Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Duruşma Esnasında Avukatın Vekilliğine Son Verilebilir Mi?

Yanıt
Old 17-07-2007, 14:11   #31
v.o.

 
Varsayılan

bence şikayete konu bir eylem bence yapılması gerk
Old 17-07-2007, 15:31   #32
Av.Yaman1

 
Varsayılan

Böylesine can sıkıcı bir durum karşısında,Sayın Kavili'yi desteklediğimi bildirmekle beraber yargının bir ayağı olan avukatların,bu tarz yaklaşımlar karşısında sessiz kalmaması gerektiğini düşünüyorum.İnsana olan saygımız bir tarafa,bizler ''yargılama makamına ''saygı duyarız ;davranışlarımızın temeli de budur.Saygılar...
Old 17-07-2007, 20:50   #33
av.bahar61

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım Kavilli,karşınızdaki haktan hukuktan habersiz yargıcın asap bozucu ve hakarete teşvik edici tarzına rağmen,sinirlerinize yenik düşmeden hukuku sonuna kadar savunmanızı ve mücadeleci tavrınızı tebrik ediyorum. Yaşadığınız olayı dehşet içinde kalarak okudum.Bir ülkede hukukun uygulayan, Türk Milleti adına karar veren hukukçular nasıl bu kadar haktan hukuktan bihaber olur, pes doğrusu,hakimin kararının hiç bir yasal dayanağı yok, bence de HSYK'ya şikayet başvurusunda bulunmalısınız hakim hakkında.gerçi hakimin duruşma salonunda sanık, savcı ve izleyicilerin önünde düşmüş olduğu bu durum ona çok daha büyük bir ceza tabi ama anlayabilene.....
sizinde dediğiniz gibi sayın ömer kavilli
bu ülkede maalesef hak,huk,HUKUK,gak,guk GUGUK!!!!!!
Old 21-07-2007, 17:17   #34
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.ZAFER İŞERİ
Sayın Kavili ve diğer katılımcılar,
HSYK'ya şikayet başvurusu yapılması gerektiği kanaatindeyim. Bu hususta ne düşündünüz ?

Değerli meslektaşlarım,

Bu konuda açık destek iletisi yazan meslektaşlarım Av.ZAFER İŞERİ, "av.bahar61", Av.Çiğdem Kaşhan ve "volkanoztok"a da ayrıca teşekkür ederim.

Bu konuda Mahkeme makamında yargıç olarak görev yapan kamu görevlisi hakkında Adalet Bakanlığı (HSYK) önünde yakınma işlemi yapılmış ve ön inceleme başlamıştır. Önümüzdeki hafta "Yakınan" niteliğiyle olayın anlatımı için Adalet Komisyonuna gideceğiz; savunma makamına destek anlamında gelmek isteyen meslektaşlarımla birlikte gitmekten onur duyarım.

Hak arama iş ve işlemleri sürecek.

Saygılarımla.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "
Old 05-08-2007, 17:36   #35
Uenver

 
Varsayılan Yargıcın saygısızlığı

Belki de hepinizin müstehzi bir gülümsemeyle karşılayacağınız bir önerim olacak bu noktada. Türkiye'de mahkeme salonunda bütün ilgililerin birbirlerine "siz" diyerek hitap etmeleri sağlanırsa, uzun vadede bu tür sorunlar ortadan kalkabilir. Bu hitap tarzı nasıl olsa bir gün uygulanmaya başlayacak, peki niye bu yönde çaba gösterilmiyor? Yargıç da hukukçu, savcı da, müdafi de. Peki nedir bu saygısızlık, nedir bu aşağılama?
Old 05-08-2007, 23:06   #36
ufuk Karaoğlu

 
Varsayılan

Hoş olmamış..İşimizin gereğini yapıp mesleğimizi icra etmek istiyoruz halbuki.. Niye böyle yaklaşımlar.. Bu önyargı neden? Bence kişinin iç huzurundan kaynaklanıyor bunlar..Özel yaşamımızdaki sıkıntılarımızı duruşma salonlarına taşımamalıyız..Ciddi olmalıyız.(Meslektaşıma katılıyor sıkıntısını paylaşıyorum)
Old 06-08-2007, 01:34   #37
Avukat Gökan BERBEROĞLU

