Zamanaşımına uğramamış senet ilamsız takip

Aklıma bir fikir geldi bunu sizlerle paylaşmak istedim elimde senet var ilamsız takibe koymayı düşünüyorum zira başka bir şehirdeki icra dairesi yetkili uzak olduğu için gidemem. Diğer taraftan bulunduğum ilde başlatsam icra mahkemesi karşı vekalet ücreti çıkaracak kambiyo senedi olduğu için ama ilamsız yaparsam itiraz üzerine itirazın iptali davası açıp yetkili yere gönderebilirim hem de icra inkar tazminatı alabilirim diye düşünüyorum sizler nasıl düşünüyorsunuz acaba
İyi çalışmalar dilerim

Alacak mesnedi bono olarak gösterileceği için İİK.50.maddesinde yer alan yetki kurallarına göre belirlecektir. yetki itirazı yapılması halinde doğrudan dava açmadan icra müdürlüğünden yetkili icra müdürlüğüne dosyanın gönderilmesini isteyebilirsiniz..Yetkisiz icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde itirazın iptali davası açmanızda hukuki bir kazanımınız olmayacaktır. Gereksiz harç ödemiş olursunuz....

Alıntı: Yazan GÜLSÜM ÖNAL Alacak mesnedi bono olarak gösterileceği için İİK.50.maddesinde yer alan yetki kurallarına göre belirlecektir. yetki itirazı yapılması halinde doğrudan dava açmadan icra müdürlüğünden yetkili icra müdürlüğüne dosyanın gönderilmesini isteyebilirsiniz..Yetkisiz icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde itirazın iptali davası açmanızda hukuki bir kazanımınız olmayacaktır. Gereksiz harç ödemiş olursunuz....

Öncelikle teşekkür ederim
Yetki itirazı ile birlikte borca da itiraz edilirse icra inkar tazminatına hak kazanırız aslında sormak istediğim bono ile ilamsız takip başlatmamıza yasal bir engel var mı ?

Kambiyo senedine dayalı alacak için genel haciz yolu ile takip yapmanızda bir sakınca yoktur.

''..Duran takibin devam edebilmesi için alacaklının itirazın kaldırılması için Mercii Hakimliği'ne yada itirazın iptali için Mahkemeye başvurması ve olumlu karar alması zorunludur. Somut olayda takipten sonra alacaklının borçlu hakkında aynı belgeye dayalı olarak ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ikinci bir takip yaptığı ve borçluya ( 163 )örnek ödeme emri tebliğ edilmesinden sonra adı geçenin derdestlik itirazını ileri sürüp, takibe itiraz ettiği görülmektedir. Her iki takip şeklinde de haciz yolu seçildiğinden ve alacaklının iflas yoluna geçmesi söz konusu olmadığından, olayda İİK.nun 43/2. maddesinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda borçlunun derdestlik itirazı yerindedir. Ayrıca alacaklı, borçlunun itirazı ile takibin durmasından sonra, itirazın tebliği üzerine ( 6 )ay içinde itirazın kaldırılması isteminde bulunmazsa aynı belgeye dayalı olarak bir daha ilamsız takip yapamaz. ..''T.C.YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/7827 K. 2002/8871 T. 29.4.2002