temyiz etmekten feragat dilekçesi verip sonra temyiz etmek?

İyi günler saygıdeğer meslektaşlarım:
Bir dava ile ilgili sorum olacak. 3 ay önce evlenen bir çift çekilşmeli olarak boşanıyorlar.Aslında sözde çekişmeli çünkü: 1 yıl dolmadığı için anlaşmalı boşanma değil ama anlaşmalı gibi 2 tarafın da kabulü ile boşanıyorlar. Evlendikten sonra davacı eş, müvekkil davalı erkek eşle, birlikte olmuyor, ev işleri yapmıyor, çalışmıyor bunun sebebini de hastalığı olarak gösteriyor. Öyle olunca aile büyüleri rica ediyor. Boşanırken de şiddetli geçimsizlik diyelim hastalık dersek duyulur kızımız bir daha evlenemez diyorlar. Davalı eş kabul ediyor boşanma sebebi şiddetli geçimsizlik olarak yazılıyor.Birbirlerinden nafaka ve tazminat talepleri yok. Müşterek çocuk yok. Boşanıp karar yazıldıktan sonra davalı erkek eş öğreniyor ki davacı bayanın hiç bir hastalığı yok, düğün yaptırıp altınları alıyor sonra da ben hastayım diyerek eşine karşı hiç bir şekilde evlilik yükümlülüklerini yerine getirmiyor. Bunu duyan müvekkil duruşma boyunca hiç bir şey talep etmemekten pişman oluypr ve kandırılması sebebi ile temyize gitmek üzere bu noktada bize geliyor.
Fakat yaptığım inceleme sonunda dosyada temyizden feragat ettiğini gördüm. 2 taraf da temyizden feragat etmiş fakat müvekkil gerçekten bilmiyor feragatin anlamını bile, kararın hızlı yazılmasını istediği için imzadığını sanıyor. Şimdi boşanmayı kabul sadece tazminat istemediği hususunu değiştirmek üzere temyiz etmek istiyor. Fakat dosyada temyizden feragat dilekçesi var ve yargılama boyunca avukatı yok. Bu sebeple temyixden feragat verilmiş olsa dahi yasal süresinde temyiz edilebilir mi? sürem çok kısıtı bu sebeple bana bilgi verebilirseniz çok sevinirim. Saygılarımla

Temyİzden Feragat EttİĞİne GÖre Artik Karari Temyİz Etme Hakki Yoktur.

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

E:2004/1182
K:2004/2300
T:26.02.2004

TaraFlar arasındakı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüsülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Taraf vekilleri dirlikte düzenledikleri 8.4.2003 tarihli dilekçelerinde, aynı günlü kararı temyiz haklarından feragat ettiklerini bildirmişler, daha sonra gerekçeli karar davalı vekiline 11.6.2003 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı vekili tarafından 23.6.2003 tarihinde temyiz edilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432/1. madde uyarınca temyiz süresi, ilamın usulen tebliği ile başlar. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden temyizden feragat etmeleri hüküm doğurmaz. Zira bu nitelikteki bir feragatin, geçerli kabul edilmesi halinde, tarafların hüküm gerekçesini yada tefhim edilen kararla sonradan yazılan kararın çelişmesi halinde bile, temyiz hakkından yoksun olmaları sonucunu doguracaktır. Bu durum karşısında davalı vekilinin temyiz dilekcesinin kabulü ile hükmün esastan incelenmesi gerekmiştir.
Türk Medeni Kanununun 166/3. madde uyarınca hakim, tarafların menfaatlerini gözonunde tutarak aralarındakı anlasmayı uygun bulması yada gerekli gordüğünde yaptığı değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde, anlaşma koşulları uyarınca boşanmaya karar verecektir. Taraflar ve vekilleri tarafından imzalanan 8.4.2003 tarihli boşanma anlaşmasında "tarafların birbirlerinden hicbir hak ve alacakları kalmadığından tazminat, nafaka, eşya iadesi, altın ve ziynet eşyası iadesi dava haklarından peşinen feragat ettikleri" belirtildigi halde, bu husus hüküm fıkrasında bulunmamaktadır. Kararın tarafların anlaşmalarına uygun duzenlenmemesi bozmayı gerektirmistir.
2- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinın Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
SONUÇ : Hükmün 1.bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 26.02.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Acaba bu karar işinize yarar mı?

Kaynak: Meşe içtihat Bankası

Sayın Aynur Çelik Meslektaşım:
Kararınız çok güzel ve içaçıcı. Fakat Burada gerekçeli karar mahkeme kaleminde elden tebliğ alınıp aynı gün vazgeçilmiştir. Yani yukarıda yer verdiğiniz yargıtay kararında bozma sebebi olarak gerekçeli karardan önce yapılan feragatin geçersizliğinden söz edilmiştir. Gerekçeli karar ile aynı gün içerisinde yapılan feragat bu durumda hüküm doğurabilir. Yoksa yanlış mı düşünüyorum? Ben mantıken bu sonuca vardım fakat sizin düşünceniz nedir?

Selin hanım ne yazık ki aynı şekilde düşünüyoruz. Geriye kalan bir ihtimal gerekçeli kararın tebliğinin usulüne göre yapılmamış olması.

Kolay gelsin.