süregelen belgelerin de ibraz edilememesine nazaran davalı ** vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin de dosya kapsamına uygun bulunmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

../...

- 2 -



2-Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde veya somut olayda olduğu gibi 3. kişi elinde iken 3. kişinin borcundan dolayı cebri icrada satılmış olması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Bu durumda davanın bedele dönüştüğünün kabulü ile yeni bir hüküm tesis edilmesi için hükmün bozulması gerekir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının, davalı *** vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA , 990.00 TL vekalet ücretinin davalı ****'dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 3.814,92 TL kalan harcın temyiz eden davalı ***'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21.5.2013 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.


Başkan Üye Üye Üye Üye

A.Velioğlu L.E.Köksal A.Orhan M.Özcan S.Kul
Old 23-09-2013, 18:51   #41
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Karar, teorik olarak doğru ancak somut dosya içeriğine uygun değil.

Zira taşınmaz, tasarrufun iptali davası sonuçlandıktan sonra cebri icra yolu ile satıldı.



Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı ve davalı *** vekilince istenmiş, davacı ** vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 21.5.2013 Salı günü davacı ** vekili Avukat Hakan Eren geldi. Davalılardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı ** vekili, davalı borçlu ** aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı ***’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.

Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli fark bulunduğu ve borçlunun halen de sattığı taşınmazda oturduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Uğur vekili ile davacı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.

1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlu adresinde yapılan haciz ve borçlunun mal beyanı ile icra dosyası kapsamına göre aciz halinin mevcut olduğunun anlaşılmasına, davalı borçlunun sattığı taşınmazda bir yılı aşkın bir süre oturmaya devam ettiğinin belirlenmiş bulunmasına ve ibraz edilen kira sözleşmesinin ise her zaman düzenlenebilir olmasına, kira ödemelerine ilişkin ve kiranın başlangıcından itibaren süregelen belgelerin de ibraz edilememesine nazaran davalı ** vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin de dosya kapsamına uygun bulunmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

../...

- 2 -



2-Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde veya somut olayda olduğu gibi 3. kişi elinde iken 3. kişinin borcundan dolayı cebri icrada satılmış olması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Bu durumda davanın bedele dönüştüğünün kabulü ile yeni bir hüküm tesis edilmesi için hükmün bozulması gerekir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının, davalı *** vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA , 990.00 TL vekalet ücretinin davalı ****'dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 3.814,92 TL kalan harcın temyiz eden davalı ***'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21.5.2013 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.


Başkan Üye Üye Üye Üye

A.Velioğlu L.E.Köksal A.Orhan M.Özcan S.Kul

Kararın giriş kısmında senin vekalet ücreti yönünden temyiz ettiğini yazmış, davalının tüm temyiz itirazlarını reddettikten sonra, devamında davacı bakımından başka bir nedenle kararı bozmuş...

Alıntı:
hüküm, davalı Uğur vekili ile davacı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.

Ben mi yanlış okudum?
Old 23-09-2013, 21:43   #42
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Kararın giriş kısmında senin vekalet ücreti yönünden temyiz ettiğini yazmış, davalının tüm temyiz itirazlarını reddettikten sonra, devamında davacı bakımından başka bir nedenle kararı bozmuş...



Ben mi yanlış okudum?
Aynen öyle ...

Davalının tüm temyiz nedenlerini reddediyor, benim de tek temyiz nedenim olan vekalet ücreti konusundaki temyiz istemimi reddediyor...

Eee ne yapması gerek? Hükmü onamasi gereken yüce Yargıtay, hükmü bana atfen bozuyor!

Hem de yanlış gerekçe ile.

Sonra biz isin çivisi çıktı deyince "aman yargıyı yipratmayalim" lafları falan.
Old 24-09-2013, 09:10   #43
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Aynen öyle ...

Davalının tüm temyiz nedenlerini reddediyor, benim de tek temyiz nedenim ola. Vekalet ücreti konusundaki temyiz istemimi reddediyor...

Eee ne yapması gerek? Hükmü onamasi gereken yüce Yargıtay, hükmü bana atfen bozuyor!

Hem de yanlış gerekçe ile.

Sonra biz isin çivisi çıktı deyince "aman yargıyı yipratmayalim" lafları falan.

Bunun için yıprat canım, alenen bir tuhaflık var. Temyiz konusu olmayan bir hususta nasıl bozabiliyor? Re'sen mi bozuyor? Dava şartı eksikliği vs de yok.
Old 03-09-2014, 12:54   #44
eser_29

 
Varsayılan

Sorudaki 1.yolu izlediğimizde yeni alacak kalemleri olan yargılama gideri ve vekalet ücretini icra programlarına ekleyip kapak hesabı aldığımızda takip toplamı ve hali ile icra vekalet ücreti artıyor. Bu olması gereken midir yoksa önceki kapak hesabına mahkeme vekalet ücreti ve yargılama giderini mi eklemek doğru olandır.
Old 03-09-2014, 13:08   #45
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
1- Birinci yol, Sayın eersöz'ün açıkladığı yoldur.
2- İkinci yol, ayrı(aynı demişsiniz) bir ilamlı takip yapılarak inkar tazminatı ve mahkeme giderleri ve vekalet ücreti istenebilir.(Buna ilişkin başka bir foruma karar eklediğimi anımsıyorum).

