Hukuk Eğitiminden Alınacak En Önemli Ders!

Hukukçuluğun notlarla veya uygulamayla alakalı olduğu düşücesine karşıyım.Hukukçu olmak ve başarılı olmak bence yanyana olmaması gereken terimler.Hukukçu hakkın özünü kavramış ve hayatının her alanında uygulamaya sokmuş kişidir.Hukuk mesleğini icra kabiliyetiyle hukukçuluk karıştırılmamalıdır.

Syn. Harry, artık inanıyorum ki insanımız çok iyi düşünüyor. Demek ki suç bizim değil. İnsanımız zekidir, çalışkandır. Buna inanıyorum. Çok farklı ve bir o kadar da mükemmel bir bakış açısı. Yerinizde olsam.....yeni bir konu olarak açardım....Sevgilerimle
SAYGILAR

Alıntı: Yazan harry Hukukçu olmak ve başarılı olmak bence yanyana olmaması gereken terimler.Hukukçu hakkın özünü kavramış ve hayatının her alanında uygulamaya sokmuş kişidir.Hukuk mesleğini icra kabiliyetiyle hukukçuluk karıştırılmamalıdır.

Bir hukukçu adayının böyle bir ayrım yapması düşündürücü Başarısız olupta hukukçu olmayı başarabilmiş olmayı, bu haberlerde gösterilen, et kullanılmadan yapılan sucuğa benzetirim ben Hakkın özünü kavrayabilmiş ve bunu hayatın her alanında uygulamaya sokabilmiş hukukçunun başarıdan uzak olabileceğini düşünmek veya başarısını ayriyetten sorgulamak ne derece doğru olur; size bırakıyorum. Bence hukukçu olabilmek için önce başarılı olabilmek gerekiyor, hukuku hayatın uygulama alanına sokmak başarının simgesini teşkil eder. Hukuk mesleğinide icra edebilmek içinde hukukçuluk kavramını hak etmiş olmak yani başarılı olmak gerektiği kanısındayım.

Siz, bunları hukuk fakültelerindeki sınavların belirleyiciliği ile ilişkili olarak söylediyseniz, yani başarıyı fakülteye, ders notlarına indirdiyseniz durum başka. Tabikide her 90 puan alan öğrenci, 60 puan alandan daha iyi hukukçu denemez. Ama derslerine daha iyi daha sağdık çalışıyor denebilir, o görecelidir. İşte burda bahsettiğiniz başarı ile hukukçuluğu birbirinden ayırabilirsiniz. Ama dediğim gibi, başarı bukadar dar anlamda düşünülemez. Yani yine hukukçu malzemesinde başarı ister sayın harry.

saygılarımla...

Öncelikle Sayın Kamurana yorumu için teşekkür ediyorum. Sayın İsa ben başarıyı notlar ve çalışma hayatında kazanılan maddi değerler olarak aldım.Türkiye'nin hukuk fakültelerinde başarılı olmak sınava 20 gün kala ders notlarını ezberlemesine bağlıdır.Çalışma hayatındaki başarı ise büyük ölçüde şansa!Benim nezdimde Hukukçuluk soyut ve manevi bir kavramdır, maddi değerlerle ölçülmemeli ve bağdaştırılmamalıdır.

Syn Harry,
bırakında iyi bir hukukçu yada iyi bir hukukçu olma peşinde kararlılıkla yürüyen biri, sınava yirmi gün kala ders notlarını ezberlemeden de, en azından ortalama rahat geçecek şekilde bir not alsın. Çünkü iyi bir hukukçu aynı zamanda iyi hukuk bilgisine de sahip olmalı. Sınavlar genelde kişinin hukuk bilgisini ölçer, hukukçuluğunu değil. Yani, kişinin herkesin eşit haklara sahip olduğu bilgisine sahip olup olmadığını ölçebilir; dışarda insanların dil, din, ırk farklılıklarına göre yorum yaptığını, adam kayırdığını(yani hukukçuluğunu) ölçemez. Ozaman kişiler ister 20 gün önceden ezberlemeye başlayarak, ister hergün düzenli çalışarak, ister ders notlarından, ister en kaliteli kitaplardan çalışarak hukuk bilgisi edinebilir. Yani sadece hukuk fakültesi diplomasına sahip olabilmek için çalışan kişiler için bilginin nezaman nasıl elde edildiği önemli değildir. İşte, bu demek değildir ki iyi bir hukukçuluğun başarı ile alakası yok. İyi hukukçuluk ders notlarını okumayı değil, yaşama dair bir çok şeyi okumayı, yorum yapmayı, hüküm vermeyi gerektirir. Bunları yapabilmek içinde, sizin o fotokopideki bilgilere bakmaya ihtiyaç duymama durumuna biraz biraz gelmiş olmak zorundasınız.

