Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Eskİ MalİĞİn Ve Kİracisinin Elektrİk Borcunu Ödemek Zorunda Kalan Malİk

Yanıt
Old 28-10-2009, 15:25   #1
SUCCEED

 
Varsayılan Eskİ MalİĞİn Ve Kİracisinin Elektrİk Borcunu Ödemek Zorunda Kalan Malİk

Müvekkilimin satın aldığı gayrimenkulde eski malikin kiracısı halen kiracı olarak bulunmaktadır. Müvekkilim eski malikin (elektrik abonesi) kiracısının ise fiili elektrik kullanım borcunu icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmıştır. Bu durumda açılacak olan istihkak davasında meslektaşlarıma bilgisine başvuruyorum..
Old 28-10-2009, 17:14   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Aslen,Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri yönetmeliği gereğince,abonelik kime ait ise borç ondan tahsil edilir.Aynı yere farklı bir kişinin malik olması veya kiracı olarak girmesi sebebiyle Elektrik dağıtımı yapan şirket,fazla uğraşmamak için ilgilileri zorlamakta ve haksız ve dayanaksız takipler yapmaktadır.
Hukuki dayanağını bilenlerin başvuru ile,yeni malik tapu senedini sunmakla,yeni kiracı ise kira sözleşmesini sunmakla ve Eletrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 24/son maddesine atıf yaparak yeni abonelik tesis edilmektedir.

Bu madde "Aynı kullanım yerine ait başka müşterilerin önceki dönemlerine ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları yeni müşterinin üstlenmesi talep edilemez"demektedir.

Bu açıklamalar borcun ödenmesinden önceye ait olduğundan sorunuzun cevabı ise ;
Açılacak dava istihkak davası değil,alacak davasıdır.Elektrik dağıtıcısının aynı yere ait eski tüketimlerinin ilgili tarafından yapıldığını ve bu ödemenin icra tehdidi altında müvekkiliniz tarafınızdan ödenmek zorunda kalınmış olup ve bu sebeble haksız iktisap hükümlerine göre açacağınız davadır.


T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 1994/8173

K. 1994/9655

T. 7.11.1994

• BAŞKASINA AİT BORCUN ÖDENMESİ ( Elektrik Abonmanlığı İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesi )

• HAKSIZ İKTİSAP ( Elektrik Abonmanlığı İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesi )

• ELEKTRİK ABONELİĞİ ( Abonmanlık İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesinin Haksız İktisap Teşkil Etmesi )

