Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

evrakta sahtecilik

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-04-2008, 13:48   #1
HEATHER

 
Varsayılan evrakta sahtecilik

müvekkil şirket 2004 yılında emekli bir şahısla kendisine iş getirmesi karşılığında getirdiği işin belli bir yüzdenin şahsa verilmesi şeklinde gayri resmi bir şekilde anlaşıyor. Şahıs getirdiği bir iş neticesinde iş tamamlanıyor müşteriden işi bedeli olan paranın tamamını alıyor müvekkil şirkete ise işin karşılığı olarak müşterinin senet verdiğini söylüyorsenedi müvekkil şirkete teslim ediyor kısa bir süre sonrada müvekkil şirketten ayrılıyor.Sonra senet ödenmiyor müvekkil şirket tarafından icraya konuyor borçlu müşteri imza itirazında bulunuyor ve imza müşteri borçluya ait çıkmıyor. Şu an müşteri haricen müvekkil şirkete kendisine bir miktar para vermesi aksi halde müvekkil şirketi evrakta sahtecilikten savcılığa şikayet edeceğini söylüyor biz bu şantaja boyun eğmek istemiyoruz ama şikayet etmesi halinde de ne yapacağımızı bilemiyoruz yardımlarınızı ve fikirlerinizi bekliyorum
Old 04-04-2008, 15:37   #2
miss_lawyer

 
Varsayılan

burada evrakta sahtecilik olması için müvekkilinize ait imza sirkülerinin senetteki ile tutuyor olması, yani senetteki imzanın müvekkilinizin el ürünü olduğunun rapor edilmesi lazım(ekspertiz raporu) böyle bir durum ortaya çıkmazsa müvekkiliniz hakkında haksız yere suç duyusurunda bulunan kişi iftiradan dolayı yargılanır.Kısacası senetteki imzalarla bir ilginiz yoksa evrakta sahtecilik suçu oluşmaz.
Old 05-04-2008, 00:29   #3
avmehmetkarabacak

 
Varsayılan Resmi evrakta sahtecilik

Müvekkiliniz bonoyu ciro yoluyla devralmışsa yani senette kendisinden önce bir ciranta varsa,müvekkiliniz açısından sıkıntılı bir durum olmayacaktır.Ancak müvekkiliniz lehtar ise ve başkaca da ciro yoksa o durumda müvekkiliniz resmi evrakta sahtecilikten yargılanır ve hüküm giyer.Zira müvekkilinizin lehtar olduğu bir bonoda icra takibinde bulunması halinde bononun bizzat müvekkiliniz huzurunda ve bilgisi dahilinde doldurulduğu kabul edilir.Sözde borçluyla arasında ticari bir alacak yoksa da resmi evrakta sahtecilikten hüküm giyme ihtimali çok yüksektir.Ancak taraflar arasında bir alacak olduğu kanıtlanırsa,cezanın nev'i değişecektir.Bu söylediklerim kesin yargılar değildir.Her dava da çok farklı durumlar ortaya çıkabilir.Bu durum birazda iddialarınızı ispat etmnizle alakalıdır.Kolay gelsin.
Old 05-04-2008, 08:40   #4
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

LEHTAR KISMI BOŞ OLARAK SENET DÜZENLENİP BEYAZ CİRO İLE DEVREDİLEBİLİR,YANİ SENET ELDEN TESLİM EDİLEBİLİR VE DEVRALAN KİŞİ LEHTAR HANESİNE ADINI YAZARAK SENEDİ İCRA TAKİBİNE KONU YAPABİLİR.

