Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan taşinmazda tapu iptali ve tazminat talebi

Yanıt
Old 14-03-2012, 15:51   #1
lethe

 
Varsayılan Kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan taşinmazda tapu iptali ve tazminat talebi

Kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan taşinmazin tapu kaydın iptali nedeniyle tazminat davasi açan arkadaşlarin görüşlerini bekliyorum. Benim takip ettigim bir dava henüz derdest olmakla birlikte mahkeme tapu iptal karari vericek büyük ihtimal. Davaya sonradan dahil oldum benden önce herhangi bir tazminat talebi olmamış. Tazminat talebinde bulunabilmem için görülmekte olan davadan çikacak iptal kararinin kesinlesmesini beklemem gerekir mi?
Old 14-03-2012, 23:58   #2
carlito

 
Varsayılan

Evet aynen böyle bir dava takip etmekteyim. Karar kesinlestikten sonra maliye hazinesi aleyhine tazminat Davasi açmalısınız.
Old 16-03-2012, 13:47   #3
Av.Gürcan Akıncı

 
Varsayılan

Karar KesİnleŞmeden Ve Dava Devam Ederken KarŞi Dava Şeklİnde Tazmİnat Talebİnde Bulunabİlİrsİnİz Bunun İÇİn Herhangİ Bİr Hukukİ Engel Mevcut DeĞİldİr. Bu Halde Mahkemece Tapu İptalİne Karar Verİlmesİ Halİnde TaŞinmazin GerÇek DeĞerİnİn De Tespİt Edİlerek Hazİne Aleyhİne Tazmİnata HÜkÜm Vermesİ Gereklİ Ve Zorunludur. SÖz Konusu KarŞi Takep Ve Davanizi AÇrken 6100 Sayili Yasanin 107. Maddesİne GÖre Kİ Bu Madde Tazmİnat Davalari İÇİn DÜzenlenmİŞtİr. Belİrsİz Dava İkamesİ Yapabİlİrsİnİz. BÖylelİkle İlerİde Davayi Islah Yapmak İstedİĞİnİzde Hmk 107 GÖre AÇtiĞinizdan KarŞi Tarafin Muvafakatİne İhtİyaÇ Duymadan BİlİrkİŞİler Kurulunun BelİrledİĞİ DeĞerİ Dİkkate Alarak Davanizin DeĞerİnİ YÜkseltebİlİrsİnİz. Dava Bİtmeden Bu Davayi AÇmaniz Halİnde Tazmİnat Mİktarinin Tarafiniza Ödenmesİ Hususunda En Az 2 Yil KazanmiŞ Olursunuz. İİ ÇaliŞmalar Dİlİyorum.
Old 19-03-2012, 18:03   #4
lethe

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Gürcan Akıncı
Karar KesİnleŞmeden Ve Dava Devam Ederken KarŞi Dava Şeklİnde Tazmİnat Talebİnde Bulunabİlİrsİnİz Bunun İÇİn Herhangİ Bİr Hukukİ Engel Mevcut DeĞİldİr. Bu Halde Mahkemece Tapu İptalİne Karar Verİlmesİ Halİnde TaŞinmazin GerÇek DeĞerİnİn De Tespİt Edİlerek Hazİne Aleyhİne Tazmİnata HÜkÜm Vermesİ Gereklİ Ve Zorunludur. SÖz Konusu KarŞi Takep Ve Davanizi AÇrken 6100 Sayili Yasanin 107. Maddesİne GÖre Kİ Bu Madde Tazmİnat Davalari İÇİn DÜzenlenmİŞtİr. Belİrsİz Dava İkamesİ Yapabİlİrsİnİz. BÖylelİkle İlerİde Davayi Islah Yapmak İstedİĞİnİzde Hmk 107 GÖre AÇtiĞinizdan KarŞi Tarafin Muvafakatİne İhtİyaÇ Duymadan BİlİrkİŞİler Kurulunun BelİrledİĞİ DeĞerİ Dİkkate Alarak Davanizin DeĞerİnİ YÜkseltebİlİrsİnİz. Dava Bİtmeden Bu Davayi AÇmaniz Halİnde Tazmİnat Mİktarinin Tarafiniza Ödenmesİ Hususunda En Az 2 Yil KazanmiŞ Olursunuz. İİ ÇaliŞmalar Dİlİyorum.