 
Varsayılan Avukatlık Hukuku Kodifiye edilmeli

Avukatın Mahkeme Karşısındaki pozisyonu net olmadığı maddi olarak avaukatın durumu tespit edilmediği için bu tip vakalar olagelmiştir. Avukatın hakları net ve katıksız Anlatılmalı . Avukatın da ; savunma tarafından Seçildikten sonra hakim ve savcı kadar vazgeçilmez hatta onlardan sanık için önemli olan kişidir hakim ve savcı devlet adına yargılama yapar avukat şahıs için savunma yapar ve güçlü olan zaten hakimdir ve hakim anayasal güç kazanımına çok güvanmaktedir.Her ne kadar avukat ayağaa kalksada bu teamül olmuşsa da bunu hakimler yanlış yorumlamakadır. Ayağa kalkmayan avukatın niyetini hakim çözemez Avukat Şahıstır hakim de savcı da şahıstır Avukat Ayağa kalkacak öyle savunma yapacak diye kanunda bir hüküm yoksa Avukat Hakime saygısızlık yapılmıştır Mhkemenin huzurunu düzenini bozmuştur diye neye dayanıp hüküm verecektir CMK A.K. böyle bir hüküm olmadığı gibi
Avukatın ayağa kalkmasını istyeyecek kanunu yapacak kanun koyucu da olamaz. Avukatlık Hakimlik ve savcılaık kadaar Saygın Meslektir. Avukatın Yürekliliği Hakimin Savcının azarlamasıyla ayağa kalk gibi hakaretamiz sözle inciletilemez kalkarsa kalkar kalkmazsa kalkmaz.Kalkmaması kendinden değil müvekkiline vereceği güvenle alakalıdır . Avukat ayağa kalkmakla zaten mahkemeye ve müvekkiline karşı 1-0 yenik duruma düşecektirniye mi tarih boyu sanıklar ayağa kalkar Hakim söyle der sanık ayağa kalk .Nedenmiş o avukatın ayağa kalkma sebebi ne sorarım avukat sanık mı Sialahların eşitliğini hatırlatırım ya şu var silahların eşitliğinde gerçek benzetme yapalım hakim tankla savcı topla avukat neden kılıçla kuşansın ki avukat hakimle savcının kalktığı yerde kalkar.Şu ilkeyide hatırlatmalıyım Ceza Hukukun genel ilkesini hakime hatırlatılmalıdır.ayrıca aksini kabul etsekte Şüpheden sanık faydalanıyorsa ilgili olayda hayli hayli avukat faydalanmalıdır. NE yani her önüne gelen hakim avukata böyle suçlamalar yaparak avukatları sindirecek mi . Şunu da söylemeliyim ki avukatlara saygılı olunmalı Mhkemeler de ki o dosyaların içeriğini oluşturan hukuku oluşturan avukatlardır. Bence hakim kişisel hırsla hareket etmiş olduğu için Hakimin reddi istenmeliydi.Çünkü hakim kanuni dayanağı yokken Avukat hakkında tutanak tutup dışarıysa polis zoruyla çıkarma isteği ortaya çıkmış ve savcıyı salonda bırakmıştırne acı bir manzara bu gibi durumlara izin verilmemelidir. Avukatlara saygılı olunmalı bunu bilir bunu söylerim Avukatın omzundaki yük daha ağırdır hakimde tek yük var vicdani sorumluluk sa avaukata yüklenen yükler 1-Müvekkille karşı sorumluluk 2- Kanunu doğru bulma ve hakimi ikna yükü 3-Adil olanı dayatma yükü dür.Saygılarımla
Old 20-09-2007, 17:27   #38
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Meslektaşımız Ömer Kavili"nin,yargılama görevini icra eden üç süje arasındaki eşitliğin ve denkliğin,yalnızca özde değil,biçimde de aranması gerektiği inancı ile duruşmada bulunduğu talep;meslekonuruna, saygınlığına, yargılamayı icra eden iddia,savunma ve yargı üçlüsü arasındaki öz ve biçimdeki bütünsel eşitlik anlayışına dikkat çekmek ve özdeki bu eşitliğe/denkliğe aykırı görünen,söz verilen avukatların ayakta konuşma yapmakla ilgili duruşma disiplinine ve idaresine,biçimine ilişkin uygulamaların yasal dayanağını belirlemek,daha doğrusu yasal dayanağı bulunup bulunmadığısorusuna cevap aramak amaçlı.

Bir hukukçu olarak mesleğini icra ederken yalnızca müvekkillerinin hakkını değil,hukuka ilişkin tüm duyarlılıkların,hukukun özü ve biçimi ile bütün olarak insan onurunu,meslek onurunu,hukukun üstünlüğüne konu olabilecek tüm kavramları da koruyucu ve geliştirici,mesleğe ve bu duyarlılıklara anlam ve katkı ekleyen nitelikli çalışma gayretini saygı ile karşıladığım arkadaşımızın bu anlamlı ve değerli davranışına karşılık olarak duruşmadan çıkarılmış olmasını,bu kavramların varlığına ve geliştirilmesine aynı duyarlılıkla yaklaşılmamış olması ve uygulamaların yasal dayanağını ve gerekçesini öğrenme hakkına verilmesi gereken "gerekçeli yasal yanıt" yerine eylemli bir yanıtsızlık olarak değerlendirebiliriz.

Avukat arkadaşımızın isteği,duruşmadan çıkarılmak değil,duruşma disiplinine ilişkin uygulamaların yasal dayanağına cevap almaya yönelik. Ama ne yazık ki,hukuku ararken hukukun dışına,dışarıya davet edilmiş.

Bu sorusunu yazılı olarak ta sorabilirdi.En azından bilgi edinme hakkı çerçevesinde böyle bir soru sormak ve cevap almak hakkı var. Sanırım,mahkeme,soruda objektif arayıştan ziyade,gereksiz bir eşitlik ve denklik iddiası algılamış,eşitlik ve denklik iddiasını da gereksiz ve yersiz bulmuş.