Senedi bu şekilde,borcuna karşılık olmak üzere şirkete veren ortak konumundaki kişinin,sahte imzalı senedi böylece kendisinin borcuna karşılık vermiş olduğunu tanıklar ile kanıtlamak mümkündür. Anlattığınız bu olayda,adına sahte senet düzenlenip müşteri senedi olarak
verilen senette borçlu görünen şahsın,şantaj yapıp sahtecilikten şikayette bulunmama karşılığı para istemesi,bu senedin bilgisi dahilinde ve müvekkiliniz şirketi dolandırmak amacıyla ortak olan kişi ile birlikte hareket ettiğini düşündürüyor. Gerçekten mağdur olsaydı,
pazarlık yapmadan şikayette bulunurdu. Ben bu tür durumlarda,bu iki kişinin birlikte hareket ederek sahte senedi ihdas ettiklerini ve tedavüle çıkardıklarını,birlikte dolandırıcılık kastı ile hareket ettiklerini düşündüren bu tutum ve davranışlarını ilk şikayet konusu yaparak savcılığa başvuruyorum,yaptığım başvuruların tamamına yakınında senet borcu bu şikayetin temelindeki,sanıkların ihlal ettikleri alanda kendi suçlarının farkedilmiş ve farkedilebilecek olmasının yarattığı baskıya dönüşüyor ve icra takibinden elde edilemeyecek olan tahsilat,asıl ihlal edilen ceza hukuku alanındaki bu takibatla daha kolay elde ediliyor. Özellikle son yıllarda,işletmelerde senet ve çeklere sahte imza atmakla memur ve görevli elemanların varlığı hepimizce malum,işletme sahibi adına görevli eleman sahte imzayı atıyor,işletme sahibi-borçlu,borcu ödemek isterse ödüyor,istemezse imza inkarı ile alacaklıyı zora sokmayı planlamış oluyor. İcrada imza inkarını görür görmez,hemen bu malum plandan bahsederek savcılığa başvurmak,planı bozmaya yarıyor.,,,İlk şikayette sizin bulunmanız en azından müvekkilinizin mağduriyetini dile getirmeye ve olayın gelişimindeki haklılığını ortaya koymaya yarayacak,suç işlemekle ilgili bir hareketinden bahsetmeyi zorlaştıracaktır.Müşteri senedi borçlusunun yaptığı şantaj da tanıklarla kanıtlanabilecektir.Şantajdan ötürü ayrıca şikayet edilmesi veya şikayet dilekçesinde şantaj eyleminden ayrıca ve özellikle cezalandırılması için kamu davası açılmasının istenmesi çok faydalı olur. İlk şikayetin sizin tarafınızdan yapılması samimi bulunacak,sizin şikayetinizden sonra şantajcı ve sahtecilerin yapacakları şikayetin samimiyeti ise kuşku götürecek,hatta samimi bulunma ihtimali yok denecek kadar az olacaktır.

