Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

husumet ve yargı yolu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-10-2007, 12:07   #1
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan husumet ve yargı yolu

Belediyenin yaptığı ihale ile metro yapım çalışmalarının harfiyat işini yürüten şirketin vatandaşlara zarar vermesi sonucu belediyeye de husumet düşer mi?hem belediye ve hem şirkete karşı dava açmak için adli yargı organlarına başvursak belediye için yargı yolu itirazı söz konusu olur mu?Bu konuda yargıtay kararları var mı?
Old 23-10-2007, 14:03   #2
parézer

 
Varsayılan

ihale yolu ile verilen işlerde 3. kişilere karşı sorumluluk ihaleyi alan şirkete aittir.Belediyenin sorumluluğu söz konusu değildir.Bu konuda bir çok yargıtay kararı okuduğumu hatırlıyorum ama şimdi bulamadım.Bulduğum an gönderirim.
iyi çalışmalar
Old 23-10-2007, 20:25   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

-Belediye ile yüklenici şirketin yaptığı sözleşmeyi incelemek gerekir. Taraflar arasında ilişki istisna sözleşmesi hükümlerine tabi ise yani belediyenin yapılan
işi denetleme ve gözetleme yetkisi yoksa, belediyenin sorumluluğu söz konusu olmaz. Sorumluluk yüklenici şerkete ait olur.

-Belediye ile yapımcı şirket arasındaki sözleşme hizmet sözleşmesi hiteliğinde ise , belediyeye yapılan işe denetleme ve gözetleme yetkisi verilmişse yapımcı şirket ile birlikte belediye aleyhine de dava açılabilir. Burada belediyekamu hizmeti görmekten dolayı değil, adam kullananın sorumluluğuna (BK.55) göre özel hukuk hükümleri gereği gerekli denetimi ve gözetimi yapmamasından dolayı sorumlu olur. Belediye aleyhine de adli yargıda dava açılır.

-Eğer metro yapıp işini belediye tek başına yüklenseydi. O takdirde kamu hizmetinin ifasını ilgilendirir ve ida ri yargıda dava açılırdı. Diye düşünüyorum.

Saygılarımla.

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/13071

K. 2004/2704

T. 4.3.2004

DAVA : Davacı Hüseyin Tarık Kandemir vekili Avukat Yağız Ali Dağlı tarafından, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Libya İnş. ve Tic. Konsorsiyumu A.Ş. aleyhine 10.7.1998 gününde verilen dilekçe ile aracıyla yolda açılan kanalizasyon çukuruna düşmesi nedeniyle yaralanmasından kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminatın reddine, manevi tazminatın kısmen kabulüne dair verilen 26.5.2003 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, davacının aracıyla giderken yolda açılmış bulunan çukura düşmesi sonucu yaralanmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminatın reddine, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davacı ile davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı temyiz etmiştir.
Davacı olay nedeniyle 1.000.000.000 lira maddi, 4.000.000.000 lira manevi tazminat istemiştir. Maddi tazminat istemi tümden reddedilmiş, 500.000.000 lira manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 50.000.000 lira, davalılar yararına da 540.000.000 lira vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Karar tarihinde yürürlekte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri dikkate alındığında davalılar yararına maddi tazminat nedeniyle 100.000.000 lira, manevi tazminat nedeniyle 50.000.000 lira olmak üzere toplam 150.000.000 lira vekalet ücreti verilmesi gerekir.
Manevi tazminat davalarında kısmen kabul, kısmen red halinde davalı yararına takdir edilecek vekalet ücreti davacı yararına takdir edilecek miktarı aşmaması gerektiği halde bu yön gözetilmeden davalılar yararına fazla miktarda vekalet ücertine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının diğer temyiz itirazına gelince;
Davacının geçirdiği kaza davalı belediye başkanlığının istisna sözleşmesi ile diğer davalı yüklenicinin yol yapımında gerekli özeni göstermeyip önlemleri almamış olmasından kaynaklanmaktadır. Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığıyargılamasırasında husumet itirazında bulunmuş ve kazanın olduğu yolun yapımı için diğer davalı şirketle yapılan istisna akdini sunmuştur. Bu sözleşmenin 10. maddesinde yol yapımı sırasında çıkabilecek kazalardan müteahhidin sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Şu durumda, davalıya husumet düşmez.
Anılan yön gözetilmeden istisna sözleşmesine rağmen davalı belediyenin sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın (2) no'lu bentte gösterilen nedenle davacı yararına, (3) nolu bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, tarafların öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 4.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/8650

