Avrupa Yakasi ' Na Manevİ Tazmİnat

Merhaba meslektaşlarım dün akşamki avrupa yakasında köpeğe müdür denilmesi müvekkilimin sinirlerini bozmuş. Herkesin bana köpek dediğini hissediyorum diye dava açmak istemektedir.....fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim..

Sayın naz,
Tazminata hükmedileceğini sanmıyorum.Bence trajikomik bir olay.Ama müvekkiliniz ısrarcıysa da size kolaylıklar diliyorum...

Kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında Yargı, kişilik haklarına doğrudan saldırı olup olmadığını incelemektedir. Basın yoluyla kişilik haklarına saldırıda ise hukuka aykırılık alanı oldukça dardır. Yani bir saldırı olsa bile çok kez bu saldırı hukuka uygun sayılmaktadır(basın özgürlüğü üstün tutulmaktadır).

Yukarıdaki olayda ise doğrudan ya da dolaylı bir saldırı yok. Müvekkiliniz görüşüme başvursa davayı açmamasını önerirdim. Aksi halde vekalet ücreti ve yargılama giderleri ödemek zorunda kalacağını söylerdim.

Bence kesinlikle dava açmayın derim

Müdüre köpek denmesi ile köpeğe müdür denmesi arasında bir fark olmalı. Hukuk bu farkı görür.

Müdürler alınganlık göstermesin: Herkes köpeğini müdüründen daha çok sever.

Saygılarımla

Müvekkiliniz ısrarcı bile olsa; objektif olarak dava konusu yapılmaya değer bulunmayan her taleplerini kabul etmeyi doğru bulmuyorum.
Mesleğin ilk yıllarında çok yakın bir akrabamın çocuğunun ismi babanın seçimi ile nüfusa Nilay olarak kaydedilmişti. Eşi ise bu isme baştan beri karşı imiş ve kızının isminin Ceylan olmasını istiyormuş.( O tarihte Küçük Ceylan isimli sanatçı çok meşhurdu ) Hatta bu olay taraflar arasında boşanma sebebi sayılacak tartışmalara vesile olmuştu.
Tarafların istemi ile hiçbir ücret talep etmeksizin isim tashihi davası açtım. Duruşmada C.Savcısı " şu avukatlar para için , çocuğa bir hayvan ismi vermeyi isteyebiliyorlar " dedi.
Durumu izah ettim, anlayışla karşıladı.

Biraz fazla alıngan bir müvekkiliniz varmış

Ben de başka bir şey söyleyim. Acı Hayat dizisini benim çocuklarım seyrediyor. O dizide bir avukat tiplemesi var. Barolar Birliği yada herhangi bir avukat da o dizi için dava açsa ne olur acaba?

Doğrudan yada dolaylı bir saldırı söz konusu olmadığından böyle bir davanın açılması davacının aleyhine olur.hem vakit hem nakit kaybı.....
yargıyı bu tür şeylerle meşgul etmeyelim...

Alıntı: Ben de başka bir şey söyleyim. Acı Hayat dizisini benim çocuklarım seyrediyor. O dizide bir avukat tiplemesi var. Barolar Birliği yada herhangi bir avukat da o dizi için dava açsa ne olur acaba?

ona bakarsanız buna benzer pek çok durumla karşılaşıyoruz ( mesela şu "sihirli annem" diye bir çocuk dizisi vardı,vaktinde baya tartışılmıştı,orda da babayı köpek yapmışlardı) her birine dava açsak ve her davanın kazanıldığını düşünsek bir an için, o zaman siz televizyonda film,dizi,program ...vs.yayınlanabileceğine inanıyormusunuz.o zaman televizyon diye birşey olmaz.davayı açarsınız ama unutmayın ki açılan her dava kazanılmaz.

Bir de Tansaş'ın reklamı vardı. Adam müşteriye elindeki pırasayı gösterip "MÜDÜR BU. BUNA KONUŞ" diyordu.

Alıntı: Yazan Av.Engin Özoğul Bir de Tansaş'ın reklamı vardı. Adam müşteriye elindeki pırasayı gösterip "MÜDÜR BU. BUNA KONUŞ" diyordu.

Maydonozdu o pirasa degildi.

Benim de aklima 'yarasi olan gocunur' gibi bir soz vardi o geldi. Muvekkiliniz sinirlenip kafaya takacak baska bir sey bulamamis anlasilan. Avrupa Yakasi ekibibe kusmesini onerin. En guzel ceza.