Hukuka ve yasaya aykırı bir uygulama ile de,dayanaksız olarak müdafiilik görevine son vermiş. Ara kararı ile verilen bu hatalı karara karşı görevli ve yetkili Ağır Ceza Mahkemesine itiraz,esas hükümle birlikte hatalı surette verilen böyle bir kararın yasaya aykırılığı nedeniyle temyizi,konunun daha objektif ve hukuki boyutlu cevabını aramak üzere tüketilmesi mümkün yollardı.
-------------------------------------------------------

İddia,savunma ve yargı üçlüsü arasındaki, adaleti arama ve bulma,icra etme amacı etrafında toplanan ,emek beraberliği ve onur,saygınlık bütünlüğüne ve çalışma barışına dikkat çekmek üzere,arkadaşamız Ömer Bey"in duruşma sırasındaki eylemli çabasına benzer olmak üzere,genelde yazılı olarak yıllar önce hazırlamış olduğum aşağıdaki metni kullanırım.Bu konuya ilişen düşünceleri yazılı olarak ifade etmek,aynı amaçlı bir çabama yönelikti :

" Sayın Hakim ;

Mesleki mesaimiz nedeniyle,gerek duruşmalarda gerekse duruşma dışı zamanlarda yazılı ve sözlü dileklerde bulunma,dilekçeler verme gereği doğmakta ve bu zorunlulukla karşılıklı söz ve yazı iletişimine geçmekteyiz.Bizler avukatlık görevini,sizler yargıçlık görevini,kamusal niteliğe uygun olarak ve bağlı kalarak,aynı kutsallık ve inançla ve aynı hedefe yönelik olarak ifa etmekteyiz.Adaletin tecellisine ortak bir emek ve çaba ile katılıyoruz.Bu yüce görevi ifa ederken, görev sırasında ve diğer bütün zamanlarda gerek sözlerimizde, gerek yazı ve davranışlarımızda sizlere adaletin kutsallığını temsilinizden kaynaklanan ve adalete adanan bir saygı ile,her iş ve işlemimizde,sözümüzde ve yazımızda bu saygıyı en açık ifadelerle yansıtmayı borç bilmekteyiz.

Karşılıklı iletişimde aynı hassasiyeti,özen ve saygıyı hakettiğimizi ve beklediğimizi,çoğu kez bu beklentiyi hatırlatma gereği bırakmayan karşılık saygı ve nezaketi bulduğumuzu,ancak bulamadığımız zamanlarda ise bu hakkı talep etmeyi ve beklentiyi hatırlatmayı kendimize olan inanç ve saygı gereği keza görev addetmekteyiz.

Elbirliği ile topluma adalet,huzur,barış dağıtma işini yükümlenmiş hizmet tarafları olarak en başta bu yüce görevi birlikte ifa edenler arasında kurulması gereken dengeyi sarsıcı;başkalarına huzur ve barış dağıtırken bu dengeleri kendi aramızda bozacak davranış ve sözlerle karşılaşmama isteği ile;karşılıklı saygı ve huzur dolu çalışmalar,çalışmalarınızda başarılar dilerim."

Av.Hatun Olguner
Old 20-09-2007, 23:18   #39
Hak Hukuk

 
Varsayılan Uçan Halı ve Avukatlık

Avukatların duruşma sırasında, konuşurken,cevap verirken, ara kararları yazılırken ayakta kalmaları gerektiği beklentisi yaygın bir uygulamadır.
Aksi bir davranışın Mahkemeye duyulması gereken saygıyla bağdaşmayacağı hakimler arasında yaygın bir beklentidir.Bu anlayış avukatın yargılamanın üç ayağından biri olduğunun, olması gerektiğinin kabullenilememesinden kaynaklanıyor.Bu kabullenememeyi önemli bir sorun olarak hepimiz yaşamaktayız.Ne adalet bakanlığı ne de barolar bu konuda bir girişide bulunmaya yanaşmamaktadır.THS sayesinde sayın Kavili gibi değerli hukukçuların yetkin mücadelelerini iziyor ve bu işin bir gün düzeleceğine dair inancımız kuvvetleniyor.
Bu önemli bir sorun gerçekten.Bir kere bu lüzumsuz ayakta kalmalar yüzünden hukukçu kapasitemizin YÜZDE ELLİSİNİ KULLANMA İMKANINI YİTİRİYORUZ.Kapasitesinin yüzde ellisini kaybetmiş bir hukukçu artık muhakemeye nasıl katkı sunacak ve nasıl yargılamanın üç ayağından biri sayılacak?Ülkemizde yargılamanın topallığı biraz da burdan kaynaklanıyor.
Old 23-09-2007, 21:00   #40
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan o karar ORTADAN KALDIRILDI

Değerli meslektaşlarım,

Eyüp Adalet Komisyon Başkanlığına olayla ilgili ön araştırmada, anlatımda bulunduk; ilgili kamu görevlisine disiplin soruşturması açılması şimdilik belli değil.

AYRICA:

Yasal süresinde yaptığımız itirazı inceleyen Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesi (3 kişilik yargıçlar kurulu) "...1. Asliye Ceza Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA Oybirliğiyle..." karar verdi.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "
Old 23-09-2007, 21:51   #41
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan o karar ORTADAN KALDIRILDI

İyi de sayın Kavili

Tartışmanın bir noktası açık kaldı.

Sen hangi hakla cübbeyi çıkardın? Görevini ihmal etmedin mi?

Aslında ben de böyle bir olayı yaşadım ve duruşmadan çıktığım için çok pişman oldum.