Her iki yolda da takibe hemen devam edebilirsiniz. İkinci yolu tercih ederseniz, talep açarak ayrı bir ilamlı takiple istenen miktarların dosya borcuna eklenmemesini talep edin. Ki mükerrer tahsilat olmasın.

2014 yılındaki bir Yargıtay kararına göre artık itirazın iptalinden sonraki prosedür şu şekildedir: İlam ilk icra dosyasına ibraz edilerek ya borçluya muhtıra gönderilecek ya da icra emri.

Yargıtay "Eski içtihatlarımızdan döndük. Çünkü ikinci takibe yönelik şikayet vs. nedeniyle iş yükü artmaktadır" mealinde bir görüş geliştirmiştir. Aklımda kalan kadarıyla böyle.
Old 03-09-2014, 13:10   #46
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan eser_29
Sorudaki 1.yolu izlediğimizde yeni alacak kalemleri olan yargılama gideri ve vekalet ücretini icra programlarına ekleyip kapak hesabı aldığımızda takip toplamı ve hali ile icra vekalet ücreti artıyor. Bu olması gereken midir yoksa önceki kapak hesabına mahkeme vekalet ücreti ve yargılama giderini mi eklemek doğru olandır.

Bence mahkeme vekalet ücreti, yargılama gideri ve inkar tazminatını içerir bir icra emri hazırlayacaksınız. Eski takipteki borç baki kalacak.
Old 03-09-2014, 15:54   #47
madlock

 
Varsayılan

İtirazın iptali davasında her ne kadar genel hükümler dairesinde alacağın varlığı araştırılmakta ise de esasen bu davanın amacı mevcut olan ve borçlunun itirazı ile duran takibin devam etmesini sağlamaktır. Gerçi uygulamada her iki yolu uygulayan icra müdürlerine de rastladım. Ancak İlk yolun yani icra inkar tazminatı ve yargılama masrafları için ayrıca ilamlı icra yapılmasının gerekli olmadığı düşüncesindeyim. Usul ekonomisi açısından da olması gereken bu dur.
Old 03-09-2014, 16:23   #48
Av.CKaran

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan madlock
İtirazın iptali davasında her ne kadar genel hükümler dairesinde alacağın varlığı araştırılmakta ise de esasen bu davanın amacı mevcut olan ve borçlunun itirazı ile duran takibin devam etmesini sağlamaktır. Gerçi uygulamada her iki yolu uygulayan icra müdürlerine de rastladım. Ancak İlk yolun yani icra inkar tazminatı ve yargılama masrafları için ayrıca ilamlı icra yapılmasının gerekli olmadığı düşüncesindeyim. Usul ekonomisi açısından da olması gereken bu dur.
Uygulamadan bir problem de ben anlatayım: İtirazımın iptaline karar verilen mahkeme kararını temyiz ettik. Karşı taraf kararı alır almaz icra dosyasından haciz işlemine başlamış (muhtıra vs yok). Yargıtay'dan hükmün icrasının geri bırakılması kararı getirdik, neyse ki takibi tekrar durdurduk. Bir süre sonra itirazın iptaline karar verilen ticaret mahkemesi kararı inkar tazminatı, masraf ve vekalet ücreti yönünden ayrıca ilamlı icraya konu edildi. Mahkemeden tehiri icra kararından bir suret daha istedik; veremem bu karar diğer icra takibine ait dedi. Hükmün icrasının geri bırakılması yazıyor takibin durdurulması yazmıyor dedikse de mahkeme vermedi.(Bu arada ilamlı takip için de teminat mektubu sunulup mehil vesikası alınmıştı.) Yeniden Yargıtay'dan tehir-i icra istedik. 2. karar da geldi. Anlayacağınız aynı karar için iki ayrı icrayı geri bıraktırma kararı almış olduk.
Old 11-11-2014, 15:59   #49
önceki beyan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
2014 yılındaki bir Yargıtay kararına göre artık itirazın iptalinden sonraki prosedür şu şekildedir: İlam ilk icra dosyasına ibraz edilerek ya borçluya muhtıra gönderilecek ya da icra emri.

Yargıtay "Eski içtihatlarımızdan döndük. Çünkü ikinci takibe yönelik şikayet vs. nedeniyle iş yükü artmaktadır" mealinde bir görüş geliştirmiştir. Aklımda kalan kadarıyla böyle.

