İşçi alacağı için icra takibinden önce Arabulucuya gitmek zorunlu mu

Bilindiği gibi bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Sorum şu ; bu zorunluluğu aşmak için işçi ve/veya işveren mesela ihbar tazminatı alacağının tahsili için Arabulucuya müracaat etmeden doğrudan icra takibi yapabilir mi ? İcra takibinden önce de Arabulucu'ya gitmek şart mı ? bu şart takipten önce aranır mı ?

teşekkürler
Hasan

Merhaba,
Tarafımca işçi alacağını icra takibine konu etmeniz, arabulucuya müracaat şartını ortadan kaldırmaz. Hatta kıyasen bir örnek vermek gerekirse, Yargıtay tarafından tüketici işlemi niteliğinde olan alacaklarda öncelikle Tüketici Hakem Heyetine başvurunun yasal zorunluluk olduğu ve doğrudan icra takibine başvurmanın mümkün olmadığına dair içtihatları mevcuttur. Yani yasa ile belirlenen başvuru usulünü yerine getirmeniz gerekmektedir. Tabi uygulamada meslektaşlarımız tüketici işlemine konu olan alacakları genelde icraya konu etmekte ve tebligat yapıldıktan sonra borçlunun süresi içerisinde icraya itiraz etmesi halinde tüketici hakem heyetine alacak davası açmaktadırlar.İşçi alacağını doğrudan icraya konu etmeniz ve borçlu işverenin icra takibine itiraz etmesi halinde yine de arabulucuya başvuru yapmanız gerekeceğini düşünüyorum. Doğrudan itirazın iptali davası açmanız halinde dava şartı yokluğundan davanız reddedilecektir.

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...231#post741231

Alıntı: Yazan Av.Tuğba Elmas Merhaba, Tarafımca işçi alacağını icra takibine konu etmeniz, arabulucuya müracaat şartını ortadan kaldırmaz. Hatta kıyasen bir örnek vermek gerekirse, Yargıtay tarafından tüketici işlemi niteliğinde olan alacaklarda öncelikle Tüketici Hakem Heyetine başvurunun yasal zorunluluk olduğu ve doğrudan icra takibine başvurmanın mümkün olmadığına dair içtihatları mevcuttur. Yani yasa ile belirlenen başvuru usulünü yerine getirmeniz gerekmektedir. Tabi uygulamada meslektaşlarımız tüketici işlemine konu olan alacakları genelde icraya konu etmekte ve tebligat yapıldıktan sonra borçlunun süresi içerisinde icraya itiraz etmesi halinde tüketici hakem heyetine alacak davası açmaktadırlar.İşçi alacağını doğrudan icraya konu etmeniz ve borçlu işverenin icra takibine itiraz etmesi halinde yine de arabulucuya başvuru yapmanız gerekeceğini düşünüyorum. Doğrudan itirazın iptali davası açmanız halinde dava şartı yokluğundan davanız reddedilecektir.

soruyu biraz daha açmak istiyorum; İhbar Tazminatı alacağı için zorunlu Arabulucu'ya müracaat etmeden doğrudan icra takibi yapıldığında, yasanın emrettiği bu husus İcra Mahkemesinde şikayet konusu yapılıp kamu düzenine aykırılıktan takibin iptali talep edilebilir mi ?

Alıntı: Yazan ozkose71 soruyu biraz daha açmak istiyorum; İhbar Tazminatı alacağı için zorunlu Arabulucu'ya müracaat etmeden doğrudan icra takibi yapıldığında, yasanın emrettiği bu husus İcra Mahkemesinde şikayet konusu yapılıp kamu düzenine aykırılıktan takibin iptali talep edilebilir mi ?

Sayın Meslektaşım,

İş kanununa ilişkin düzenleme yeni olduğundan ve benzer tüketici davalarında da Yargıtay tarafından dava şartının icra şartı olarak kesin kabulü de -tüketici hakem heyetine başvuru yapılmadan icra takibi yapılamayacağı yönünde- göz önüne alındığında, Yargıtay'ın işçi alacaklarında arabuluculuk yoluna başvuru zorunluluğunu gerek dava gerekse icra yoluna başvurma süreçlerinde uygulayacağını düşünüyorum. Önümüzdeki sürecin oturması zaman alacağından, gerek zaman gerekse maddi kayıp yaşanmaması adına arabuluculuk yoluna başvuru sonucunda dava ya da icra takibi yoluna başvurmanızda fayda olduğunu düşünüyorum.Zira işçi alacaklarında doğrudan icra takibi yapılması ve sonrasındaki süreçler şu an belirsiz olup, süreci daha çok uzatması muhtemeldir.

bu soru özelinde genel bir soru sormak istiyorum, yapılan düzenleme sonrasında arabuluculuk ünvanı olmayan bir avukatın işçi alacağına ya da işe iade davasına ilişkin bir dava alma şansı ortadan kalmış durumda mı?

Alıntı: Yazan hakant bu soru özelinde genel bir soru sormak istiyorum, yapılan düzenleme sonrasında arabuluculuk ünvanı olmayan bir avukatın işçi alacağına ya da işe iade davasına ilişkin bir dava alma şansı ortadan kalmış durumda mı?

Hayır. Arabulucu taraflar arasındaki uyuşmazlığı davaya dönüşmeden önce barışçıl yollarla çözmeye çalışan üçüncü ve tarafsız bir kişi. Tarafların kendi avukatları olabilir, bu avukatların arabulucu olması gerekli değil. Arabuluculuk görüşmelerine tarafların avukatların (onlar adına) katılabileceği gibi, görüşme sonrasında anlaşma olmazsa, davayı da yine tarafların avukatları açacak.

