Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Yabani hayvanın vatandaşa zararından sorumluluk

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-01-2010, 10:53   #1
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Yabani hayvanın vatandaşa zararından sorumluluk

25.01.2010 tarihli Hürriyet Gazetesinde yer alan bir habere göre, Yabani bir ayı, köylünün 2 İneğini parçalayıp, telef etmiş. Köylü zararının giderilmesi için Çevre ve Orman Bakanlığına tazminat davası açmış, ancak davası -habere göre- "mevzuatta bu yönde hüküm olmadığı gerekçesiyle..." mahkemece reddedilmiş.

Devletin hakimiyeti altındaki ve özel mülkiyete konu olmayan herşeyin Devlet malı olduğu düşünülürse, Devletin de yaban hayvanlarının şahıslara verdiği zarar bakımından "Hayvan sahibinin sorumluluğunu" düzenleyen BK.56 dairesinde sorumlu olması gerekmez mi?

Bu konuyu tartışmaya açmak istiyorum.

Saygılarımla.
Old 25-01-2010, 22:57   #2
GECE

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Düşüncenizin akla yatkın bir tarafı var bence ama BK m.56/1 : "Bir hayvan tarafından yapılan zararı o hayvan kimin idaresinde ise o kimse hal ve maslahatın icap ettiği bütün dikkat ve itinayı yaptığını yahut bu dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamayacağını ispat etmedikçe tazmine mecburdur" hükmüne bakınca da savınızın pek de mümkün gözükmüyor. Zira maddeki sorumluluk için hayvan devletin kontrolünde olacak ve o hayvanın köylüye zarar vermemesi için alması gereken önlemleri almamış ya da aldığı halde bu zarar doğmuş olacak. Devlet, dağda taşta yaşayan her hayvanın peşine koşamaz, ayrıca yaban hayvanlar devletin kontrolünde de değildir.
Old 25-01-2010, 23:55   #3
Gemici

 
Varsayılan

Sayın Dikici'nin belirttiği doğru ise eğer, yani 'Devletin hâkimiyeti altındaki ve özel mülkiyete konu olmayan herşey Devlet malı ise', Devletten malına sahip çıkmasını beklemek köylünün hakkı değil midir?

Devlet madem ki malına sahip çıkamıyor ve malını kontrol edemiyor vaz geçsin mülkiyet hakkından. Mülkiyet hakkı bu hakkın sahibine bazı yükümlülükler getirmesin mi?


Saygılarımla
Old 26-01-2010, 01:15   #4
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Medeni Kanun madde 715, "Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır." demektedir. Burada sahipsiz hayvanlardan bahsedilmemektedir. Madde 768'de ise sahipsiz duruma gelen hayvanlardan bahsedilmektedir. Maddede bazı hayvanlar kastedilerek "...sahipsiz duruma gelirler.", denmektedir. Sahipsiz duruma gelen hayvanların mülkiyetlerinin devlete ait olacağı söylenmediğine göre, sahipsiz hayvanların mülkiyetlerinin de devlete ait olmadığı düşünülebilir. Bu durumda, önceki mesajlarda bahsedilen "...hayvan kimin idaresinde ise..." ifadesinden devleti anlayamayız. Çünkü mülkiyet devlette değil.

Ayrıca devletin mülkiyeti, Medeni Kanun'daki mülkiyetten farklı anlaşılmakta, kendine has bir tanımla idare hukuku mülkiyeti olarak düşünülmektedir.