Hala da unutamıyorum.

Saygılar.
Old 23-09-2007, 23:03   #42
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Duruşma Esnasında Avukatın Vekilliğine Son Verilebilir Mi?

yazıma devam etme gereği duydum

Bunu bir kınama veya eleştiri olarak algılama

Ben de yaşadığım için hala sancılanıyorum.

Eşimle kızım tatile gitti
Ben de arkalarından gidacağim
ODTÜ de kavga çıktı
3 arkadaş yurt müdürünü dövmüşler

Sonradan duyduğuma göre yırt müdürü de davaya bakan hakimin kayınbiraderi imişl

Girdim asliye cezanın duruşmasına
Hakim- Avukat bey vekaletnamniz
Cezada noter vek. ihtiyaç yok dedim. sanıklara nsorun
Sordu
İkisi evet vekilimiz dedi
birisi ise öyleymiş dedi
Hakim bu koşullarda sizi avukat olarak kabul edemem çıkın dedi
Ben de çıktım.

Sonra düşündüm
İki sanık evet avukatım demiş di
Ben niye çıktım?

üçü hakkındada tutuklama verildi ve ben itiraz etmek için tatilimden vazgeçmek zorunda kaldım

Üçünün de vekaletnamesi geldi (öyleymiş diyenin de) üçü de tahliye oldu

Bunu sizi kınamak anlamında söylemediğim için anlattım.

Ama burada sorulması gereken ciddi bir soru ile karşı karşıya kalıyoruz:

Hakim çık dediğinde çıkacakmıyız?
müvekkilimizin onamı olmadan cübbeyi çıkarma hakkımız (Av. Yasası kuralları ayrı, hakimin baskısı nedeni ile) var mı?

Söylediğim gibi bu size karşı bir eleştiri değil. Aynı şeyi ben de yaptım. Buradaki biraz daha mesleğe ilişkin olarak tartışmanın yoğunlaşması.

Bence müvekkilinizin onayı olmadan cübbenizi çıkararak gitmeniz görevi ihmaldir. Müvekkiliniz sizi şikayet ederse haklıdır. Ben sana güvenmiştim diyen müvekkilinize ne diyeceksiniz?

Yukarıda da açıkladığım gibi bu size karşı bir eleştiri veya kınama değil. Sizi ve çabalarınızı tanıyorum. Hala kendi yerimizi alamadık, oluşturamadık gibi bir kaygım var. Bunu da siz değil hep birlikte yapacağız.

Bir mesel vardır.
Ağaç baltaya
Sen beni kesemezdin ama neyleyim ki sapın benden demiş
siz bu konuda önder oldunuz. sap olmadınız
tartışma burada. ama baltayı da tartışmak zorundayız

Saygılar
Old 24-09-2007, 12:53   #43
seyitsonmez

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşlar, Sayın Kavilli'nin duruşu meslek adına yapılması gereken normal bir durum lakin mesleğin onuru ve ahlakı ikinci hatta daha zayıf noktalarda kaldığından( Mesleğe özeleştiri) ne kadarda anormalmış yüceymiş gibi algılanıyor.

ARKADAŞLAR ÇUVALDIZI NA SAHİP DEĞİLİZ malasef. Avukatın bu şekilde muameleye tabi tutulması münferit değil, bir duruş ve algılanma problemi. Bırakın Hakim'i, İcra Müdürü'nün dahi karşısında SECDEYE YATAN meslektaşların çoğunlukta olduğunu düşünürsek yaşananlar gayet normal.

Daha bu sabah Beykoz Adliyesi'nde bir duruşmada duruşma salonuna asker selamıyla (kafayı dık bir şekilde aşağı sallarsın, ayakların birleşiktir)karşılayan. bir diyeri duruşma gününü söyleyen hakime "emrinizdir muhterem hakimim" diyen yaşı epey ilerlemiş amcalar gördüm. Hala inanamıyorum hiç bir abartı yok inanın.

Hal böyle iken tabiki Ömer Kavilli gibi düzen bozucular haddini bilecektir.
Old 24-09-2007, 13:35   #44
Uenver

 
Varsayılan

Bu olayın bir onur meselesi yapılıp, karşılıklı saygının yargı salonlarında hakettiği yeri bulması için bir hareket başlatılmalıdır.
Old 11-10-2007, 20:03   #45
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan seyitsonmez
Sevgili meslektaşlar, Sayın Kavili'nin duruşu meslek adına yapılması gereken normal bir durum lakin mesleğin onuru ve ahlakı ikinci hatta daha zayıf noktalarda kaldığından( Mesleğe özeleştiri) ne kadarda anormalmış yüceymiş gibi algılanıyor.

ARKADAŞLAR ÇUVALDIZI NA SAHİP DEĞİLİZ malasef. Avukatın bu şekilde muameleye tabi tutulması münferit değil, bir duruş ve algılanma problemi. Bırakın Hakim'i, İcra Müdürü'nün dahi karşısında SECDEYE YATAN meslektaşların çoğunlukta olduğunu düşünürsek yaşananlar gayet normal.

