Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İştirak halinde mülkiyette satış vaadi

Yanıt
Old 09-05-2007, 09:13   #1
Ahmet Turan

 
Varsayılan İştirak halinde mülkiyette satış vaadi

Bilindiği gibi elbirliği(iştirak) mülkiyetine konu olan taşınmazlardaki iştirak paylarının satışının vaad edilmiş olmasında Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi hükmünce yasal bir engel yoktur. Satış vaadi sözleşmesi, borç doğuran ve alıcıya ilerde adına mülkiyetin nakledilmesini isteme olanağını sağlayan bir ön akittir. Satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet alıcıya intikal etmez. Bu niteliği itibariyle ve pay satışını engelleyen yasal bir hüküm bulunmaması nedeniyle gerek müşterek mülkiyette ve gerekse iştirak halinde mülkiyette bir paydaşın payını satış vaadinde bulunması mümkündür.
Öte yandan böyle bir vaadin taşınmazdaki iştirakin (elbirliğinin) çözülmesi halinde ifa olanağı bulacağı ise tartışmasızdır. Elbirliği halinin çözülmemesi durumunda ise sırf bu nedene hasren davanın reddine karar verilmektedir.
Sorum şu: ilanihaye vaade bulunan iştiraki çözmez ise vaad alacaklısı bekleyecek mi? Vaad alacaklısı mahkemeye bir dava açarak, mahkemeden iştirakin çözülmesi için Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmak için yetki verilmesini talep edebilir mi? Böyle bir yetki verilebilir mi?
Saygılarımla.

Old 09-05-2007, 15:07   #2
TUBA-HUKUKÇU

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ahmet Yıldırım
Bilindiği gibi elbirliği(iştirak) mülkiyetine konu olan taşınmazlardaki iştirak paylarının satışının vaad edilmiş olmasında Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi hükmünce yasal bir engel yoktur. Satış vaadi sözleşmesi, borç doğuran ve alıcıya ilerde adına mülkiyetin nakledilmesini isteme olanağını sağlayan bir ön akittir. Satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet alıcıya intikal etmez. Bu niteliği itibariyle ve pay satışını engelleyen yasal bir hüküm bulunmaması nedeniyle gerek müşterek mülkiyette ve gerekse iştirak halinde mülkiyette bir paydaşın payını satış vaadinde bulunması mümkündür.
Öte yandan böyle bir vaadin taşınmazdaki iştirakin (elbirliğinin) çözülmesi halinde ifa olanağı bulacağı ise tartışmasızdır. Elbirliği halinin çözülmemesi durumunda ise sırf bu nedene hasren davanın reddine karar verilmektedir.
Sorum şu: ilanihaye vaade bulunan iştiraki çözmez ise vaad alacaklısı bekleyecek mi? Vaad alacaklısı mahkemeye bir dava açarak, mahkemeden iştirakin çözülmesi için Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmak için yetki verilmesini talep edebilir mi? Böyle bir yetki verilebilir mi?
Saygılarımla.

Burda size düşen iki yol var 1.si evin değeri yüksek olduğu için asliye hukuk mahkemesine başvurup iştirak halindeki mülkiyeti müşterek müllkiyete çevirmek için yetki istemek,2.yol ise sözleşmede yer alan bedele ilişkin icra yoluna gitmek ancak senette evin bedeli düşük gösterilmişse bu yok faydalı olmayacaktır.Hakimlerin yetki verilmesi için yapılan müracaatları reddetmeyip yetki vermeleri gerektiği kanaatindeyim.
Old 09-05-2007, 15:13   #3
TUBA-HUKUKÇU

 
Varsayılan

sorunun çözümü için öncelikle Mahkemeye müracaat edip yetki verilmesini talep ediniz.Uygulamada hakimlerinin redettiği görülmekte ancak denemekte fayda var.Eğerki bu sonuç vermezse o zaman sözleşmede yer alan bedele ilişkin icra takibi yapabilirsiniz.Ancak sözleşmede düşük bir bedel öngörülmüş ise bu yol istenilen faydayı vermeyecektir.Tavsiyem öncelikle yetki almaya çalışı sonrasında icraya başvurun.
Old 09-05-2007, 16:15   #4
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Alıntı:
asliye hukuk mahkemesine başvurup iştirak halindeki mülkiyeti müşterek müllkiyete çevirmek için yetki istemek,

Sn. TUBA -HUKUKCU,

Üçüncü bir kişi bu tür bir yetkiyi neye dayanarak isteyecek, açıklar mısınız? Zira, bu öneriniz benim iştirak halinde mülkiyet ve satış vaadi alacaklısı hakkındaki tüm hukuki bilgilerime ters. Doğruyu öğrenmek isterim.