K. 2005/5122

T. 16.5.2005

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bakırköy Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 12.03.2004 tarih ve 2002/757-2004/80 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacının TTK.nun 1301 nci maddesi hükmüne dayalı olarak davalı taraf aleyhine açtığı rücu davası sonucunda mahkemece davalı Güngören Belediye Başkanlığı yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulüne dair verilen karar davalı İSKİ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı İSKİ vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Kaza,İSKİ ile diğer davalı yüklenici arasında imzalanan sözleşme gereğince yüklenici tarafından yol üzerine yapılan rogar kapağının çıkıntısının fazla olması nedeniyle davacıya sigortalı aracın alt karter kısmının bu kapağa çarpmasıyla meydana gelmiştir. Davalı İSKİ'nin zarardan sorumlu tutulabilmesi için BK.nun 55 nci maddesinde öngörülen işçi-işveren arasındaki tabiiyet ilişkisi oluşturacak şekilde davalı İSKİ'ye gözetim ve denetim yetkisi verilmiş olması gerekir. Mahkemece, davalı İSKİ ile M.Arslan İnş..Müh.Mim.Taah.San.ve Tic.Ltd.Şti. arasındaki sözleşme ve şartname metninin tamamı getirtilip içeriğinde BK.nun 55 nci maddesinde öngörülen şekilde tabiiyet ilişkisi bulunup bulunmadığı saptanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İSKİ vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle anılan vekilin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı İSKİ Genel Müdürlüğü yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 10-12-2007, 16:51   #4
Abdullah Tanrıverdi

 
Varsayılan

Sayın Kocabaş, açıklama ve Yargıtay Kararları için çok teşekkür ederim...
Old 10-12-2007, 17:53   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/13692
Karar: 2004/8219
Karar Tarihi: 13.09.2004

ÖZET: Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediye, kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan dolayı açılan davaların, tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. O halde, mahkemece, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davada yargı yolu bakımından görevsizlik karan verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

(2577. S. K. m. 2)

Taraflar arasında görülen davada Kartal 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 5.11.2002 tarih ve 2001/1295-2002/1143 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Bşk vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davalıların sorumluluğunda bulunan kepçeyle yapılan kazı çalışması sırasında müvekkiline ait tesislere zarar verildiği iddia ederek, 323.639.914 TL nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili, zararlandırıcı işlemin yapıldığı yerde kazı çalışmalarının olmadığını, müvekkiline husumet düşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili, zararın yüklenici davalı inşaat şirketince meydana getirildiğini, müvekkili idarenin sorumluluğunun bulunmadığını, isteme konu zararın fahiş olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.

Diğer davalılar davaya yanıt vermemişlerdir.

Mahkemece, iddia, savunmalar, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı İSKİ hakkındaki davanın atiye bırakıldığı, davacı tesisine davalı yüklenici şirket tarafından zarar verildiği, sözleşme uyarınca belediyenin de sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 323.639.914 TL nin adı geçen davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, haksız eylemden doğan tazminat istemine ilişkindir.