Benim canavar gibi hukukçu dediğim, her olaya geniş açıyla, hukuki bilgisiyle bakan, değerlendirmelri hukuk sınırlarını aşmayan arkadaşlarım genelde hep sınavlardan yüksek not alırlar. Sınav sisteminin acizliği yüzünden 20 gün kala ders notlarını ezberleyenlerde belki onlarla aynı notu alabilirler ama bunun iyi hukukçu olmak ile başarılı olmanın birbirinden farklı olduğu için yeterli bir kanıt teşkil etmiyeceği kanısındayım. Dediğim gibi, sınavlar bilgiyi ölçer ve doğru bilgininde nerden nasıl elde edildiği önemli değildir. Sizin iyi hukukçuluğunuzu hakim olunca verdiğiniz kararlarınız, avukat olunca yaptığınız savunmalarınız ortaya koyacaktır.

saygılarımla

Arkadaşlar yürürlükteki hukuku bilmeden ve icra etmeden avukatlık yapılmaz.Okulda öğrenci hocanın üzerinde durduğu konulara çalışır ve kısa vadede başarıyı elde etmeye çalışır ki haklıdır.Zira aksini yaptığı takdirde derste başarısız olma ihtimali de vardır.Hukukçu devamlı bir gelişim süreci içindedir ve ömrünün sonuna kadar da bu devam eder.Öğrencilikle Meslek yaşamı çok farklıdır.Her iyi öğrenci iyi avukat olmayacağı gibi her kötü öğrenci de kötü avukat olmaz.Avukatın ünü duyulmuşsa iyi avukattır denilir.Yazar kitaplarını bastıramazsa hiçbir zaman iyi bir yazar olamaz her ne kadar eseri edebi değer taşısa da.Avukatın da aynı şekilde büro açabilecek maddi durumu ve dava alabilmesi gerekmektedir.Saygılarımla

Hukuk eğitiminden alınacak dersleri, yapılacak çıkarsamaları, indirgeyici bir yaklaşımla, sınırlı sayıda ders çıkarılmalıymışçasına sayıp dökmenin beyhude bir çaba olacağı kanısındayım. Aynı şekilde, hukuk eğitiminin fakülte sıraları ile sınırlandırılması da yerinde olmamak gerekir. Kısacası hukuk eğitimi; hukukçunun yaşamı boyunca, içerisinde gerek aktif gerekse pasif (öğretici-öğrenci) olarak yer aldığı, sürekli yeni şeyler öğrenip öğrettiği, bu süreçte "olan"ı "olması gereken" ekseninde değiştirmeye çalıştığı, ancak bunu yaparken "olan"ı kategorik olarak reddedip tanımamak gibi bir hataya düşmek yerine, değiştirmeyi hedeflediği mevcut kurallar hakkında eksiksiz bilgi sahibi olduğu bir süreçtir. Dolayısıyla genel eğitim sisteminin hukuk eğitimine bir yansıması olarak "ezberci hukuk eğitimi" gerçeğini kabul etmek, ancak bu eğitimin sorgulayıcı, muhakeme temelli ve modern bir niteliğe bürünmesi için gerekli çabayı göstermek gerekmektedir. Bu çerçevede, hukuk fakültesi sıralarında eğitim sisteminin yetersizlik ve olumsuzluklarını sebep göstererek -mevcut sistemin kriterleri açısından- başarısızlığa bahane bulmak yerine, sistemin gerektirdikleri ifa edilip mezun olunduktan sonra, gerekli yetki ve sorumluluk elde edildiğinde gerekli atılımları yapmak yerinde olacaktır. Aksi taktirde hukukçu ile ülkeyi kurtarmak için şifahi yüksek siyaset icra eden vatandaş arasında, sadece eleştirip çözüm üretme konusunda gerekli güç ve çabaya sahip olmama bağlamında, hiçbir fark kalmayacaktır.

Alıntı: Hukukçuluğun notlarla veya uygulamayla alakalı olduğu düşücesine karşıyım.Hukukçu olmak ve başarılı olmak bence yanyana olmaması gereken terimler.Hukukçu hakkın özünü kavramış ve hayatının her alanında uygulamaya sokmuş kişidir.Hukuk mesleğini icra kabiliyetiyle hukukçuluk karıştırılmamalıdır.

Bu meseleye ilişkin olarak şunu söylemek isterim. Birçok konuda yorum yapmış olduğum halde, değerli meslektaşlar görüşleri daha önce ortaya atılmış görüşlerle eşleştirmeye çalışmaktadırlar. Sizi anlamıyoruz diyorlar evet anlaşılmaz olarak da kalacak gibiyiz çünkü daha önce herkes tarafından söylenmiş fikirleri tekrar tekrar derpiş etmemiz isteniyor. YANİ BİZİM DÜŞÜNCE ÜRETME HAKKIMIZ YOK MU diyesim geliyor. İlla düşüncelerimiz AVRUPALININ düşüncesi ile örtüşünce mi anlaşılacağız yani. Beyinlerin kendilerine has fikirleri yoksa daha öncekilerin fikirlerini TEKERRÜR EDİP duruyorlarsa biz ne yapalım yani. Ben hukuk felsefenin bu olduğunu zannetmiyorum. ÖNCELİKLE KENDİ DÜŞÜNCESİNİ ÜRETEBİLEN BEYİN GEREKTİRİR HUKUK FELSEFESİ. Yani düşünmek eylemi çok farklıdır. Bir yerlerden bulup getirin buraya yapıştırın olsun bitsin madem. Eğer kendi düşünceleriniz, katkılarınız olmayacaksa beynimizin anlamı nedir anlamadım.

