Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ücret ödememe

Yanıt
Old 30-05-2006, 11:07   #1
sim

 
Varsayılan ücret ödememe

işveren işçini 4 aylık ücretinin ödenmemesi nedeniyle noterden işverene ihtar çekilmesi gerekli mi?ihtar çekilmeden dava açma yoluna gidilebilir mi?Söz konusu olaya yönelik olarak iş mahkemesinde ne tür bir dava açılması gerekir? (işçi hala çalışmaya devam adiyor ve işinden de çıkmak istemiyor) ne yapmalıyım sizce?
Old 30-05-2006, 14:29   #2
kağanulaş

 
Varsayılan

İşçi işinden ayrılmak istemiyorsa ücret alacakları için icra takibi yapın, ihtarname göndermeye ya da dava açmaya gerek yok. Ama icra takibi yapıldıktan sonra işçi işinden ayrılmak istemese de işveren işçisinden ayrılmak isteyebilir tabii bu da işçiye kötü niyet tazminatı da talep edebileceği bir dava açma imkanı verir (yasal hak kullanımı nedeniyle iş akdinin feshedildiği ispatlanmak koşuluyla)
Old 16-09-2006, 20:21   #3
ofgoler

 
Soru İşten çıkmak istemiyor!!!

Alıntı:
Yazan sim
işveren işçini 4 aylık ücretinin ödenmemesi nedeniyle noterden işverene ihtar çekilmesi gerekli mi?ihtar çekilmeden dava açma yoluna gidilebilir mi?Söz konusu olaya yönelik olarak iş mahkemesinde ne tür bir dava açılması gerekir? (işçi hala çalışmaya devam adiyor ve işinden de çıkmak istemiyor) ne yapmalıyım sizce?

Öncelikle 4 aydır ücretini alamayan bir işçinin işten ayrılmak istememesi oldukça ilginç. Genelde geçimini almış oldukları aylık ücretle sağlamalarını düşündüğümüzde...
(4 aydır ücret ödenmeyen bir yerde çalışmayı öncelikle bir daha gözen geçirin)

Ayrıca ihtarnamenin sadece noterden çekileceğine dair bir kural da yok. Örneğin iş akdinin feshini hukuki yardım alarak kendileri de çekebilirler...

Tabi ki ihtarname çekmeden de dava açabilirsiniz ancak yargılama sürerken ihtarname ispat açısından gerekebilir. Aynı zamanda alacaklar yönünden karşı tarafı temerrüde düşürmek bakımından ihtarname önemlidir. İhtarname çekilmezse davalı taraf dava tarihinden itibaren dava konusu itibariyle temerrüde düşecektir. İş davalarında uygulamada başlangıçta kısmi dava açıldığı düşünülürse İhtarnamenin önemi ortaya çıkacaktır.

Eğer 4 aylık ücretiniz ödenmiyorsa, iş akdini sona erdirerek 4 aylık tutarındaki ücretinizi ve hak etmiş olduğunuz kıdem tazminatını isteyebilirsiniz. Tabi ki başkaca hakkınız varsa fazla çalışma, yıllık izin vs. gibi onlarıda isteyebilirsiniz..

(Not:4 Aylık ücretinizi yasal yollarla istediğinizde büyük bir ihtimalle iş akdiniz sona erdirilecektir. Benim size tavsiyem ücret ve kıdem ve varsa diğer alacaklar için dava açmanızdır. Yukarıda ki cevap bu doğrultuda verilmiştir..)

Saygılarımla....
Old 18-09-2006, 12:04   #4
tosunkartal

 
Varsayılan

Merhabalar;

Bence de ihtarname çekmeye gerek olmamakla birlikte, hem Sayın Ofgoler' in belirttiği hukuki faydalar hem de çalışmaya devam etmek istediği işyerine karşı daha şık bir hareket olması sebebiyle ihtarname göndermek daha uygun olacaktır. Bu ihtarnameyi iadeli taahhütlü posta yoluyla da gönderebilirsiniz.

Göndereceğiniz ihtarname veya yapacağınız icra takibine karşı işten çıkarılma söz konusu olursa (bence) kötüniyet tazminatı da isteyebilirsiniz. Ancak uygulamada bazı meslektaşlarımız bu durumlarda kötüniyet tazminatı istenemeyeceğini kötüniyet tazminatının sadece sendikaya üye olma ya da sigortasız çalıştırıldığını SSK' ya bildirilmesi halinde söz konusu olacağını düşünmekteler.