818/m.62


ÖZET : Her sözleşme kural olarak, yalnız kendi tarafları için haklar ve borçlar doğurur. Borç ilişkisinden doğan alacağın ileri sürülmesi sadece borçluya karşı olur. Sözleşmede taraf olmayan davacının ihtirazi kayıt ileri sürerek başkasına ait olan borcu ödemesi zorunda bırakılması halinde; ödeme rıza ile olmadığından davacı, BK.nun 62. maddesinde anlamını bulan borçlu olmadığı şeyi özgür iradesi ile veren kişi durumunda kabul edilemez. Bu nedenlerle haksız iktisap gerçekleşmiştir. DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, satınaldığı dükkan için elektrik abonman sözleşmesi yapılması amacıyla davalı TEK Genel Müdürlüğü Karşıyaka Şubesi'ne müracaatta bulunduğunu, eski abonenin borcunun ödenmesi koşulu ile kendisi ile sözleşme kurabileceklerini bildirdiklerini, zorunluluk altında ve ihtirazi kayıt dermeyan ederek eski abonenin borcunu ödeyip, sözleşmenin düzenlenmesini sağlıyabildiğini öne sürerek, ödediği 32.673.048 TL. ödeme tarihi 3.2.1994'den itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurum'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıdan evvel abone bulunan kişinin kaçak ve normal elektrik tüketiminden borçları olduğunu, bu borç ödenmeden abone olunmasının mümkün olmadığını, ihtiyariyle borcu ödeyen davacının eski aboneden alacağını istemesi gerektiğini savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, BK.nun 62. maddesi uyarınca borçlu olmadığı şeyi ödeyen kimsenin hataen borçlu olduğunu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu geri alamayacağını, davacının ihtiyari ile ve bir hataya dayanmadan kendisine ait olmadığını bildiği borcu ödediğini kabul etmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, yeni maliktir, adına elektrik abonman sözleşmesi yapılmasını istemiştir. Bu istem; bireylere eşit bir şekilde yararlandırılması zorunlu kamu hizmetlerinden biri olan elektrik dağıtımına dayanmaktadır. Gerçekte Kamu Kuruluşlarının, Kamu hizmetlerini vatandaşlara yasa ve yönetmeliklere uygun bir şekilde, eşit ve farklılık yaratılmaksızın sunması doğrudan görevidir. Davalı Kurum elinde olanak bulundukça kendisinden istenen hizmeti yerine getirmeye zorunludur.
Her sözleşme kural olarak yalnız kendi tarafları için haklar ve borçlar doğurur. Bu kurala sözleşmelerin nisbiliği denmektedir. Borçlar Hukukuna hakim olan temel ilke, sözleşmelerin nisbi hükmün doğurmasıdır. O nedenle davacı yeni malik ile elektrik abonman sözleşmesi yapılabilmesinin davalı Kurumun akdinin borcunun ödenmesi koşuluna bağlanması hukuki dayanaktan yoksundur ve az yukarıda açıklanan hizmetin amacına tamamen terstir. Davacının eski abonenin borcunu üstlendiği veya ona katıldığı iddia ve ispat edilmemiştir. Borç ilişkisinden doğan alacağın ileri sürülmesi sadece borçluya karşı olur, borç ilişkisi üçüncü kişiler için hüküm doğurmaz, sözleşme ile meydana getirilen alacak ya da borç şeklindeki hükümlerin hukuki sonuçlar meydana getirmesi sadece sözleşen taraflarla ilgilidir.
Davacı, ihtirazi kayıt dermeyan ederek borcu ödemiştir. O nedenle BK.nun 62. maddesinde anlamını bulan borçlu olmadığı şeyi özgür iradesi ile veren kişi durumunda kabul edilemez. O halde ödeme rıza ile değildir. Belli bir amacın sağlanması için zorla ödetme durumu bulunduğundan isteğin hüküm altına alınması gerekir.
Mahkemenin hükmüne dayanak tuttuğu Dairemizin 1994/317 esas, 1958 karar sayılı ilamının dayandığı uyuşmazlıkta beliren maddi olgular bu davadaki maddi olgularla benzerlik arzetmediği, özellikle bu davada olanın aksine ihtirazi kayıt dermayan edilmeksizin ihtiyari ile bir ödeme yapıldığı tesbit edilmiştir. O nedenle, anılan ilam bu dava için emsal kabul edilip hükme gerekçe yapılamaz.
Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davacı yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 7.11.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2005/9-90

K. 2005/97

T. 23.2.2005

• MENFİ TESBİT VE İSTİRDAT TALEBİ ( Elektrik Aboneliği İçin Başvuran Davacıdan Elektrik Verilmeyeceği Söylenerek Önceki Aboneden Kalan Elektrik Borcunun Tahsili - İşyerini Kiralayan Davacının İşletmeyi Devralmış Sayılamayacağı ve Önceki Abonenin Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı )

• ELEKTRİK ABONELİĞİ İÇİN ÖNCEKİ ABONENİN ELEKTRİK BORCUNUNU ÖDEMEK ZORUNDA BIRAKILAN DAVACI ( İstirdat ve Bu Nedenle Düzenlediği Bonolardan Dolayı Menfi Tesbit Talebi - İşyerini Kiralayan Davacının İşletmeyi Devralmış Sayılamayacağı ve Önceki Abonenin Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı )

• KİRA SÖZLEŞMESİYLE İŞYERİNİ KULLANMAYA BAŞLAYAN ŞİRKET ( İşletmeyi Devralmış Sayılmayacağı ve Önceki Abonenin Elektrik Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı - Önceki Abonenin Elektrik Borcu Kendisine Ödettirilen Davacının İstirdat Talebi )

• İSTİRDAT TALEBİ ( Kiraladığı İşyerinde Elektrik Aboneliği İçin Yaptığı Başvuru Üzerine Önceki Abonenin Borcunu Ödemek Zorunda Bırakılan Davacının - İşletmenin Devrinin Sözkonusu Olmaması )