Sayın Ergin'in belirttiği kararı aşağıya ekliyorum. 8. Hukuk Dairesi, itirazın iptali sonrası ayrı bir takip yapma yolunu kapatmış oldu:

T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/12873

K. 2014/62

T. 13.1.2014

• USUL EKONOMİSİ GÖZETİLEREK YARGITAY' IN İÇTİHADINDAN DÖNMESİ ( İtirazın İptali İlamından Kaynaklanan Alacak Kalemlerinin Ayrı Takibe Konulamayacağı - Hesaplama Tek Dosya Üzerinden Yapılabileceği Halde Yeni Dosya Açılmasının İş Yoğunluğuna Sebep Olacağı/Yeni Takip Açılması Usul Ekonomisi İlkesine Ters Düşeceğiden Sonradan Açılan Takibin İptal Edileceği )

• İTİRAZIN İPTALİ İLAMINDAN KAYNAKLANAN ALACAK KALEMLERİNİN AYRI TAKİBE KONU EDİLMESİ ( Alacaklının İlamı İbraz Ederek İlk Takip Dosyası Üzerinden Alacağına Kavuşma İmkanı Bulunduğu - Yeni Takip Açılmasının Usul Ekonomisi İlkesine Ters Düştüğü/Sonradan Açılan Takibin İptal Edileceği )

• TAKİBİN İPTALİ ( İtirazın İptali İlamından Kaynaklanan Alacak Kalemlerinin Ayrı Takibe Konu Edildiği - Alacaklının İlamı İbraz Ederek İlk Takip Dosyası Üzerinden Alacağına Kavuşabileceği - Yeni Takip Açılmasının Usul Ekonomisi İlkesine Ters Düştüğü/Sonradan Açılan Takibin İptal Edilmesi Gerektiği )

• ŞİKAYET ( İtirazın İptali İlamından Kaynaklanan Alacak Kalemlerinin Ayrı Takibe Konulduğu/Alacaklının İlamı İbraz Ederek İlk Takip Dosyası Üzerinden Alacağına Kavuşabileceği - Yeni Takip Açılmasının Usul Ekonomisi İlkesine Ters Düştüğü/Sonradan Açılan Takibin İptal Edileceği )

6100/m. 30

2004/m. 16, 67

ÖZET : İtirazın iptali davası kararı, eda hükmünü içeren inkar tazminatı yargılama gideri avukatlık ücreti ve harç alacağı ilamlı takibe konu edilmiştir.

Alacaklının itirazın iptali ilamını ibraz etmek sureti ile ilk takip dosyası olan ilamsız takip dosyası üzerinden icra emri göndererek veya muhtıra tebliğ ettirerek ilamdan kaynaklanan tüm alacaklarına kavuşma imkanı bulunmaktadır. Yeni bir takip açılması usul ekonomisi ilkesine ters düştüğü gibi davetin ve hesaplamanın tek dosya üzerinden yapılabilme imkanı bulunduğu halde yeni dosyalar açılması ve her dosyanın değişik şikayetlere konu edilebilmesi nedeniyle iş yoğunluğuna da neden olmaktadır. İtirazın iptali ilamından kaynaklanan alacak kalemlerinin ayrı bir takibe konu edilebileceği yönündeki içtihadımızdan dönülme gereği hasıl olmuştur. Şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde "Hakim yargılamanın makul süre içinde düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür" şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

Somut olayda İzmir 12. İcra Müdürlüğü'nün 2008/14439 sayılı dosyasında yapılan ilamsız takibe itiraz edilmiş itirazın iptali istemi üzerine Asliye Ticaret Mahkemesi'nce itirazın iptaline, takibin devamına %40 inkar tazminatı 55.515,60 TL'nin 1.179,70 TL harcın 12.777,34 TL vekalet ücretinin 1.395,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde karar verilmiştir.

Ticaret Mahkemesi'nin bu kararıda eda hükmünü içeren inkar tazminatı yargılama gideri avukatlık ücreti ve harç alacağı İzmir 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/2564 Esas sayılı dosyası ile ilamlı takibe konu edilmiştir.

Alacaklının itirazın iptali ilamını ibraz etmek sureti ile ilk takip dosyası olan ilamsız takip dosyası üzerinden icra emri göndererek veya muhtıra tebliğ ettirerek ilamdan kaynaklanan tüm alacaklarına kavuşma imkanı bulunmaktadır. Buna rağmen yeni bir takip açılması yukarıda yer verilen yasal düzenlemeye bağlanmış usul ekonomisi ilkesine ters düştüğü gibi davetin ve hesaplamanın tek dosya üzerinden yapılabilme imkanı bulunduğu halde yeni dosyalara açılması ve her dosyanın değişik şikayetlere konu edilebilmesi nedeniyle iş yoğunluğuna da neden olmaktadır. Bu nedenledir ki, itirazın iptali ilamından kaynaklanan alacak kalemlerinin ayrı bir takibe konu edilebileceği yönündeki içtihadımızdan dönülme gereği hasıl olmuştur.