Gürcan bey cevabınız için teşekkürler. Ben söz konusu davaya sonradan katıldım. Benden önceki arkadaşımız cevap süresi içerisinde bir karşı dava açmış değil. Sadece cevap dilekçesinde "şayet tapu iptali halinde taşınmazın iptal edilen kısmı için tazminat talep ediyoruz" demiş. HMK 133 bakımından karşı dava açmam şu an zor gibi görünüyor. "Bu Halde Mahkemece Tapu İptalİne Karar Verİlmesİ Halİnde TaŞinmazin GerÇek DeĞerİnİn De Tespİt Edİlerek Hazİne Aleyhİne Tazmİnata HÜkÜm Vermesİ Gereklİ Ve Zorunludur." demişsiniz. Beraber açılmış diğer benzer davalarda mahkeme sadece tapu iptal kararı vermiş. Herhangi bir tazinat talebi yok. Siz bu görüşünüzü neye dayandırıyorsunuz. Teşekkürler.
Old 19-02-2016, 10:33   #5
av6935

 
Varsayılan Kafam çok karıştı. Küçük bir sorum olacak

Taşınmazın bir kısmı kıyı kenar çizgisinde kaldığından bahisle tapu iptali davası açıldı. Dava konusu taşınmazda kamulaştırma da yapıldı. Şimdi taşınmazın tamamında yol geçiyor. Davacı kurum ile kamulaştırma yapan kurumlar farklı. Dava mı yoksa kamulaştırma mı önce onu da bilmiyoruz. Mahkeme tapunun iptaline karar verdi. Şimdi temyiz aşamasında.
Kararı temyiz edip etmemede kararsızım. Nitekim tapu iptaline karar verilse bile tazminat hakkımız doğuyor. Reddetse de kamulaştırma sebebiyle eksik ödenen meblağı talep edeceğiz.
Kamulaştırma yapılırken iptal edilen yer için herhangi bir bedel ödendi mi de bilmiyoruz. On seneye yakındır kamulaştırma olalı. Kusurumu bağışlayın ama iptal edilen yer ile ilgili bir bedel ödenip ödenmediğini nasıl öğrenebilirim.
Ayrıca aleyhimize karar verilmiş olsa bile kararı temyiz etmemin bir faydası olur mu? taşınmaz zaten kullanılmıyor. Bu nedenle dava da biraz gereksiz gibi geliyor bana. Yanılıyor muyum? Temyiz edip davanın reddi için mi uğraşsam yoksa temyiz etmeyip karar kesinleşince tazminat yoluna mı başvursam. Kararsız kaldım.
Old 22-09-2016, 11:45   #6
antipersonel

 
Varsayılan

Kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan özel mülkiyete konu taşınmazlarla ilgili açılan davalarda, tapunun iptaline karar verilir. Davalı tarafından temyiz edilmesi üst Yargıtay tarafından olumsuz sonuçlanır. Çünkü Kıyı Kanunu ve Anayasamız açıktır. Ortada Anayasaya aykırı bir durum söz konusudur. Dava sonrası kesinleşen kararla birlikte süresi içerisinde kamulaştırma bedeli ve ecri misil talep edilebilir, hatta uzun yıllar kamulaştırılmayan bir taşınmaz ise idari yargıda taşınmaz bedeline geç ulaşmaktan dolayı zararın tazmini yoluna da gidilebilir.
Old 19-02-2017, 18:50   #7
antipersonel

 
Varsayılan

5. Hukuk Dairesi 2014/17292 E. , 2014/25627 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/05/2013
NUMARASI : 2012/550-2013/242

