Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Namus/Töre Cinayetlerinde Yargıçların Tutumu

Yanıt
Old 23-07-2006, 10:05   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Namus/Töre Cinayetlerinde Yargıçların Tutumu

Namus Cinayetinde Ağır Tahrik Israrı: Yargı 'ağır tahrik'te ısrarlı
22-07-2006
birgun.net
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi'nin son beş yılı
kapsayan araştırmasına göre, Diyarbakır'da görülen 59 namus cinayeti davasının
46'sında mahkemeler, cinayetlerin "ağır tahrik" altında işlendiğini kabul etti.
Aynı araştırmaya göre bu cinayetleri işleyenlerin yüzde 94'ü de erkek.

Merkez Başkanı Avukat Meral Danış Beştaş, bu davalarda, hakimlerin, "senin eşin
veya kızın tecavüze uğradı sen onu öldürdün, senin tahrik altında kalarak bu
suçu işlediğini kabul ediyorum," deyip işin içinden çıktıklarını ifade etti.

YÜZDE 94 ERKEK
Namus adına öldürülenlerin çoğunun kadın olduğunu belirten Avukat Beştaş,
davalarda 81 sanıktan 64'ünün ceza aldığını, 59 davanın 46'sında cinayetlerin
"ağır tahrikin etkisi altında işlendiği"nin mahkemelerce kabul edildiğini
belirtti. Bektaş, "Bu dosyaların yüzde 50'sinden fazlasında cinayet nedeni
olarak; başka erkeklerle gezme, başka erkeklerle görünme, tecavüze uğrama, kötü
yola düşme ve eşini aldatma iddiaları gösteriliyor" dedi.

'YARGIÇLARIN TUTUMU ÖNEMLİ'
Beştaş, çalışmanın amacının, yargının namus cinayetlerindeki tutumunu araştırmak
olduğunu belirtti. Toplumun değişmesinde, yargının tutumunun çok önemli olduğunu
belirten Beştaş, "Yargıçların tavrı hemen değişmeli," dedi. Beştaş'a göre,
"yargıçların tutumu, toplumsal bakış açısının değişmesinde çok etkili. Ancak
uygulamaların tutumu cinayetlere davet çıkarıyor.
Old 23-07-2006, 23:11   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

B.M GENEL TAVSİYE NO:19 (11.oturum,1992)
Kadınlara Yönelik Şiddet

Aile içi şiddeti yenmek için alınacak tedbirler arasında şunlar yer almalıdır:

23/(ii) Kadın aile bireyinin öldürülmesi veya saldırıya uğraması durumunda namus savunmasının yasalardan çıkarılması


Saygılar
Old 15-08-2006, 17:48   #3
doktor2002

 
Varsayılan

Ağır tahrikten indirim mi?iyi önce bir kadını öldürelim sonra namusumuzu temizledik diyelim.Çok masum görünen bu katiller de aramızda elini kolunu salllayarak dolaşsın.Yasaların yaptırım gücü olmalı yoksa hiçbir etkisi kalmaz. Sene 2006 olmuş neye yarar hala kadınlarımız bir hiç uğruna katlediliyor. Bu katliamı yapan insanlar da namuslarını temizlediklerini söylüyorlar. Ama bence asıl namussuzluk bir insanı sebepsiz yere öldürmekir.
Old 08-09-2006, 19:27   #4
Adilyaşam