Saygılarımla.
Old 18-09-2006, 14:18   #5
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan ücretin gününde ödenmemesi

Merhaba,
4857 sayılı yasanın 34 üncü maddesi tam da sorunuzla ilgili. İşveren ücret ödeme gününden itibaren 20 gün içinde ücreti ödemek zorunda ( burada kanunun belirlediği bir süre ve temerrüt durumu kendiliğinden var, yani ihtar çekmek temerrüt açısından zorunlu değil düşüncesindeyim)

Ücreti ödenmeyen işçinin "iş görmekten kaçınma" hakkı var ve bu hakkı kullanan işçinin hizmet akdi çalışmadığı için feshedilemiyor, yerine yeni işçi alınamıyor ve bu işçinin işleri başkasına yaptırılamıyor. Bu durumu özetleyen bir ihtarname çekmek yararlı olabilir. Zira, işçi iş görmekten kaçınırsa işveren bu ihtarname karşısında iş yasasının 25/II-g maddesini uygulamakta zorlanır ve ispat rahatlığı olur.

Bence temerrüt açısından ihtarname gereklideğil, ancak madde 34'teki hakların kullanıldığının işverene ( mümkünse noterle) bildirilmesi uygun olur.

Saygılar
Old 18-09-2006, 15:31   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Mesaj Sahibi:Işıl Yılmaz

Alıntı:
Bence temerrüt açısından ihtarname gereklideğil, ancak madde 34'teki hakların kullanıldığının işverene ( mümkünse noterle) bildirilmesi uygun olur.


Sayın Işıl Yılmaz,

Sayın ofgoler'in açıklamalarına rağmen, temerrüd için ihtarname gerekli değil demektesiniz. Sorum şu: "Temerrüdü ıspatlamak için ihtarname gerekli değildir(başka yollarla ıspatlanır)" mi demek istiyorsunuz? Yoksa "ihtarname olmadan da, açılacak davada fesih tarihinden itibaren faize hükmedilir" mi? Demek istemektesiniz.


Saygılarımla
Old 18-09-2006, 16:28   #7
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Ergin,
İkisini de demek istemiyorum. Yasanın 34 üncü maddesinde bizzat yasadan doğan bir kesin süre olduğu görüşündeyim ( aslında Yargıtay kararları aksi yönde elbette - kıdem tazminatı dışında temerrüt için ihtarname aranıyor) Ücret ödemenin son günü sözleşmede kararlaştırılmışsa ( mesela ay sonu gibi), yasa metni karşısında bu süreden itibaren 20 günün sonunda işverenin kendiliğinden temerrüde düşmesi gerektiğini savunuyorum. Yani,burada fesih tarihinden itibaren bir temerrüt düşünmüyorum. Her ücret alacağı için muacceliyet tarihi + 20 gün temerrüdü oluşturur iddiasının mahkemelerde öne sürülmesinin belli bir mantığı olabileceğini düşünüyorum. Yani, işverenin kanunen temerrüde düşürülmüş sayılması gerektiği şeklinde bir yorumun tartışılması uygun olur inancındayım. Aslen para borçlarında faiz için temerrüt ( ve ihtarname ) şart ise de kesin süre sayılabilecek haller bunun kapsamı dışında.

Burada, benim temerrüdün gerçekleşmesi dediğim +20 günün sonunda işçi için iş görmeme hakkının doğduğu ve +20 günün sonucunun bundan ibaret olduğu da söylenebilir elbette. Ancak yasa metni ( Yargıtay kararları ve uygulamasına rağmen) bu yönde de tartışılabilir, diye düşünüyorum.

Bir önceki mesajımda fazla tutumlu davranmışım, tam olarak ne dediğim gerçekten de net anlaşılmıyor. Sorunuzla yaklaşımımı açmama zemin sağladığınız için ayrıca teşekkür ederim.
Saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yeni Cmk Ücret Tarifesi <<<<<<(2010)>>>>>>> Av.S.S Hukuk Haberleri 15 04-01-2010 15:53
Bono'da Sebep, Bağışlama Vaadi-ödeme Vaadi (bono) Ilişkisi, Ödememe Ve Sonuçları :-) Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 9 04-01-2008 10:55
En Az Ücret Çizelgesi Gelecegin Hukukcusu Hukuk Soruları Arşivi 1 02-11-2005 16:12
Asgari Ücret Tarifesi şükran Meslektaşların Soruları 4 28-06-2005 16:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05610204 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.