Syn. Hary YENİ BİR FİKİR ORTAYA ATMIŞ OLDUĞUNUZ İÇİN TEKRAR TEŞEKKÜRLER.

ne zaman düşünmeyi öğreneceğiz.

SAYGILAR

Alıntı: Yazan çalıkuşu_kamuran Sizi anlamıyoruz diyorlar evet anlaşılmaz olarak da kalacak gibiyiz çünkü daha önce herkes tarafından söylenmiş fikirleri tekrar tekrar derpiş etmemiz isteniyor.

Kendimi puta tapan bir insan, sizide filozof gibi gördüm, ne diyeyim. Öyle bir mesaj yazmışsınız ki, siz doğruyu bulmuşsunuz da biz buna inanmamak için direniyoruz. Sizlerde olmasanız bizim gibi basma kalıp, avrupa ile aynı düşünceye sahip, aksine yeşil ışık yakmayan insanlar yüzünden hukuk ve felsefe gelişmeyecek(?)

Alıntı: Birçok konuda yorum yapmış olduğum halde, değerli meslektaşlar görüşleri daha önce ortaya atılmış görüşlerle eşleştirmeye çalışmaktadırlar.

Sizde daha önce yorum yapılmış konulara farklı bakış açıları getirin ki , insanlar farklı eleştiri yapmak zorunda kalsın. Hukukçuluk ile başarılı olmak arasındaki ilişki öyle zamana göre değişen bir şey olmadığı için (bilmiyorum avrupalılar ne der?) her yorumda farklı bir şekilde düşünmek zor. Yani ilişki ya vardır, ya yoktur şeklinde. 10 tane yorum getiremzsiniz. Hukuk kuralları nasıl hazırlanmalı diye bir başlık açın bakalım, o basmakalıp dediğiniz arkadaşlar nasıl birbirinden bağımsız düşünceler öne sürecekler. Konunun mahiyetinide göz önünde bulundurmak zorundayız. Değişmez bazı şeylerde vardır. Bu sitede öyle çok farklı bakış açıları var ki (avrupadan farklı ), aksini iddaa etmek haksızlık olur. Dünyanın yuvarlak olduğu bir görüştür, İSTEMESENİZDE KABULLENMEK DURMUNDASINIZ; ama nasıl yuvarlak olduğu konusunda yeni teoriler getirebilirsiniz. Bu nedenle de ister kabul edin, ister etmeyin İYİ BİR HUKUKÇU OLMAK BAŞARININ MEYVESİNİ ALMAKLA MÜMKÜN OLUR; ama iyi hukukçu nasıl olunur, başarılı nasıl olunur yüzlerce düşünce öne sürebilirsiniz. Meslekle uğraşan hukukçuluğu kazandığı para ile; öğrenci de aldığı not ile kıyaslarsa ; kafalarda oluşan düşünceye yanlış tehşis koymuş oluruz. Bu başarı ile hukukçuluk arasındaki ilişki değildir.

Eğer, başarısız olupta iyi bir hukukçu olmayı başarabilmiş biri varsa, yazın buraya nasıl olduğunu. Başarısızlıklarını belirtin, iyi hukukçu olduğunu gösterir yanlarını belirtin. Karşılaştıralım...

saygılarımla...

Hukuk eğitiminden alınabilecek en önemli ders: "Hakkı hak bilip, savunabilmektir." Hakkı hak bilip savunamamak ile haksızı hak bilip savunabilmek, kanımca, alınması gereken dersin alınamadığını gösterir.

Saygılarımla

Aynı görüşte olmamıza sevindim açıkcası. okulum bitti. Artık gizemli bir okadar zor bir mesleki kariyerin için kaybolbadan yürümem gerkiyor. İşte eğer ben sadece hukuk okumakla kalmayıp hukukcu olmayı kazanmışsam inanın ayakta durabilirim sizde hakeza öyle. Size şimdiden mesleki hayatınızda başarılar.

Bence derste öğrendiklerinizi unutmamanız ve hukuk mantığı kazanmanız ancak aktif eğitimle mümkün.Aktif eğitimin uygulandığı tek okul ise dokuz eylül ünv. hukuk fakültesi

Sayın adlig_recht,

"Aktif eğitimin uygulandığı tek okul ise dokuz eylül ünv. hukuk fakültesi"


Bu bilginin doğruluğundan emin misiniz? Zira önemli. Erkek kardeşim bu yıl hukuk fakültesine yerleşecek ve sınav sonrası bilumum üniversitelerden gelen baş döndürücü tanıtım broşürleri nedeniyle, onun öncelikli tercihi de D.E.Ü.H.F. olmakla birlikte, kafa karışıklığı yaşamakta...

Aktif eğitimin önemine sizin kadar ben de inanıyorum.

Saygılarımla...