Saygılar.
Old 09-05-2007, 20:50   #5
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ISIL YILMAZ
Bilindigi gibi, satış vaadi sadece şahsi hak sağlar ve ayni hakla karşılaştığında ayni hak üstün tutulur. İştirak halinde mülkiyette, yasakoyucu, mülkiyetin bütünlüğünün korunması amaçladığından iştirakin çözülmesi hakkını üçüncü kişilere yasaklamıştır. vaad alacaklısı, bu tür mülkiyette, iştirakin çözülmesini beklemek zorunda, 10 yıllık zamanaşımı da bu nedenle iştirakin çözülmesinden itibaren işlemeye başlar.

İfa imkansızlığını yukarıda belirttiğim nedenlerle mahkemeden alınacak bir yetki vs. ile gidermek mümkün değildir. Yargıtayın bu konudaki görüşü HGK kararlarıyla yerleşmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesinden böyle bir yetki alınamaz.

İştirakin çözülmesi sadece mirasçıların hakkıdır, bunu aşabilecek bir yöntemin olmadığı kanısındayım.

Vaad alacaklısının başka hakları var, koşulları varsa BK 96'yı da işletebilir.BK 96 "Alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde borçlu kendisine hiç bir kusurun isnat edilemiyeceğini ispat etmedikçe bundan mütevellit zararı tazmine mecburdur. " (Görüldüğü gibi bu madde de borcun ifa edilmemesi durumunda, genel olarak giderim borcu düzenlenmektedir.)



Ben de aynı şekilde bu görüşlere katılıyorum.
Old 09-05-2007, 21:09   #6
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

Satş vaadinin iştirakçiler dışında birine yapıldığını varsayıyorum.

Bildiğim kadarı ile satış vaadi sözleşmeleri tapuya şerh edilmiş ise ve 5 yıl süresince de satış işlemi gerçekleştirilmediği takdirde re'sen terkin ediliyordu.
Hükmen tescil davalarında tapuya şerhten itibaren 10 yıllık bir zamanaşımı hatırlıyorum.

Şerh edilse de edilmese de, mükiyetin şekli değişse de Şu'fa olayını nasıl bertaraf edeceksiniz?

Önceden şu'fa hakkı sahibinin satışı ya da satış vaadini bilmesi her türlü delille ispat edilebiliyordu. Yasada yapılan değişiklikle her iki mülkiyet türünde de ihtar şartı getirildi.
Old 10-05-2007, 01:00   #7
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Bence böyle bir durumda satış vaad edilen kişinin bu tür bir yetki alabilmesi imkansızdır. Ancak satış vaadinde bulunan kişiye karşı sebepsiz zenginleşmeden ötürü dava açıp noter senedinde gösterilen bedeli isteyebileceği kanaatindeyim.
Old 10-05-2007, 08:10   #8
TUBA-HUKUKÇU

 
Varsayılan

değerli arkadaşlar bahsetmiş olduğunuz konulara aynen katılıyorum ama tanıdığım bir avukata X asliye hukuk hakimi yetki verip vermeme durumunu sorunca avukat bey de verilmesi gerektiğini sözlemiş.Bunun üzerine hakim de yetkiyi vermiş.Bu olaya istinaden olaya yaklaştım ilk aklıma gelen yol icraya müracaat idi.Daha sonra bu olayı anlatan avukkat beye danışınca belki forumu açan arşakaşıma yardımı olabilir düşüncesiyle duyumlarımı dile getirdim.Gerçi bir hakimin kararı diğer hakimleri bağlamayacaktır.Ancak denemekte ne sakınca olabilir ki.
Old 10-05-2007, 10:32   #9
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Denemekte sakınca şu olabilir.
1- Deneyip yanılabilirsiniz.
2- Vekalet ücreti ödersiniz yoktan yere
3-Yargılama giderleri ödersiniz
4- Müvekkilinize mahcup olursunuz
5-Denemek her zaman iyi değildir.
Old 10-05-2007, 10:58   #10
TUBA-HUKUKÇU

