Tazminattan Kurtulmak Amaci Ile Mal Kaçirma- Muvazaa

Merhabalar, iyi çalışmalar..
A kişisi, müvekkilin oğlu B yi silahla öldürüyor. Soruşturma aşaması devam etmektedir. İşlenen haksız fiil nedeni ile müvekkilimin oğlunun ölümü nedeni ile öldüren A kişisine maddi manevi tazminat davası açtık. Mahkeme de malvarlığı üzerine tedbir konulması talebimizi reddetti. Ancak öldüren A kişisinin olaydan birkaç gün sonra tüm taşınmazlarını mal kaçırmak amacı ile tapuda devrettiğini haricen öğrendik.
Henüz elimde bir ilam olmadığı için tasarrufun iptali yoluna gidemiyorum. Tazminat davası devam ederken, muvazaa nedeni ile tapu iptali tescil açsam alacağın muaccel olmaması ihtimali ile karşılaşırmıyım? Bir Yargıtay kararında haksız fiilin meydana geldiği tarihin alacak açısından esas alındığı gözüme çarpmıştı ama şimdi bulamıyorum. Müvekkillerim çok mağdur, karşı taraf da çok zengin olmasına rağmen mal kaçırdı. Bunun bir çözümü olmalı. Önerilerinizi ve var ise Yargıtay kararlarınızı bekliyorum.. Saygılarımla...

Sayın meslektaşım mail adresinizi özel mesaj atarsanız haksız fiil nedeniyle ihtiyati hacze yönelik talep dilekçesi ve örnek yerel mahkeme kararı gönderebilirim.

Alıntı: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.12.2013 tarih, 2013/21-1791 E. 2013/1676 K. sayılı kararına göre; “Somut olay gelince; davacı iş kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat isteğiyle birlikte üst ve alt işveren davalıların taşınır taşınmaz mallarıyla üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini " talep ve dava etmiştir. Dava konusu vakıa iş kazası olup, temelinde haksız fiil olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Borçlunun temerrüdünün düzenlendiği 6098 Sayılı T.B.K.117. maddesine göre haksız fiillerde fiilin işlendiği tarihi itibariyle borçlunun temerrüde düşmüş olacağı düzenlenmiştir. Davacının meydana gelen iş kazasında yaralandığı ve bu yaralanma nedeni ile %54 malul duruma düştüğü ve bu maluliyet sebebiyle tazminat isteminde bulunduğu görülmektedir. Davacının amacı para alacağı olan bu tazminatını güvence altına almaktır. İhtiyati hacizin amacı sadece teminattır. Bu nedenle, bir para alacağının korunması için ihtiyati tedbir yoluna değil ihtiyati haciz yoluna başvurabileceği de yukarda belirtilen yasal düzenleme gereğidir. Davacı vekili her ne kadar isteminde ihtiyati tedbir istemiş ise de davacının amacının para alacağını teminat altına almak olduğuna göre, H.M.K.33 maddesindeki gereğince "uygulanacak hukuk normunun resen hakimce tespit edilmesi ve uygulanması hakime aittir" ilkesi gereğince talep hakkında ihtiyati haciz hükümlerinin uygulanması ve bu hükümler çerçevesinde talebin değerlendirilmesi gereklidir.”.

Alıntı: Henüz elimde bir ilam olmadığı için tasarrufun iptali yoluna gidemiyorum.

Gidebilirsiniz sayın meslektaşım...

Alıntı: ...Uygulama ve doktrin tarafından yukarıda da belirtildiği gibi tasarrufun iptali davasında borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması dava şartı olarak kabul edilmekte olup bu niteliğinden ötürü söz konusu dava şartı noksanlığının giderilmesi iptal davasına ilişkin yargılama aşamasında da mümkündür...

HGK. 30.03.2016 T. E: 2014/17-843, K: 433

Yani, henüz ortada bir icra takibi yokken de iptal davası açabilir, bu davada mahkemenin vereceği bir ihtiyati haiz kararı ile alacağı garabti altına alabilirsiniz.

Sorun, bu yargı ikliminde, bunu anlayacak hakime denk gelme olasılığınızda...

Alıntı: Yazan Av. Kürşad MERCAN Sayın meslektaşım mail adresinizi özel mesaj atarsanız haksız fiil nedeniyle ihtiyati hacze yönelik talep dilekçesi ve örnek yerel mahkeme kararı gönderebilirim.

Merhaba meslektaşım. Benzer bir davada davacı müvekkiliyiz. Elinizde olan yerel mahkeme kararlarını bana gönderir misiniz. Şimdiden çok teşekkür ederim.

msk3565@gmail.com