Bence de böyle bir davanın kabul edilme olasılığı son derece düşük olur.Zira direk müvekkilinize yönelmiş bir hakaret veya rencide edici bir söylem yok ortada.
Bir de genellikle TV programlarında bir meslek grubuna,bir millete veya etnik bir gruba yönelen sözler ve onlara mal edilen davranışlar dava konusu edilir.Bu tarz rahatsızlıklarla daha çok karşılaşıyoruz.Hemşireler bir klibe,tellaklar bir reklama,Romanlar bir diziye kızdı vs...Kimi dava etti kimi etmedi.


Ahu Hanım

Alıntı: 'yarası olan gocunur'

demiş ben de 'buluttan nem kapmak' diyorum bu hadiseye

Bir de o köpeğe tesadüfen kendi ismi verilmiş olsaydı müvekkiliniz acaba aynı şeyi hisseder miydi?

Saygılar,iyi çalışmalar...

Kazanma şansınızın olmadığı bir dava açmış olursunuz. Ancak, müvekkiliniz çok ısrarlı ise açın, vekalet ücretinizi alın. Ne yapalım Davanın red edilecek olması nedeniyle de; vekalet ücreti, yargılama masrafları ve size vereceği ücreti ödemek zorunda kalan müvekkiliniz, gereksiz alınganlıklar yapmamayı öğrenecektir.

Malesef amerika değil burası böyle davaların kabul görme olasılığı hiç yok.Ama müvekkiliniz ısrarcıysa bence çok düşük bir manevi tazminat isteyin belki emsal olur.

Müvekkilinizin gereksiz hassasiyeti yüzünden yargı boşuna meşgul edilmemeli. Hepimiz medyaya bu derece hassas yaklaşırsak izleyecek program ve yapım bulamayız. Kaldı ki avrupa yakası mükemmel bir komedi dizisi. Mizahta eleştiri sınırları geniş tutulmalı diye düşünürüm.

RTÜK'e şikayet edin; müvekkil birşey yapıldığını, meydanın boş olmadığını görsün ve rahatlasın derim ben de.

http://www.haberler.com/erzincanlila...kayeti-haberi/
Erzincanlıyım ama yukarıdaki linkde ki haberde belirtildiği gibi dizide ki ne olaylar ne mekanlar ne insanlar ne konuşmalar ne giyimler Erzincanla uzaktan yakından ilgili değil.Diziyi bi kaç kez izlemeye kalktım ama sinirlendim ve kanalı değiştirdim.Bu nasıl bir saçmalık.Dizi tam bir kurtlar vadisi olmuş.mafya,terör...vb.Vali recep yazıcıoğlunun başından bu tür olaylar kesinlikle geçmediği gibi Erzincan'da bir tane puşili insan görmek mümkün değil.(puşili insanları küçümsediğim anlaşılmasın,sadece geleneksel kıyafetin o olmadığını vurgulamak istiyorum) Ayrıca,dizi Erzincanda değil Eskişehirde çekilmekte, Porsuk çayı Fırat diye seyirciye yutturulmakta.Dizide anlatıldığı gibi Erzincan'da terör sorunu yok.Olmaz da umarım(bu konuda da Erzincanla başka şehirleri karıştırmaktalar sanırım)
Erzincan doğudaki en modern şehirdir.Bunu bir Erzincanlı olarak ben değil batıdan görevleri dolayısıyla Erzincana atanan ve doğunun diğer şehirlerini gören insanlar söylemekte.
Dizinin başında en azından dizideki olayların,kişilerin,mekanların hayal ürünü olduğu belirtilmeli ve insanları kandırmaktan vazgeçmeliler diye düşünüyorum
Gelin ve erzincanı görün.Önyargılarınızdan kurtulun.

Acı hayat dizisindeki avukat tiplemesi beni de son derece rahatsız ediyor. Adam kanun dışılıklarla iç içe olduğu gibi müvekkilinden azar işitiyor ses çıkaramıyor. İnsanlar da avukatlarına istedikleri gibi davranabileceklerini sanmaya başlıyor.

Benim bir müvekkilim de dopingli çıktığı için Süreyya Ayhan'a dava açmak istemişti bu duruma çok üzülmüş ve yıpranış....

Kanımca bir köpeğe bir meslek yada statü ismi verilmesi o meslek ya da statü sahiplerine hakarettir,kişilik haklarına saldırıdır.Burda köpeklikle mesleği özdeş sayıyor.Bunu duyan her müdürün dava açma hakkı vardır.

Teşbihte hata olmaz.

Lakin yazarken merak edip sözlüğe baktım da, teşbihte hata olmaz/olmasın şeklinde iki ayrı seçenek sunmuş TDK :

Alıntı: teşbihte hata olmaz (veya olmasın) 1 . benzetme yapılırken bundan alınılmamasını istemek için kullanılan bir söz. 2 . benzetme yapılırken dikkatli olunmalıdır anlamında kullanılan bir söz.

Şimdi, 1 mi, 2 mi?

*

Ama neyse ki konuyu TDK ya değil, Hukuka sormak daha doğru. Armağan beyin yanıtına katılıyorum, bence de hukuk aradaki farkı çözer ve sayın Konyalı'nın ulaştığı sonuç içtihat oluşturur

Saygılarımla...

Sayın Şehper'e dolayısıyla mizah ve zeka yüklü cevabı nedeniyle Sayın Konyalı'ya katılıyorum.

Sayın Konyalı,
üstad hukuki tad için teşekkürler!

Dizilerdeki Avukat imajına değinecek olursak başka bir forum sayfası açmak gerekir...Acı Hayat dizisindeki Avukat tiplemesi düşündürücü...neyseki dizide iyi bir Avukat tiplemesi de var fakat o da anlaşmalı boşanma olmamasına rağmen tek celsede boşuyor...! Olabilir...

Diziler çekilirken hukuki olaylarda hukuki danışmanlık alınıp alınmadığını merak ediyorum,zira çok saçma durumlarla karşılaşabiliyoruz...örneğin (en hafifinden)Ceza Mahkemesindeki bir duruşma... fakat Hakim yeşil renkli bir cübbe içerisinde.!

her şeye dava açılır mı sizce. korunacak hiç bir hukuki yarar göremiyorum ortada kişilik hakkı doğrudan veya dolaylı da olsa zedelense neyse ama somut olayda herhangi bir hukuki yarar olmadığı için hakim davayı reddedecektir muhtemelen.

sonuçta mizah, diziyi izlemedim ama anlatılanlardan anladığım kadarıyla abartılacak bir şey yok. Film veya dizilerde her şey ölümüne abartılır, kötüyseniz ölümüne kötüsünüz, iyiyseniz ölümüne iyi. Yani Sefa Kervancıoğlu ile çalışıyorsanız aklınızdan iyi bir şey geçmesi mümkün değil. Mehmet Kosavalı ile iseniz asla kötü bir şey düşünemezsiniz. Bu böyle işte... Yani bir arkadaş 'Malesef amerika değil burası' demiş ama kedisini microdalgaya atan veya daha trajikomik şeyler yapan birinede tazminat verilmemeli. Bununda gerçekliğin bilmiyoruz efsane gibi anlatılır ama...

Köpeği avukat diye çağırsa aynı şekilde düşünür müydünüz merak ediyorum.Kanımca her mesleğin saygınlığıın korunmasını istemek kişlik hakkıdır.Mesleğe bir saldırı varsa meslek mensuplarına da vardır.

Nişantaşı ve Tokatlıların da bu konuyu ciddi ciddi düşünmeye başladıklarından eminim.

Müvekkilinize bir öneride bulunmanızı rica ediyorum: Sayın Armağan Konyalı'ya avukatı olması için yalvarsın. Ancak o davayı Sayın Konyalı kazanabilir ya da müvekkilinizi dava açılmaması için ikna edebilir. O muhteşem tespitten sonra hiç birimizin bu konuda kelam etmemesi gerekir.

öneri 2: Müvekkiliniz mahkemeye gitmek yerine, sakinleştirici, rahatlatıcı, gevşetici bir ilaç alsın.

Alıntı: Yazan Av. Mehmet Saim Dikici Müvekkilinize bir öneride bulunmanızı rica ediyorum: Sayın Armağan Konyalı'ya avukatı olması için yalvarsın. Ancak o davayı Sayın Konyalı kazanabilir ya da müvekkilinizi dava açılmaması için ikna edebilir. O muhteşem tespitten sonra hiç birimizin bu konuda kelam etmemesi gerekir. öneri 2: Müvekkiliniz mahkemeye gitmek yerine, sakinleştirici, rahatlatıcı, gevşetici bir ilaç alsın.

Sayın DİKİCİ, müsaadenizle ben bir kelam etmek, (koyduğunuz noktadan sonra olsa da) Sayın Konyalı'yı ben de kutlamak istiyorum.