818/m.179


ÖZET :Davacı vekili, müvekkilinin elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunda eski abonenin borcu olduğunu, bu borcun kapatılmadan yeni aboneliğin verilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine, eski abonenin elektrik borcu için verdiği bonolardan dolayı borçlu olmadığının tesbitine ödediği miktarın da istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacının elektrik borcuna konu işyerini 01.09.2000 tarihinden geçerli kira sözleşmesiyle devraldığı, BK.nun 179. maddesi uyarınca devralınan şirketin borçlarından da sorumlu olacağı, kaldı ki davacının devrinden önce tüm elektrik aboneliğinden kaynaklanan borçlarını üstlenip, bu borçları ödemeyi taahhüt ettiği halde, davacının ödemeye yanaşmadığı gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisinde mevcut kira sözleşmesinden Yeni Konya Televizyonu ve Gazetesi adına işyerini Endüstri Holding A.Ş'den 01.06.2002 tarihinden itibaren 15 yıl süreyle kiralanmış olduğu açıktır. Anılan kira sözleşmesinden BK.nun 179. maddesi uyarınca işletmenin devrinin söz konusu olduğu sonucuna varılamaz. Kural olarak, elektrik borcu abone sözleşmesi kimin adına ise tüketim bedelini onun ödemesi gerekir. Davacıdan, önceki abonenin elektrik borcunun istenmesi doğru değildir. Davacının elektriğin kesilmemesi ve kendisinin abone olabilmesi için yapmış olduğu işlemler onun borcu üstlendiğini göstermez.
DAVA : Taraflar arasındaki "Menfi Tespit ve İsdirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 2.7.2003 gün ve 2002/79 E, 2003/259 K. sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 3.5.2004 gün ve 2003/8164 E, 2004/4991 K. sayılı ilamı ile; ( ...Davacı vekili, müvekkilinin elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunda eski abonenin borcu olduğunu, bu borcun kapatılmadan yeni aboneliğin verilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine, eski abonenin elektrik borcu için 1.164.000.000.TL peşin olmak üzere 12 adet toplam 11.970.000.000.TL bedelli bono verdiğini, eski abonenin borcundan sorumlu tutulamayacağını bildirerek ödenen 1.164.000.000.TL'nin istirdadına, bonolardan dolayı da borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada, davacı vekili, müvekkilinin eski abonenin 1.000.000.000.TL olan elektrik borcundan sorumlu olmadığını belirterek davalı kurumun elektrik verilmemesine ilişkin kararın kaldırılmasını ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının eski abonenin borçlarını ödemeyi taahhüt ettiğini, zira eski abonenin işyerini davacının devraldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının elektrik borcuna konu işyerini 01.09.2000 tarihinden geçerli kira sözleşmesiyle devraldığı, BK.nun 179. maddesi uyarınca devralınan şirketin borçlarından da sorumlu olacağı, kaldı ki davacının devrinden önce tüm elektrik aboneliğinden kaynaklanan borçlarını üstlenip, bu borçları ödemeyi taahhüt ettiği halde, davacının ödemeye yanaşmadığı gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut kira sözleşmesinde Yeni Konya Televizyonu ve Gazetesi adına işyerini Endüstri Holding A.Ş'den 01.06.2002 tarihinden itibaren 15 yıl süreyle kiralanmış olduğu açıktır. Anılan kira sözleşmesinden BK.nun 179. maddesi uyarınca işletmenin devrinin söz konusu olduğu sonucuna varılamaz. Kural olarak elektrik borcu abone sözleşmesi kimin adına ise tüketim bedelini onun ödemesi gerektiği şeklindedir.
Davacıdan önceki abonenin elektrik borcunun istenmesi doğru değildir. Davacının elektriğin kesilmemesi ve kendisinin abone olabilmesi için yapmış olduğu işlemler onun borcu üstlendiğini göstermez.
Mahkemece açıklanan bu yönler üzerinde yeterince durulmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir... )
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23.2.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Old 03-11-2009, 13:37   #3
SUCCEED

 
Varsayılan


Gamze Hanım,
Yanıtınız için öncelikle çok teşekkür ederim. Müvekkilim ihtirazi kayıt öne sürmeden bu parayı ödemiş olması açacağımız davada red sebebi olur mu, zira eklediğiniz yargıtay karaında ihtirazi kayıt ileri sürülerek ödeme yapılmış.
Açılacak davanın istihkak davası değil alacak davası olmasının sebebini biraz açabilir misiniz?
Old 03-11-2009, 14:40   #4
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Alacak-istirdat anlamında kullanmıştım.Yani sebebsiz zenginleşme sebebiyle ödenen bedelin tazmini sözkonusudur.