Alıntı: Yazan Admin Hayır. Arabulucu taraflar arasındaki uyuşmazlığı davaya dönüşmeden önce barışçıl yollarla çözmeye çalışan üçüncü ve tarafsız bir kişi. Tarafların kendi avukatları olabilir, bu avukatların arabulucu olması gerekli değil. Arabuluculuk görüşmelerine tarafların avukatların (onlar adına) katılabileceği gibi, görüşme sonrasında anlaşma olmazsa, davayı da yine tarafların avukatları açacak.

peki süreç nasıl işleyecek , durumu somutlaştırırsak eğer , işe iade talepli dava açmak isteyen müvekkilim için öncelikle arabulucuya başvuracağımız yönünde işverene bir ihtarname mi yazacağız başvuracağımız arabulucuyu nereden tayin edeceğiz?

Süre ve yetki kuralları burada da geçerli. Yetkili Arabuluculuk Merkezine süresi içinde başvuracaksınız. Arabuluculuk Merkezi size arabulucu atayacak. Anlaşacaksınız veya anlaşamayacaksınız. Duruma göre Arabulucu size bir tutanak düzenleyecek. Bu süreç Arabuluculuk Kanununda yazıyor.

Değerli meslektaşım, Sayın hakant,

Henüz mesleğin başındasınız, kötü niyetli algılamamanız ricası ile tamamen iyi niyetimle size, mesleğe ilişkin naçizane bir tavsiyem olacak.

Lütfen önünüze gelen her olayda, içinden çıkamadığınız her konuda, her şeyden önce Kanunları ve yasal mevzuatı inceleyiniz. Burada bulamadığınız noktalarda diğer kaynakları araştırınız. Maalesef yasaları okumak konusunda pek çoğumuz oldukça tembeliz ve pek çok mesleki hatanın sebebi de bu durum.

Bu vesile ile İş Mahkemeleri Kanunu'nu , Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nu, İş Kanunu'nun ilgili maddelerini ve sair ilgili yasal mevzuatı birarada okuyup değerlendirmeniz önerisini sunmak istiyorum. Sorularınızın yanıtını bu şekilde bulacaksınız.

Saygılarımla,

İşçi alacağı için icra takibi yapmak için önce arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmuyor.Takibe itiraz edilir ise dava açmak için arabulucuya başvuru zorunlu.

Herkese merhaba.

İlamsız takip yapılıp da itiraz edilmesi üzerine, itirazın iptali davası değil de itirazın kaldırılması davası açılabilir mi?

Diğer bir deyişle, İİK m.68'de gösterilen belgelerden bulunabilir ve buna dayanarak itirazın kaldırılması yoluna gidilebilir mi?

Bu durumda işin esasına girilmeyeceğine göre arabulucuya başvurma zorunluluğu olmayacağını düşünüyorum.

Alıntı: Yazan Av. Yakup AYDIN Herkese merhaba. İlamsız takip yapılıp da itiraz edilmesi üzerine, itirazın iptali davası değil de itirazın kaldırılması davası açılabilir mi? Diğer bir deyişle, İİK m.68'de gösterilen belgelerden bulunabilir ve buna dayanarak itirazın kaldırılması yoluna gidilebilir mi? Bu durumda işin esasına girilmeyeceğine göre arabulucuya başvurma zorunluluğu olmayacağını düşünüyorum.

Konu hakkında bir içtihat oluşmadan kesin bir görüş belirtmek oldukça zor (belirttiğiniz yola başvurup içtihat oluşturmayı deneyebilirsiniz).

Ancak beyin jimnastiği yapmak gerekirse, kanun "dava açılamaz" ifadesi kullandığına ve itirazın kaldırılması da bir dava olduğuna göre bu davanın açılmasını da olası görmek çok kolay değil bence. Zorunlu arabuluculukta kanun koyucunun iki önemli amacı var:
1- Uyuşmazlığın barışçıl şekilde çözümlenmesine bir şans tanımak
2- Mahkemelerin yükünü azaltmak

İtirazın kaldırılması yoluna başvurulacağı kabul edildiğinde bu amaçların her ikisine de ters düşülüyor.

Alıntı: Yazan Admin Konu hakkında bir içtihat oluşmadan kesin bir görüş belirtmek oldukça zor (belirttiğiniz yola başvurup içtihat oluşturmayı deneyebilirsiniz). Ancak beyin jimnastiği yapmak gerekirse, kanun "dava açılamaz" ifadesi kullandığına ve itirazın kaldırılması da bir dava olduğuna göre bu davanın açılmasını da olası görmek çok kolay değil bence. Zorunlu arabuluculukta kanun koyucunun iki önemli amacı var: 1- Uyuşmazlığın barışçıl şekilde çözümlenmesine bir şans tanımak 2- Mahkemelerin yükünü azaltmak İtirazın kaldırılması yoluna başvurulacağı kabul edildiğinde bu amaçların her ikisine de ters düşülüyor.

Sayın Admin,

İtirazın kaldırılması davası her ne kadar 'dava' olarak ifade edilse de maddi hukuk açısından kesin hüküm oluşturmadığı ve işin esası hakkında hüküm kuran bir sonuca ulaşmadığı için esasında bir dava değildir. Kanunda sınırlı sayıda gösterilen belgeler ile ispatlanması halinde, borcun mevcudiyeti hakkında bir tespit yapılarak itirazı kaldıran bir karar verilmektedir. Yani takibe konu borç hakkında herhangi bir 'esas yargılaması' yapılmamış olacaktır.

Zorunlu arabuluculuktaki amaçlar belirttiğiniz gibidir. Yine belirttiğiniz gibi amacımız 'beyin jimnastiği' ve fikir alışverişi. Yeni kurulan bu sistemi her açıdan ele alabilmek adına henüz denenmemiş hukuki yollardan bahsetmek yeni bakış açıları kazandıracaktır.