Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Uluslararası çocuk kaçırma ve savcılık yetkisi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-01-2018, 11:11   #1
milatsu

 
Varsayılan Uluslararası çocuk kaçırma ve savcılık yetkisi

Arkadaşlar hepinize hepinize merabalar.
İlk defa hazırladiğim bir dosya hakkında sorularım var.
evlilikte ortak velayet ilkesinin geçerli oldugu Almanyadan kavga ederek fiilen ayrılan erkek çocuğu Türkiye'ye kaçırıyor.
uluslararasi lahey sözleşmesine göre meriez makam adalet bakanlığının yetkisini savciliklar aracıligiyla kullanması nedeniyle,anne adına suç duyurusunda bulunuyoruz.
savcı babayı cagiriyor iade et diyor ve babadan iade etmeyecegine dair cevap alınca takipsizlik kararı veriyor.
olayda cocuk 7 yaşinda 2 hafta önce kacirildi mutad mesken Almanya
ve talebimiz babanın cezalandirilması degil cocugun iadesi
çocuk iade davasi savcının düzenlediği davaname ile açılıyor.
sorun da burda başlıyor. savcının lagey sozlesmesindeki sartlar mevcutsa dava açmasi zorunlu degil mi yani takipsizlik karari verip elimizi kolumuzu bağlama imkanı var mi ve bu durumda ben ne yapmalıyım elimde red ya da iade için bir mahkeme kararı yok dava açılmadı

baktığım bütün teorik bilgilerde savcının davaname düzenleyecegi yaziyor takipsizlik verilecek bir suç da degil konu usül uygulaması hatalı diye düşünüyorum ama ben bubdurumu nasıl aşarım açıkçası bu konuda yardımınıza ihtiyacım var
Old 27-01-2018, 05:14   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlamak için

Sayın meslektaşım,

Cumhuriyet savcısının kararına itiraz (CMK m.173) edildi mi ?

Kahve molası...

Saygılar
Old 27-01-2018, 10:06   #3
milatsu

 
Varsayılan

elbette ettik meslektaşim itirazımızın sonucunu bekliyoruz.
benim öğrenmeye çalıstıgım,bu konuda yaptıgim araştirmalarda ve daha önceki tecrübelerimden savcı nirmal soruşturma yönetir gibi davranmaz adalet bakanlığının yerine daca açmak zorundadır.
zira itirazımız reddedilirse yapılacak birşey kalmıyor. Usül hatası yapildigini düşünüyorum.
Old 27-01-2018, 10:43   #4
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlamak için

1.İddia edilen suçun maddi unsurları olayda mevcut mu?

2.Savcının gerekçesi?

Saygılar
Old 27-01-2018, 15:19   #5
milatsu

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım suç velayet hakkının ihlali olmakla beraber yukarıda da bahsettiğim üzere uluslararası çocuk kaçırmanın vechlerine ilişkin lahey sözleşmesinin uygulanması prosedüründe savcının tam olarak soruşturmayı yöneten rolü yoktur bu sözleşmenin uygulanmasını sağlamak üzere adalet bakanlığının görevlendirdiği birimdir. Yani amaç kaçıranı cezalandırmak değil çocuğun iadesini sağlamaktır.
Savcılığa başvururken lahey sözleşmesinin şartlarının gerçekleşmiş olması gerekiyor zaten.
Savcılık henüz evlilik devam ederken anne ya da babanın çocuğu kaçırmasının suç olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı vermiştir. Oysa bu Türk hukukuna göre yapılmış bir yorum, Alman hukukunda ortak velayet taraflardan birinin çocuğu kaçırmasıyla hem diğer velinin velayet hakkı ihlal edildiği için suçtur hem de lahey sözleşmesinin amacı olan çocuğun korunması amacıyla mutad meskene iadesi sürecini başlatır.
Kısacası savcılık standart prosedürü izlemiştir.Oysa bizim olayımızda savcı değil adalet bakanlığının lahey sözleşmesini uygulamak için görevlendirdiği birimdir.
Old 28-01-2018, 05:58   #6
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/10737
K. 2016/13560
T. 5.10.2016

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Mahkemece, "tarafların müşterek çocukları 27.10.2007 doğumlu ...'nun mutad meskeninin Almanya olduğu, çocuğun başvurucu babanın bilgi ve rızası dışında Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi'nin 12 ve 13. maddeleri ihlal edilerek Türkiye'ye getirilmek suretiyle mutat meskeninin değiştirildiği, sözleşme hükümlerine göre çocuğun iadesinin gerektiği, çocuğun geri dönmesi halinde fiziki yada psikolojik bir tehlikeye maruz kalacağının tespit edilemediği" gerekçesiyle mutad meskene iade davasının kabulüyle küçük ...'in ... Devletinde bulunan mutat meskenine iadesine karar verilmiş, hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmiştir.