İhtirazı kayıt,borcun ileride haksız çıkıldığı takdirde ilgilisinden yani ödeme yapılan kişiden tahsili izin önemlidir.İhtirazı kayıt ileri sürülmemiş ise bu ödemenin istenemeyeceği hususlar da sözkonusudur.Ancak,sizin olayınızda,dürüstlüt kuralına aykırı olarak idare kişiyi hataya düşürmüş ve aslen varolmayan bir sorumluluğun kanunen varlığı kanısı uyandırmıştır.dürüstlük kuralına aykırılık durumunda ihtirazı kayıt şartının aranmayacağı Bk 62. madde gereğidir.

Ancak siz açacağınız davada,bizzat tüketimi yapan kiracıdan tahsil edeceksiniz diye anlamıştım.Bu durumda ihtirazı kayıt ileri sürmeniz beklenemez.
Siz kendi kullanımızdan meydana gelmeyen borç ödemesini yapmış olmak borçlu olunmayan paranın ödenmesi sebebiyle sebebsiz zenginleşme için talepte bulunuyorsunuz.

Burada bir yıllık hak düşürücü süre içinde talepte bulunulacaktır.

Yada ilgili idareden Bk 61. ve 62. maddeye dayanarak aşağıda sunulan karar doğrultusunda da talepte bulunabilirsiniz...

Saygılarımla

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/5997

K. 2004/6790

T. 14.6.2004

• BAŞKASINA AİT BORCU ÖDEMEK ( Davacının Davalı Kurumun Dürüstlük Kuralı Dışı Davranışı Sonucu İstemeyerek Kiracısına Ait Elektrik Borcunu - Ödediği Meblağı Geri İsteyebileceği )

• ELEKTRİK BORCU ( Davacının Davalı Kurumun Dürüstlük Kuralı Dışı Davranışı Sonucu Kiracısına Ait Elektrik Borcunu İstemeyerek Ödemesi - Ödediği Meblağı Geri İsteyebileceği )

• SÖZLEŞME YAPILMASININ ZORUNLU KILINDIĞI DURUMLAR ( Elektrik Abone Sözleşmesi - Bir Başkasının Borcunu Ödeme Şartına Bağlanmasının Dürüstlük Kuralına Aykırı Düşeceği )

• ELEKTRİK ABONE SÖZLEŞMESİ ( Bir Başkasının Borcunu Ödeme Şartına Bağlanmasının Dürüstlük Kuralına Aykırı Düşeceği - Ödenen Meblağın Sebepsiz Zenginleşme Yolu İle Geri Verilmesinin Dava Edilebileceği )

• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Elektrik Abone Sözleşmesinin Bir Başkasının Borcunu Ödeme Şartına Bağlanması - Dürüstlük Kuralına Aykırı Düşeceği/Bu Yol İle Geri Verilmesinin Dava Edilebileceği )