Daha bu sabah Beykoz Adliyesi'nde bir duruşmada duruşma salonuna asker selamıyla (kafayı dık bir şekilde aşağı sallarsın, ayakların birleşiktir)karşılayan. bir diyeri duruşma gününü söyleyen hakime "emrinizdir muhterem hakimim" diyen yaşı epey ilerlemiş amcalar gördüm. Hala inanamıyorum hiç bir abartı yok inanın.

Hal böyle iken tabiki Ömer Kavili gibi düzen bozucular haddini bilecektir.

Sevgili Seyit SÖNMEZ,

'Düzen bozucu'luk değil de "EZBER BOZUCULUK" yaptığımız için bir soruşturma işlemi bize şimdiye kadar bildirilmedi.

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "
Old 11-10-2007, 20:21   #46
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan muzaffererdogan
İyi de sayın Kavili

Tartışmanın bir noktası açık kaldı.

Sen hangi hakla cübbeyi çıkardın? Görevini ihmal etmedin mi?

Aslında ben de böyle bir olayı yaşadım ve duruşmadan çıktığım için çok pişman oldum.

Hala da unutamıyorum.

Saygılar.

Sevgili Muzaffer ERDOĞAN,

Duruşma salonunda mahkeme makamı ile makamda görev yapan kamu memuru ayrımı yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Malatya yöremizde makamda görev yapan kişiyi makamdan ayıran tekerleme duymuştum:

"MAHKEME KADIYA MÜLK DEĞİL,
SENİN BU YAPTIĞIN İLK DEĞİL"

Olayda da, makam kararına uymak ancak hukuka aykırı kararın hukuk düzeninden kalkması için itiraz makamına başvurmak yolu uygulandı.
Eleştirinizin özü olan noktaya gelirsek, görevi savsaklamak olarak düşünmüyorum; çünkü o noktadan sonra karşımdaki görevli kamu memurunun durumu, haksızlık etmede, yeterince ağırlaşmış idi. Hukuk sanatını ancak bu kadar uygulamaya çaba gösterdik. Krizi iyi yönettiğimizi düşünüyorum. Yine sizin eleştirinizdeki yönünü de düşünmeden edemiyorum, kısmet olursa denenebilir.

Ömer KAVİLİ

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "
Old 11-10-2007, 20:26   #47
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Uenver
Belki de hepinizin müstehzi bir gülümsemeyle karşılayacağınız bir önerim olacak bu noktada. Türkiye'de mahkeme salonunda bütün ilgililerin birbirlerine "siz" diyerek hitap etmeleri sağlanırsa, uzun vadede bu tür sorunlar ortadan kalkabilir. Bu hitap tarzı nasıl olsa bir gün uygulanmaya başlayacak, peki niye bu yönde çaba gösterilmiyor? Yargıç da hukukçu, savcı da, müdafi de. Peki nedir bu saygısızlık, nedir bu aşağılama?

Alıntı:
Bu olayın bir onur meselesi yapılıp, karşılıklı saygının yargı salonlarında hakettiği yeri bulması için bir hareket başlatılmalıdır.

Sayın "Uenver", türkçesiyle "ÜNVER",

İlgi, katkı ve önerinize saygı ve sevgilerimi yolluyorum.

Ömer KAVİLİ

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "
Old 16-10-2007, 10:09   #48
Av.ZAFER İŞERİ

 
Varsayılan

Geçenlerde bir ceza duruşmasında, arar karar okunurken ayağa kalkmadım. Bunun karşılığında hakim sözlü olarak ikaz etti. Aynı anda kraldan çok kralcı el kol hareketleriyle ayağa kalkmam yöününde direktif vermeye kalktı. Bu esnada ayağa kalkarak; biz avukatların arar karar açıklamaları sırasında ayağa kalkmadığımızı, ancak mahkemenin bu yönde bir ara karar tesis etmesi durumunda saygıyla mahkeme kararına uyacağımı belirttim. Hakim, bir kaç dakika düşündükten sonra duruşmaya ara verdiğini bildirdi. uzunca bir bekleyişten sonra içeri girdiğimizde, hakim çok yoğun olduğunu şimdi bu husustaki hükmü bulamadığını bildirdi. Bu esnada da ara kararı yazdırmıştı.

Esasen bu uygulamayı bir üstadımdan görerek benimsemiştim. Daha geniş katılım sağlandığında uygulama değişebilir diye düşünüyorum.
Old 07-11-2007, 17:04   #49
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Duruşma 15 Kasım 2007

Aynı dosyanın duruşması 15 KASIM 2007 saat 10.00 Eyüp Adliyesinde yapılacaktır.
Old 09-11-2007, 11:49   #50
hulyalcin