O halde Mahkemece şikayetin kabulüne takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. ( HMK m.297/ç ) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kaynak: www.kazanci.com
Old 20-03-2016, 22:18   #50
Av. Murat ÇETİN

 
Varsayılan

Hazır konu açılmışken sorayım dedim:
Alacak kalemlerinin bir kısmı değil de hepsi ayrı bir ilamlı icra takibi konusu olabilir mi?
Yani ortada bir takip, itiraz ve itirazın iptali davası var. Dava kabul edilmiş, kabul edilen bu dava sonucunda verilen karar, itirazı iptal edilen icra takibi üzerinden değil, yeni bir ilamlı icra takibi üzerinden yapılabilir mi?
Yukarıdaki karar "çoğun içinde az da vardır" denilerek burada da geçerli kabul edilmeli mi, yoksa ordaki usul ekonomisi vs farklı bir durum mu denilmeli?

Soruyu sorduktan sonra bulduğum karar, zımnen, bunun mümkün olduğunu gösteriyor. Şöyle ki;

8. Hukuk Dairesi 2014/21997 E. , 2016/1409 K.
"Borçlu vekili, alacaklının önce ilamsız icra takibi yaptığını, borca itirazları üzerine takibin durdurulduğunu, takip halen derdest olmasına rağmen, alacaklının aynı alacağa ilişkin, bu kez ilamlı icra takibi başlatıldığını, takibin mükerrer olması ve asıl alacağa uygulanan yıllık %60 faiz oranı nedeniyle takibin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;"
Kararın devamında faizle ilgili bozma verildiğine göre, Yargıtay ilamsız takipten sonra aynı alacağa ilişkin ilamlı takip yapılmasıyla ilgili kısmı onamıştır.
Old 21-03-2016, 12:03   #51
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Murat ÇETİN
Hazır konu açılmışken sorayım dedim:
Alacak kalemlerinin bir kısmı değil de hepsi ayrı bir ilamlı icra takibi konusu olabilir mi?
Yani ortada bir takip, itiraz ve itirazın iptali davası var. Dava kabul edilmiş, kabul edilen bu dava sonucunda verilen karar, itirazı iptal edilen icra takibi üzerinden değil, yeni bir ilamlı icra takibi üzerinden yapılabilir mi?
[/b].

İtirazın iptali davası neticesinde, "İtirazın iptaliyle, takibin devamına..." şeklinde karar verildiği için en azından hükmün "itirazın iptali" kısmı ile ilgili olarak hiçbir zaman ayrı bir takip mümkün değildi. Çünkü yeni bir ilamlı takip yaparsanız, asıl alacak olarak neyi göstereceksiniz? Bir şeyi asıl alacak olarak gösterirseniz, ilama aykırı takip yapmış olursunuz.

Öte yandan,daha önce inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmı ayrı bir takip yapabiliyorduk. Ama sorunuzun bulunduğu mesajın üstündeki kararlar gibi kararlar verildiği için artık bu kalemler için de ayrı bir takip yapılamamaktadır.
Old 21-03-2016, 18:50   #52
Av. Murat ÇETİN

 
Varsayılan

Araştırırken şöyle bir karar buldum. Karar özetle, eğer itiraz edilen ilk takipten feragat edilirse, itirazın iptali davasındaki ilama ilişkin ikinci bir (ilamlı) takip yapılabilir:




8. Hukuk Dairesi 2015/12292 E. , 2015/18216 K.


"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Serik İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2013
NUMARASI : 2013/180-2013/281

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, müvekkili şirket aleyhine Serik . İcra Müdürlüğü'nün Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu yapılan ilamsız icra takibinin derdest olduğunu, takibe itirazları üzerine alacaklı tarafça açılan itirazın iptali davası sonucunda itirazın kısmen iptaline dair 2011/330-2013/232 sayılı ilamdaki tüm alacakların tahsili için Serik . İcra Müdürlüğü'nün 2013/2185 Esas sayılı dosyasında ayrı bir ilamlı icra takibi başlatıldığını, yapılan bu takibin mükkerrer olduğundan bahisle iptalini talep etmiştir. Mahkemece, takiplerin aynı konuya ilşikin olduğu, alacaklı vekilince ilk takipten vazgeçilmiş ise de dava açıldığı anda 2. takibin mükerrer takip olmasını engellemediğinden 2. takibin iptaline, 2. takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerinin ve hacizlerin iptaline karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde usul ekonomisi ilkesi hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda Serik . Asliye Hukuk Mahkemesi'nin /Esas-/Karar sayılı ilamında itirazın kısmen iptaline takip çıktısındaki 51.636,00TL'den ödeme yapılan 17850,00 TL çıkarıldığında kalan miktar üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatı vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiği, anılan bu alacak kalmelerinin tahsili için Serik İ. İcra Müdürlüğü'nün Esas sayılı dosyasından ilamlı icra takibi başlatıldığı, ilk takip dosyası olan Serik 1.İcra Müdürlüğü'nün Esas sayılı dosyasında alacaklı vekilinin 25.10.2013 tarihli talebiyle bu dosyadaki alacak haklarını Esas sayılı dosyadan saklı tutarak icra takibinden feragat ettiği görülmüştür.
Dairemizin önceki içtihatlarında alınan itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılmasının mümkün olacağı kabul edilmiş ise de, sonradan oluşan görüş ve kanaatle tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu ilamsız takip dosyası üzerinden alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılması yukarıda Yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebi ile ayrı takip yapılmaması gerektiği benimsenmiş bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır
Ne var ki somut olayda şikayet tarihinden sonra ilk takip dosyasından alacaklı vekilinin feragat ettiği anlaşılmakla sonradan açılan ve feragat beyanında yer alan Serik . İcra Müdürlüğü'nün /Esas sayılı dosyasından takibe devam olanaklı kılınmalıdır. Şikayetin bu nedenle reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü isabetsizdir.

