K.Çekmece Adliyesinde Kadın Hakime Saldırı

Kadın hakime adliyede saldırı
Küçükçekmece Adliyesinde saldırıya uğrayan bir kadın hakim, darp edilerek yaralandı.

Küçükçekmece Adliyesinde saldırıya uğrayan bir kadın hakim, darp edilerek yaralandı.

Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi İnsaf Gündüz, adliye içinde saldırıya uğrayarak darp edildi. Yaralanan hakim, kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı. Hastane Başhekimi Yıltan Deveci, burnunda kırık olduğu belirtilen Gündüz'ün ameliyata alındığını ve halen ameliyatının sürdüğünü bildirdi.

Deveci, kafa bölgesinde darbe izleri olan hakimin kafa travması yönünden de izlemeye alındığını ve bir süre müşahede altında tutulacağını kaydetti.

A.A.

Hakime Adliyede Saldırı Olayına TutuklamaKüçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi İnsaf Gündüz'ü Dün Darp Ederek Yaraladığı İddiasıyla Gözaltına Alınan Serhat Öztürk, Tutuklanarak Cezaevine Konuldu.

Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi hakimi İnsaf Gündüz'ü dün darp ederek yaraladığı iddiasıyla gözaltına alınan Serhat Öztürk, tutuklanarak cezaevine konuldu.

Polisteki işlemleri tamamlanan Serhat Öztürk, sevk edildiği Küçükçekmece Adliyesinde sorgusunu yapan savcı tarafından ''görevli hakime fiili saldırı'' ve ''polise mukavemet'' suçlarından tutuklanması istemiyle nöbetçi mahkemeye gönderildi.


Öztürk, nöbetçi mahkemede yeniden yapılan sorgusunun ardından tutuklanarak Metris Cezaevi'ne konuldu.

Serhat Öztürk, tutuklu olan kardeşi Yılmaz Öztürk'ün tahliyesini reddeden Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi hakimi İnsaf Gündüz'ü dün duruşma çıkışında darp ederek yaraladığı iddiasıyla yakalanmıştı.

Hakim Gündüz ise saldırı sonrası burun kırığı ve kafa bölgesinde darbe izleriyle kaldırıldığı Özel Doğan Hastanesinde tedavi görüyor

Bu işin sonu nereye varacak?

aklım almıyor..bu nasıl bir cesarettir? artık ne hallere geldik..çok guzel yönetiliyoruz ülke ne hallerde!

avukatlara yapılan saldırılara karşı sessiz kalan hakim ve savcıların bu olay karşısında nasıl tepki vereceklerini merak ediyorum.bir gün sıranın kendilerine geleceğini sanırım düşünmemişlerdi. Yapılan her saldırının yargıya ve adalete karşı işlendiğini kabul etmeliyiz. avukat savcı ve hakimler bir bütün olarak hareket ettiğinde insanların verilen kararlara, yargıya ve avukatların yaptığı işe saygı duyamalarını sağlayabilirler. Umarım bu olay yargının bütünlüğünün önemini sağlamaya yarar. çünkü bu olay avukata saldırıp yeterli ceza alınmadığını gören zihniyetin devamıdır.

Bazı insanların kafasındaki adalet anlayışına göre suç işleme asıl,tutuklanma istisna olduğundan; ona göre ilk celsede tahliye en doğal hakkı olup;bu hak hakim tarafından ihlal edilmiştir.
Ülkemiz koşullarına uymayan yasal düzenlemelerle sanıkların korunduğu, yasaları çiğneyerek daha çok sanık yaratılan ; mağdurların savunmasız - korunmasız hale getirildiği bu sistem böyle cüretkar insanlar yaratmaktadır.Hukuka hizmet veren tüm insanlara yapılan saldırıları kınıyorum.
Acaba bu kararı veren erkek hakim olsaydı, bu mesleği yapmak yerine ona ne önerecekti acaba? Kadını aşağılayan bir zihniyetten herşey beklenir.

Değerli meslektaşlarım,bildiğiniz üzere hakim İnsaf Gündüz'e karşı duruşma sırasında sanık yakını tarafında saldırı yapılmış ve ne yazık ki hakim İnsaf Gündüzün burnu kırılmışdır.Hapılan saldırı bir hakime yapıldığı kadar tüm yargı camiasına yapılmıştır,Söz konusu saldıryı şiddetle lanetliyorum.Bu durum ile ilgili bugün İstanbul Barosu bir basın açıklamasına web sitesinden yer vermiştir.