 
Varsayılan

Ahmet bey haklısınız sanırım avukatlık yapmadığım için olayın bu boyutlarını düşünemedim.Ama yazdığınız iyi oldu harrçlar,masraflar,itibar kaybı avukatlıkta önemli hususlardan.Bu arada bir yargıtay kararında sizin belitmiş olduğunuz olaya benzer bir olayda tescil için yetki istenemeyeceği ancak bedelin istenebilceği belirtilmiş.Bunu da yazayım dedim.Eğer kararı bulabilirsem yollarım ancak siz bu konuyu zaten biliyorsun asıl sorun başka ne yapılabilir?Ben sadece yardımcı olabilir miyim diye yorumda bulundum.Sınırlı bilgimle ancak bu kadar yardımcı olmaya çalıştım.SAYGILARIMLA..
Old 10-05-2007, 15:04   #11
AV. NURAN

 
Varsayılan

arkadaşlar bahsettiğiniz konu ile ilgili benim bir davam oldu; isterseniz anlatayım ; zamanında babam iştirak halinde olan bir yerden hisse alıyor tabi noter satışı ile tapuya da şerh ettriyor.(Yaklaşık 5 yıl önce) babam öldüğü için mirasçıları olarak ben ve kardeşlerim hükmen tescil davası açtık. Sulh hukuk hakimi bana yetki verdi iştirakin müştereke çevrilmesi için, bende karşı taraf mirasçıları çok olduğu için adres araştırması ve mirasçı araştırması yaparken pat diye daha adli tatile girilmeden ara dönem ataması ile hakimimiz değişti yerine gelen aynı yer ağır ceza üyeliğinden gelen hakim bey bu ara karardan döndü ve ilk celsede davamı reddetti nasıl şok oldum anlatamam. neyse temyiz ettim temyiz ederken benden önce aynı şekilde bu davayı açmış yetki almış ve kazanmış hatta yargıtaydan onanmış bir karar örneği olan bir arkadaştan bu kararları da aldım ve ekledim kesin kazanırım bozuk gelir diyordum ama maaalesef onama geldi bende karşı taraf mirasçılarından(bizim hissesini almadığımız mirasçılardan biri) birinden vekalet aldım ve şu an onun adına iştirakin müştereke çevrilmesi davasını açtım.Hukuk kuralları ve yasalar farklı yorumlandığı için değişik sonuçlarla karşılaşılabiliyor.Aynı yer adliyesinde görülen aynı davada benimkinde olduğu gibi farklı sonuçlar çıkabiliyor. Yargıtay da da aynısı oluyor maalesef. Ama size yararı olcaksa bu tür bir davada( yetki almış ve kazanmış ) örnek bir karar var gönderebilirim bana yaramadı zira hakim dikkate almadı. Ama size yarayabilir belki faksınızı verirseniz fakslayabilirim.
Old 10-05-2007, 15:10   #12
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Sayın Nuran çokteşekkür ederim.
Bizim hakimimiz de reddetti yetki talebini. Ama bence de haklı reddetmekle. Doğrusu bu.
Old 25-11-2013, 13:28   #13
just-ice

 
Varsayılan

Konuyla ilgili araştırma yaparken bu tartışmaya rastladım ve belki diğer meslektaşlarımın da işine yarayacağı düşüncesiyle şu içtihadı paylaşmaya karar verdim:

YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2012/8165
Karar Numarası: 2012/9129
Karar Tarihi: 03.07.2012