818/m.61,62


ÖZET : Kural olarak borçlu olmadığı şeyi rızasıyla ifa eden kimse ancak bu ifanın hataen yapıldığını kanıtlaması koşuluyla iadesini isteyebilir. Somut olayda ise davacı davalı kuruma dava dışı üçüncü kişinin borcunu davalının dürüstlük kuralı dışı davranışı sonucu ödemiş olması bu kuralın istisnası teşkil eder. Bunun sonucu olarak da davacı ödediği meblağı geri isteyebilir.
DAVA : Dava dilekçesinde 1.043.470.000 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : I ) İDDİA, SAVUNMA VE YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ:
Davacı, kiracısına ait elektrik borcunu ( istemeyerek ) ödemek zorunda kaldığını iddia ederek sözü edilen bedelin tahsilini istemiş, davalı taraf; davacının kendi kiracısı olan eski aboneye karşı rücu davası açabileceğini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı kurum tarafından temyiz edilmiştir.
II ) YASAL DAYANAKLAR
Borçlu olmadığı şeyi rızasıyla ifa eden kişi, ancak yanılarak bu ifada bulunduğunu ispat ederse, iadeyi sağlayabilir. ( BK. mad. 62 ).
Borç olmadan ifa edilen şeyin hata ile ifa şartı gerçekleşmediği takdirde BK. mad. 62 uyarınca geri istenemediği durumlarda BK. mad. 61 uyarınca da iade talep edilemez. O halde:
BK. mad. 62'ye göre, istirdat ancak borçlu bulunulmayan bir şeyin iradi olarak tediyesi ( ifası ) halinde hataya tabi kılınmıştır. İradı olmayan bir tediye, hatta edada bulunan kimse edada bulunduğu zaman borcun olmadığını bilse bile, istirdat edilebilir ( Andreas von Tuhr: Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, c.1-2, çev. Cevat Edege, Ank. 1983, sh. 425; Oğuzman Kemal/Öz, Turgut: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, İst. 1995, sh, 719; Öz Turgut; Öğreti ve Uygulamada Sebepsiz Zenginleşme, İst. 1990, sh. 91 vd; Reisoğlu Seza: Sebepsiz iktisap Davasının Genel Şartları, Ank. 1961, sh. 158 ).
III ) GEREKÇE VE SONUÇ
Burada davacı taraf, davalıya "kendi çıkarı için" dava dışı üçüncü kişinin borcunu eda etmiştir. O halde davalıya ( alacaklıya ) "edim zenginleşmesi" istemi yöneltebilir. Zira davacı, borçlunun borcunu, ona karşı herhangi bir kişisel edim borcunu yerine getirme niyeti olmaksızın ve onun açık ya da varsayılı oluru bulunmaksızın, kendi isteğiyle kapatmıştır. Alacaklıya, "kendisi için" bir borç ödememiştir. Edim ( ifa ) ile izlediği amaç, alacaklıya ( davalıya ) yöneliktir. Zira iktisap, davacının ( fakirleşenin ) ifa amacıyla yaptığı işten değil de davalının ( zenginleşenin ) davranışından kaynaklanmıştır ( Öz, sh. 94 ).
Kamu hukuku kuralları uyarınca kamu hizmeti görmekte olan kamu idareleri veya müesseseleri veya bunlara bağlı teşekküller ya da imtiyaz yolu ile bu hizmetleri yürüten işletmeler ( Devlet Demir Yolları, Türkiye Denizcilik İşletmeleri, PTT, Belediye Otobüs ve Su İşletmeleri, Türkiye Elektrik Kurumu vs. ) şartlarına uygun şekilde başvuran her kişi ile sözleşme yapmakla yükümlüdürler ( Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, c-1, Ank.1991, sh. 373 vd; Tunçomağ Kenan: Türk Borçlar Hukuku, l, Genel Hükümler, 6. bası İst. 1976, sh. 241 vd; Oğuzman/Öz, sh. 133 ). Aksine davranış halinde Kamu Hukuku kurallarına göre şikayet veya dava yollarına başvurulabilir. Kaldı ki, bir çok halde bir tekel durumu da sözkonusu olduğu için özel hukuk esaslarına da dayanılabilir.
Dürüstlük kuralının bir sözleşme yapılmasını zorunlu kıldığı durumlarda, bu sözleşmeyi yapmaktan kaçınma ya da uyuşmazlık konusu olayda olduğu üzere bir başkasının borcunu ödeme şartına bağlamak dürüstlük kuralına aykırı düşer. Bu durumdan zarar gören taraf sözleşmenin yapılması için dava açabileceği gibi, sözleşmenin yapılmaması yüzünden uğradığı zararın tazmin edilmesini ya da ödemek zorunda bırakıldığı meblağın nedensiz zenginleşme yolu ile geri verilmesini dava edebilir. Zira, tekel durumundaki davalı, sözleşme yapma serbestisini kötüye kullanmış bulunmaktadır.
O halde yukarıdaki gerekçelerle davalı tarafın temyiz itirazları reddedilmeli ve sonucu itibariyle doğru bulunan yerel mahkeme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ( ONANMASINA ), 14.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-11-2009, 14:16   #5
SUCCEED

