Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra Müdürlüğünün Vahim Hatasını Rücu Edebilmek

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-04-2017, 15:16   #1
siloos

 
Mutsuz İcra Müdürlüğünün Vahim Hatasını Rücu Edebilmek

Merhaba,

Sayın meslektaşlarım, biraz sonra aşağıda sizlere anlatıp fikir isteyeceğim bu olay bana göre hukuk için vahim bir tablodur.

Olayımıza gelince, müvekkil şirket adına borçlarını ödemeyen ve evrakta iki firmanın da geçtiği X ve Y adında iki adet firma için ihtiyadi haciz kararı alıp icra takibi başlattık.

İhtiyadi haciz kararına dayanarak devletin bazı kurumlarına 89/1 haciz ihbarnamesi yolladık.

Bu arada 27 Temmuz’da ödeme emirleri borçlulara tebliğ edildi ve itiraz edilmeyerek dosyalar kesinleşti.

07 Ağustos’ta ise devletin bir kurumundan X firmasının alacağına istinaden dosyaya para yatmış, başka bir kurumdan da Y firmasının alacağına istinaden dosyaya para yatmıştır.

Ödeme emirlerinin PTT Sorgusuna istinaden kesinleştiğini görüp, dosyaya yatan paranın tarafımıza yatırılmasını talep ettik, icra müdürü tebligat parçasının dönmesini beklediği için talebimizi reddetti.

Bu arada borçlulardan Y firması 14 Ağustos’ta, dosyanın kapak hesabı yapılarak alacaklı olunan kurumlardan para yattığı gerekçesi ile daha önce araçlar üzerine konulan ihtiyadi hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, icra müdürlüğünce “infaz sebebiyle” araçlar üzerindeki ve bankalardaki tüm hacizler fek edilmiştir. Bu fek işlemleri yapılırken alacaklının parası halen ödenmemiştir.

Nihayetinde 17 Ağustos’ta ise diğer borçlu X firması, iflas erteleme talepli dava açtığını ve 14 Ağustos tarihli ara kararı dosyaya sunmuş ve ara karar gereği icra takiplerinin durdurulduğuna ilişkin kararı icra dosyasına sunmuştur.

İnfaz dosyaya bu kararı alan icra müdürü, işbu karar gereği “dosyada kalem oynatamayacağı” gerekçesi ile alacaklının parasını vermemiştir.

Hatta tarafımızca bu karar kabul edilmese de bari Y firmasının alacağından doğan paranın tarafımıza yatırılması istenmiş X firmasının durdurma kararını bu talebe de uygulayarak bahsi geçen para da ödenmemiştir.

İcra dosyası kesinleşip ve hatta infaz sebebi ile hacizlerin fek edilmesine rağmen paranın ödenmediği için dosya hakimliğe taşınmış, şikayetimiz neticesinde ise iki satırlık matbu bir kararla “durdurma kararından dolayı paranın ödenmeyeceğine” ilişkin karar verilmiştir.

Şikayetimizin reddedilmesinin şoku üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş ve 1,5 yıl sonunda nihayet “dosyanın kesinleşmesinden ve hatta infaz edilmesinden sonra sunulan durdurma kararının alacaklının parasının ödenmesine etki etmeyeceği” gerekçesi ile hukuka uygun ilk karar verilmiştir.

Bu aşamada dosyaya yatan para yaklaşık 1,5 yıl sonra ödenmiştir. Ancak bu arada para tarafımıza ödenmediğinden 1,5 yıl mağdur edilmiş bulunmaktayız. Parayı aldığımız tarihe kadar faiz işlemesi gerektiğini düşünüyoruz ancak dosyadaki hacizler fek edildiğinden, bu tarih itibari ile de haciz koymanın bir anlamı kalmadığından bu faiz farkını, dosyayı infaz edip, hacizleri fek eden ve dosyanın kesinleştiğini bildiği halde parayı kötü niyetli olarak ödemeyen icra müdürlüğüne rücu etmek istiyoruz.

Bu aşamada sizlere sorum, rücu edebilmek için nasıl bir yol izlemeliyiz?

