Menfİ Tespİt Davasi AÇabİlİrmİyİm

MeslektaŞlarim Herkese Merhaba.
Sorum Menfİ Tespİt Davasiyla İlgİlİ. EĞer Bİlgİsİ Olanlar Cevap Verebİlİrlerse Mİnnartar Kalirim.
BorÇlu Vekİlİyİz. Alacakli Taraf MÜvekkİl Şİrkete Aİt Çeklerİ İcraya Koyuyor. Akabİnde Hacze Gelİyorlar Ve Arada Mutabakat SaĞlaniyor. Daha Sonra BorÇ MÜvekkİl Tarafindan Ödenİyor Ve İbraname Aliniyor. Çeklerde Tarafimiza İade Edİlİyor. Fakat Alacakli Taraf Dosyadan VazgeÇmİyor Ve Ayni Dosyadan Bİr SÜre Sonra Tekrar Hacze Gelİyorlar Ve Hacİz Yapiyorlar. Bu Durumda Menfİ Tespİt Davasi AÇabİlİrmİyİm Yada İzlemem Gereken YÖntem Nedİr? KÖtÜ Nİyet Tazmİnati Alabİlİrmİyİm. İlgİlenen MeslektaŞlarimiza Şİmdİden TeŞekkÜr Ederİm. Acİl Olarak Cevap Verİrsenİz Sevİnİrİm. Herkese Kolay Gelsİn.

Sayın meslektaşım; bildiğiniz üzere, almış olduğunuz ibraname, alacaklı ile müvekkiliniz arasında, borcun bittiğine dair bir belgedir.
Ancak; söz konusu ibranamenin geçerlilik kazanabilmesi için, ibranamenin ait olduğu borca ilişkin olarak yapılmış olan takip dosyasına ibraz edilmesi, icra müdürlüğünde, tahsil harcı ödenerek dosyanın kapatılması gerekmektedir. Zaten böyle yapılmış olsaydı, artık alacaklının yeniden haciz yapması mümkün değildir.
Anladığım kadarıyla müvekkilinizin almış olduğu ibraname, takip dosyasına yansıtılmamış ve bu nedenle müvekkiliniz takip dosyasında halen borçlu gözüküyor ve yeni haciz de bu duruma göre yapılabilmiştir.
Sonuç olarak; burada yapılması gereken, sizin de belirttiğiniz gibi, ibranameyi kesin delil olarak gösterip, alacağın %40'ından aşağı olmamak kaydıyla kötünüyet tazminatı da talep ederek, menfi tespit davası açmaktır.
Yalnız dikkat edilecek husus şudur: İbranamenin içeriğinin, asıl alacak, faiz alacağı, icra giderleri ve vekalet ücretini de barındırması gerekiyor.
Yalnız merak ettiğim bir husus var: Çeklerin iade edildiğini söylüyorsunuz. Bilindiği üzere takibe konu olmuş kıymetli evrak asılları İcra müdürlüğü kasasında muhafaza edilir. Takip dosyası kapatılmadan da iade edilmez. Çekler iade edildiğine göre takip sona ermiş olmalıdır. Nasıl oluyor da takibe devam edilebiliyır? Bu konuyu da aydınlatırsanız olay daha da açıklığa kavuşmuş olur. Saygılarımla.

öncelikle cevap verdiğiniz için tesekkur ederiz.ibranamenin içeriğinde alacak kalemleri tek tek belirtilmemekle beraber, takibe konu çeklerden kaynaklanan borcun ödendiği ve çeklerin müvekkil şirkete teslim edildiği belirtilmiştir.çeklerin tarafımıza teslimi hususuna gelince sanıyoruz, İstanbul icra dairelerinde icra kasasınsa yer olmadığından takip dayanağı evrakların alcaklı vekiline imza karşılığı teslime yoluna gidilmektedir.bu sebeple takipten vazgecmeden cekleri iade edebilmişlerdir. ibranamenin yukarıda belirttiğimiz şekilde olması davamız açısından olumsuz sonuç doğurur mu .saygılarımla.iyi çaışmalar

icra dosyasına bir beyanda bulunup çek asıllarının da sizde olduğunu beyanla takibin iptalini istemeniz icra Müdürününün talebinizi reddi üzerine İcra Hakimliğine şikayetle takibi iptal ettirmeniz daha seri olabilir kanımca...

Sayı Arzum; ibranamenin içeriği şu yönden farketmektedir.
Bir kere ibraname verilmiş olması, asıl alacağın sona erdiğine delalet eder. Eğer ibraname, asıl alacağa işlemiş faiz ve diğer icra giderlerini (vekalet ücreti dahil) içermiyorsa, açacağınız menfi tespit davasında asıl alacağa ilişkin borcunuzun olmadığı yönünden kazanılır. Fakat diğer feriler yönünden reddedilebilir.