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK' nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK' nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının 2003 yılında satın almak suretiyle edindiği 183 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 230,50 m2' lik kısmının kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle tapu kaydının Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/326-2008/110 sayılı, 21.01.2010 tarihinde kesinleşen kararı ile iptal edilmesi üzerine, davacı tarafından tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın tespiti ve tazminatın kapsamının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-Hükme esas alınan bilirkişi kurulu rapornuda, emsal olarak incelenen 143 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal olunan 183 ada 17 parsel sayılı taşınmazın, değerlendirme tarihindeki Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas m2 değerleri eşit olduğu halde tapusu iptal olunan taşınmazın, emsalden 1,80 kat daha değerli olduğu kabul edilerek metrekare birim fiyatı belirlendiğinden, alınan rapor inandırıcı bulunmamıştır.
Bu itibarla, taraflara, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal olunan taşınmaza, yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve dava tarihinden önceki, özel amaçlı olmayan emsal satışları bildirmeleri için süre verilip, gerektiğinde resen emsal celbi yoluna gidilerek, mahallinde yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp, alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, geçersiz rapora göre hüküm kurulması,
2- Kabule göre de: tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal olunan taşınmazın, kıyı kenar çizgisinde yer almasının değer düşüklüğüne sebep olan bir unsur olamayacağı gözetilmeden hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda bu gerekçe ile taşınmaz değerinden % 50 oranıda indirim yapılması,
3- 4721 sayılı TMK' nun 1007. maddesinde, '' Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder'' hükmü yer almakta olup, tapu sicilinin tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlardan Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazimantın miktarı, da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazmiant miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktar olmalıdır. (Yargıtay HGK' nun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 -2003/125 sayılı kararı, 29.09.2010 gün ve 2010/14-386-2010/427 sayılı kararı, 15.12.2010 gün ve 2010/13-618-2010/668 sayılı kararı)
Tapu sicilinin tutulması görevini üstlenen devlet, bu sicile tanınan güvenden ötürü, hak durumuna aykırı kayıtlardan doğan tehlikeyi de üstlenmektedir. Tapu Sicil Müdürü ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın sicilin tutulmasında, kişilerin çıkarlarını koruyan hukuk kuralarına aykırı davranılmış olması Devletin sorumluluğu için yeterlidir. Kusunun varlığı ya da yokluğu devletin sorumululuğu için önem taşımamakta, sadece Devletin memuruna rücu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır.
Bu nedenle TMK' nunu 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluk objektif (kusursuz) sorumluluk türlerinden birisi olup, Borçlar Kununundaki haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi yoktur.
Açıklanan nedenlerle, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nediniyle uğranılan zararın tazmini için açılan davada davacının gerçek zararı tespit edilerek, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece resen yasal olmayan gerekçelerle tazminattan ayrıca % 40 bir oranında indirim daha yapılması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 28-02-2017, 22:14   #8
antipersonel

 
Varsayılan

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü

ANKARA

SAYI

:

B.09.0. TAU.0.15.00.07/ 000096062-16523



17 Ağustos 1993

KONU

:

Kıyı Kanunu









Bakanlığımıza yapılan başvurulardan 3621/3830 sayılı Kanunla ilgili bazı tereddütlere açıklık getirmeye gerek duyulmuştur.

Bilindiği gibi kıyıda yapılabilecek yapılar Kanunun 6. maddesi ile Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliğinin 13. maddesinde açıklanmaktadır.

Buna göre kıyıda onaylı uygulama imar planları ve çevre kirliliğinin önlenmesine ilişkin tüm önlemler alınmak koşulu ile;

a) Kıyının kamu yararına kullanımına ve kıyıyı korumak amacına yönelik iskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım, dalgakıran, köprü, menfez, istinat duvarı, fener, çekek yeri, kayıkhane, tuzla, dalyan, tasfiye ve pompaj istasyonları.

b) Faaliyetlerinin özelliği gereği kıyıdan başka yerde yapılmaları mümkün olmayan tersane, gemi söküm yeri, su ürünlerini üretim ve yetiştirme tesisleri yapılabilir.

Kıyılarda ayrıca uygulama imar planı yapılmadan sabit olmayan duş, gölgelik, soyunma kabini, 6 m2''yi geçmeyen büfe ve kirletici etkisi olmayan fosseptik yapımını gerektirmeyen seyyar tuvalet ve ahşap iskeleler yapılması mümkündür.

Bu tür yapı ve tesislerin dışında yukarıda (a) ve (b) bentlerde sayılan yapı ve tesis alanlarında, bu kullanımların tamamlayıcısı niteliğinde ve yapılması zorunlu alt ve üst yapı ve tesisleri yapılabilir. Ancak (a) ve (b) bentlerde sayılan alt yapı ve yapıların hizmet verebilmesi için zorunlu olan tesislerin plan kapsamında düşünülerek değerlendirilmesi gerekir.