Keza
8. Hukuk Dairesi 2015/15361 E. , 2015/16056 K.


Borçlu vekili şikayetinde; Bakırköy 16. İş Mahkemesi'nin Esas sayılı ilamdan doğan alacağının tahsili için hem Bakırköy . İcra Müdürlüğü'nün sayılı dosyası ile hem de İstanbul . İcra Müdürlüğü'nün sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine mükerrer takip yapıldığını, her iki takibin konusunu aynı alacağın oluşturduğunu belirterek İstanbul . İcra Müdürlüğü'nden başlatılan takibin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece; Bakırköy . İcra Müdürlüğü'nün Esas numaralı dosyası ile ilamsız takip, İstanbul 32. İcra Müdürlüğü'nünEsas sayılı dosyası ile de ilamlı takip başlatıldığı, alacaklının her iki takip ile hedeflediği amaçlar farklı olup ilkinde haciz yolu ile alacağın tahsilini, ikinci takip ile de borçlunun iflasını kapsayacak bir amaç hedeflemektedir. Yasa yapıcının tahsilde tekerrüre neden olmamak koşulu ile alacağın farklı takip yolları ile tahsiline imkan verdiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı H.M.K'nun 30. maddesinde, "Hakim yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür." şeklinde, usul ekonomisi, ilkesi hüküm altına alınmıştır.
Dairemiz'in önceki içtihatlarında; itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılmasının mümkün olacağı kabul edilmiş ise de; sonradan oluşan görüş ve kanaatle tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı bir takip başlatılması yukarıda Yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebi ile ayrı takip yapılmaması gerektiği benimsenmiş, bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır.
Somut olayda; Bakırköy . İş Mahkemesi'nin Esas Karar sayılı ilamında borçlunun Bakırköy . İcra Müdürlüğü'nün Esas sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibe itirazı üzerine, itirazın iptaline, icra- inkar tazminatı, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir. Alacaklı İstanbul . İcra Müdürlüğü'nünsayılı dosyasında yaptığı ilamlı takipte bu ilamda yazılı olan edayı içeren icra inkar tazminatı, avukatlık ücreti ve yargılama gideri ile birlikte ilk ilamsız takipte istediği alacak kalemlerini de talep etmiştir. Yukarıda kabul edilen ilkeler gereğince icra müdürlüğünce ilama bağlanan bu alacaklar için ilk takip dosyasında icra emri düzenlenerek takibe devam olanağı bulunmaktadır. Makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı bir takip yapılması usulsüzdür. Ayrıca ilamsız takibe konu edilmiş asıl alacak kalemleri de ikinci takip ile mükerrer talep edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle Mahkemece şikayetçi borçlunun isteminin kabulü ile İstanbul . İcra Müdürlüğü'nün Esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddi isabetsizdir.

Old 22-03-2016, 11:56   #53
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Murat ÇETİN
Araştırırken şöyle bir karar buldum. Karar özetle, eğer itiraz edilen ilk takipten feragat edilirse, itirazın iptali davasındaki ilama ilişkin ikinci bir (ilamlı) takip yapılabilir:


Sunduğunuz 1 inci karara göre yapılır ama tüy dikilmiş olur. Yerel mahkeme kararında ne diyor? "Ödenmiş olan 17.850 Tl çıkarıldığında kalan miktar üzerinden (Türkçeye dikiz) takibin devamına" Hangi takibin devamına, peki? Dava açılırken belirtilen ve itiraz yapılan icra takibinin DEVAMINA...

