|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
19-02-2007, 13:59 | #1 |
|
Kargonun yolda kaybolması - Kargo şirketine dava açmak
Merhaba
Almanyada bulunan bir firmadan, müvekkil firma tarafından satın alınan ve müvekkil firmaya kargo şirketi ile gönderilen cihaz, kargo şirketinde kaybolmuştur. Müvekkil iş ilişkisi nedeniyle cihazı satın aldığı firmaya dava açmak istememektedir. Bu durumda kargo şirketine karşı müvekkil firma tarafından dava açılması durumunda, dava husumet yönünden reddedilirmi? Bu konudaki görüşlerinizi yazarsanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler... |
19-02-2007, 14:20 | #2 |
|
Sayın Topalhan,
Kargo şirketine dava açamassınız. Çünkü taraf sıfatınız yok. Kargo şirketi ile malı gönderen şirket arasında düzenlenen sözleşmede taraf değilsiniz. Bu nedenle davanın husumet yönünden reddi açıktır. |
19-02-2007, 14:30 | #3 |
|
Sayın Özdemir
öncelikle ilginize teşekkür ederim. Sizinle aynı şekilde düşündüğümü söylemek isterim. Ancak görüş alış-verişinde bulunduğum birkaç meslektaşım davada menfaatimiz olması nedeniyle böyle bir dava açabileceğimiz yönünde görüş belirttiği için sizlerle sorunu paylaşmak istedim... Tekrar teşekkürler |
19-02-2007, 14:40 | #4 |
|
Sayın Topalhan,
Malın size teslimi gerçekleşmediği sürece sizin bir sorumluğunuz bulunmamaktadır. Bu sebeplede muhattabınız gönderici firmadır. Size malı eksiksiz ve tam teslim etmek ile sorumludur. Ancak firmayla yapılan sözleşmenizde malın kargo şirketine teslimi ile gönderen firmanın sorumluğu bittiğine dair bir madde varsa elbette kargo şirketine husumet yöneltebilirsiniz, sorunuzun bu şekilde olmadığına dayanarak cevap vermiştim. |
20-02-2007, 13:27 | #5 |
|
Burada tespit edilmesi gereken, Alman şirketi (Gönderen) ile Kargo Şirketi (Taşıyıcı) arasındaki taşıma sözleşmesinde müvekkilinizin “Gönderilen” sıfatına sahip olup olmadığıdır. Kargo şirketi ile yapılan taşıma sözleşmesinde müvekkiliniz gönderilen olarak gösterilmiş ise, bu sıfatınıza dayanarak kargo şirketine (Taşıyıcı) dava açabilirsiniz. Çünkü, gönderilen taşıma sözleşmesinin tarafı olmamakla birlikte, taşıyıcı ile gönderen arasında yapılmış taşıma sözleşmesi, aynı zamanda gönderilen açısından üçüncü kişi yararına yapılmış bir sözleşme niteliğindedir ( Bkz. Borçlar Kanunu m. 111). Bu genel hükmün dışında bu konuya ilişkin olarak, taşıma sözleşmelerine uygulanacak mevzuat hükümlerinde, taşımanın türlerine (Kara, hava, deniz, demiryolu ve posta) göre farklı hükümler de bulunmaktadır.
|
21-02-2007, 13:27 | #6 |
|
Sayın Seven
gönderen firma ile taşıyıcı firma arasında, bu gönderime ilişkin, mevcut bir belge var. Ve bu belgede alıcı olarak da müvekkil firmanın adı yazılı. Bu durumda bu belgeye de dayanarak dava açabilirmiyiz? Ayrıca, ben bu nakliye firmasına ihtarname çekmiştim. Zararlarımızın karşılanmasını talep etmiştim. İhtarnameye verilen bir cümlelik cevap şöyle: "Öncelikle cihazın şirketimiz sorumluluğu altında kaybolduğu hususunu kabul etmediğimizi belirtir ancak her durumda taşıyanın sorumluluğunun kilo başına 5 Euro ile sorumlu olduğu hususunu da hatırlatırız." Kaybolan cihazımızın değeri 4.150.00 Euro İhtarnamemize verilen cevapta sözü geçen 5 Euro gerçekten her durumda mı geçerli? Konuyla ilgili araştırmalarımdan bir neticealamadım. Görüşlerinizi ve tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim. |
21-02-2007, 17:12 | #7 |
|