Somut olay açısından Sözleşme'nin hükümlerine bakıldığında, asıl olanın çocuğun mutad meskene iadesi olduğu (md.12/1), iadeden kaçınma nedenlerinin ise Sözleşme'nin 12/2, 13 ve 20.maddelerinde açıklandığı görülmektedir. Buna göre, taraf bir devlet, diğer iadeden kaçınma nedenleri yanında, geri dönmesinin çocuğu fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı veya başka bir şekilde, müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceği yolunda ciddi bir risk olduğunu tesbit ederse veya çocuğun, geri dönmek istemediğini ve görüşünün gözönünde bulundurulmasının uygun olacağı bir yaşa ve olgunluğa erişmiş bulunduğu gözlenirse (Sözleşme m. 13/1-b), geri dönmesini emretmeyi reddedebilir.

Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 6. ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 12. maddeleri de, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir.

5717 Sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî Yön ve Kapsamına Dair Kanun'un 29.maddcsi uyarınca, 5717 Sayılı Kanunda hüküm bulunmayan hallerde; 4721 Sayılı Türk Medenî Kanununun aile hukukuna dair hükümleri ve 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun hükümlerinin uygulanması gerekir.

Mahkemece, 27.10.2007 doğumlu ...'nun mutad meskeninin bulunduğu Almanya'ya iade edilmesi halinde, fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz kalıp kalmayacağı veya başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüp düşmeyeceği konusunda ciddi bir risk bulunup bulunmadığının tespiti bakımından; sosyal çalışmacı, psikolog veya pedagog gibi bir uzmandan rapor alınmadan karar verilmiştir. Mahkemece iade halinde çocuğun fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz kalıp kalmayacağı ya da başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşeceği yolunda ciddi bir riskin bulunup bulunmadığı konusunda sosyal çalışmacı, psikolog veya pedagog gibi bîr uzmandan rapor alınarak ve inceleme tarihi itibariyle kendisini ilgilendiren davada görüşlerini ifade etme olgunluğuna erişen çocuğun görüşü de alınarak, sonucu uyarınca çocuğun iadesi hususunun değerlendirilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istenmesi halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.10.2016

*
YARGITAY
20.HUKUK DAİRESİ
E.2016/4225
K.2016/7001
T.15.6.2016
5717 Sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanunun 1. maddesinde; "Bu Kanunun amacı; velâyet hakkı ihlâl edilerek Sözleşmeye taraf bir ülkeden diğer bir taraf ülkeye götürülen veya alıkonulan çocuğun mutat meskeninin bulunduğu ülkeye iadesine veya şahsî ilişki kurma hakkının kullanılmasına dair 25.10.1980 tarihli Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî Veçhelerine Dair Sözleşmenin uygulanmasını sağlamaya yönelik usûl ve esasları düzenlemektir." denilmektedir. Aynı kanunun 6. maddesinde ise; "Bu Kanunun uygulanmasından doğan dava ve işlerde görevli mahkeme aile mahkemesidir." denilmektedir.
Old 28-01-2018, 17:08   #7
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan milatsu
Arkadaşlar hepinize hepinize merabalar.
İlk defa hazırladiğim bir dosya hakkında sorularım var.
evlilikte ortak velayet ilkesinin geçerli oldugu Almanyadan kavga ederek fiilen ayrılan erkek çocuğu Türkiye'ye kaçırıyor.
uluslararasi lahey sözleşmesine göre meriez makam adalet bakanlığının yetkisini savciliklar aracıligiyla kullanması nedeniyle,anne adına suç duyurusunda bulunuyoruz.
savcı babayı cagiriyor iade et diyor ve babadan iade etmeyecegine dair cevap alınca takipsizlik kararı veriyor.
olayda cocuk 7 yaşinda 2 hafta önce kacirildi mutad mesken Almanya
ve talebimiz babanın cezalandirilması degil cocugun iadesi
çocuk iade davasi savcının düzenlediği davaname ile açılıyor.
sorun da burda başlıyor. savcının lagey sozlesmesindeki sartlar mevcutsa dava açmasi zorunlu degil mi yani takipsizlik karari verip elimizi kolumuzu bağlama imkanı var mi ve bu durumda ben ne yapmalıyım elimde red ya da iade için bir mahkeme kararı yok dava açılmadı