Alıntı: Yazan arzum öncelikle cevap verdiğiniz için tesekkur ederiz.ibranamenin içeriğinde alacak kalemleri tek tek belirtilmemekle beraber, takibe konu çeklerden kaynaklanan borcun ödendiği ve çeklerin müvekkil şirkete teslim edildiği belirtilmiştir.çeklerin tarafımıza teslimi hususuna gelince sanıyoruz, İstanbul icra dairelerinde icra kasasınsa yer olmadığından takip dayanağı evrakların alcaklı vekiline imza karşılığı teslime yoluna gidilmektedir.bu sebeple takipten vazgecmeden cekleri iade edebilmişlerdir. ibranamenin yukarıda belirttiğimiz şekilde olması davamız açısından olumsuz sonuç doğurur mu .saygılarımla.iyi çaışmalar

Takibe konu edilen çeklerin "hepsi" müvekkilinize iade edilmişse, kural olarak borcun ödendiği ve takibin konusuz kaldığı kabul edilir. Kaldı ki somut olayda takip konusu çeklerin teslimi dışında ayrıca takip ile ilgili çek bedellerinin alacaklıya ödendiği hususu da açıkça imzalı belge ile kabul edilmiştir.

Böyle bir durumda takipten feragat edilmemiş olması harç dışında müvekkilinize bir borç yüklemez. Dolayısıyla yapılan hacizler haksız ve sebepsizdir.

Dava açmadan önce takip konusu edilen çekler ile müvekkilinize iade edilen çekleri adet ve tutar bakımından karşılaştırmanızı öneririm.

Esasen Menfi tespit davasında tedbir için teminat yatırma zorunluluğu düşünülürse, haciz işlemine karşı şikayette bulunmanız masrafsız ve kolay olur.

Menfi tespit davası bakımından %40 icra tazminatının yapılan ikinci haciz nedeniyle mümkün olamayacağı düşüncesindeyim. Zira takip açıldığı zaman alacak haklıdır ve mevcuttur. Takip aşamasında borcun haricen ödenmesi borcu fiilen sona erdirse de dosyaya sunulmadıkça resmen sona erdirmeyeceğinden bu nedenle haksız ikinci haczin icra tazminatına yol açmayacağı kanaatindeyim. Dolayısıyla %40 tazminat almanız zayıf bir ihtimal göründüğü için şikayet yoluyla haczi iptal ettirip, -varsa- haksız haciz nedeniyle uğradığınız zarar bakımından normal tazminat davası açmanızı öneririm.

bir meslektaşımın şu görüşüne katılmıyorum
"icra dosyasına bir beyanda bulunup çek asıllarının da sizde olduğunu beyanla takibin iptalini istemeniz icra Müdürününün talebinizi reddi üzerine İcra Hakimliğine şikayetle takibi iptal ettirmeniz daha seri olabilir kanımca..."

Yukarıdaki görüşe katılmıyorum, icra müdürüne böyle bir talepte bulunmanız pratikte faydasız, takipten sonra "ibra, zamanaşımı, ödeme" direk olarak icra hakimliğinde icranın geri bırakılması davası açmanıza yarar, bu yolu denemek daha pratik, tedbir de isterseniz sadece tadbir harcıyla takibi de durdurursunuz

Alıntı: Yazan Av Murat AN bir meslektaşımın şu görüşüne katılmıyorum "icra dosyasına bir beyanda bulunup çek asıllarının da sizde olduğunu beyanla takibin iptalini istemeniz icra Müdürününün talebinizi reddi üzerine İcra Hakimliğine şikayetle takibi iptal ettirmeniz daha seri olabilir kanımca..." Yukarıdaki görüşe katılmıyorum, icra müdürüne böyle bir talepte bulunmanız pratikte faydasız, takipten sonra "ibra, zamanaşımı, ödeme" direk olarak icra hakimliğinde icranın geri bırakılması davası açmanıza yarar, bu yolu denemek daha pratik, tedbir de isterseniz sadece tadbir harcıyla takibi de durdurursunuz

Sayın Meslekdaşım,
bence, icra müdürlüğüne çekleri ibraz edip beyanda bulunun vereceği karara göre de, şikayet yolunu izleyin.Bence daha pratik.Menfi tesbit davası uzun sürecektir.Kolay gelsin.

Alıntı: Sayın Meslekdaşım, bence, icra müdürlüğüne çekleri ibraz edip beyanda bulunun vereceği karara göre de, şikayet yolunu izleyin.Bence daha pratik.Menfi tesbit davası uzun sürecektir.Kolay gelsin.

Burada şikayet yolu olmaz bence, icra müdürü "çek aslı elinizde, peki takibi iptal ettim" diyebilir mi? diyemez.İbranameyi de ibraz etseniz imza incelemesi yapacak hali yok, kaldı ki icra hakimi bile adi ibraname ile itfa nedeniyle geri bırakma kararı veremez (noterce onaylı olmadığına göre). O zaman icra müdürünün yanlış yaptığı bir şey olmadığına göre şikayetiniz reddolunur. İİK Md 33 gayet açık.
Tedbir istemli menfi tespit davası en doğru yol

menfi tespit en iyi yol
ancak
bu hikayede müvekkilinizin sizden sakladığı bir şey olabilir mi

karşı yanın avukatı yerine kendinizi koyun
böyle tahsil ettiğiniz bir alacak için takibe devam edip müvekkilinizi %40 ile yüz yüze bırakırmıydınız,

bir yerlerde bir şey var gibi
saygılar

tedbir istemli menfi tespit davası en uygun yol gibi gözüküyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, alacaklının kaç lira üzerinden takibe devam etttiği. Zaman zaman taraflar arasında ki ibranamede düzenlenmeyen hususlar olabiliyor ve taraflar belirli kısım için ( vekalet ücreti, faiz vs) takibe devam edebiliyorlar.

Sayın Av. Mustafa KALE'ye aynen katılıyor ve önceki cevabıma atıfta bulunuyorum.