 
Karar Alışkanlıklar güç verir, ve onu kaybetmek istemezler gücü kullananlar

Sayın Meslektaşım Kavili'yi tebrik ve, meslek adına teşekkür ediyorum. Yılmaz Yazıcıoğlu Hocamızın yıllardır anlatmaktan usanmadığı, ama genç meslektaşlar ve ne yazık ki eskilerin de bir türlü uygulama cesaretini (zaman zaman ben de dahil ne yazık ki) gösteremediği gerçek duruşu göstermiş kendisi. Aslında sorun o anki ayağa kalkma ve oturma değil hepiniz bilirsiniz. Bir kere oturarak yani rutini bozarak başladı mı sonu gelir diye endişe var. Evet efenndimm, sayın efendimm... bunlar bitsin istemez koltukta yaşayanlar. (istisnaları saygıyla tenzih ediyorum). Bu yüzden asıl rahatsızlık bir KAVİLİ rahatsızlığıdır. Niye durup dururken sürüp giden alışılmış olan, kanuna uymasa da uydurulmuş olan bir düzeni bozarsın a Kavili? niye meslektaşlarına özgür hukuk, onurlu duruş konusunda yön verirsin?..
Mahkemenin takdiriyle deyip gülümseyerek, bir de uygundur efendim çekerek huzurla ofisine gidip çayını içmezsin ki... Bak mahkeme dinlemiyor işte. Oysa biz kör ilaheyi bilirdik hukuk sembolü olarak. Yani gözü bağlı olan güzel heykel... Bir de kulaklarını kapamış koltukta oturanlar eklenecek yakında bu sanırım.
Bu paylaşımlar güzel oluyor arkadaşlar. Kazanımlar böyle kazanılıyor. Bir başka ülkede joplara karşı direnen meslektaşlarımız da var.. demek ki hiç bir hak kolay elde edilmiyor. Çünkü hakkı isteyenler genellikle azınlıkta olanlar ve gücü elinde tutan azınlık da olsa yanında bitaraf çoğunluklar olduğundan ve bunlar kolaylıkla sürülebildiğinden işimiz zorlaşıyor. Ama imkansız değil elbette.
Gelişmeleri izleyelim bakalım. Ve neler yapabileceğimizi görelim beraberce.
Kolay gelsin...
Old 09-11-2007, 23:16   #51
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Tüm arkadaş ve dostlarımın ilgisine teşekkür ediyorum

DURUŞMA GÜNÜ BİR ARADA OLABİLMEK ÜMİDİYLE !

15.11.2007 Perşembe Saat : 10.00

Ömer KAVİLİ

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "



Alıntı:
Yazan hulyalcin
Sayın Meslektaşım Kavili'yi tebrik ve, meslek adına teşekkür ediyorum. Yılmaz Yazıcıoğlu Hocamızın yıllardır anlatmaktan usanmadığı, ama genç meslektaşlar ve ne yazık ki eskilerin de bir türlü uygulama cesaretini (zaman zaman ben de dahil ne yazık ki) gösteremediği gerçek duruşu göstermiş kendisi. Aslında sorun o anki ayağa kalkma ve oturma değil hepiniz bilirsiniz. Bir kere oturarak yani rutini bozarak başladı mı sonu gelir diye endişe var. Evet efenndimm, sayın efendimm... bunlar bitsin istemez koltukta yaşayanlar. (istisnaları saygıyla tenzih ediyorum). Bu yüzden asıl rahatsızlık bir KAVİLİ rahatsızlığıdır. Niye durup dururken sürüp giden alışılmış olan, kanuna uymasa da uydurulmuş olan bir düzeni bozarsın a Kavili? niye meslektaşlarına özgür hukuk, onurlu duruş konusunda yön verirsin?..
Mahkemenin takdiriyle deyip gülümseyerek, bir de uygundur efendim çekerek huzurla ofisine gidip çayını içmezsin ki... Bak mahkeme dinlemiyor işte. Oysa biz kör ilaheyi bilirdik hukuk sembolü olarak. Yani gözü bağlı olan güzel heykel... Bir de kulaklarını kapamış koltukta oturanlar eklenecek yakında bu sanırım.
Bu paylaşımlar güzel oluyor arkadaşlar. Kazanımlar böyle kazanılıyor. Bir başka ülkede joplara karşı direnen meslektaşlarımız da var.. demek ki hiç bir hak kolay elde edilmiyor. Çünkü hakkı isteyenler genellikle azınlıkta olanlar ve gücü elinde tutan azınlık da olsa yanında bitaraf çoğunluklar olduğundan ve bunlar kolaylıkla sürülebildiğinden işimiz zorlaşıyor. Ama imkansız değil elbette.
Gelişmeleri izleyelim bakalım. Ve neler yapabileceğimizi görelim beraberce.
Kolay gelsin...
Old 12-11-2007, 10:22   #52
ali ekmekçi

 
Varsayılan

bence şu tutanak işini hakimler nası yapıyorsa avukatlar da beraber yapabilmelidir...bana hakim davacı vekili olduğum davada"tanıklarınız gelmedi davayı siz uzatıyorsunuz"dedi,ben de söylediklerimizin idrakinde olalım lütfen ben bu cümleyi duymamış kabul ediyorum dedim....hakim cevap vermedi....ezilirsen herkes ezmeye çalışır
Old 12-11-2007, 11:22   #53
onur lengerli

 
Varsayılan Yakışır bir mücadele

Sayın Kavilli, siz ve sizin gibi üstadlarıma henüz 3 aylık bir avukat olarak teşekkür etmeyi borç biliyorum. Adli düzen içerisinde daha şu 3 ayda gördüğüm yargıç-avukat ilişklerindeki seviyesizlik ve hukuksuzluk çok dikkat çekici ve can sıkııcıydı. Sırf zarar görmemek adına kendilerine yapılan haksızlığı bir avukat olarak içine sındiren meslektaşlarımızın 'Aman efendim,tabi efendim' gibi el pençe duruşları gerçekten irdelenmesi gereken bir durum. Siz ise k,işiliğinizi ve mesleki statünüze koruyarak gerçekten mesleğimize yakışır bir tutum sergilemişsiniz. Bu davranışınız tüm meslektaşlarıma örnek olur umarım. Sorunuza gelince ben hakimin bu yönde bir karar verebileceğine katılmıyorum. Bu yönde bir kanun hükmü de bulamadım. Bu sebeple haklılınızın kanun önünde de isabetli olduğu kanaatindeyim. Saygılar...
Old 12-11-2007, 19:39   #54
Uenver

