Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mala Zarar Verme Suçundan Sonra Açılacak Tazminat Davası

Yanıt
Old 20-03-2017, 11:12   #1
Av Mert Alkan

 
Soru Mala Zarar Verme Suçundan Sonra Açılacak Tazminat Davası

Sayın meslektaşlarım herkese kolaylıklar diliyorum.

Müvekkil A'nın sahibi olduğu bir cafe üç kişi tarafından kundaklanıyor ve yaklaşık 200 Bin TL civarı zarara uğruyor. Ceza yargılaması neticesinde üç kişi de ceza aldı.

Müvekkil sigorta yaptırırken anladığım kadarıyla ya bedeli eksik gösteriyor ya da sigorta yaptıktan sonra cafeye yeni eşyalar aldığı için sigorta bedeli zararın altında kalıyor. Sigortaya başvuru neticesinde sigorta yaklaşık 75 bin TL'lik bir ödeme gerçekleştiriyor.

Sorum şu ki kalan 125 Bin TL için dava açma hakkımızda herhangi bir sıkıntı var mı ? Yani müvekkilin eksik sigorta yaptığını düşünsek dahi sanıklara karşı dava yöneltmemizin herhangi bir hukuka aykırılığı var mıdır?

İyi günler.
Old 20-03-2017, 14:58   #2
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

Sigortanın sorumlu olduğu bedel ile gerçek zararınızın eşit olması gerekmez. Sigortadan tahsil edilen bedel dışında oluşmuş zararınızı haksız fiili gerçekleştiren kişilerden talep edebilirsiniz.
Old 20-03-2017, 15:48   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

4.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/8964
Karar: 2016/11581
Karar Tarihi: 24.11.2016


TAZMİNAT DAVASI - MALA ZARAR VERME - DAVALININ EYLEMİNİ HAKSIZ TAHRİK ALTINDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİNİN MADDİ VAKIA OLARAK KESİNLEŞMİŞ CEZA KARARI İLE TESPİT EDİLDİĞİ - TAZMİNATTAN MATEMATİKSEL OLMAK ÜZERE BİR İNDİRİM YAPILMASI GEREĞİ

ÖZET: Davaya konu olayda; davalının eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği maddi vakıa olarak kesinleşmiş ceza kararı ile tespit edilmiştir. Bu durumda; talep edilen maddi tazminattan matematiksel olmak üzere bir indirim yapılması gerekir.


(818 S. K. m. 53) (6098 S. K. m. 74) (5237 S. K. m. 29)

Dava: Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/05/2014 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;

Dava, mala zarar verme eyleminden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur.

Davacı; Doğan marka otomobili ile motorsikletinin kasten yakıldığını iddia ederek, uğranılan zararın tazmini isteminde bulunmuştur.

Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davalının davacının araçlarına kasten zarar verdiği kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğundan, maddi tazminat isteminin talep gibi kabulüne karar verilmiştir.

818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 53. (TBK/74) maddesi gereği ceza mahkemesinde verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkumiyet kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olup taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıyacaktır.

Dosya kapsamından; ..... Mahkemesinde sanık olarak yargılanan davalıya verilen hapis cezasından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesi gereği 1/4 oranında haksız tahrik indirimi yapıldığı ve verilen bu hükmün doğrudan kesin olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu olayda; davalının eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği maddi vakıa olarak kesinleşmiş ceza kararı ile tespit edilmiştir. Bu durumda; talep edilen maddi tazminattan matematiksel olmak üzere bir indirim yapılması gerekirken istemin aynen kabulü doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 20-03-2017, 15:50   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

4.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/16304
Karar: 2016/1709
Karar Tarihi: 15.02.2016


TAZMİNAT DAVASI - HAKSIZ FİİL FAİLİNE YEMİN TEKLİF OLUNAMAYACAĞI - DAVAYA KONU OLAY HAKSIZ FİİLDEN KAYNAKLANDIĞINDAN YEMİN TEKLİF EDİLMESİ VE YEMİNİN EDA EDİLMESİNİN HUKUKİ SONUÇ DOĞURMAYACAĞI - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Yemin edecek kimsenin namus ve onurunu etkileyecek veya onu ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalara dair yemin teklif olunamayacağı açıkça düzenlenmiştir. Haksız fiil, hukuk kurallarına aykırı bir şekilde diğer bir kişinin malvarlığı veya şahıs varlığında zarar meydana gelmesine neden olan eylem olup niteliği gereği belirtilen yasa maddesi de dikkate alındığında haksız fiil failine yemin teklif olunamaz. Davaya konu olay haksız fiilden kaynaklandığından yemin teklif edilmesi ve yeminin eda edilmesi hukuki sonuç doğurmayacağından, bu hususun davanın reddi gerekçesi yapılması doğru olmamış, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmiştir.

(6098 S. K. m. 50) (818 S. K. m. 42)

Dava ve Karar: Davacı ... vekili Avukat .. tarafından, davalılar ...ve diğeri aleyhine 12/01/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 17/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;

Dava, mala zarar vermeden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kiracısı bulunduğu kapıcı dairesindeki eşyalarının, cezaevinde olduğu süre içerisinde davalılarca çöpe atıldığını iddia ederek, uğranılan zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.

Davalılar, eşyaların atılmasına davacının kendisinin sebebiyet verdiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.

Mahkemece, davacının davasını ispat edemediği, yemin deliline de başvurmayacağını bildirdiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.

a)6100 sayılı .. 226/c maddesinde yemin edecek kimsenin namus ve onurunu etkileyecek veya onu ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalara dair yemin teklif olunamayacağı açıkça düzenlenmiştir.

Haksız fiil, hukuk kurallarına aykırı bir şekilde diğer bir kişinin malvarlığı veya şahıs varlığında zarar meydana gelmesine neden olan eylem olup niteliği gereği belirtilen yasa maddesi de dikkate alındığında haksız fiil failine yemin teklif olunamaz.

Davaya konu olay haksız fiilden kaynaklandığından yemin teklif edilmesi ve yeminin eda edilmesi hukuki sonuç doğurmayacağından, bu hususun davanın reddi gerekçesi yapılması doğru olmamış, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmiştir.

b)Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden; davalıların 20/11/2010 tarihli cevap dilekçesindeki "..." şeklindeki beyanları da gözetildiğinde, davacıya ait eşyaların davalılar tarafından çöpe atıldığı sabittir. Dava konusu eşyaların atılması nedeniyle, uğranılan zararın miktarının tam olarak ispat edilememesi halinde hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde bulundurarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun şekilde takdir etmelidir. 818 sayılı BK/42 (TBK/50) maddesi de gözetilerek zarar kapsamının belirlenmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ile istemin reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bu durum bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/ a ve b) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 22-03-2017, 12:55   #5
Av Mert Alkan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım, ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mala Zarar Verme htcklnc Meslektaşların Soruları 1 25-02-2015 15:52
Hes - Mala Zarar Verme av.murat kılıç Meslektaşların Soruları 0 28-10-2014 12:09
Mala Zarar verme Suçu Av. Alime Özcan Meslektaşların Soruları 7 09-03-2011 23:49
Hacİzlİ Mala Zarar Verme deu_nihan Meslektaşların Soruları 1 23-10-2010 11:27
kiracının iş yerine zarar vermesi halinde mala zarar verme suçu oluşur mu? avukat 77 Meslektaşların Soruları 2 23-05-2007 16:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04731011 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.