"....Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine ( TMK m.701 ) konu bir taşınmazda elbirliği ( iştirak halinde ) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir.
Somut olayda, davacı davalıların 304 ( imar uygulaması ile 1482 ada 4, 1563 ada 2, 1565 ada 1, 167 ada 1, 1570 ada 13 ve 1571 ada 1 ) parsel sayılı taşınmazlarda murisleri Musa oğlu Molla Hasan’dan intikal edecek payı noterde 30.03.1981 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satmayı vaat ettiklerini ileri sürerek tapu iptali ve pay tescili istemiştir.
Gerçekten dava konusu taşınmazlar halen elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu ve henüz iştirakin çözülmediği anlaşılmış ise de, davacı elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi istemiyle Antalya Sulh Hukuk Mahkemesine 2011/789 Esas sayılı davanın açıldığını ve neticesinin beklenmesi gerektiğini savunmuş, temyiz dilekçesi ile birlikte de elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrildiğine ilişkin Antalya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/789 Esas, 2012/483 Karar sayılı ilamını ibraz etmiştir. Usul ekonomisi açısından mahkemece elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi istemiyle açılan davanın neticesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddi doğru değildir.
Öte yandan, yukarıda açıklandığı gibi elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, ortaklığa dahil başka bir kişiye satış vaadinde bulunması halinde iştirak çözülmese dahi satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Davacı tarafça temyiz dilekçesi ile birlikte dosyaya ibraz olunan Antalya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/789 Esas, 2012/483 Karar sayılı ilamının incelenmesinden vaat alacaklısı davacı ile vaat borçlusu davalıların iştirake dahil olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece 2011/789 esas sayılı dava dosyası incelenerek davacı ve davalıların iştirake dahil olup olmadıkları, başka bir deyişle Musa oğlu Molla Hasan’ın mirasçısı olup olmadıkları incelenmeden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunmadığından söz edilerek davanın reddi de doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Old 20-01-2014, 17:24   #14
Av.Günar

 
Varsayılan

Merhabalar, aynı sorunla bende karşı karşıyayım.Fakat ben şanslıyım.Mirasçılardan birinden vekalet aldım.İştirakin çözümü için dava açacağım.Fakat bu davayla birlikte satış vaadine dayalı tapu iptal açsam sulh hukukda açacağım davayı bekletici mesele yapar mı?Yukarıdaki kararı bende okudum.Elimdeki tek olumlu veri bu karar.İştirakin çözümü için davanın sonucunu beklemeden dava açmak isteyişimin nedeni tapu iptal davasında tedbir kararı talep edip en azından tedbir koydurmak.Çünkü satış vaadlerimiz tapuda işlenmemiş.
Old 21-01-2014, 10:09   #15
just-ice

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Günar
Merhabalar, aynı sorunla bende karşı karşıyayım.Fakat ben şanslıyım.Mirasçılardan birinden vekalet aldım.İştirakin çözümü için dava açacağım.Fakat bu davayla birlikte satış vaadine dayalı tapu iptal açsam sulh hukukda açacağım davayı bekletici mesele yapar mı?Yukarıdaki kararı bende okudum.Elimdeki tek olumlu veri bu karar.İştirakin çözümü için davanın sonucunu beklemeden dava açmak isteyişimin nedeni tapu iptal davasında tedbir kararı talep edip en azından tedbir koydurmak.Çünkü satış vaadlerimiz tapuda işlenmemiş.

değerli meslektaşım size önce tapu iptali davası açmayı, davada tedbir talep etmeyi ve iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi davası açmak için yetki almayı öneririm, aşağıdaki içtihat işinize yarayacaktır

YARGITAY
14 HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2012/11647
Karar Numarası: 2012/13319
Karar Tarihi: 19.11.2012

"Somut olayda davacı, davalı tarafın dava konusu 204 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki murisleri F. S.’dan intikal edecek payı noterde 06.10.2004 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satmayı vaat ettiklerini ileri sürerek tapu iptali ve pay tescili istemiştir.
Dava konusu taşınmazın dava tarihinde elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu anlaşılmış ise de, davacı mahkemeden aldığı yetki belgesine dayanarak elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi istemiyle dava açmış ve Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1887 Esas, 2010/2142 Karar sayılı ilamı ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmiştir.
Dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmaz elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi ise de yargılama sırasında paylı mülkiyete çevrildiği anlaşıldığından işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekir.
Old 04-06-2014, 08:02   #16
g_soton

 
Varsayılan

Merhaba,

Bir müvekkilim benzer durumda. Ancak şöyle bir sıkıntı var. Sözleşmeler adi yazılı şekilde yapılmış, tüm ödemeler tamamlanmış. Birçok mirasçıdan yalnızca bir tanesinin hissesini almamış bu mirasçı sorun çıkardığı için işlem tamamlanmamış. Hukuken taşınmaz üzerinde bir hakkı yok aslında.