Sonuç olarak, genel olarak düşünüldüğü takdirde(olayı bilmiyoruz ayrıntılarıyla) köylünün devletten tazminat talebi yerinde değildir. Ancak, örneğin devlet, doğayı korumak maksadıyla o bölgede ayı yetiştiriyor olsaydı, bu takdirde sorumlu olacaktı.
Old 26-01-2010, 01:32   #5
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım belki biraz teorik bir açıklama olacak ama şunu belirtmeliyiz.
Her somut olaya ayrı bir hukuk maddesi olarak tanımlayabileceğimiz kazuistik metod dediğimiz bir olay vardır. Şimdi biz kalkıp "kanunda böyle bir hüküm yok o zaman tazminat talep edilemez" dersek, kazuistik metod anlayışıyla hareket etmiş oluruz.
İlk etapta; BK m. 56/1. maddesi bir çıkış noktası olarak düşünülebilirse de, sadece bu madde, olayı açıklamakta yetersiz kalacaktır. Burada devletin kusursuz sorumluluğu ilkesinden faydalanılabilir. Ayrıca Medeni Kanun'un 1. maddesi anlamında hakimin hukuki boşluğu doldurması da söz konusu olabilir.
Diğer taraftan; MK 715'e göre, bu olay açısından "sahipsiz duruma gelen hayvan" tanımı uygun düşmeyecektir. Zira bu düzenleme, önceden sahibi olup da sonradan bir şekilde sahibiyle irtibatı kesilen ya da sahibinin kaybettiği ve bulamadığı evcil hayvanlar açısından söz konusudur. Kaldı ki; "sahipsiz kalan hayvanlar kimseye ait olmadığına göre devlete de ait değildir" mantığı hukukun temel ilkelerine de ters düşer. Çünkü; kimseye ait olmayan mal devlete aittir. Kimseye ait olmayan yeraltı ve yerüstü kaynakları, arazi, ormanlık vs. hep devlete aittir. Yine sahipsiz tereke de devlete aittir. O halde tüm sahipsiz şeylerin sahibi devlettir. Bu ilkeden hareketle, yabani ayı kimseye air olmadığına göre devlete aittir sonucuna varılabileceği kanaatindeyim.
Olaya çok farklı bir açıdan yani madalyonun diğer yüzüyle bakacak olursak, örneğin av yasağına rağmen, keklik, ayı, geyik, tavşan vs. av hayvanlarının avlandığının tespiti durumunda Kara Avcılığı Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre avlanan hayvanın sayısına ve cinsine göre belirlenen idari para cezası tahakkuk ettirilmektedir. Bu idari para cezası devlete gitmektedir. O zaman biz, nasıl ki "bu av hayvanları kimseye ait değildir, devlete de ait değildir dolayısıyla idari para cezası ödemiyoruz" gibi bir savunmada bulunamıyorsak ve sorumlu tutuluyorsak, devlet de olayımızda geçen tersi durumda sorumlu olmalıdır.
Son olarak, bu düzenleme doğanın ve hayvanların korunması amacıyla ve kamu menfaati açısından yapılmakla beraber, kamu menfaatine aykırı olmamak ve bireyin toplumun bir parçası olması hasebiyle korunmaya değer hakkı olduğu düşüncesiyle, bireyin özel malı niteliğindeki 2 ineği dolayısıyla oluşan menfaat gözetilmelidir.
Pek tabii ki, ineklerin sahibinin olayda herhangi bir şekilde kusuru olmaması kaydıyla
Old 26-01-2010, 09:38   #6
Gemici

 
Varsayılan

Sayın avukat.derviş.yıldızoğlu,

benim de vurgulamak istediğim bir konuya değinmiş;bazı hayvanların avlanmasını, o hayvanların türlerini ve tabiatı korumak amacıyla yasaklıyan, o hayvanları koruma altına alan kişinin, olayımızda devletin, o hayvanların verdikleri zarardan sorumlu tutulması akla yakın bir sonuç değil mi?

Saygılarımla
Old 26-01-2010, 10:07   #7
GECE

 
Varsayılan

Sayın İZAVUKAT'ın görüşlerine katılıyorum,
sadece " '...hayvan kimin idaresinde ise...' ifadesinden devleti anlayamayız. Çünkü mülkiyet devlette değil." cümlenizi yerinde bulduğumu söyleyemem, zira bildiğim kadarıyla BK m.56 uyarınca sorumlu olmak için "hayvanın sahibi/maliki" denmemiş, hayvanın kimin idaresi altında olduğuna bakılması gerektiği esas alınmıştır.
Old 26-01-2010, 10:13   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat.derviş.yıldızoğlu
Sayın meslektaşlarım belki biraz teorik bir açıklama olacak ama şunu belirtmeliyiz.
Her somut olaya ayrı bir hukuk maddesi olarak tanımlayabileceğimiz kazuistik metod dediğimiz bir olay vardır. Şimdi biz kalkıp "kanunda böyle bir hüküm yok o zaman tazminat talep edilemez" dersek, kazuistik metod anlayışıyla hareket etmiş oluruz.
İlk etapta; BK m. 56/1. maddesi bir çıkış noktası olarak düşünülebilirse de, sadece bu madde, olayı açıklamakta yetersiz kalacaktır. Burada devletin kusursuz sorumluluğu ilkesinden faydalanılabilir. Ayrıca Medeni Kanun'un 1. maddesi anlamında hakimin hukuki boşluğu doldurması da söz konusu olabilir.
Diğer taraftan; MK 715'e göre, bu olay açısından "sahipsiz duruma gelen hayvan" tanımı uygun düşmeyecektir. Zira bu düzenleme, önceden sahibi olup da sonradan bir şekilde sahibiyle irtibatı kesilen ya da sahibinin kaybettiği ve bulamadığı evcil hayvanlar açısından söz konusudur. Kaldı ki; "sahipsiz kalan hayvanlar kimseye ait olmadığına göre devlete de ait değildir" mantığı hukukun temel ilkelerine de ters düşer. Çünkü; kimseye ait olmayan mal devlete aittir. Kimseye ait olmayan yeraltı ve yerüstü kaynakları, arazi, ormanlık vs. hep devlete aittir. Yine sahipsiz tereke de devlete aittir. O halde tüm sahipsiz şeylerin sahibi devlettir. Bu ilkeden hareketle, yabani ayı kimseye air olmadığına göre devlete aittir sonucuna varılabileceği kanaatindeyim.
Olaya çok farklı bir açıdan yani madalyonun diğer yüzüyle bakacak olursak, örneğin av yasağına rağmen, keklik, ayı, geyik, tavşan vs. av hayvanlarının avlandığının tespiti durumunda Kara Avcılığı Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre avlanan hayvanın sayısına ve cinsine göre belirlenen idari para cezası tahakkuk ettirilmektedir. Bu idari para cezası devlete gitmektedir. O zaman biz, nasıl ki "bu av hayvanları kimseye ait değildir, devlete de ait değildir dolayısıyla idari para cezası ödemiyoruz" gibi bir savunmada bulunamıyorsak ve sorumlu tutuluyorsak, devlet de olayımızda geçen tersi durumda sorumlu olmalıdır.
Son olarak, bu düzenleme doğanın ve hayvanların korunması amacıyla ve kamu menfaati açısından yapılmakla beraber, kamu menfaatine aykırı olmamak ve bireyin toplumun bir parçası olması hasebiyle korunmaya değer hakkı olduğu düşüncesiyle, bireyin özel malı niteliğindeki 2 ineği dolayısıyla oluşan menfaat gözetilmelidir.
Pek tabii ki, ineklerin sahibinin olayda herhangi bir şekilde kusuru olmaması kaydıyla