 
Varsayılan

Değerli arkadaşlarım tartışma bence hukuksal temelden yoksun bir biçimde sürmüş. tck'nın 82 maddesinde nitelikli insan öldürme suçu düzenlenmiş,aynı maddeni i) bendine göre; töre saikiyle insan öldürme suçu düzenlenmiş, yasanın bu bendinin gerekçesinde ise ;yerleşmiş Yargıtay kararlarında da kabul edildiği üzere, kan gütme saikiyle öldürme hâlinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedilmesi, fiilin sadece kan gütme saikine bağlı olarak işlenmiş olması hâlinde söz konusu olabilecektir. Ancak, belirtilmelidir ki, haksız tahrikin koşullarının bulunduğu hâllerde, bu bent hükmü uygulanamaz gerekçesi belirtilmiştir. her namus cinayeti bu bende göre töre cinayeti değildir. eğer tahrik varsa töre bendi uygulanmaz. bu nedenle mahkeme kararları eleştirilirken hakimlere haksızlık edilmemesini rica ederim. siz bir hukukçu olarak normal vatandaşlar gibi yorum yapamazsınız eğer tahrik varsa yürürlükteki yasaya göre töre cinayeti olmaz. töre cinayeti olması için, sırf töre saikiyle ile aile meclisinin karar alması ve bunun planlanarak soğuk kanlılıkla işlenmesi gerekir yani sırf bu saikle işlenmesi gerekir.töre cinayetlerine karşı olmak tabi ki çok doğru bir davranış ve duruştur ama
bunun için hukuksal değerlendirme yapmak da bir hukukçunun en iyi davranış biçimidir. saygılarımla
Old 10-09-2006, 00:22   #5
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Bir Haksız Tahrik Serüveni

Sn.fsenoglu68

Hatırlayacaksınız.
TCK nın tartışıldığı dönemde haksız tahrike ilişin çokça tartışma yaşanmıştı. Konu Adalet Alt Komisyonunca ve Adalet Komisyonunca yapılan çalışmalar sırasında tanımlandı ve ne anlaşılması gerektiği konusunda da açıklama yapıldı.
TCK da düzenlenen nitelikli insan öldürme suçunun ağırlaştırıcı sebebi olan töre saikiyle düzenlemesinin nasıl ve anlaşılması gerektiğine ilişkin önemli bir kaynak olduğunu düşünüyorum.


Adalet Alt ve Adalet Komisyonundan çıkan metin aynen şöyledir:

[
Alıntı:
Haksız Tahrik MADDE 29- (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.

GEREKÇE:

Maddede ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak haksız tahrik hâli düzenlenmiştir.

Haksız tahrikin ana koşulu, yapılan haksız hareketin fail üzerinde bir hiddet veya şiddetli elem meydana getirmesi ve suçun işlendiği anda failin bu durumda bu etki altında bulunması olduğundan, madde söz konusu psikolojik hâlleri belirtecek biçimde kaleme alınmıştır. Gazap, aslında hiddetlenmeyi ifade eder; şedit bir elem deyimi psikolojik bakımdan aslında hareketsizliğe, pasifliğe yöneltici bir ruh hâli ise de, burada söz konusu olan hiddete yönelten bir elemdir. Bu itibarla sadece hiddet sözcüğünün kullanılması bu hâli de kapsar idi. Ancak uygulamada duraksamalara neden olmamak için metinde her iki sözcüğün kullanılması uygun sayılmıştır.
Hiddet veya şiddetli elemin haksız bir fiil sonucu ortaya çıkması gerekir. Maddeye bu ibarenin eklenmesinin amacı, ülkemizde özellikle "töre veya namus cinayeti" olarak adlandırılan akraba içi öldürme suçlarında haksız tahrik indiriminin yanlış biçimde uygulanmasının önüne geçmektir.
Maddedeki düzenleme nedeniyle bir suçun mağduruna yönelik olarak gerçekleştirilen fiiller dolayısıyla fail haksız tahrik indiriminden yararlanamayacaktır. Örneğin cinsel saldırıya maruz kalmış kadına karşı babanın veya erkek kardeşin işlediği öldürme fiilinde, haksız tahrike dayalı olarak ceza indirimi yapılamayacaktır. Maddedeki haksız fiil terimi, bir davranışın hukuk düzenince tasvip edilmediği anlamına gelmektedir. Ancak böyle bir haksız fiili yapan kişiye karşı yönelik fiilin varlığı durumunda maddenin uygulanması söz konusu olabilecektir. Bu nedenle, örneğin eşi hakkında bir söylentinin varlığına dayanarak veya çocuğunun seçtiği arkadaş ya da eş nedeniyle ona karşı aile bireylerinin veya diğer kişilerin öldürme suçunu işlemesi hâlinde bu maddeye göre ceza indirimine gidilemeyecektir.
Bu düzenlemede ayrıca 765 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan adi ve ağır tahrik ayırımı kaldırılmıştır. Tahrik hâlinde verilecek ceza bakımından aşağı ve yukarı sınırlar kabul edilmek suretiyle olayın özelliğine göre uygulamada takdir olanağı tanınması amaçlanmıştır. Hâkim tahrikin ağırlık derecesine göre yapılacak indirimi saptayabilecektir. Ancak bu inirimin yapılabilmesi için haksız fiilin bir hiddet veya şiddetli elem etkisi doğurabilecek ağırlıkta olması gerekir. Bu nedenle böyle bir etkiyi meydana getirebilecek ağırlıkta olmayan haksız fiiller bakımından hükmün uygulanması söz konusu olmayacaktır
Saygılar
Old 10-09-2006, 18:34   #6
Adilyaşam