baktığım bütün teorik bilgilerde savcının davaname düzenleyecegi yaziyor takipsizlik verilecek bir suç da degil konu usül uygulaması hatalı diye düşünüyorum ama ben bubdurumu nasıl aşarım açıkçası bu konuda yardımınıza ihtiyacım var

Sayın milatsu,
Türkiyenin 12 . 1 . 1977 de kabul ettiği 5 Ekim 1961 tarihili Lahey KÜÇÜKLERİN KORUNMASI KONUSUNDA MAKAMLARIN YETKİSİNE VE UYGULANACAK KANUNA DAİR SÖZLEŞME gereğince küçüğün şahsı ve malları konusunda alınacak tedbirleri almaya yetkili makamlar, çocğun mutad meskeni makamları olan Alman makamlarıdır.

https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/K...mc06002029.pdf

Alman makamları velayet konusunda karar verebilecekleri gibi çocuğun kaçırılması durumunda çocuğun geri getirilmesi için gereken tedbirleri de almak zorundadır.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=11757

Alıntı:
Yazan Adalet Bakanlığı:Genelge
Alıntı:
I- SÖZLEŞMENİN UYGULAMA ALANI
(1) Türkiye Cumhuriyeti açısından Sözleşmenin uygulanmasında "merkezî makam" görevini üstlenen Bakanlığımız, bu görevini mahallî Cumhuriyet başsavcılıkları aracılığı ile yerine getirecektir. Cumhuriyet başsavcılıklarının bu görevleri iki bölümden oluşmaktadır.
A) Gönderici makam olarak;
(2) Mutat meskeni Türkiye'de olup da, velâyet hakkı ihlâl edilmek suretiyle başka bir Âkit Devlet ülkesine götürülen çocuğun geri dönmesinin sağlanmasında Cumhuriyet başsavcılıkları "gönderici makam" işlevini görecektir. Böyle bir başvuruda bulunulması halinde, Cumhuriyet başsavcılığı, çocuğun bulunduğu Devletin Sözleşmeye taraf olup olmadığını tespit ettikten sonra, belgelerin düzenlenmesinde talepte bulunana yardımcı olacak ve belgeleri ilgili Devlet merkezî makamına iletilmek üzere Bakanlığımıza gönderecektir.
(3) Sözleşmenin 8'inci maddesinde hangi belgelerin düzenleneceği sayılmıştır. Buna göre;
Sözleşme hükümleri uyarınca çocuğun iadesi sürecinin işlemeye başlaması, öncelikle buna ilişkin bir talebin yapılmasına bağlıdır.

Genelgenin Gönderici makam olarak ifadesindeki Türkiye yerine Almanyayı yazarsanız çocuğun iadesi prosedürünü işleme koymak için ilk müracaat yerinin Almanya olması gerektiğini görmüş oluruz bence. Böylece daha kısa yoldan netice alınır.

Müvvekilenizin zaman geçirmeden Alman makamlarına müracaat etmesi gerekir benim düşünceme göre. Almanyadaki 'merkezi makam' olan Zentrale Behörde yerel mahkemenin aldığı karar gereğince çocuğun iadesi için Adalet Bakanlığındaki merkezi makamla irtibata geçecektir.

Çocuk kaçırmak suç olduğu için Alman makamlarının babaya karşı soruşturma açması büyük olasılık.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
çocuk kaçırma Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 21-09-2012 16:34
Uluslararası Cocuk Kacırma/ Velayet Hakkının Kullanılmasının Sağlanması Tamar Cıtak Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 5 20-01-2008 19:31
Uluslararası Çocuk Kaçırma - Lahey Sözleşmesi - Genelge üye14540 Çocuk Hakları Çalışma Grubu 0 10-02-2007 11:02
Uluslararası Çocuk Kaçırma Almıla Meslektaşların Soruları 2 01-07-2006 10:32
Uluslararası Çocuk Kaçırma Av G.Caliskan Meslektaşların Soruları 2 27-05-2005 12:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05987811 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.