 
Varsayılan

Sayın Kavilli,
konuyu tartışmaya açtığınızdan beri karşılıklı yazışmaları büyük bir zevkle izlemeye devam ediyorum. Karşılaştığınız bir sorunu sitenin ziyaretçilerine duyurduktan sonra, bir insiyatif başlatmış oldunuz. Bence Türkiye'de hukuk düzeninde karşılıklı saygının yeni bir tabana oturtulması gerekiyor, bu yolda atılacak -küçük de olsa- her adım tüm ilgilileri mükemmele biraz daha yaklaştıracaktır.

Başarılarınızın devamını diliyorum.
Levent Ünver
Old 13-11-2007, 21:39   #55
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan O karar ve avukatlık mesleği

Sayın Levent Ünver,

Gözlem gücünüze ve dayanışmacı anlayışınıza saygı ve sevgilerimi yolluyorum.

Ömer KAVİLİ
Eskiden 'avukatlığına son verilen'

Alıntı:
Yazan Uenver
Sayın Kavili,
konuyu tartışmaya açtığınızdan beri karşılıklı yazışmaları büyük bir zevkle izlemeye devam ediyorum. Karşılaştığınız bir sorunu sitenin ziyaretçilerine duyurduktan sonra, bir insiyatif başlatmış oldunuz. Bence Türkiye'de hukuk düzeninde karşılıklı saygının yeni bir tabana oturtulması gerekiyor, bu yolda atılacak -küçük de olsa- her adım tüm ilgilileri mükemmele biraz daha yaklaştıracaktır.
Başarılarınızın devamını diliyorum.
Levent Ünver
Old 13-11-2007, 21:45   #56
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Sayın Onur LENGERLİ,

ÖvgülerinizE, mesleğe bakış açınıza teşekkürler. Meslektaş dayanışması bakımından değerli bakış açınıza saygı ve sevgilerimi yolluyorum.
Ancak mesleğe yeni başladığını belirten meslektaşım olarak sizi kıskandığımı belirtmeliyim, çünkü mesleğin başında meslek duruşu kavramıyla karşılaşmak ve yaşanan bir soruna ileti yazmak olgunluğu gösterdiğinize göre siz gelip bizleri geçeceksiniz; siz genç meslektaşlarımı, izninizle, kıskanıyorum.

Kıskançlığımla.

Ömer KAVİLİ
Eskiden 'avukatlığına son verilen'

Alıntı:
Yazan onur lengerli
Sayın Kavili, siz ve sizin gibi üstadlarıma henüz 3 aylık bir avukat olarak teşekkür etmeyi borç biliyorum. Adli düzen içerisinde daha şu 3 ayda gördüğüm yargıç-avukat ilişklerindeki seviyesizlik ve hukuksuzluk çok dikkat çekici ve can sıkııcıydı. Sırf zarar görmemek adına kendilerine yapılan haksızlığı bir avukat olarak içine sındiren meslektaşlarımızın 'Aman efendim,tabi efendim' gibi el pençe duruşları gerçekten irdelenmesi gereken bir durum. Siz ise k,işiliğinizi ve mesleki statünüze koruyarak gerçekten mesleğimize yakışır bir tutum sergilemişsiniz. Bu davranışınız tüm meslektaşlarıma örnek olur umarım. Sorunuza gelince ben hakimin bu yönde bir karar verebileceğine katılmıyorum. Bu yönde bir kanun hükmü de bulamadım. Bu sebeple haklılınızın kanun önünde de isabetli olduğu kanaatindeyim. Saygılar...
Old 01-12-2007, 13:52   #57
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan bakanlık izin vermedi

Alıntı:
Yazan Av.ZAFER İŞERİ
Sayın Kavili ve diğer katılımcılar,
HSYK'ya şikayet başvurusu yapılması gerektiği kanaatindeyim. Bu hususta ne düşündünüz ?

Arkadaşlar,
Bakanlık memurları "soyut iddiadan başka delil bulunmadığı" gerekçesiyle soruşturma açılmasına gerek olmadığı kararı verdiler.

İdare mahkemesinde dava açmayı düşünüyorum. Çünkü, duruşma tutanağı incelenmedi, duruşmadaki sanığın ifadesine başvurulmadı, tutanak yazmanının ifadesine başvurulmadı vb. vb. kısaca etkili soruşturma yapılmadan işlem bitirilmiş oldu.

Saygılarımla.