Ancak, davacı tesislerinde meydana gelen hasar, davalı belediyenin görev kapsamında kalan, akdedilen sözleşme uyarınca yüklenici diğer davalı inşaat şirketince yerine getirilen ana yolların bakım, onarım ve yenilme çalışması sırasında meydana gelmiştir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediye, kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan dolayı açılan davalar, İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunu'nun 2 nci maddesi hükmü uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. O halde, mahkemece, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davada yargı yolu bakımından görevsizlik karan verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.9.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 10-12-2007, 18:13   #6
ali ekmekçi

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2001/19-920
K : 2001/741
T : 17.10.2001

TAZMİNAT
TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN ZARAR

Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; .Konya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 1.11.2000 gün ve" 1999/743 -2000/780 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 14.2.2001 gün ve 2001/623-1157 sayılı ilamı ile , (...l -Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılardan Yusuf G.... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle bu davalı yönünden hükmün onanması gerekmiştir.
2-Davalı Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin temyizine gelince;
Davalı Belediye işin yapımını dava dışı G... İnş.San.Tic.Ltd.Şti'ne devretmiş olup, diğer davalı Yusuf G...'ün kamyonuyla işi sürdürürken olay meydana geldiğine göre, bu durumda davalı Belediyenin işleten olmadığı ve verilen zararlardan sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, Belediye Başkanlığı hakkındaki davanın husumet yönünden reddi gerekirken, yazılı şekilde davalı Belediye Başkanlığının da zarardan sorumlu tutulması doğru görülmemiştir...") gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili :
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü:
Dava, trafik kazasından doğan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Yerel Mahkemenin, davacının aracının hasar görmesine neden olan trafik kazasının , davalı Yusuf adına kayıtlı olup, kaza yerinde orta refüj sulaması yapan tankerin,arkasından yeterli uzaklıkta görülecek şekilde uyan ışık ve levhası koymamasından ileri geldiği, bu tedbirleri almayan tanker sürücüsü davalı Fevzi O...'ın olayda 6/8; davacının aracını kullanan sürücünün ise 2/8 oranında kusurlu olduğunun bilirkişice belirlendiği;her ne kadar davalı belediye sulama işini daha önce ihale yoluyla dava dışı bir şirkete devretmiş ise de,hizmetin davalı Belediyenin denetiminde yürütüldüğü,kazaya neden olan tankerin görevli hizmet aracı olarak kabul edildiği,davalı Belediyenin denetim görevini yerine getirmediği, o nedenle doğan zarardan, kamyonun malikiyle birlikte sorumlu bulunduğu gerekçesiyle verdiği, davanın
kısmen kabulüne, 3.900.000.000 TL. tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı Belediye ile araç maliki davalıdan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar, Özel Daire'ce yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur."
Davalı Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın, kendi görev alanı içindeki yeşil alanlar ve benzeri yerlerin sulanması işini ihale sonucunda düzenlenen 7.4.1999 günlü sözleşmeyle dava dışı G...Ltd.Şti. ne bıraktığı; sözleşmenin ve ihale şartnamesinin muhtelif hükümlerinde, işin yürütülmesi sırasında gereken tüm tedbirlerin yüklenici tarafından alınacağının ve trafik kazaları da dahil-olmak üzere çeşitli nedenlerle doğabilecek tüm zararlardan yüklenici şirketin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı; davalılardan Yusuf G.... adına trafiğe kayıtlı tankerin, 9.8.1999 günü saat 23.30 sıralarında anılan dava dışı şirket adına yolun sol şeridinde çim sulanması işini yaparken, gereken uyarı levhalarının konulmaması ve ikaz lambalarının yakılmaması nedeniyle, aynı yolda seyreden ve arkadan gelmekte olan davacıya ait aracın bu tankere çarpmasına ve hasara uğramasına neden olunduğu; olayda, sözkonusu tedbirleri almayan tanker sürücüsünün 6/8 oranında kusurlu olduğunun bilirkişi raporuyla belirlendiği açıkça anlaşılmaktadır. Taraflar arasında da, bu yönlerden bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Görülmekte olan dava, davacının aracında bu kaza nedeniyle oluşan ve delil tespiti yoluyla belirlenen hasar bedelinin , araç maliki durumundaki davalı Yusuf G... ile işleten olduğu ileri sürülen Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığından müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle açılmıştır.
Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, davalı Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın,somut olayda işleten sıfatının bulunup bulunmadığı, dolayısıyla, davacının aracında oluşan hasarın tazmininden, kazaya neden olan aracın malikiyle birlikte müteselsilen sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasındadır.
Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak, somut olayda olduğu gibi, bir kamu kurumunun kendi görev alanı içindeki bir kamu hizmetinin yürütülmesini,tabi bulunduğu mevzuatın verdiği yetkiye dayanarak başkasına (yükleniciye) sözleşmeyle devretmesi ve aralarındaki sözleşmede ,yine somut olayda ortaya çıkan şekilde, işin yürütülmesi sırasında üçüncü kişilere verilebilecek zararlardan yüklenicinin sorumlu olacağının kararlaştırılması durumunda, işi devreden kamu kurumunun, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri anlamında "işleten" sıfatı ve dolayısıyla oluşan zarardan dolayı bir sorumluluğu bulunmayacak; sorumluluk, devre ilişkin sözleşme hükümleri çerçevesinde, bütünüyle işi yüklenene ait olacaktır. Ne var ki, işin yürütülmesinin devredilmesine ve doğabilecek zararlardan yüklenicinin sorumlu olacağının sözleşmede belirtilmesine rağmen, ilgili kamu kurumu, sorumluluğa ilişkin bu devri ortadan kaldıracak ve bunu işi yüklenenle birlikte üstlendiğini gösterecek tutum ve davranışlarda bulunduğu takdirde, artık kendi sorumluluğunun mevcut olmadığını ileri süremez. Böyle bir savunmanın, M.K.nun 2. Maddesindeki hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olacağı açıktır.
Açıklanan bu hukuksal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde;
Kazadan sonra çekilen fotoğraflarda,Davalı Yusuf G... adına kayıtlı olup, olay sırasında dava dışı yüklenici şirket adına sulama işini yapan tankerin ön camında "GÖREVLİ HİZMET ARACI, Kurumu: Konya Büyükşehir Belediyesi, Dairesi: Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Geçerlilik Süresi: 15.1.1999" ibaresini taşıyan bir levhanın bulunduğu açıkça görülmektedir. Davalı Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili de,Mahkemece olay yerinde .yapılan 25.4 2000 günlü keşif sırasında "...Her türlü sorumluluk Yüklenici şirkete aittir. Belediye hizmetlerinde çalıştığı için görevli olduğunu gösterir belge taşıyordu..." şeklinde imzalı beyanda bulunmuştur.
2918 sayılı Yasanın 17/10/1996 gün 4199 sayılı Yasa ile değişik 85.maddeye göre "motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar" hükmü getirilmiştir. Bu yasal düzenleme karşısında kazaya neden olan tankerdeki görev levhasının, davalı Konya Büyükşehir Belediyesinin bilgisi dahilinde konulduğu, anılan tankerin Belediye hizmet aracı olarak nitelendirilmek suretiyle, Belediye ünvanı altında çalıştırılan aracın verdiği zarardan araç maliki, sürücüsü ve Belediyenin birlikte müteselsil en sorumlu olduğu sonucuna.
varılmalıdır.
Hal böyle olunca, yerel mahkemenin bu gerekçeye dayalı direnme kararı yerindedir. Ne varki, işin esası Özel Daire'ce incelenmediğinden, bu yönlerden inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnmesi yerinde görüldüğünden, davalı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19.Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine 17.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adli Yargıda -Özel Hukuk Alanında- Artık Karar Düzeltme Yargı Yolu Yok Mu? VARTO'LU Meslektaşların Soruları 12 19-03-2011 17:59
Uyarma ve Kınama Cezalarına Karşı Yargı Yolu-AY'daki Durum ve AİHM Kararı Seyda Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 6 12-03-2009 14:14
TBB kararlarına karşı yargı yolu emekli hakim Meslektaşların Soruları 1 08-10-2007 17:18
Eski başsavcı Canpolat'a yargı yolu açıldı canan ufuk Hukuk Haberleri 1 01-12-2006 23:01
Bağ-kur Ve Yargı Yolu glossator Meslektaşların Soruları 1 03-05-2002 16:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06255007 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.