 
Varsayılan

Açılacak yeni davada hem davalı asile hem de icra dosyasındaki vekiline mi dava dilekçesi tebliğ edilmelidir?
Old 14-11-2016, 12:07   #6
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2010/9727
KARAR NO. 2011/15
KARAR TARİHİ. 10.1.2011

>KAÇAK DOĞALGAZ KULLANIMI NEDENİ İLE BORÇLU OLUNMADIĞININ TESPİTİ--MAL SAHİBİNİN VEYA YENİ KİRACININ SORUMLU OLMADIĞI--MENFİ TESPİT DAVASI



2004/m.72
4077/m.11/A

ÖZET : Davacı, kaçak doğal gaz kullanımı nedeni ile tahakkuk eden faturadan borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dava dışı 3. Şahıs veya kiracının kaçak kullanımı ya da önceki abonenin su, elektrik, doğalgaz tüketiminden yeni kiracı veya mal sahibinin sorumlu tutulması hukuken mümkün değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,

SONUÇ : Yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 17.15 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 10.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.



YEREL MAHKEME İLAMI

T.C.
ANKARA
7. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
ESAS NO : 2008/265
KARAR NO : 2010/176
KARAR TARİH.15/04/2010

Yapılan yargılama sonucunda;

İDDİA : Davacı taraf dava dilekçesi ve vekil marifeti ile bildirdiği yazılı ve sözlü beyanlarında; H...Mahallesi 11.Sok. No:6/3 Çankaya/Ankara adresinde bulunan konutun kendisine ait olduğunu, bu yeri dava dışı 3. Kişi T.O'ya kiraya verdiğini, kiracının oturduğu süre içerisinde daireye ait doğalgaz saatini sökerek yerine, başkasına ait doğalgaz saati taktığını ve bu şekilde kaçak doğalgaz kullandığını, bu durumu öğrendiğinde, Başkent Doğalgaz ve C.Savcılığına hemen ihbar ettiğini, kiracının kullandığı kaçak sayaç nedeni ile 2.997,00 TL fatura tahakkuk ettirildiğini, kendisinin de doğalgaz kullandığını, bu nedenle ödemeyi 05/09/2008 tarihinde makbuzla yapmak zorunda kaldığını belirterek dava konusu kaçak doğalgaz kullanımı nedeni ile tahakkuk eden faturadan borçlu olmadığının tespitine ve yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A :

Davalı taraf vekili savunmalarında; davacı ile 18/02/2002 tarihinde abonelik sözleşmesi yapıldığını, kaçak tüketime ilişkin ihbar üzerine görevli servis elemanlarının aboneliğin bulunduğu konutta yaptığı tespite göre seri numarası farklı başka bir sayacın takılı olduğunu, sayacın mührünün bulunmadığını, sayacın çalıntı bir sayaç olduğunu, taşınmaz kiraya verilmiş olsa bile davacının abonelik sözleşmesi bulunması nedeni ile kaçak doğalgaz kullanımından sorumlu olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesi istemiştir.

YARGILAMA GEREKÇE :

Dava, kiracının kaçakdoğalgaz kullanımı nedeni ile mal sahibi aboneden talep edilen fatura bedelinden borç bulunmadığının tespiti ve yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. ( 4077 s.K. m.11/A, İİK. 72 ) Doğalgaz sayacı servis formları, sayaç karteks bilgileri, kaçakgaz kullanımına ilişkin görgü tespit tutanağı, kira sözleşmesi, doğalgaz abonelik sözleşmesi, kaçak kullanım ihbar dilekçesi, tahsilat makbuzları, sayaç değişim formu, bilirkişi raporları ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.

4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı TKHK 1.maddesinde bu Kanunun amacının, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemler almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemek olduğu, 2.maddesinde bu Kanunun 1.maddesinde belirtilen amaçla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birinin oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsadığı belirtilmiştir.

Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiler tüketicidir ( 4077 s.K.m.3/e ). Tüzel kişi tüketicilerle kastedilen tüketici dernekleri, vakıf, meslek odaları ve birlikleridir. Ancak, Türk Ticaret Kanunu anlamındaki şirketler ( Anonim, Limited, Kolektif, Komandit ) bu kapsama girmez. Bu husus Yüksek Yargıtay 15.HD., 28.11.2002 tarih ve 2002/4013-5619 sayılı kararında açıkça ifade edilmiştir. Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişileri de satıcı sayılır ( 4077 s.K.m.3/g ). Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem tüketici işlemi sayılır ( 4077 s.K.m.3/h ).

Taraflar arasındaki ihtilaf doğalgaz abonelik sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, tüketici mahkemeleri bu tür ihtilaflarda görevlidir. ( 4077 s.K.1,2, 11A,23 )

Davacı mal sahibi ve davalı taraf arasında abonelik sözleşmesi bulunduğu, aboneliğin bulunduğu konutun dava dışı 3. Şahıs tarafından kiracı olarak kullanıldığı ve kiracının kaçak doğalgaz kullanımı nedeni ile tutanak tutulduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. SORUN KİRACININ KAÇAK DOĞALGAZ KULLANIM BEDELİNDEN MAL SAHİBİ OLAN DAVACI ABONENİN SORUMLU OLUP OLMAYACAĞI KONUSUNDADIR.

Dosya içeriği, kaçak tespit tutanağı ve davalı Başkent Doğalgaz vekilinin 15/04/2010 tarihli duruşmada imzalı beyanından anlaşıldığı üzere, dava konusu abonelikte kaçak tutanağının tutulduğu dönemde, davacı tarafın kiracısı T.O.'nun ikamet ettiği, açıkça anlaşılmıştır. Her iki tarafın kabulünde olan bu maddi vaka açıkça tespit edilmiştir. Bu nedenle her ne kadar davacı A.R.A. aleyhine Ankara 23 Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/561 Esasına kayıtlı iddianame ile kamu davası açılmış ise de bu durum MAHKEMEMİZ TARAFINDAN BEKLETİCİ MESELE YAPILMAMIŞTIR. Çünkü; dava konusu konutta tutanak tarihi itibari ile dava dışı kiracının oturduğu açıkça anlaşılmıştır.

Abonelik sözleşmesinin incelenmesinde; davacı A.R.A.'nın dava konusu H... Mh. 10. Sk. No: ... adresindeki konut için 27/05/2002 tarihinde abonelik sözleşmesi imzaladığı anlaşılmıştır.Sunulan 10/05/2007 tarihli kira sözleşmesi içeriğine göre dava konusu konutun dava dışı T.... Otlu'ya kiraya verildiği ve su , telefon, Digitürk yayınlarına ilişkin faturaların dosyada bulunduğu anlaşılmıştır. 20/11/2007 tarihli kaçak tespit formuna göre; abonelikteki sayacın değiştirildiği ve takılan sayacın eksi tüketime geçtiği bu şekilde kaçak kullanım gerçekleştiği anlaşılmıştır.

Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup, 1. BİLİRKİŞİ KURULU 05/03/2009 tarihli raporlarında: Dava konusu konut için davacının 27/05/2002 tarihinde doğalgaz abonesi olduğu, aynı konutun 10/05/2007 tarihinde dava dışı T.O. tarafından kiracı olarak kullanılmaya başlandığı, 20/11/2007 tarihinde abonelikteki sayacın değiştirilerek kaçak sayaç takılıp gaz kullanıldığına ilişkin tutanak tutulduğu, Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 38 ve 46 madde hükümleri uyarınca abone ve fiili kullanıcı arasındaki farkın ortadan kaldırıldığı, aboneliğin mutlaka mal sahibi adına yapılması gerektiğine ilişkin hüküm konulduğu, bunun haksız şart niteliğinde bulunduğu, davacının dava dışı 3. Kişi olan kiracının haksız kullanımından sorumlu tutulamayacağını bildirmişlerdir. Bilirkişi raporuna yönelik davalı tarafın itirazları üzerine dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

2. BİLİRKİŞİ KURULU 25/09/2009 havale tarihli bilirkişi raporunda: Dava konusu taşınmazda dava dışı 3. Şahsın oturduğu sırada kaçak doğalgaz kullanıldığının tespit edildiğini, ancak davacının abone sıfatı ile bundan sorumlu olduğunu bildirmiştir.