Örneğin kıyının kamu yararına kullanımına ve kıyıyı korumak amacına yönelik alt yapı ve tesisler kapsamında kalan liman veya marinanın ancak onaylı uygulama imar planı kararları ile yapılması mümkün olup, planlama aşamasında da elektrik ve su bağlantıları, gümrük, pasaport, sağlık ve diğer işlemler için gerekli kapalı alan, wc, gerekli görülen hallerde duş, soyunma kabini gibi liman için zorunlu tesis kapsamında kalan hacimlerin düşünülmesi ve plan kapsamına alınması mümkündür.

11 Temmuz 1992 tarihinde yürürlüğe giren 3830 sayılı Kanun ile sahil şeritleri kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre olarak belirlenmiş olup bu şerit iki bölümden oluşmaktadır.

Sahil şeridinin birinci bölümü kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak 50 metre genişliğindeki bölüm olup, bu bölüm yeşil alan, çocuk bahçesi, gezinti alanları, dinlenme ve rekreaktif alanlardan oluşmaktadır.

İkinci bölüm ise, birinci bölümden sonra kara yönünde yatay olarak en az 50 metre genişliğindeki bölüm olup, bu bölümde konaklama içermeyen toplumun yararlanmasına açık günübirlik turizm yapı ve tesisleri, taşıt yolları, açık otoparklar ve arıtma tesisleri yapılabilir. Ayrıca, bu bölümde lunapark, su oyunları parkı ve golf alanları yapılması ve eğlence merkezi ve golf alanlarının bu tanıma uyan kesimlerinin yer alması mümkündür.

İmar planlarında turizm tesis planlarına ayrılan yerlerde emsal hesabının nasıl yapılacağı hususunda da tereddütler oluştuğu Bakanlığımıza iletilen konulardan anlaşılmaktadır.

İmar planlarında turizm tesis alanı olarak ayrılan ve sahil şeridinin birinci bölümünü de içeren parsellerde inşaat emsalinin parselin tümü üzerinden alınarak düzenleme yapılması söz konusu değildir. Bu tür parsellerde; parselin sahil şeridinin birinci bölümünde kalan kısmının açık alan olarak kamu eline geçişinin sağlanması ve emsal hesabının parselin kalan kısmı üzerinden yapılması; Ancak, parselin sahil şeridinin ikinci bölümünde kalan kısmında bu kısmın en fazla 0.20''lik yapılanma hakkının kullanılması ve kalan yapılanma hakkının bundan sonra (100 m.den sonra) kullanılması gerekmektedir. (Ekli örnekte konu ayrıca açıklanmaktadır.)

Bilgilerinizi, gereğini, Genelgenin İliniz dahilindeki tüm belediyelere de duyurularak, uygulamalarda bu esaslara uyulmasının teminini rica ederim.



Onur KUMBARACIBAŞI

Bakan
Old 28-03-2017, 22:40   #9
antipersonel

 
Varsayılan

Bu durumda kiyi da ilk 50 metrede kalan taşınmazın kamulaştırma değer tespitinde bilirkişi heyetince düzenleme ortaklık payı kesilmesi hukuki midir. Hele ki davalı idare dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parseli olmadığını dile getirmiş ise DOP kesintisi yapılması yukarıdaki bayındırlık ve iskan bakanlığının yazısına göre de mümkün görünmemektedir. Uygulama ne şekilde bu konuda değerli görüşlerinizi bekliyorum.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kıyı kenar nedeniyle tapu iptalinde açılabilecek tazminat davası Av.Mehmet dinç Meslektaşların Soruları 3 04-04-2012 22:14
Kıyı Kenar Çizgisi- Tapu İptali lethe Meslektaşların Soruları 1 01-03-2012 21:59
kıyı kenar çizgisi içerisine masa konulması müdahalenin meni hırs Meslektaşların Soruları 1 07-01-2009 11:11
Kıyı Kenar Çizgisi-tapu İptali Ve Kal İstemi-tapu Sicili Av.Özlem Kansiz Meslektaşların Soruları 5 03-07-2008 17:59
Kıyı Kenar Çİzgİsİne UlaŞimin Engellenmesi cemcan62 Meslektaşların Soruları 3 16-07-2006 12:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04561806 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.