Basit bir mantık yürütmek istedim.Burda asıl zarar gören sizin müvekkil şirket olduğuna göre zararın olduğu yerde de zarar verenin sorumluluğu olcağına göre ve Kargo şirketi de bu anlamada" ancak her durumda taşıyanın sorumluluğunun kilo başına 5 Euro ile sorumlu olduğu hususunu da hatırlatırız" ibaresiyle aslında zarardan az yada çok her durumda sorumlu olduklarını kabul etmişlerse niçin husumet yönünden sorun çıksınki?Ayrıca gönderen firma ile birlikte zararın tazmini isteme imkanınız yok mu??Benimki nacizane bir öneri elbette
SAYGILARIMLA |
21-02-2007, 18:07 | #8 |
|
Uluslar arası karayoluyla mal taşıma sözleşmesi var(cmr)
Olayınız ayrıntısını bilmediğim için bu uygulanır mı bilmiyorum. Almanya'nın taraf olduğu kanun hükmündeki(hatta daha üstün) bu sözleşmeye göre, alıcı, gönderenin sahip olduğu haklara sahip. Yanlış yönlendirmek istemiyorum ama bir bakın derim |
22-02-2007, 14:25 | #9 |
|
Daha önceki birkaç yazımda da belirttiğim üzere, yargılama olarak ifade ettiğimiz şey kuralların (hukukun) somut olaya uygulanmasıdır. Hukukun uygulanması ise, soyut ve objektif kuralların, somut ve subjektif durumlara uyarlanmasıdır. Şunu unutmamak gerekir ki, somut ve subjektif durumlar her zaman birbirinden farklıdır. Bu nedenle somut olayın özellikleri tam olarak bilinmeden verilecek cevaplar sizi yanlış yola sevk edebilir. Bu nedenle verdiğim cevaplarda bu düşünceden hareket ettiğimden ister istemez soyut kalmaktadır.
Size verdiğim cevapta belirttiğim üzere, taşıma sözleşmelerine uygulanacak mevzuat hükümlerinde, taşımanın türlerine (Kara, hava, deniz, demiryolu ve posta) göre farklı hükümler bulunmaktadır. Ayrıca işin içine bir de yabancılık unsuru girdiğinde uygulanacak hükümler daha da farklı olacaktır. Sorunuzdan taşımanın hangi tür taşıtla yapıldığı konusunda bir açıklık yok (Bununla birlikte karayolu ile yapıldığı izlenimini veriyor). Bu nedenle ilk yapılması gereken, taşımada hangi tür taşıtın kullanıldığının belirlenmesi ve akabinde hangi hükümlerin uygulanacağının tespit edilmesidir. Bu tespiti yaparken elinizdeki belgeden yararlanabilirsiniz. Bununla birlikte size yine konuyla ilgili soyut kuralları belirtiyorum. Siz bunları somut olaya uygulayarak sorununuzu çözebilirsiniz. Kural olarak taşıma sözleşmelerinde, taşıyıcının sorumluluğu sınırlıdır. Bu çerçevede birkaç örnek vermek gerekirse, yapılan taşıma yurtdışı bir taşıma olduğundan, tazminat sınırı Varşova Sözleşmesi’nde (Hava) Kilogram başına 17 ÖÇH, CMR (Karayolu) Kilogram başına 8,33 ÖÇH ve Alman Ticaret Kanunu hükümlerine göre deniz taşımada Kilogram başına 2,5 ÖÇH’dir, Türk Ticaret Kanunu ise piyasa değeriyle sınırlandırma yapmıştır (Bkz. TTK m. 785, 1112 ve 1113). ÖÇH (SDR) = Özel Çekme Hakkının değeri bu gün için SDR/USD 1 ÖZEL ÇEKME HAKKI (SDR) 1.49949 ABD DOLARISDR/TRY 1 ÖZEL ÇEKME HAKKI (SDR) 2.0765 YENİ TÜRK LİRASI ÖÇH’nin günlük değerlerine Merkez Bankasının Sitesinden ulaşabilirsiniz (http://www.tcmb.gov.tr/ Tazminat sınırlarının hangi hallerde uygulanmayacağına ilişkin olarak ise, Legal Dergilerinde yayınlanmış olan makalelerime bakabilirsiniz |
06-04-2007, 22:21 | #10 |
|
Almanya'da olan arkadaşımıza Schuldrecht Kessel'in kitabında Vertrag zugunsten Dritten başliğina ( ücüncü kişi yararına tam akit) ve de Wıeskenın Transporrrecht kitabına , şerh olarak da Pıper ya da Basedow'a göz atmasını öneririm.
( Olayda CMR mi yoksa Alman ya da Türk taşıma hukuku uyugulanmalı buna da mevzuat acısından bakmak gerekecektir.) |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Idare Mahkemesi Ara Kararı - Davalıyı Husumetten Çıkarma | Hammerfall | Meslektaşların Soruları | 1 | 08-01-2007 16:52 |
Dava Husumetten Reddedilir Mi? | jurista | Meslektaşların Soruları | 12 | 22-10-2004 13:54 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |