Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sözlemenin Her Sayfasına İmza zorunluluğu var mı?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-06-2011, 12:57   #1
avukatlutfi

 
Kitap Sözlemenin Her Sayfasına İmza zorunluluğu var mı?

Sözlemenin Her Sayfasının altına İmza zorunluluğu olması gerektiğine dair ictihat ve bilgi sunabilen arkadaşlara sayguılarımı sunar teşerkür ederim.
Old 01-06-2011, 13:21   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukatlutfi
Sözlemenin Her Sayfasının altına İmza zorunluluğu olması gerektiğine dair ictihat ve bilgi sunabilen arkadaşlara sayguılarımı sunar teşerkür ederim.

Tam aksine zorunlu olmadığına dair bir karar ekliyorum.


Alıntı:
T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/11358

K. 2007/2881

T. 15.2.2007

• DİSTRİBÜTÖRLÜK SÖZLEŞMESİ ( Sözleşmeye Aykırılıktan Kaynaklanan Cezai Şart Talebi/Sözleşmenin Geçersizliği İddiasının İspat Edilemediği - İşin Esası Hakkında İnceleme Yapılacağı )

• CEZAİ ŞART ( Distribütörlük Sözleşmesine Aykırılık - Sözleşmenin Geçersizliği İddiasının İspat Edilemediği/İşin Esası Hakkında İnceleme Yapılacağı )

6762/m.56

ÖZET : Dava, distribütörlük sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.

Davalı vekili, davaya cevabında, sözleşmenin sonunda müvekkili şirketin kaşesi altında atılan imzaya itiraz etmemiş, cezai şart hükmü içeren ilk sayfaların imzalı yada paraflı olmaması nedeniyle geçerli olmadığını savunmuştur. Tarafların karşılıklı ve birbirlerine uygun irade açıklamalarına kesinlik ve bağlayıcılık kazandıran imzaya itiraz edilmediğine, sözleşmede içerik ve anlam birliği bulunduğuna ve imzasız ilk sayfaların farklı içerik taşıdığı ispatlanamadığına göre, uyuşmazlığın esasına girilmek gerekirken, sözleşmenin geçersizliği savunmasının ispatlanamadığı gözden kaçırılarak davanın reddi hukuka aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 21.04.2005 tarih ve 2005/37-2005/76 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 13.02.2007 gününde davacı avukatı Mengi Gökçe ile davalı avukatı Murat An gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, 25.05.2002 tarihli sözleşmeyle beş yıl süre ile ürettiği maden sularının belirtilen bölgelerdeki satış pazarlama ve ihracı konusunda müvekkiline genel distribütörlük yetkisi veren davalının müvekkilinden izin almadan Hollanda'ya ihracat yaparak sözleşmeyi ihlal ettiğini ileri sürerek, şimdilik ( 20.000 ) USD cezai şartın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, sözleşmenin hiçbir zaman hayata geçmediğini, davacının sözleşmeyi fark ettikten sonra böyle bir dava açamayacağını, ihracat iddiasının doğru olmadığını savunmuştur.

Mahkemece, basiretli bir tacirin taraf olduğu sözleşmenin her sahifesinin ayrı ayrı imza ve paraf edilmesinin gerektiği, davanın dayandırıldığı hükümlerin imza ve paraf içermediği, davalının sözleşmeyi kabul etmemesi ve alacağın başka kanıtlarla ispat edilememesi karşısında davanın dayanaksız olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, distribütörlük sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.

Davalı vekili, davaya cevabında, sözleşmenin sonunda müvekkili şirketin kaşesi altında atılan imzaya itiraz etmemiş, cezai şart hükmü içeren ilk sayfaların imzalı yada paraflı olmaması nedeniyle geçerli olmadığını savunmuştur.

Mahkemece, mevcut hali ile geçerli olan sözleşmenin davalı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle tarafların imza veya parafını içermeyen sayfalarda yer alan hükümlerin davalıyı bağlayıcı değer taşımadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Yargıtay uygulaması ve öğretide, tacirler arasında düzenlenmiş olsa bile birden çok sayfadan oluşan yazılı sözleşmelerin devam eden sayfalarının taraflarca imzalanması veya paraf edilmesi zorunluluğu kabul edilmemektedir. Borçlar Kanunu'nda da bu yolda bir hüküm bulunmamaktadır.

Ancak, sözleşme metninin birden çok sayfadan oluşması halinde her sayfanın imzalanması zorunlu değil ise de, metin içerik, anlam ve devam eden maddeler ile başlıkları bakımından mantıksal sıralama ( silsile ) ve bütünlük taşımalıdır.

Davacının dayandığı 24.05.2002 tarihli sözleşme ( 3 ) sayfadan oluşmakta olup, maddelerin başlığı, sırası, içeriği ve imzalı olan son sayfa ile bağlantısı bakımından bir bütünlük taşımaktadır.

Davacı tarafından ibraz edilen ve mahkeme kasasına konulan sözleşme aslının da aynı olduğu mahkemece saptanmıştır. 07.10.2004 tarihli oturumda davalı vekilinin bildirimi üzerine davalıda bulunduğu beyan edilen sözleşme örneğini ibraz için tanınan sürede bu ara kararı yerine getirilmemiş, davalı vekilinin daha sonra verdiği dilekçeyle duruşma tutanağındaki beyanda bulunulmadığı öne sürülmüştür.

Tarafların karşılıklı ve birbirlerine uygun irade açıklamalarına kesinlik ve bağlayıcılık kazandıran imzaya itiraz edilmediğine, sözleşmede içerik ve anlam birliği bulunduğuna ve imzasız ilk sayfaların farklı içerik taşıdığı ispatlanamadığına göre, uyuşmazlığın esasına girilmek gerekirken, sözleşmenin geçersizliği savunmasının ispatlanamadığı gözden kaçırılarak davanın reddi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir edilen 500.00 YTL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden iadesine, 15.02.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 03-06-2011, 01:30   #3
BOZDOGAN

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım. Paraf zorunluluğu kanunlarda düzenlenmese de günlük hayatta teamüli olarak uygulanmaktadır. Modern çağda bilgisayar ortamında sözleşmeler hazırlanmaktadır. Dolayısı ile sözleşmelerin hangisinin gerçek hangisinin gerçek dışı olduğunu bulmak çok zordur. Düşünün 3 sayfalık bir sözleşme var. 3 nüsha düzenlensin. 3 tanesinin de sadece sonuna imza atılsın. Daha sonra taraflardan biri bilgisayardan ilk sayfasını değiştirsin. Bunu tespit etmek ne kadar mümkün? Yukarıdaki örnek kararda karşı tarafın aksini sunamaması sonucu bu yarıgya varıyor 11. HUKUK dairesi. Peki ya aynı sözleşmenin davalı tarafından sunulması halinde ne olacaktı?
El yazısı ile olsa yine çıkar yol bulunabilir. Ama bilgisayar çıktısı söz konusu ise parafsız sözleşme büyük bir sorun bence. Bu açıdan baktığımda 11. Hukuk Dairesinin kararına katılmak mümkün değil.
Hazırladığım bir sözleşmede taraflar paraf atmaya üşeniyorlardı. Bir avukat üstadım da "gerek yok" demişti. 2 dakika süre verin dedim ve 1. sayfayı kabul edilemez maddeler ile değiştirdim. Sonra da dedim " şimdi gerek yoksa ne yapacaksınız?" Şaşırdılar hali ile ve paraf attılar sayfalara.
Kısacası bu örnek kararı genele yaymak biraz zor.
Old 03-06-2011, 07:16   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BOZDOGAN
Sayın meslektaşlarım. Paraf zorunluluğu kanunlarda düzenlenmese de günlük hayatta teamüli olarak uygulanmaktadır. Modern çağda bilgisayar ortamında sözleşmeler hazırlanmaktadır. Dolayısı ile sözleşmelerin hangisinin gerçek hangisinin gerçek dışı olduğunu bulmak çok zordur. Düşünün 3 sayfalık bir sözleşme var. 3 nüsha düzenlensin. 3 tanesinin de sadece sonuna imza atılsın. Daha sonra taraflardan biri bilgisayardan ilk sayfasını değiştirsin. Bunu tespit etmek ne kadar mümkün? Yukarıdaki örnek kararda karşı tarafın aksini sunamaması sonucu bu yarıgya varıyor 11. HUKUK dairesi. Peki ya aynı sözleşmenin davalı tarafından sunulması halinde ne olacaktı?
El yazısı ile olsa yine çıkar yol bulunabilir. Ama bilgisayar çıktısı söz konusu ise parafsız sözleşme büyük bir sorun bence. Bu açıdan baktığımda 11. Hukuk Dairesinin kararına katılmak mümkün değil.
Hazırladığım bir sözleşmede taraflar paraf atmaya üşeniyorlardı. Bir avukat üstadım da "gerek yok" demişti. 2 dakika süre verin dedim ve 1. sayfayı kabul edilemez maddeler ile değiştirdim. Sonra da dedim " şimdi gerek yoksa ne yapacaksınız?" Şaşırdılar hali ile ve paraf attılar sayfalara.
Kısacası bu örnek kararı genele yaymak biraz zor.

Endişelerinize katılıyorum.

Kanaatimce her türlü ihtimal düşünülerek, ihtilafları doğmadan sonlandırmak için kanuna bir hüküm eklenip, paraf zorunluluğu getirilirse daha uygun olur.


Saygılar,
Old 03-06-2011, 08:30   #5
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan İspat hukuku

Alıntı:
...kanuna bir hüküm eklenip, paraf zorunluluğu getirilirse..

Sayın Dikici,
Her konuyu da yasaya bırakmasak..
Hani postaki saymak...

İrdeleme:
Karara konu olayda
Savunma:

Alıntı:
...07.10.2004 tarihli oturumda davalı vekilinin bildirimi üzerine davalıda bulunduğu beyan edilen sözleşme örneğini ibraz için tanınan sürede bu ara kararı yerine getirilmemiş, davalı vekilinin daha sonra verdiği dilekçeyle duruşma tutanağındaki beyanda bulunulmadığı öne sürülmüştür.

Okudum - İmza:
TUTANAĞIN OKUNMASI

Noterlik K.m.86 -
Tutanağın, ilgilinin gerçek isteği hakkındaki beyanı yazıldıktan sonra okuması için kendisine verilir.

İlgili tutanağı okur, içindekiler isteğine uygun ise, bu husus da yazıldıktan sonra altını imzalar.


Sözleşmelere de uygulamanın faydasını gördüm.

Kolay gelsin.
Old 03-06-2011, 12:28   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Sayın Dikici,
Her konuyu da yasaya bırakmasak..
Hani postaki saymak...

İrdeleme:
Karara konu olayda
Savunma:



Okudum - İmza:
TUTANAĞIN OKUNMASI

Noterlik K.m.86 -
Tutanağın, ilgilinin gerçek isteği hakkındaki beyanı yazıldıktan sonra okuması için kendisine verilir.

İlgili tutanağı okur, içindekiler isteğine uygun ise, bu husus da yazıldıktan sonra altını imzalar.


Sözleşmelere de uygulamanın faydasını gördüm.

Kolay gelsin.

Sayın Metin,

Çok haklısınız. Her konuyu kanun koyucuya bırakmak doğru olmaz. Kanunda boşluk olan durumlarda hakim, kanun koyucu gibi boşluğu doldurur. Lakin siz bunca yıllık meslek hayatınızda kanun boşluğunu dolduran bir mahkemeye şahit oldunuz mu, bilemiyorum. Ben hiç rastlamadım. Sadece 3-5 Yargıtay kararı gördüm. Yine kıyas'ın uygulandığına da pek şahit olmadım.

Mahkemelerin davayla ilgili emsal Yargıtay kararı olmadan karar vermekte çok zorlandığına şahit oluyoruz.

Sıkıntıların önüne geçmek adına kanunda hüküm olsa uygun olur. Diğer yandan biz avukatlar, huzurumuzda yapılan işlemler için zaten her sayfaya imza attırıyoruz. Sorun, malumunuz daha çok işlem sırasında avukattan yararlanılamayan sözleşmelerden çıkıyor.
Old 30-03-2021, 17:14   #7
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Yargıtay'ın (11. HD) görüşü yanlıştır.

Birden çok sayfa içeren sözleşmenin imzasız sayfalarının "kural olarak" bağlayıcı olmadığı kabul edilmelidir.

İstisnalar olarak, örneğin:
1- Birden çok sayfanın bitişik olduğu sözleşmeler (kırtasiyelerde satılan matbu kira sözleşmeleri gibi)
2- Kitapçık halindeki sözleşmeler
3- Açık ya da örtülü kabulün varlığı
4- Dürüstlük kuralı
5- Hakkın kötüye kullanılması yasağı düşünülebilir.

Ama kural, geçersizlik olmalıdır.

Hele ki taraflardan birinin diğerine göre ekonomik ya da sosyal açıdan bariz üstün olması, genel işlem şartları, zayıf taraf aleyhine şartlar gibi örneklerde imzasız sayfalar içeren sözleşmenin zayıf taraf yönünden tümden geçersiz olduğu bile düşünülebilmelidir.

Hukuk sanatı bunu gerektirir
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İÇtİhat Bulmaliyim kamran Meslektaşların Soruları 8 24-01-2011 12:13
Senede Bİlerek Farkli İmza Atilmasi- İmza İtİrazi ISTANAZ Meslektaşların Soruları 4 25-03-2010 22:27
İÇTİHAT ve MEVZUAT BANKASI didem79 Ticari Duyurular 0 20-03-2006 18:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04854989 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.