Ömer Kavili
Avukatlığına son verilemeyeceği belgelenen
Old 01-12-2007, 18:46   #58
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Üyeler

Her konu kuralıyla birlikte konuşulursa yararlı olur kanısındayım. İlgili genelgenin ilgili maddesi aşağıda sunulmuştur. (Genelgenin tamamı için bakınız: http://www.cigm.adalet.gov.tr/burolar/sikayet.htm )

1- HÂKİM VE CUMHURİYET SAVCILARININ GÖREVDEN DOĞAN VEYA GÖREV SIRASINDA İŞLEDİKLERİ SUÇLAR İLE İLGİLİ İNCELEME, SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA İŞLEMLERİ:

a) İNCELEME İŞLEMLERİ:

aa) İhbar ve şikâyetlerin işleme konulmaması:
Görev suçlarında öncelikle ihbar ve şikâyet 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 97’nci maddesi uyarınca incelenerek belli bir konuyu içermeyen veya somut delile dayanmayan, açık kimlik bilgileri, imza ve adres bulunmayan, daha önce inceleme ve soruşturma konusu yapılan ve yeni bir iddia ve delil içermeyen, hâkimin yargı yetkisi ve takdir hakkı ile Cumhuriyet savcısının delil toplama, değerlendirme ve suçu nitelendirme yetkisi kapsamında kalan, akıl hastaları tarafından verilen dilekçeler ile isnat edilen eylemin cezaî veya disiplin yönünden sorumluluğu gerektirmemesi hâllerinde ihbar ve şikâyetler işleme konulmamaktadır.

Ancak; isim, imza ve adres bulunmamakla birlikte ihbar ve şikâyetin somut delillere dayanması hâlinde dilekçe işleme konulmaktadır.

İşleme konulmayan şikâyetler, tebligata elverişli isim ve adres bulunması durumunda gerekçeleri ile birlikte ilgilisine tebliğ edilmekte ve işleme karşı süresinde idarî yargı yoluna başvurulabileceği yazı içeriğinde belirtilmektedir.

İhbarın kurumlardan gelmesi ve talep bulunması hâlinde işlem sonucu ilgili kuruma da bildirilmektedir.

ab) İhbar ve şikâyetlerin işleme konulması:
İhbar ve şikâyetlerin işleme konulması üzerine, olayın niteliğine göre inceleme ve soruşturma işlemleri Adalet Müfettişi veya şikâyet olunan hâkim ve Cumhuriyet savcısından daha kıdemli bir hâkim veya Cumhuriyet savcısı eliyle yapılmaktadır.

Muhakkikler (hâkim veya Cumhuriyet savcısı) ismen belirlenmekte olup, olayın özelliğine göre öncelikle adlî yargı adalet komisyonu başkanları, ağır ceza mahkemesi başkanları, Cumhuriyet başsavcıları, ticaret mahkemesi başkan ve üyeleri, hukuk hâkimleri, bölge idare, idare ve vergi mahkemesi başkanları inceleme ve soruşturma yapmak üzere görevlendirilmektedir.

Görevlendirilen muhakkikin inceleme fezlekesi düzenleyerek göndermesi üzerine soruşturma izni verilen hâllerde; düşünce yazısının bir sureti bilgileri bakımından Personel Genel Müdürlüğüne verilmekte, ayrıca ilgili evrak soruşturma yapmak üzere görevlendirilecek muhakkike gönderilmektedir.

Eylemin cezaî ve disiplin yönünden suç teşkil etmemesi hâlinde ise, işlem yapılmasına yer olmadığı hususunda düşünce yazısı yazılarak evrak işlemden kaldırılmakta ve gerekçeli işlem sonucu ile süresinde idarî yargı yoluna başvurabileceği bir yazı ile müştekiye bildirilmektedir.

İnceleme ve soruşturmanın Adalet Müfettişi tarafından yapılması hususunda Bakan Onayı alınması veya Adalet Müfettişleri tarafından denetim yetkisi kapsamında doğrudan inceleme yapılarak fezleke düzenlenip gönderilmesi hâlinde, yine soruşturma izni verilmekte ya da işlem yapılmasına yer olmadığına dair düşünce yazısı ile evrak işlemden kaldırılmaktadır.
Old 01-12-2007, 22:35   #59
Av.Sami Dündar

 
Varsayılan

Eee, o HAKİM arkadaşlar istediğini yapabilir.
Old 02-12-2007, 18:51   #60
üye14072

 
Varsayılan

HUMK da hüküm var
tazminat davası açın
ve artık bu işi basına yansıtmaya çalışın

baro ne yapıyor

hiç mi tanıdığınız yok
baro başkanı çıkıp da bu foruma neden yazmıyor

yoksa size hata mı atfediyor
baronun devreye girmesi zamanı geldi de geçti bile
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Davalılardan Sadece Birisi İçin Görevsizlik Kararı Verilebilir mi? mehmet sirn Meslektaşların Soruları 4 15-08-2007 11:24
borçlunun borca yeter mallarının haczi halinde mal beyanında bulunmamaktan ceza verilebilir mi? Av.Ergün Vardar Meslektaşların Soruları 4 24-05-2007 09:34
Yardım nafakası davasında davacı asil dinlenilmeden de karar verilebilir mi? üye15184 Meslektaşların Soruları 2 03-04-2007 11:20
Ust Uste kac Defa Mehil Verilebilir? Aziz Kurtuluş Hukuk Soruları Arşivi 2 16-01-2007 21:35
25 yaş vekilliğine Sezer'den onay ahmetsacit Hukuk Haberleri 0 27-10-2006 20:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09977198 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.