Her iki bilirkişi raporları arasındaki çelişki ve taraf itirazları gözetilerek dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

3. BİLİRKİŞİ KURULU 18/02/2010 tarihli raporlarında: Davacının 27/05/2002 tarihinde dava konusu konut için doğalgaz abonelik sözleşmesi imzaladığın, 10/05/2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile bu yerin dava dışı T.O'ya kiraya verildiğini, davacının yakını tarafından adreste kaçak sayaç takıldığının tespiti üzerine durumun davacı tarafça savcılık ve Başkent Doğalgaz'a ihbar edildiğini, kaçak doğalgaz kullanımında kiracının sorumlu olacağını, mal sahibi abonenin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının yaptığı ödemenin tarafına iadesi gerektiğini bildirmişlerdir.

Birinci bilirkişi kurulu ve 3. Bilirkişi kurulu raporu, dosya kapsamı, delil durumu ve yapılan teknik değerlendirmelere göre mahkememizce yeterli görülmüş olup, bu nedenle taraf itirazları reddedilmiştir. Davacı taraf abone olmakla birlikte konutu dava dışı üçüncü şahısa kiraya vermiş bu arada kiracı tarafından kaçak doğalgaz kullanımı gerçekleşmiştir, davacı bu durumu tespit ettiğinde, derhal Başkent Doğalgaz ve savcılığa ihbarda bulunarak bu konudaki iyi niyetini açıkça ortaya koymuştur. Esas itabari ile kaçak doğalgaz kullanılmasında davacının herhangi bir hukuki yararının bulunmadığı da açıktır. Tutanak tarihi itibari ile ve öncesinde davacının konutta fiilen ikamet etmediği açıkça anlaşılmıştır .Bu nedenle ceza yargılamasının beklenmesinde hukuki yarar bulunmadığından bu konu bekletici mesele yapılmamıştır.

Dava dışı 3. Şahıs veya kiracının kaçak kullanımı ya da önceki abonenin su , elektrik, doğalgaz tüketiminden yeni kiracı veya mal sahibinin sorumlu tutulması hukuken mümkün değildir. Yüksek Yargıtay 13 HD Yerleşik İçtihatları ve Hukuk Genel Kurulu İçtihatları bu yöndedir. ( HGK 30/01/2008,58/39; 13 HD 09/03/2010, 10511/2800 ) Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, abonelik sözleşmesi, kira sözleşmesi doğalgaz kaçak kullanım ve tespit tutanağı, davacının yaptığı ihbarlar ve tüm dosya içeriğine göre; kaçak doğalgaz kullanımının kiracı tarafından gerçekleştirildiği, davacı abonenin bundan sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından, davanın kabulüne , ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan istirdadına karar vermek gerekmiştir. Anlatılan nedenlerle,

HÜKÜM :

1-DAVANIN KABULÜNE,

2-Dava konusu kaçak doğalgaz borcundan davacının BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,

3- Davalı tarafça ödenen 3.231,58 TL nin 05/09/2008 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan TAHSİLİNE, davacıya ÖDENMESİNE,

4- Davacı taraf kendisini vekil marifetiyle temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. 10.1.201112. mad. uyarınca hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,

5- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 9,00 TL dava açma gideri, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 18,50 TL P.P. olmak üzere toplam 677,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,

6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

7- Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 17,15 TL başvurma, 191 TL nispi karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 208,15 TL harcın davalı taraftan tahsiliyle hazineye irat kaydedilmesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli karar tebliğinden itibaren 15 günlük temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/04/2010
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dosya borcunu ödemek amacıyla verilen çek hukukcu1985 Meslektaşların Soruları 3 13-05-2009 13:26
Hazİne İle Bİrlİkte Malİk Olan KİŞİnİn Tahlİye Ve Ecrİmİsİl İstemİ.. Heybe Hukuk Meslektaşların Soruları 1 19-04-2007 11:48
Mülkiyetin devri sonucu işyerini boşaltmak zorunda kalan kiracının hakları marmara Hukuk Soruları Arşivi 3 07-11-2006 16:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05741692 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.