 
Varsayılan

Sayın Kayar bu tesbitlerinize aynen katılıyorum. ama başlık altında yazdıklarınızda sanki tüm bu durumlarda ağır tahrik uygulanmış tezini savunduğunuz izlenimini edindiğim için yukarıdaki yazımı yazdım. Saygılarımla
Old 15-09-2006, 17:20   #7
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Haksız Tahrik Kavramı:

Töre/Namus gerekçesi ile öldürmelerde:

Neler haksız tahriktir? Neler değildir?

Yeniden tartışmakta yarar var.

Ne dersiniz?

Saygılar
Old 15-09-2006, 17:43   #8
Adilyaşam

 
Varsayılan

Sayın Kayar bana göre sizin de belirttiğiniz gibi hukuk kuralları tarafından benimsenen bir davranış biçimi kesinlikle tahrik olarak kabul edilemez.örneğin, bir genç kızın bir erkekle arkadaşlık kurması, eşinin hukuk tarafından benimsenmiş bir davranışı yanlış anlayan bir erkeğin ya da kadının eşine karşı yapılan hukukka aykırı eylem nedeniyle haksız tahrik olmaz. ama örneğin bir erkeğin ya da kadının eşini aldatması bence haksız tahriktir. ancak daha önce de belirtiğim gibi bu durmların ceza usul yasası uyarınca değerlendirilip kanıtlanması durumunda haksız tahrik hükümleri uygulanır. töre nedeniyle kasten insan öldürmek suçunun oluşması için sanığın savunmasının aksinin kanıtlanması gerekmektedir. yani sanığın sırf töre saikiyle insan öldürme suçunu işlemesi gereklidir. açmak gerekirse ailenin karar alması, sanığın da kararlı bir biçimde sırf töre saikiyle bu suçu işlemesi gerekir. ne yazık ki duruşmada beyanlar belki baskı altında belki de bilinmeyen başka nedenlerle değişmekte ve ispat sorunu ortaya çıkmaktadır. biliyorsunuz, sanığın aksi sabit olmayan savurmasına geçerlilik vermek gerekir. kuşkudan sanık yararlanır ilkesi gereği sanık lehine davranmak va hüküm vermek gerekir. Töre cinayetlerini hiç bir yargıç kabul edemez bunu kesinlikle söyleyebilirim. saygılarımla
Old 15-09-2006, 23:54   #9
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sn. Adilyaşam,

Bir soru:

20 yaşında, henüz hiç evlenmemiş bir genç kız, ailesiyle birlikte yaşamaktadır.

Bir sevgilisinin olduğu ve sevgilisiyle cinsel ilişki kurduğu kızın babası tarafından anlaşılır. Dahası evde kavga kopar ve komşular da olayı duyar.

Babanın niyeti aslında kızına sadece fiziksel zarar vererek bedel ödetmektir.Ancak komşuların da konuya vakıf olmaları nedeniyle ailenin açmaza girdiğini düşünür, daha da öfkelenir ve bahçede, komşularının da gözü önünde silahını çeker ve kalbe isabet eden tek kurşunla kızını öldürür.

Yargılama başlar.

Sizce baba "haksız tahrik" indiriminden yararlanabilir mi, yararlanamaz mı?