''YARGIÇ İNSAF GÜNDÜZ’E YAPILAN SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYORUZ


Geçtiğimiz gün, Küçük Çekmece Yargıcı Sayın İnsaf GÜNDÜZ, görevini yaptığı sırada saldırıya uğramıştır. Bu saldırı, özü itibariyle yargıya yönelik olarak yapılan yeni bir kalkışmadır.



Son dönemde bu türden saldırıların yoğunlaştığına tanık olmanın üzüntüsünü yaşarken, geleceğe yönelik olarak taşıdığımız kaygılar yoğunlaşmaktadır.


Yaklaşık bir yıl önce Danıştay Yargıçlarına yapılan ve bir Yüksek Yargıcımızın ölümüne neden olan saldırılardan yeterince ders alınmamış olsa gerektir ki, bu örnekler yinelenebilmektedir. Gün geçmemektedir ki, görevini yapan avukatlara karşı da bu türden saldırılar tekrarlanmasın…



Bütün bu elim gelişmeler, yargının yeterince güvenlikli bir ortamda görev yapamamakta olduğunun göstergesidir. Bu örneklerin yaşanmaması adına İstanbul Barosu olarak yaptığımız girişimler ve uyarı eylemlerine rağmen, koşulların değişmemiş bulunduğunu tespit etmenin üzüntüsünü yaşamaktayız. Bu vesile ile tekraren ifade etmekteyiz ki, yargının görevini yerine getirmesinde güvenlik önlemlerinin yetersizliği, yaratacağı korku ve terör ortamı bakımından, başka alanların güvenliğinden çok daha önemli sonuçlar içermektedir. Yargı mensuplarının görevlerini güvenli ortamlarda yerine getirmeleri, devletin yargısal gücünün göstergesidir. Bu bağlamda, bir yargıç ya da avukatın saldırıya uğramasından değil, onların şahsında yargının ve hukuk devletinin saygınlığının kaybından söz edilecektir.

Değerli Yargıcımız Sayın İnsaf GÜNDÜZ’ün şahsında yargı dünyasına yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Sayın Yargıcımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Bu saldırının son girişim olmasını diliyor, güvenlik güçlerini bir kez daha göreve davet ediyoruz.


İSTANBUL BAROSU''

Kaynak:www.istanbulbarosu.org.tr

Söz konusu açıklamayı gönülden desteklemekle beraber kendi meslek örgütümüzün avukatlara yönelik saldırılara genelde suskun kalan en son olarak haciz sırasında saldırıya uğrayan Av.Teoman Demirci ile ilgili hiç bir basın açıklaması yapmayan İstanbul Barosu ve T.B.B nin iş hakimlere yapılan saldırı olunca bu kadar hızlı davranıp iş kendi üyelerine avukatlara yapılan saldırı olunca derin sessizliğe bürünen tavrı oldukça düşündürücüdür.

İnsanlar Avukatlara kolay bir biçimde saldırıp hakaret etmekte ve bu davranışları hiçbir şekilde gerektiği gibi cezalandırılmamakta,Hatta duruşma sırasında hakimin gözleri önünde karşı taraf yakınları avukatlara sözlü sataşmalarda bulunurken çoğu kez hakimler av.kanunun 57.maddesini uygulama gereği görmemekte bu durumda da yanlarına yaptıklarının kar kaldığını gören cahil insanlarda bu tip saldırıları cüpe giyen herkese karşı yapabileceğini sanmaktadır,Son yaşanan olay da bu şekilde olmuştur.Ancak saldıran kişi cüpeler arasındaki farkın sadece şekilden ibaret olduğunu sanarak böyle bir saldırıya girişmişdir halbuki O an duruşmada bulunan avukata saldırsa ne bu saldırı medyada yer alırdı,ne meslek örgütümüz İstanbul barosu avukata yapılan saldırıyı web sitesinden kınardı... hatta saldırgan kişi ellini kolunu sallaya sallaya adliyeden de çıkardı......

Av.Gökhan Karakaş.

