Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sigorta Tahkime Yapılan Başvurunun ''Dava Şartı'' Yokluğundan Reddi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-03-2018, 17:19   #1
Av. Talat

 
Varsayılan Sigorta Tahkime Yapılan Başvurunun ''Dava Şartı'' Yokluğundan Reddi

Aciliyet kesbeden hukuki yardım taleplidir.
Herkese iyi çalışmalar.
Vuku bulan bir trafik kazasında YOLCU olarak bulunan ve ağır yaralanan müvekkil namına sigorta şirketine, adli muayene raporu'ndan kaza tespit tutanağı'na kadar ilgili her türlü belgenin ekli olduğu bir dilekçe ile başvuruda bulunduk.
Sigorta şirketi kısa bir süre sonra ''bir kısım evrakların eksik olduğunu ve tamamlamamız gereğini'' mail yolu ile ihtar etti. Eksik olduğu ihtar edilen bütün evraklar da ikmal edilmesine rağmen talebimize yanıt verilmedi. Daha sonra Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvuru yaptık. STK, elimize bugün ulaşan kadarıyla başvurumuzu ''dava şartı yokluğundan'' reddetmiş.
Red gerekçesi: sigorta şirketine yapılan başvuruya ''maluliyet raporu'' eklenmemiş ve sigorta şirketinden de maluliyeti re'sen tespit etmesi beklenmez!

Son tahlilde STK, sigorta şirketine yaptığımız başvuruyu, ekli sayısız belgeye rağmen mahza bir belgenin eksikliği sebebiyle tamamen yok kabul etmiş.

Şu durumda, hukuken kabul edilebilir bir karardan bahsedilebilir mi? Sigorta şirketine başvuruyoruz, gelen cevapta eksik olduğu bildirilen evrakları da ikmal ediyoruz, uzlaşma sağlanamayınca da STK'ya başvuruyoruz fakat STK başvurumuzu dava şartı yokluğundan reddediyor. Ne yapmak lazım?
Old 07-03-2018, 22:21   #2
Av. Umare Atasoy

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Mağdur; (bildiğim kadarıyla) kazadan 6 ay sonra heyete girebiliyor. Kazadan hemen sonra yapılan başvurularda, evrak eksik diyerek heyet raporunu bekliyorlar. Ben yaptığım tüm başvurlarda 6 ay bekleyip heyet raporu aldıktan sonra sigorta şirketine başvurdum. Tazminatı maluliyete göre hesapladıklarından dosyanın çözülmesi daha kolay oluyor. Ancak STK'nın başvurunuzu sırf heyet raporu olmadığı gerekçesiyle reddetmesinin, hukuka uygun olmadığını düşünüyorum. Kararın yardımcı olmasını dilerim.



T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2017/645
KARAR NO. 2017/464
KARAR TARİHİ. 4.5.2017

>SİGORTA ŞİRKETİ YAPILAN BAŞ VURU KARŞISINDA SİGORTA ŞİRKETİNİN KESİN VE SÜREKLİ MALULİYET ORANINA İLİŞKİN SAĞLIK KURULU RAPORU İSTEMESİ DURUMUNDA, DAVACININ HAKLARININ SÜRÜNCEMEDE KALMASINA YOL AÇACAK NİTELİKTE OLDUĞUNDAN, BAŞ VURUNUN SONUÇSUZ KALDIĞI KABULÜ GEREKEREK DAVA AÇILABİLİR.


2918/m.97

ÖZET:Yapılan başvuruya sigorta şirketinin , kesin ve sürekli maluliyet oranına ilişkin sağlık kurulu raporu istemesi halinde dava açılabilir mi ? … belirtilen eksik belgelerden kesin ve sürekli maluliyet oranına ilişkin sağlık kurulu raporunun davacı tarafça kısa sürede tamamlanabilecek bir husus olmadığı, bu durumda davalı sigorta şirketinin isteminin davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacak nitelikte olduğundan başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü ile anılan maddede düzenlenen dava şartı gerçekleştiğinden uyuşmazlığın esasına girilerek delillerin toplanması gerekirken mahkemece KTK'nun 97. Maddesindeki başvuru şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi KTK'nun 97. Maddesindeki başvuru şartı sadece zorunlu mali sorumluluk sigortacısı için getirilmiş bir düzenleme olup, araç sürücüsü diğer davalı İbrahim Y. hakkındaki davaya devam edilmesi gerekirken anılan davalı için de davalı sigorta şirketi için getirilen düzenlemeye dayalı olarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığı


Taraflar arasındaki davadan dolayı Tavşanlı 2.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 31.01.2017 gün ve 2016/609 esas 2017/43 karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için raportör üye Mutlupınar Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu olan Engin Yı.'ın 31.12.2015 tarihinde davalı İbrahim Y.'nin kullandığı araçta yolculuk yaptığı sırada meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı İbrahim'in tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin çocuklarının kaza nedeniyle şu anda % 81 oranında engelli durumda bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin kaza tarihinde diğer davalının kullandığı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, davadan önce davalı sigorta şirketine KTK'nun 97. Maddesi uyarınca başvuruda bulunduğunu, sigorta şirketinin eksik evrakların tamamlanması halinde taleplerinin değerlendirileceğini bildirerek dolaylı olarak taleplerini reddettiğini, sigorta şirketinin talep ettiği kalıcı sağlık raporunu alamıyor olmaları nedeniyle davanın zamanaşımına uğrayabileceğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı İbrahim Y., kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, aracının sigortalı olması nedeniyle öncelikle tüm tazminatların diğer davalı sigorta şirketinden tahsil edilmesi gerektiğini, kusur ve maluliyet oranları konusunda inceleme yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı sigorta şirketi vekili, davadan önce müvekkili şirkete başvurada bulunulmuş ise de davacının sürekli maluliyetini gösteren sağlık kurulu raporu ibraz edilmediğinden usulüne uygun başvurudan söz edilemeyeceğini, bu durumda kanunda aranan dava şartının gerçekleşmediğini savunarak, davanın usulden reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. Maddesinde zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuruda bulunması gerektiği, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceğinin düzenlendiği, yapılan incelemede davacı tarafın ilgili kanun maddesi gereği davalı sigorta şirkete başvuru yaptığı, sigorta şirketi tarafından yapılan başvurunun değerlendirilmesi neticesinde zararın tespiti bakımından sigortalının maluliyetine ilişkin sağlık raporunun sunulması halinde başvurunun tekrar değerlendirileceğinin belirtildiği, ilgili kanun maddesinde dava açılmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna başvuru yapılmasının dava şartı olarak öngörüldüğünü, davalı sigorta şirketinin başvuru neticesinde vermiş olduğu cevap ile henüz talebin değerlendirilme aşamasına geçilmediği, başvurunun değerlendirilmesi için sağlık raporunun sunulması gerektiğinin belirtildiği ve bu aşamada ilgili kanun maddesinde verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hususunun oluşmadığı, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair karar vermek gerektiği sonucuna varılarak, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Davacı vekili, yerel mahkemenin sigorta şirketine başvuru yapmalarına ve sigorta şirketince taleplerinin dolaylı olarak kabul edilmemesine rağmen talebe ilişkin uyuşmazlık olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinde hukuka uygunluk olmadığını, davanın sigorta şirketi ile birlikte kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olan ve meydana gelen zarardan sigorta şirketi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olan İbrahim Y.'ye karşı da yönelttiklerini, gerçek kişi davalı İbrahim Y. hakkında davanın devam etmesi gerekirken aynı nedenle ona karşı açılan davanın da reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk olmadığını, bu nedenler ve resen gözetilecek nedenlerle kararın bozulmasını ve her iki davalı yönünden de dava şartının gerçekleşmiş olduğu kabul edilerek davanın görülmesine ve davanın kabulüne karar verilmesini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.

Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Mahkemece KTK'nun 97. Maddesi uyarınca davacı tarafından davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce yapılan başvurunun anılan maddede belirtilen hususları karşılamadığı, bu nedenle başvuruya ilişkin dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usuldden reddine karar verilmiş ise de davalı sigorta şirketince davacı tarafça yapılan başvuruya verilen cevabi yazıda belirtilen eksik belgelerin tamamlanması istenmiş olup, belirtilen eksik belgelerden kesin ve sürekli maluliyet oranına ilişkin sağlık kurulu raporunun davacı tarafça kısa sürede tamamlanabilecek bir husus olmadığı, bu durumda davalı sigorta şirketinin isteminin davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacak nitelikte olduğundan başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü ile anılan maddede düzenlenen dava şartı gerçekleştiğinden uyuşmazlığın esasına girilerek delillerin toplanması gerekirken mahkemece KTK'nun 97. Maddesindeki başvuru şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi KTK'nun 97. Maddesindeki başvuru şartı sadece zorunlu mali sorumluluk sigortacısı için getirilmiş bir düzenleme olup, araç sürücüsü diğer davalı İbrahim Y. hakkındaki davaya devam edilmesi gerekirken anılan davalı için de davalı sigorta şirketi için getirilen düzenlemeye dayalı olarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığından yazılı şekilde yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak verilen karar yerinde görülmemiştir.

Bu durumda ilk derece mahkemesince, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verildiğinden HMK'nun 353/1-a-6. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-Tavşanlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.01.2017 tarih, 2016/609 Esas- 2017/43 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere, 04.05.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Old 09-06-2020, 13:32   #3
Özge Kılınç

 
Varsayılan

Merhaba yolcu olarak yaralanan Müvekkil için de sağlık raporunun uygun olmadığından bahisle STK uyarınca usulden redde karar verildi. Sizin durumunuzla hemen hemen aynı bir durum. Nasıl bir yol izlediniz meslektaşım?


Alıntı:
Yazan Av. Talat
Aciliyet kesbeden hukuki yardım taleplidir.
Herkese iyi çalışmalar.
Vuku bulan bir trafik kazasında YOLCU olarak bulunan ve ağır yaralanan müvekkil namına sigorta şirketine, adli muayene raporu'ndan kaza tespit tutanağı'na kadar ilgili her türlü belgenin ekli olduğu bir dilekçe ile başvuruda bulunduk.
Sigorta şirketi kısa bir süre sonra ''bir kısım evrakların eksik olduğunu ve tamamlamamız gereğini'' mail yolu ile ihtar etti. Eksik olduğu ihtar edilen bütün evraklar da ikmal edilmesine rağmen talebimize yanıt verilmedi. Daha sonra Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvuru yaptık. STK, elimize bugün ulaşan kadarıyla başvurumuzu ''dava şartı yokluğundan'' reddetmiş.
Red gerekçesi: sigorta şirketine yapılan başvuruya ''maluliyet raporu'' eklenmemiş ve sigorta şirketinden de maluliyeti re'sen tespit etmesi beklenmez!

Son tahlilde STK, sigorta şirketine yaptığımız başvuruyu, ekli sayısız belgeye rağmen mahza bir belgenin eksikliği sebebiyle tamamen yok kabul etmiş.

Şu durumda, hukuken kabul edilebilir bir karardan bahsedilebilir mi? Sigorta şirketine başvuruyoruz, gelen cevapta eksik olduğu bildirilen evrakları da ikmal ediyoruz, uzlaşma sağlanamayınca da STK'ya başvuruyoruz fakat STK başvurumuzu dava şartı yokluğundan reddediyor. Ne yapmak lazım?
Old 12-06-2023, 19:01   #4
pirensesavukat

 
Varsayılan

iyi günler meslektaşım. ben de stk ya malüliyet ile ilgili başvuracağım. ancak kazanın üstünden 2 ay geçmiş. siz nasıl bir yol izlediniz?

Üyemiz pirensesavukat 19-06-2023 13:30 tarihinde Ankara Ankara Adliyesi'de bulunacak. Bu kurumdaki işler için kendisi ile 19-06-2024 12:00 tarihine kadar temasa geçebilirsiniz. [İlgili Adliyeye Gidiyorum Duyurusu]
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
AİHM'ne Yapılan Başvurunun Reddedilmesi Sonucu 6384 Sayılı Kanunun Uygulanması/Uygulanmaması Durumu bower Meslektaşların Soruları 4 01-07-2014 23:34
Uyarma/Kınama cezasına karşı yapılan itirazın reddi işlemine karşı dava açma süresi hukukuçu11 Meslektaşların Soruları 5 16-04-2013 12:48
alacaklı vekilinin yokluğunda yapılan menkul haczine ilişkin kıymet takdirine itirazda süre gamze tuna Meslektaşların Soruları 4 16-07-2012 11:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05155206 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.