Esasında tüm bu süreçte kararı veren icra müdürünü şikayet etmediğimiz merci kalmadı ancak tabi bunların hiçbiri rücuya yönelik değildir. Sadece Adalet Bakanlığına BİMER’den şikayet ederken, faiz farkının Bakanlığına yükleneceğini ihtar etmiştik.

Bahsi geçen dosyadaki rakam hafife alınabilecek bir rakam değil. Kaldı ki icra müdürünün halen yerinde olması, halen kendisine bir yaptırım uygulanmaması beni daha da hırslanıyor. Hukukun bu kadar basit olmaması lazım. Müvekkil şirket köklü firma olduğu için 1,5 yıl geç almak mali yapıyı etkilemedi ama daha küçük çaplı bir şirketi batırabilecek bir miktar bahsi geçen. Sırf bu yüzden bile, ders alınması adına rücu edilmesi gerektiğini düşünüyorum. İcra müdürleri de elbette yanlış karar verebilir ancak bu kadar bariz bir hata olmaz. Hatta bana kalırsa bu hatadan öte bir durum.

Velhasıl sayın meslektaşlarım sizlerden bu konuda nasıl rücu edebileceğime ilk nereye başvurmam gerektiğine ilişkin fikirlerinizi bekliyorum.

Şimdiden yorumlarınız için teşekkür ederim.
Old 05-04-2017, 10:39   #2
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım ; hak kaybına uğramanızdaki üzüntünüzü ve daha da ötesi ; bu duruma , muhtemelen kasıtla sebep olan icra müdürüne olan kızgınlığınızı anlıyorum ; ancak maalesef önümüzde İİK 'nin 5.maddesi ile Devlet Memurları Kanunu , bariyer olarak duruyor ! Ve işbu sebeple ; Adalet Bakanlığı aleyhine , adli yargıda , tazminat
davası açmanız gerekiyor . Ancak , İcra Müdüründen ziyade , müdürün denetimini gerçekleştiren Yerel Mahkemenin sorumluluğunu da gözden kaçırmayın . Herbir memurun , kral olduğu 657 sayılı yasanın varlığı devam ettikçe , böyle durumları yaşamaya devam edeceğiz maalesef .
Old 05-04-2017, 15:04   #3
wellan

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

Bende meslektaşımın görüşüne aynen katılıyorum. Bu tür durumlarda İİK 5'in işletilmesi son derece önemlidir. Bizim de bir satışımız da müvekkil şirketin zarara uğradığından bahisle İİK m.5 gereğince Adalet Bakanlığı'na dava açmıştık ve dava kısmen kabul ile sonuçlanmıştı. Dolayısıyla bu maddenin işletilmesinin son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca icra müdürü hakkında memur suçlarına bu hususta bir şikayette bulunmanızda da fayda olduğunu düşünüyorum.

İyi günler. İyi çalışmalar dileğiyle..
Old 05-04-2017, 16:06   #4
siloos

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,

Aslında dediğiniz gibi benim ilk derece mahkemesinin hakimine karşı da kızgınlığım var. zira şikayetimizi reddederken iki satır matbu bir karar yazmış: "tedbiren durdurma kararı varsa dosyada işlem yapılamaz"

Elbette ki her meslektaşım gibi bu basit kuralı ben de biliyordum ancak benim şikayet ettiğim şey olağan dışı bir durumdu.

Hatta belki inanamayacaksınız, şikayetim reddedildikten sonra borçlu vekili gelip, icra dosyasına "dosyaya yatan paraların kayyumun hesabına ödenmesi" talebini açtı.
Esasında bu talep tarafımızca bekleniyordu, zira sizlerinde dediği gibi ortada hatadan öte bir durum var. Bu yüzden ben Savcılık ve BİMER'e şikayette bulundum, müdür yardımcısının bir kaç kez ifadesi alındı vs.
Bu ifadelerden sonra, soruşturma devam ederken doğal olarak borçlunun talebi de reddedildi.
Düşünebiliyor musunuz asıl amacı?

Velhasıl ben de yaptığım araştırmalarda İİK madde 5'e göre dava açmayı uygun görmüştüm. Muhatap olarak da Adalet Bakanlığını göstereceğim.

Yargıtayın ilamı, mağduriyetimizin kanıtı için kesin bir delildir diye düşünüyorum.