Lehtarı boş olan senedin açık olarak elden devredilip devralanın ilk lehtar olarak adını senede yazıp icra takibine konu yapabileceğine dair içtihadı,bir meslektaşımıza verdim, Adana 1. İcra Hukuk Mh.de ileri sürerek yaptığı savunma neticesinde iki gün önce savunması kabul edildi ve senedi elden ciro alanın ilk lehtar olarak yaptığı takibe,borçlu ile alacaklı arasında hukuki ilişki olmadığı nedeniyle yapılmış olan itiraz reddedilerek alacaklı lehine % 40 İİT na hükmedildi. Bu karar,başka bir forum konusu kapsamında da burada yazılı.
(Sanırım Çekte Sahtecilik ve Dolandırıcılık- İspat adlı bir konuydu,bugün ilk sayfada yeralıyor,karar burada yazılı idi yanılmıyorsam )
Old 07-04-2008, 08:57   #5
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Lehtar Kısmı Boş olarak bono düzenlenebileceğine ve lehtarın bu bonoyu lehtar hanesi boş olarak elden teslimle ciro edebileceğine ve ciro alan kişinin lehtar hanesine kendi adını yazarak bonoyu yasal işlem konusu yapabileceğine dair bir HGK kararı da var : Bu kararı bir ağır ceza davasında,bir meslektaşımızın,bonoyu gerçek lehtar adını yazmayarak,başka bir kişinin adını yazarak işleme koymasında görevi kötüye kullanma kastı ve suç vasfı görülerek açılan bir davada,savunmasında kullanmıştım,mahkemece verilen beraat kararı Yargıtay"ca onandı.Ancak,bu davadan önce,Ticaret Mahkemesinde borçlunun açtığı menfi tesbit davasında bu savunma yapılmayarak mahkemenin dikkatine sunulmamış olduğu için hukuk davası alacaklının aleyhine sonuçlanmış. Hukuk davasının sonucuna göre meslektaşımız hakkında yapılan cezai takibat sonucunda da hakkında ağır ceza mahkemesine dava açılmıştı.Bu davadan ortak müvekkilimiz olan bir müvekkil bahsedince,Ticaret Hukukundan kaynaklı bu savunmanın oluşturulabileceği ve yarayabileceğini düşünerek meslektaşımızın savunmasını üstlenmiştim : Hatta, lehtar hanesi boş olan öyle bir bonoya,başka bir lehtar adını yazmanın,tahsil cirosu mahiyetinde de olabileceğini,kabul edilebileceğini savunmuştum. Tahsil cirosu senet metninden anlaşılabileceği gibi,senet dışı başka bir belgeyle de kararlaştırılabilir. Bir kişi,alacaklısı bulunduğu bonoyu,tahsil etmesi için bir başka kişiye lehtar hanesini boş bırakarak verebileceği gibi,onun adını lehtar yazarak ta icra takibine konu yapılmasını sağlayabilir. Bu tahsil cirosu sözlü bir anlaşmaya dayalı olabileceği gibi yazılı başka bir belgeyle de açıklanabilir,sonradan bu yönde bir anlaşma olduğuna dair sözlü ve yazılı beyanlar oluşturulabilir. Önemli olan borçlunun borçlanma iradesi ile attığı imzadır.
----------------------------------------------------------------------------------------------

BOŞ BONOYU DEVRALAN KİMSENİN LEHTAR HANESİNE KENDİ ADINI YAZARAK CİRO ETMESİ YA DA BORÇLU OLDUĞU BİR KİŞİNİN İSMİNİ YAZARAK ONA DEVRETMESİ MÜMKÜNDÜR.( TTK 557-592-690)

... Bilindiği üzere TTK 690. maddesi yollamasıyla bonolarda da uygulanması gereken aynı yasanın 592. maddesi uyarınca bu şekilde boş bir bono düzenlenerek verilmesi mümkün olduğu gibi,böyle bir boş bonoyu alan kimsenin(ilk lehtarın),lehtar hanesine kendi adını yazarak ciro etmesi veya kendisinin borçlu olduğu bir kişinin adını yazarak fiilen ona devretmesi mümkündür. Bunun dışında alacaklının tahsil amacıyla da bir başkasının ismini lehtar hanesine yazarak bonoyu bu kişiye vermesi mümkün bulunmaktadır.Bütün bu işlemlerde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.Senetten doğan hak senedi elinde bulundurana ait olmaktadır.

... Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.

HGK 6.4.1988 1988-11-555-308
---------------------------------------------------------------------------------------------

Tarafların anlaşması sonucu lehdar hanesi açık bırakılarak bono düzenlenmesi mümkündür.Senedi bu şekilde alan kişi lehdar hanesine kendi adını yazabileceği gibi,hiçbirşey yazmadan da bir başkasına verebilir.Açık bono alan kişi tarafından lehtar hanesine kendi adı yazılarak doldurulursa bu kişi senette lehtar olarak görülmesine rağmen hukuken hamil durumundadır.(TTK m 592,599,690) 11 HD 21.1.1991 1989/8267 l991/82
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Resmi evrakta sahtecilik evo09 Meslektaşların Soruları 7 17-03-2008 04:09
resmi evrakta sahtecilik Av.Aylin ARIKAN Meslektaşların Soruları 3 15-06-2007 08:59
resmi evrakta sahtecilik xxxx Hukuk Soruları Arşivi 4 02-01-2007 20:32
Değerli Evrakta Sahtecilik dilekguvenol Hukuk Soruları Arşivi 3 12-11-2006 14:40
Resmi evrakta sahtecilik taze mezun yalçın Meslektaşların Soruları 4 11-11-2006 15:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03821397 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.