Yargıtay ise kararında, önceki takipten feragat edilirse, 2 inci takip kalsın diyor. Ama ben size yüzlerce Yargıtay kararı sunabilirim. O kararlarda "İlamlı takip ilama aykırı olamaz" der. Yine yüzlerce Yargıtay kararı sunarım ki, o kararlarda da "infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilemez" der.
Old 24-03-2016, 11:16   #54
av_my

 
Varsayılan Faiz başlangıç tarihi sorunu

Sayın meslektaşlarım; yeni konu açmamak adına sorumu buradan sormayı uygun buldum. A ilinden açtığım ilamsız takibe karşı, borçlu tarafından hem yetkiye hem borca itiraz edildi. Daha sonra dosyayı yetkili isra dosyasına gönderdik ve burada yeni esasla birlikte yeniden borçluya ödeme emri tebliğ edildi. Borçlu bu icra dairesinde de borcun tamamına itiraz etti. Akabinde açtığım itirazın iptali davası kısmi kabul kısmi red şeklinde sonuçlandı.

-Öncelikle kabul edilen alacağım yönünden faiz başlangıç tarihi ilk takibin açıldığı gün müdür, yoksa yetkili yerde açılan takibin günü mü?

-İcra dairesi sadece vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden borçluya icra emri çıkardı. Bu icra emrinin dönüşü beklenmeksizin asıl alacak ve bu icra emrine konu alacak kalemleri yönünden haciz işlemi talep edebilir miyim?
Old 24-03-2016, 17:47   #55
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_my
Sayın meslektaşlarım; yeni konu açmamak adına sorumu buradan sormayı uygun buldum. A ilinden açtığım ilamsız takibe karşı, borçlu tarafından hem yetkiye hem borca itiraz edildi. Daha sonra dosyayı yetkili isra dosyasına gönderdik ve burada yeni esasla birlikte yeniden borçluya ödeme emri tebliğ edildi. Borçlu bu icra dairesinde de borcun tamamına itiraz etti. Akabinde açtığım itirazın iptali davası kısmi kabul kısmi red şeklinde sonuçlandı.

-Öncelikle kabul edilen alacağım yönünden faiz başlangıç tarihi ilk takibin açıldığı gün müdür, yoksa yetkili yerde açılan takibin günü mü?

-İcra dairesi sadece vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden borçluya icra emri çıkardı. Bu icra emrinin dönüşü beklenmeksizin asıl alacak ve bu icra emrine konu alacak kalemleri yönünden haciz işlemi talep edebilir miyim?

1- Faiz ilk icra takibinden itibaren işleyecektir(Aksine mahkeme hükmü olmadığına göre).

2- İcra müdürlüğünün uygulaması bence yanlış. İcra emri göndereceğine, "muhtıra" göndermeliydi. "İcra emri" gönderecekse de bu defa "asıl alacak" da icra emrine yazılmalıydı. İcra emrinin dönüşü beklenmeden "vekalet ücreti ve mahkeme giderleri" için haciz yapamazsınız. İcra emri tebliğ olunacak, 7 günlük ödeme süresinin geçmesini bekleyeceksiniz.
Old 25-10-2016, 14:35   #56
İcap

 
Varsayılan

Herkese merhaba,
Kazanılan bir itirazın iptali davasında hükmedilen, yargılama gideri, vekalet ücreti ve inkar tazminatı açısından artık ayrı bir takip yapılmayıp, aynı icra dosyası üzerinden işlem yapılması gerekliliği son zamanlarda Yargıtay İçtihatlarıyla yerleşmiş durumdadır.

Sorum şu, yapılması gereken tam olarak nedir?

ASIL ALACAK YÖNÜNDEN TAKİBİN HEMEN DEVAMI İLE yargılama gideri, vekalet ücreti ve inkar tazminatı açısından icra emri gönderilmesini istemek midir? Yoksa asıl alacak da dahil icra emri gönderilmesini istemek midir? YA DA HİÇBİR KALEM AÇISINDAN icra emri gönderilmeksizin direk haciz işlemlerine girişilmesini talep etmek midir?

Kolay gelsin.
Old 25-10-2016, 15:37   #57
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan İcap
ASIL ALACAK YÖNÜNDEN TAKİBİN HEMEN DEVAMI İLE yargılama gideri, vekalet ücreti ve inkar tazminatı açısından icra emri gönderilmesini istemek midir?
Kolay gelsin.

Ben bu şekilde yapıyorum.
Saygılarımla,
Old 25-10-2016, 17:02   #58
İcap

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ufuk Bozoğlu
Ben bu şekilde yapıyorum.
Saygılarımla,

Ufuk Hanım, üye olmadan dahi siteyi takip ederkenden beri etik ve bilgi anlamında görüşlerinize önem veriyorum. Teşekkürler.
Old 30-05-2017, 16:21   #59
Av. Erdem Yıldız

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2013/12873
KARAR NO. 2014/62
KARAR TARİHİ. 13.1.2014

>İTİRAZIN İPTALİ İLAMINDAN KAYNAKLANAN ALACAK KALEMLERİNİN AYRI TAKİBE KONU EDİLMESİ--TAKİBİN İPTALİ--ŞİKAYET

6100/m. 30
2004/m. 16, 67

ÖZET : İtirazın iptali davası kararı, eda hükmünü içeren inkar tazminatı yargılama gideri avukatlık ücreti ve harç alacağı ilamlı takibe konu edilmiştir.

Alacaklının itirazın iptali ilamını ibraz etmek sureti ile ilk takip dosyası olan ilamsız takip dosyası üzerinden icra emri göndererek veya muhtıra tebliğ ettirerek ilamdan kaynaklanan tüm alacaklarına kavuşma imkanı bulunmaktadır. Yeni bir takip açılması usul ekonomisi ilkesine ters düştüğü gibi davetin ve hesaplamanın tek dosya üzerinden yapılabilme imkanı bulunduğu halde yeni dosyalar açılması ve her dosyanın değişik şikayetlere konu edilebilmesi nedeniyle iş yoğunluğuna da neden olmaktadır. İtirazın iptali ilamından kaynaklanan alacak kalemlerinin ayrı bir takibe konu edilebileceği yönündeki içtihadımızdan dönülme gereği hasıl olmuştur. Şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde "Hakim yargılamanın makul süre içinde düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür" şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

Somut olayda İzmir 12. İcra Müdürlüğü'nün 2008/14439 sayılı dosyasında yapılan ilamsız takibe itiraz edilmiş itirazın iptali istemi üzerine Asliye Ticaret Mahkemesi'nce itirazın iptaline, takibin devamına %40 inkar tazminatı 55.515,60 TL'nin 1.179,70 TL harcın 12.777,34 TL vekalet ücretinin 1.395,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde karar verilmiştir.

Ticaret Mahkemesi'nin bu kararıda eda hükmünü içeren inkar tazminatı yargılama gideri avukatlık ücreti ve harç alacağı İzmir 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/2564 Esas sayılı dosyası ile ilamlı takibe konu edilmiştir.

Alacaklının itirazın iptali ilamını ibraz etmek sureti ile ilk takip dosyası olan ilamsız takip dosyası üzerinden icra emri göndererek veya muhtıra tebliğ ettirerek ilamdan kaynaklanan tüm alacaklarına kavuşma imkanı bulunmaktadır. Buna rağmen yeni bir takip açılması yukarıda yer verilen yasal düzenlemeye bağlanmış usul ekonomisi ilkesine ters düştüğü gibi davetin ve hesaplamanın tek dosya üzerinden yapılabilme imkanı bulunduğu halde yeni dosyalara açılması ve her dosyanın değişik şikayetlere konu edilebilmesi nedeniyle iş yoğunluğuna da neden olmaktadır. Bu nedenledir ki, itirazın iptali ilamından kaynaklanan alacak kalemlerinin ayrı bir takibe konu edilebileceği yönündeki içtihadımızdan dönülme gereği hasıl olmuştur.

O halde Mahkemece şikayetin kabulüne takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. ( HMK m.297/ç ) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 14-03-2019, 15:19   #60
gunerhamza