Tamamen aynı fikirdeyim!
Old 26-01-2010, 15:11   #9
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Dikici her zaman olduğu güzel bir konu açmış. Sayın izavukat'a katılıyorum, BK.m.56 ve mülkiyet ve özel hukuk hükümleri uyarınca devletin sorumlu olması düşünülemez. Zira özel hukuk alanı adı üzerinde kamusal alanın dışında özel hukuk ilişkilerini düzenlemiştir ki, idarenin de bu alanda ancak özek hukuk kişi olarak yaptığı faaliyetleri nedeniyle sorumlu olur. Olay için böyle bir sorumluluktan bahsedemeyiz.

Ancak, idarenin bir hizmet kusuru hususu kabul edilebilir, tartışma konusu olabilir. Zira Çevre Ve Orman Bakanlığının teşkilat kanundan ve diğer ilgili yönetmeliklerin geniş yorumundan (yaban hayatın korunması işletilmesi ve yönetilmesi hükmünden) idarenin hizmet kusuru tartışma konusu yapılabilir.

Eğer hizmet kusuru (ya da kusursuz sorumluluğu) ilkesi uyarınca idari yargıda tam yargı davası açılması söz konusu olabilir fikrindeyim.
Old 26-01-2010, 21:05   #10
Academic

 
Varsayılan

Buna benzer başka bir örnek olay da trafikte seyrederken aniden karşınıza çıkan bir yaban domuzu nedeniyle trafik kazası yaparak zarara uğrama söz konusu olabilir. Böyle bir durumda çevrede her hangi bir uyarı levhası vb. olmadığını da düşünelim. Bu koşullarda da yabani bir hayvan tarafından zarar uğrama söz konusu. Bu koşullarda devlete karşı dava açma söz konusu olabilir mi? Yurt dışında buna emsal kararlar ya da davalar var mı acaba? Amerika'da başınıza taş düşse tazminat davası açacak bir merci ve konu mutlaka bulunur mesela
Old 27-01-2010, 09:51   #11
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Kara Avcılığı Kanunu
*
Kanun No. 4915 * Kabul Tarihi : 1.7.2003

Kara Avcılığı Kanunu olaya(başlıktaki soruya) biraz açklık getirmez mi!?

