İlginç Yönetim Tarzları

İLGİNÇ YÖNETİM TARZLARI

21-23 Nisan 2004 tarihleri arasında İspanya'nın Seville kentinde yapılan 36'ncı İnsan Kaynakları Yönetimi Konferansında "İş hayatının geleceği" ile ilgili değerlendirmelerde ilginç uygulamalar ve teklifler dile getirilmiştir. Bir şirket yöneticisinin uygulamaları:

"Bizim şirkette kimse toplantılara katılmak zorunda değil. Eğer ilgilenmiyorsa katılmıyor. Eğer bir raporun acelesi yoksa yazılmıyor. Siz kaç gece sabahlayarak bir rapor yazıyorsunuz, bir hafta yöneticinin masasında bekliyor. Biz bu saçmasapan şeyleri kaldırdık."

"Bizde para kazanmak için lider olunmaz. Altı ayda bir elemanlar liderlerini değerlendirir. Eğer liderin puanı üçüncü sefer de düşüyorsa görevine devam edemez."

"İşe giden herkesin içinde bir yetişkin var. Biz ona çocuk gibi davranıp ne zaman tatile gideceğini, ne giyeceğini, unvanının ne olacağını söylersek olmaz. Şirketimizde satın alma ile uğraşan bir kişi kartvizitine 'arzdan sorumlu kraliyet üyesi' yazdırdı. Olsun, önemli olan işini iyi yapması."

"Kaç kişinin kaç saat çalıştığını, ne giydiğini bilmek istemiyorum. İsterse sahilde çalışsın, nerede çalıştığı umurumda değil, önemli olan sonuca ulaşması."

"Hayatınızın üçte biri eğitim, üçte biri iş ve üçte biri ise emekliliğe ayrılıyor. Paranız olduğunda vaktiniz olmuyor, vaktiniz olduğunda ise paranız olmuyor. Bu çok aptalca bir plan değil mi? Biz şirkette bundan kurtulmak için 'retire a little' (biraz emekli ol) programını başlattık. 35-40 yaşındakileri çarşambaları emekli ediyoruz, gelirlerinin yüzde 10'unu da kesiyoruz. Emekli olduklarında bütün çarşambalarını satın alıyoruz. İşe gelmiyorlar ama onlara para ödüyoruz."

Richardo Semler
Brezilyalı Makine Üreticisi Semco'nun Başkanı

internette biraz gezinti sonucu SEMCO firması ile ilgili bulduğum bazı yazılarda: (ingilizcemin yettiğince ve mealen naklediyorum hata olabilir affola)

fabrikalarının 150'şe kişilik timlere bölündüğü,
her işçinin demokratik oylama ile bu bölüm yöneticilerini seçtiği,
işçilerin ücretlerini kendilerinin belirlediği,
time alınacak ve işten çıkartılacak elemanların bu tim tarafından kararının verildiği,
işçilerin performanslarının yine işçiler tarafından değerlendirildiği,
şirket yöneticilerinin performanslarının dahi işçilerce değerlendirildiği, olumsuz oy alan yöneticinin değiştirildiği,
timlerin kendi bölümleri itibariyle üretim, finans ve ücretleri belirledikleri
şirketin mali yapısnın her an her işçi tarafından istendiğinde incelemesine sunulduğu,
şirkette 6 yöneticinin olduğu ve her yöneticinin 6 ay için görev yaptığı,ve şirketin sadece genel politikalarını belirledikleri,
alışılagelmiş şirket yönetim biçimlerinden bir hayli farklı olduğu görülüyor.

Bu yönetim tarzının ülkemizdeki bir şirkette uygulanma şansı sizce var mıdır?

Bu güzel modelin yalnız ülkemizde değil, dünyanın her yerinde geleceği belli :

Önce küçük çıkar grupları oluşacak; diğerlerinden daha az çalışmak üzere küçük oyunlar oynamakla başlayacak... Daha sonra bu gruplar büyüyerek siyasi partiler gibi olacaklar ve her grup diğerini suçlamaya başlayacak. Ve sonrası bilinen mutsuz senaryo ...

Karamsarlığım için özür dilerim ama gözlemlerim iyimserliğime (şimdilik) engel oluşturuyor.

İnsanlık henüz çok geri. İlerde belki ..

Saygılarımla

Bir Dost