Umarım davamız olumlu sonuçlanır ve hatta devletimiz zarara neden olanlara rücu eder.

Cevaplarınız için çok teşekkürler.
Old 09-04-2017, 16:05   #5
MURAT ACER

 
Varsayılan

Davayı kazanırsanız bakanlık rücu mekanizmasını işletir.
Old 28-04-2017, 10:37   #6
siloos

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MURAT ACER
Davayı kazanırsanız bakanlık rücu mekanizmasını işletir.

İnşallah kazanırız ve inşallah memurdan rücu ederler meslektaşım.
Old 05-03-2018, 17:03   #7
siloos

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan M.SERDAR DEMİRTAŞ
Değerli meslektaşım ; hak kaybına uğramanızdaki üzüntünüzü ve daha da ötesi ; bu duruma , muhtemelen kasıtla sebep olan icra müdürüne olan kızgınlığınızı anlıyorum ; ancak maalesef önümüzde İİK 'nin 5.maddesi ile Devlet Memurları Kanunu , bariyer olarak duruyor ! Ve işbu sebeple ; Adalet Bakanlığı aleyhine , adli yargıda , tazminat
davası açmanız gerekiyor . Ancak , İcra Müdüründen ziyade , müdürün denetimini gerçekleştiren Yerel Mahkemenin sorumluluğunu da gözden kaçırmayın . Herbir memurun , kral olduğu 657 sayılı yasanın varlığı devam ettikçe , böyle durumları yaşamaya devam edeceğiz maalesef .

Sayın Meslektaşım, biliyorsunuz öğrenmeden itibaren 1 yıl her şekilde 10 yıllık zaman aşımı süremiz var. Ben fazlaya ilişkin haklarımı saklı tutarak 10.000TL lik dava açsam zaman aşımı durdurmuş olurum değil mi? Şu sebeple ikilemdeyim, parayı aldığımız tarih ile dosyaya girdiği tarih arasındaki faiz kaybını talep edeceğim için, bu aslında belirli bir rakam, bu durumda da ben belirsiz dava açamam, kısmi dava açabilirim. Kısmi dava ise zaman aşımını kesmez. Ne dersiniz, tam rakamı hesaplayıp belirli dava mı açmalıyım sizce?
Old 05-03-2018, 19:05   #8
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan siloos
Sayın Meslektaşım, biliyorsunuz öğrenmeden itibaren 1 yıl her şekilde 10 yıllık zaman aşımı süremiz var. Ben fazlaya ilişkin haklarımı saklı tutarak 10.000TL lik dava açsam zaman aşımı durdurmuş olurum değil mi? Şu sebeple ikilemdeyim, parayı aldığımız tarih ile dosyaya girdiği tarih arasındaki faiz kaybını talep edeceğim için, bu aslında belirli bir rakam, bu durumda da ben belirsiz dava açamam, kısmi dava açabilirim. Kısmi dava ise zaman aşımını kesmez. Ne dersiniz, tam rakamı hesaplayıp belirli dava mı açmalıyım sizce?
Sayın Meslektaşım,

Davanın esası veya zamanaşımı süresinin başlangıcı sizin değerlendirmenize ait olmak üzere;

Sizin de belirttiğiniz gibi bu alacak belirsiz değil.

Bu durumda zamanaşımı dava ettiğiniz miktar için kesileceğinden, dava değerinizi gerçekçi rakam olarak belirleyip fazlaya ilişkin hakkınızı saklı tutmanızda bir zarar yok diye düşünüyorum.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra Müdürlüğünün Yaptığı Enteresan İş - Yetkili İcra Müdürlüğü tarafından borçluya yeniden ödeme emri gönderilmemesi tiryakim Meslektaşların Soruları 9 06-07-2012 23:29
Ankara 8. İcra MÜdÜrlÜĞÜnÜn Iban Nosu kapbana Meslektaşların Soruları 1 27-04-2011 14:01
Yetkisiz İcra Müdürlüğünün İşlemi lethe Meslektaşların Soruları 2 22-02-2011 13:37
İcra müdürlüğünün yetkisizliği Av. Tevrat DURAN Meslektaşların Soruları 3 20-05-2009 15:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05099893 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.