 
Varsayılan

YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2016/10855
Karar Numarası: 2017/2483
Karar Tarihi: 23.02.2017
İTİRAZIN İPTALİ İLAMINDA İLK DEFA HÜKÜM ALTINA ALINAN ALACAKALAR YÖNÜNDEN BORÇLUYA İCRA EMRİ GÖNDERİLMESİ GEREKTİĞİ İtirazın İptali Davası Sonucunda Verilen Karar Uyarınca Takibin Devamına Karar Verilen Asıl Alacak ve Faizi Hakkında Takibe Devam Edilmesine Engel Olmadığı - Bunun İçin İcra Emri Gönderilmesine Gerek Bulunmadığı – Ancak Aynı İlamın Fer'ilerinden Kaynaklanan Alacak İlama Dayandığından Borçluya Aynı Dosya Üzerinden İcra Emri Düzenlenerek Tebliğ Edilmesi Gerektiği - İcra Emri Gönderilmeden Alacaklının Talebi İle Bakiye Borç Hesabı Yapılmak Sureti İle İtirazın İptali İlamının Fer'ilerinin Talep Edilmesinin Mümkün Olmadığı
Özeti:
İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden, takipte istenip de mahkemece de takibin devamına karar verilen asıl alacak ve faizi hakkında takibe devam edilmesine engel yoktur. Bunun için icra emri gönderilmesine de gerek bulunmamaktadır. Ancak, aynı ilamın fer'ilerinden kaynaklanan alacak, ilama dayandığından, borçluya aynı dosya üzerinden icra emri düzenlenerek tebliğ edilmesi gerekmekte olup, icra emri gönderilmeden alacaklının talebi ile bakiye borç hesabı yapılmak sureti ile itirazın iptali ilamının fer'i niteliğindeki tazminat, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin talep edilmesi mümkün değildir
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklının, borçlu belediye hakkında genel haciz yolu ile başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlu vekilinin; itirazın iptali ilamı ile borcun haricen ödendiği sabit olduğu halde ödemenin infazda dikkate alınmadığını ve faiz işletildiğini, yine ilamda hükmedilen vekalet ücreti, yargılama gideri gibi alacak kalemlerinin de eklenerek bakiye borç hesabı yapılmasının usulsüz olduğunu ve 230.183,96 TL borç içeren muhtarının iptaline karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
... Batı İcra Müdürlüğü'nün 2015/58637 Esas numaralı takip dosyasının incelenmesinde; cari hesap ve fatura alacağından kaynaklanan 229.213,85 TL asıl alacak ve 17.024,35 TL işlemiş faizden oluşan toplam 246.238,20 TL alacağın yıllık %13,75 faiz oranı ile tahsili için genel haciz yolu ile takibe başlandığı, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu, ... batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/28 Esas, 2014/293 Karar sayılı ve 25.11.2014 tarihli kararı ile “Açılan davanın kısmen kabulü ile, 173.523,13 TL asıl alacak için itirazın iptali ile takibin devamına, takipten sonra aylık %13 avans faizi uygulanmasına (davacı alacaklıya haricen ödendiği anlaşılan 173.523,13 TL’nin) icra takibinden sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce dikkate alınmasına,...icra inkar tazminatı talebinin reddine, ...15.611, 38 TL vekalet ücreti,...mahkeme masrafının...24,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine..” karar verildiği görülmektedir.
İtirazın iptali kararı üzerine alacaklının başvurusu ile icra müdürlüğünce 06.02.2015 tarihinde yapılan dosya hesabında, takipte kesinleşen miktarın 173.523,13 TL olarak esas alındığı, icra harçları ve vekalet ücreti ile faiz işletilerek, yine itirazın iptali ilamında hükmedilen vekalet ücreti ile yargılama giderinin de 17.174,57 TL masraf kalemine dahil edilmesi ile ödeme tarihlerine göre yapılan hesaplamada, bakiye borcun 230.183,96 TL olarak gösterildiği ve borçlu belediyeye hacze ilişkin muhtıra gönderildiği görülmektedir.
İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden, takipte istenip de mahkemece de takibin devamına karar verilen asıl alacak ve faizi hakkında takibe devam edilmesine engel yoktur. Bunun için icra emri gönderilmesine de gerek bulunmamaktadır. Ancak, aynı ilamın fer'ilerinden kaynaklanan alacak, ilama dayandığından, borçluya aynı dosya üzerinden icra emri düzenlenerek tebliğ edilmesi gerekmekte olup, icra emri gönderilmeden alacaklının talebi ile bakiye borç hesabı yapılmak sureti ile itirazın iptali ilamının fer'i niteliğindeki tazminat, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin talep edilmesi mümkün değildir.
Bu durumda, somut olayda, itirazın iptali ilamında belirtilen ve takibin devamına karar verilen "173.523,13 TL asıl alacak ve bu alacağın takip tarihinden itibaren aylık %13 oranında avans faizi” yürütülmesi ve takipten sonra yapıldığı anlaşılan ödemelerin de icra müdürlüğünce dikkate alınarak borçlu hakkında takibe devam edilmesinde ve bu alacak için alacağın tahsiline yönelik hesap, haciz ve takip işlemleri yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. Yukarıda da açıklandığı gibi belirtilen bu alacak için borçluya ayrıca icra emri gönderilmesi ve tebliğ edilmesine de gerek yoktur. Ancak, itirazın iptali ilamında ilk defa hüküm altına alınan fer'i alacaklar (yargılama gideri, vekalet ücreti ve harç) yönünden takibe devam edilebilmesi için borçluya icra emri gönderilmesi gerekir. Takip dosyasının incelenmesinden borçluya icra emri gönderilmediği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, açıklanan bu ilke ve kurallar doğrultusunda, mahkemece konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılarak, itirazın iptali ilamının fer'isi olan alacaklar nazara alınmadan, 06.02.2015 hesap tarihi itibarı ile itirazın iptali kararı uyarınca istenebilecek asıl alacak ve faiz miktarının tespiti konusunda denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor tanzimi ile oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
5 ilamsız takip- Tek İtirazın İptali Davası-Mümkün müdür? av.knel Meslektaşların Soruları 3 04-01-2010 17:20
İtirazın iptali davası evo09 Meslektaşların Soruları 3 15-11-2009 22:44
İlamsız icrada ihtiyari takip arkadaşlığı, yetki ve borca itiraz sorunsalı Av. Ferhat BÜYÜKADA Meslektaşların Soruları 5 09-09-2009 11:21
İtirazın iptali (faturaya dayalı takip) ladre Meslektaşların Soruları 4 23-04-2009 21:45
İtirazın iptali Av.TOLGAA Meslektaşların Soruları 4 11-02-2009 00:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10590911 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.