Küçükçekmece Ceza Yargıcı İnsaf Gündüz'e yapılan saldırının "toplum katmanlarını tepkiye, nefrete ve karşı tavır almaya sevk etmediğini" belirten Yargıtay Birinci Başkanvekili Osman Şirin, olayın arkasında yargıya karşı yapılan "icapsız, yersiz, haksız ve dayanaksız yorumların" olduğunu ileri sürdü. Şirin, 'Kadınını her türlü değerin üzerinde ve dokunulmaz' sayma değerinden uzaklaşarak, kadın yargıcın görevinden dolayı fiili ve sözlü saldırıda bulunabilme düzeysizliğine inilebil-mesini tepki ve nefretle ayıplanması gerektiğini tüm "üstün değer sahiplerinin" takdirine sunulduğunu kaydetti. Şirin, "düzeysiz" olarak nitelediği saldırının, "yargı erkine yönelik icapsız, yersiz, haksız ve dayanaksız yorumların son zamanlarda ivme kazanmasından güç aldığının artık kavranması gerektiğini" belirtti. Şirin, toplumun huzur, sükun ve refahı için çalışan bu yüce erke ve mensuplarına yöneltilen icapsız saldırılara da son verilmesini istedi
BİR ZEYTİNDEN BİR FIÇI YAĞ
Yargıtay Birinci Başkanvekili Şirin, sadece ve yalnız böyle bir yönelişe vesile olması durumunda meslektaşlarına yapılan saldırının acı ve nefretinin kısmen hafifletilebi-leceğini kaydederek, şöyle devam etti: "Hiçbir uygar ülkede olmadığı düzeyde ağır bir yük altında bırakılagelen, ancak, akla ve tıbbi verilere meydan okurcasına insanüstü bir çabayla, sağlığını da hiçe sayarak, bu yükün altından olabildiğince kalkma gayreti sergileyen Türk Yargı Erkinin, 'Bir zeytinden bir fıçı zeytinyağı üretebilme verimliliği'ni alkışlamak yerine, kav-ramamakta ısrar etmenin üzüntüsünü duyduğumuzu kamuya haykırıyoruz"

http://www.birgun.net/bolum-56-haber...tml#haber_basi

Alıntı: Söz konusu açıklamayı gönülden desteklemekle beraber kendi meslek örgütümüzün avukatlara yönelik saldırılara genelde suskun kalan en son olarak haciz sırasında saldırıya uğrayan Av.Teoman Demirci ile ilgili hiç bir basın açıklaması yapmayan İstanbul Barosu ve T.B.B nin iş hakimlere yapılan saldırı olunca bu kadar hızlı davranıp iş kendi üyelerine avukatlara yapılan saldırı olunca derin sessizliğe bürünen tavrı oldukça düşündürücüdür.

Sayın Karakaş, Birliğimize bu kadar yüklenmeyin lütfen, avukata yapılan her saldırı aşağıdaki linkte bir ÇENTİK olarak yerini almakta.
http://www.barobirlik.org.tr/calisma...aldirilar.aspx

sayın Aslıhan Alıca sert bi yorum yapmışsıznız. büyük şehirde olduğunuza dair bahse girebilirim ben yaklaşık 8 aydır doğuda küçücük bir ilçede görev yapıyorum hakim arkadaşların ilk görev yeri inanın bazı avukatlar sinirlerini zorluyor bende bir avukat olarak bazı konularda hak verdim; farkında olmasalar da o kapı hak kapısıdır. Hatta bunu ara sıra hakimlere de hatırlatmak gerekir. Bize karşı saldırılar olduğunda kulak ardı edildiği doğrudur.Bu durum tüm hakimleri sorumlu tutmayı gerektirmez. kulak ardı edenlere gelince meslek adabı ve hakkaniyeti gözden çıkarmışlarsa o mahkemede pek faydalı olamayacakları açık gelin kurumsal olarak hakimliği suçlamak yerine bireysel olarak kişileri, yani o makamda oturup bir meslektaşına saldırıda bulunulduğu zaman kulak ardı edenlere makamlarına kendilerinin göstermesi gereken saygıyı biz gösterelim. Tüm meslektaşlarıma saygılarımla.

Susma, Sustukça Sıra Sana Gelecek !!!

Sayın hakimin maruz kaldığı, sözlü ve fiili arsız saldırıyı şiddetle kınıyorum.

Saygılarımla.