Ödediği bedelin iadesini kesinlikle istemiyor. Mirasçılardan bir tanesi yardımcı olmak istiyor ve sorun çıkaran tüm diğer paydaşların hisselerini alıp dava açabileceğini söylüyor. Yargıtay kararlarını araştırdığımda ise elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilme davası açılması halinde ve bu süreçte eğer ortaklığın giderilmesi davası açılırsa (benim olayımda payını satmayan mirasçı tarafından) paylı mülkiyete dönüştürme talebinin reddedildiğini veya bekletici mesele yapıldığını gördüm. Ortaklığın giderilmesi davası ise aleyhimizde sonuç doğuracak zira satışa gidilmesi durumunda taşınmazın bedeli ödenmiş olandan muhtemelen fazla çıkacak.

Yorum ve önerilerinizi alabilirsem çok sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Old 01-02-2016, 16:30   #17
Ahmet Sait Bayır

 
Varsayılan Esas ve karar Numarası

Alıntı:
Yazan AV. NURAN
arkadaşlar bahsettiğiniz konu ile ilgili benim bir davam oldu; isterseniz anlatayım ; zamanında babam iştirak halinde olan bir yerden hisse alıyor tabi noter satışı ile tapuya da şerh ettriyor.(Yaklaşık 5 yıl önce) babam öldüğü için mirasçıları olarak ben ve kardeşlerim hükmen tescil davası açtık. Sulh hukuk hakimi bana yetki verdi iştirakin müştereke çevrilmesi için, bende karşı taraf mirasçıları çok olduğu için adres araştırması ve mirasçı araştırması yaparken pat diye daha adli tatile girilmeden ara dönem ataması ile hakimimiz değişti yerine gelen aynı yer ağır ceza üyeliğinden gelen hakim bey bu ara karardan döndü ve ilk celsede davamı reddetti nasıl şok oldum anlatamam. neyse temyiz ettim temyiz ederken benden önce aynı şekilde bu davayı açmış yetki almış ve kazanmış hatta yargıtaydan onanmış bir karar örneği olan bir arkadaştan bu kararları da aldım ve ekledim kesin kazanırım bozuk gelir diyordum ama maaalesef onama geldi bende karşı taraf mirasçılarından(bizim hissesini almadığımız mirasçılardan biri) birinden vekalet aldım ve şu an onun adına iştirakin müştereke çevrilmesi davasını açtım.Hukuk kuralları ve yasalar farklı yorumlandığı için değişik sonuçlarla karşılaşılabiliyor.Aynı yer adliyesinde görülen aynı davada benimkinde olduğu gibi farklı sonuçlar çıkabiliyor. Yargıtay da da aynısı oluyor maalesef. Ama size yararı olcaksa bu tür bir davada( yetki almış ve kazanmış ) örnek bir karar var gönderebilirim bana yaramadı zira hakim dikkate almadı. Ama size yarayabilir belki faksınızı verirseniz fakslayabilirim.

Nuran Hanım merhabalar, rica etsem yazınızda bahsettiğiniz yargıtay kararının esas ve karar numarasını benimle paylaşabilir misiniz?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
satış vaadi ve iştirak halinde mülkiyet hakkında avkadirbala Meslektaşların Soruları 5 19-04-2011 00:56
Satış Vaadi Sözleşmesi secretmask Meslektaşların Soruları 14 20-04-2009 16:41
mirasta taşınmaz satış vaadi Av.Cihan Nuri Hukuk Soruları Arşivi 5 12-02-2007 18:28
Taşınmaz Satış Vaadi detay82 Meslektaşların Soruları 3 26-01-2007 11:20
İştirak Halinde Mülkiyette Bir Paydaş Tapu Sicil Muhafızlığına Dava Açabilirmi? sümeyra aslan Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 22:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05801511 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.