Saygılarımla...
Old 16-09-2006, 03:12   #10
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Töre saikiyle işlenen cinayetlerde haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanamayacağının tespitinin zor olduğu zordur. Bu açıdan kavramların ne olduğunun iyi anlaşılması gerekir. Haksız Tahrik zaman itibariyle
Alıntı:
Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında..
Cümlesinden bu hiddet veya şiddetli elemin ne kadar bir zaman sürdüğünün kabul edilmesi gerektiği olaydan olaya farklılık gösterecektir. Sunulan olayda her şeyden önce haksız bir fiil yoktur. (Babanın fiilleri dışında) 20 yaşındaki kişi cinsel özgürlüğe sahiptir. Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hak söz konusudur ki bu tabir TCK 26. maddesinde "Rıza" kavramı tanımlanırken kullanılmıştır. Hal böyle iken baba için bir haksız fiilden dahi bahsedemezken, hiddet veya elemin ne kadar sürdüğünün dahi tartışılması yersizdir. Haksız tahrik hükmünden istifadesi söz konusu değildir. Evlilik dışı cinsel ilişkiyi yasaklayan bir hüküm de mevcut değildir. Babanın suç işleme saiki ise ahlaki değerleri ve toplumun kınayacağı düşüncesidir. Ancak yalnızca bu nedenle de töre saikiyle işlenmiş bir cinayetten bahsedemeyiz. Zira töre saikinden bahsedebilmemiz için "Öldürmeyi emreden ve o yörede ve o toplum içerisinde kadim bir kabulün gereğini yerine getirmek" şeklindeki tanıma uygun bir eylemin gerçekleşmesi gerekir. Oysa olayda kişinin kendi kabulüne ve anlayışına göre kızının namussuzluk ettiği düşüncesiyle hiddete kapılması ve komşuların olaya vakıf olması ile rezil olduğunu düşünmesi ve bunun üzerine eylemini gerçekleştirmesi söz konusudur. Törenin gereği olan yargıya derhal vararak hareket ettiği de karşı sav olarak ileri sürülebilirse de.. Öncelikle yörede törenin kadim bir zamandan beri bu biçimde tecelli edip etmediğinin tespiti ile sanığın kastının bu kabulle örtüşüp örtüşmediğinin de ispatı gerekecektir. Sonuçta bence haksız tahrik olmadığı gibi Töre saiki de yoktur.
Old 16-09-2006, 11:08   #11
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Sunulan olayda her şeyden önce haksız bir fiil yoktur. (Babanın fiilleri dışında) 20 yaşındaki kişi cinsel özgürlüğe sahiptir. Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hak söz konusudur


Alıntı:
Oysa olayda kişinin kendi kabulüne ve anlayışına göre kızının namussuzluk ettiği düşüncesiyle hiddete kapılması ve komşuların olaya vakıf olması ile rezil olduğunu düşünmesi ve bunun üzerine eylemini gerçekleştirmesi söz konusudur.

Alıntı:
haksız tahrik olmadığı



Sayın Doğanel,

Yanıtınız için, teşekkür ederim.
Old 01-05-2008, 10:48   #12
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sevgiliye kaçmak ağır tahrik sayıldı, müebbet 18 yıla indi

.

Alıntı:
Kızını öldürmekten yargılanan babaya, 'ölen kız sevgilisiyle kaçtığı' için ağır tahrik indirimi uygulandı. Müebbet hapis istenen babanın cezası, iyi hal de eklenince 18 yıla düştü


http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=254495

Soru;
Kadının sevgilisiyle kaçması suç mudur?

Yanıt;
TCK da böyle bir suç tanımlanmamıştır.

Soru;
Kadının sevgilisiyle kaçması haksız tahrik olarak nasıl değerlendirilebilir?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Töre/Namus Cinayetleri-Kadınlar Katlediliyor!!!!! Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 148 18-05-2010 22:54
'Namus' veya 'Töre' cinayeti... O.Albayrak Hukuk Sohbetleri 7 07-05-2008 12:14
Töre Değil Namus Cinayetiymiş... niles82 Hukuk Haberleri 0 25-12-2006 11:26
Namus Ve Töre cinayetlerinde Kadınlar Daha Katı mı Davranıyor? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 29-05-2004 16:28
Sosyolojık Ve Hukuksal Boyutlarıyla Namus Ve Töre Cınayetlerı Uluslararası Sempozyum Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 1 15-07-2003 22:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05626702 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.