Saygılarımla
Old 17-05-2015, 13:52   #12
fatihünal

 
Varsayılan

5) Yine “Tazminat Kurumu’nda” öncelikle zarar görenin bulunması gerekmektedir. Yabani hayvanlar üzerindeki mülkiyet hususu öncelikle açığa kavuşturulmalıdır. Yabani hayvanlar, sahipsiz hayvanlardır. Bu yüzden yabani hayvanların vermiş oldukları zarar karşı doğrudan TBK hükümleri çerçevesinde “hayvan bulunduranın sorumluluğu” na gidilememektedir. Ancak idarenin vatandaşın malına ve canını koruma görevinin sağlanmasında bir kusurunun bulunması hali müstesnadır. Türkiye Devleti sınırları içerisinde büyüyen, yaşayan ve ölen yabani hayvanlar açısından Türkiye Devleti’nin malvarlığına dâhil olduğunu kabul etsek bile; bunu göçebe olarak varlığını sürdüren yabani hayvanlar için uygulamak imkânsız olacaktır. Birden fazla ülkeye göç eden göçebe hayvanların, üzerlerine kurulacak olan mülkiyet konusunda uyuşmazlıklar(doğduğu ülke, yaşadığı ülke, göçebe olarak konakladığı ülke, üründen ürün edilmesi halinde mülkiyet…) ortaya çıkacaktır. Birden fazla mülkiyet iddiası ortaya çıkacaktır, birden fazla kayıt olacağı üzere yolsuz kayıt olacaktır. Kısacası göçebe hayvanlar üzerinde mülkiyet ihdası mümkün bulunmamaktadır.
6) Turnagiller şarkıda da olduğu gibi “telli turnam selam götür sevdiğimin diyarına…”göçebe hayatı benimsemiş kuşlardır. Ülkeler arası göç eden yabani hayvanlarıdır. Yani sahipsiz hayvanlardır. Dolayısıyla sahibi olmadığı şey sebebiyle zarar görüldüğü iddiası yersizdir. Davacının husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Husumet yönünden davanın reddi gerekmektedir.
Old 26-05-2015, 12:39   #13
yavuz selim çelik

 
Mesaj

Alıntı:
Yazan GECE
Sayın meslektaşım,
Düşüncenizin akla yatkın bir tarafı var bence ama BK m.56/1 : "Bir hayvan tarafından yapılan zararı o hayvan kimin idaresinde ise o kimse hal ve maslahatın icap ettiği bütün dikkat ve itinayı yaptığını yahut bu dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamayacağını ispat etmedikçe tazmine mecburdur" hükmüne bakınca da savınızın pek de mümkün gözükmüyor. Zira maddeki sorumluluk için hayvan devletin kontrolünde olacak ve o hayvanın köylüye zarar vermemesi için alması gereken önlemleri almamış ya da aldığı halde bu zarar doğmuş olacak. Devlet, dağda taşta yaşayan her hayvanın peşine koşamaz, ayrıca yaban hayvanlar devletin kontrolünde de değildir.

Sayın Gece,
Devletin yaban hayvanlarını etkisiz hale getirene ceza vermesi yabani hayvanın devlet idaresinde olduğunu gösterebilir mi?
Old 25-06-2015, 10:37   #14
Av.Gazi Ayberk SOM

 
Varsayılan Sosyal devlet ilkesi

Sayın meslektaşlarım:

1982 Anayasasının 2’nci maddesine göre, “Türkiye Cumhuriyeti... sosyal... bir... devlet”tir. Acaba “sosyal devlet” ne demektir? bu soruya yanıt olarak Anayasa Mahkemesinin
şu kararı cevabı vermektedir;
16-27 Eylül 1967 tarih ve K.1967/29 sayılı Kararında sosyal devleti şu şekilde tanımlamıştır:

“(Sosyal devlet) ferdin huzur ve refahını gerçekleştiren ve teminat altına alan, kişi ve toplum arasında denge kuran, emek ve sermaye ilişkilerini dengeli olarak düzenleyen, özel teşebbüsün güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayan, çalışanların insanca yaşaması ve çalışma hayatının kararlılık içinde gelişmesi için sosyal, iktisadî ve malî tedbirler alarak çalışanları koruyan, işsizliği önleyici ve millî gelirin adalete uygun biçimde dağılmasını sağlayıcı tedbirler alan adaletli bir hukuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmeye kendini yükümlü sayan, hukuka bağlı kararlılık içinde ve gerçekçi bir özgürlük rejimini uygulayan devlet demektir”

Uygulanan mevzuat ve kanunlar çerçevesinde yabani hayvanlar konusunda herhangi bir hüküm bulunmasa da şahsi kanaatimce devlet ülkesinde yaşayan yabancı ve vatandaşlarını bu tür saldırılardan koruyacak önlemleri almalıdır örneğin o bölgeye ev yapılmasını engellemek,çiftlik hayvanlarının o bölgede yetiştirilmesini engellemek,bulunan bölgeyi doğal yaşam alanına çevirerek gerekli önlemleri almak vs. açıklamış olduğum nedenler ışığında açıktır ki devlet ferdin huzur ve rafahını sağlamakla yükümlüdür bu sebepledir ki mahkemenin vermiş olduğu karar doğru değildir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Müvekkilimin inşaatına izin vermeyen vatandaşa karşı tedbir? Av.Serkan Arıcan Meslektaşların Soruları 1 16-06-2009 15:47
Bulunmuş Hayvanın Hukuki Durumu: Bulunan Hayvan Hakkında Ne Yapmali? ismailduygulu Hukuk Sohbetleri 0 22-09-2008 16:51
TCK 177 Hayvanın Tehlike yaratacak şekilde serbest Bırakılması avukatahmetusta Meslektaşların Soruları 9 13-10-2007 02:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05301905 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.