Savunma Hakkının Kısıtlanması

Değerli Meslektaşlarım,

Bir arkadaşımın Ağır cezada bir davası vardı. Savcı mütalaa verdikten sonra esas hakkında savunma yapmak için süre istemiş. Mahkeme bir hafta sonraya duruşma günü vermiş. O duruşmayada sağlık mazereti nedeniyle katılamamış. Ancak 7 günlük raporla birlikte bir arkadaşının katibiyle mazeret dilekçesi yollamış. O gün mahkeme 3 gün sonraya duruşma günü vermiş ve arkadaşın dilekçelerinde olan adresine değil, fakat vekaletnamede olan ve yaklaşık 10 yıl önce terkettiği adresine APS ile duruşma gününü tebliğe vermiş. Tabii orada olmadığı için tebligat yapılamamış. Bu arada duruşma gününü öğrenmek için başka bir av. arkadaşa rica etmiş. O avukatada haber vermesi için şifahen duruşma gününü söylemişler. Birkaç defada mazereti veren katip telefonla aranarak duruşma günü söylenmiş. Uzatmayayım netice olarak o duruşmaya da katılamamış.

Mahkeme ise bu hareketleri kasıtlı olarak değerlendirmiş ve savunma hakkından vazgeçtiği gerekçesiyle arkadaşın müvekkiline ceza vermiş. Gerekçe de kendisine telefonla ulaşılmaya çalışması, başkaları vasıtasıyla duruşmadan haberdar olduğu vs. Yeni usul yasasında bu şeklide haber verilebilir diyor. Öncelikle yukarıda anlatıldığı şekliyle mahkeme bir karar verebilir mi? Arkadaşın müvekkiline en azından barodan savunma için bir müdafii tayini istemesi gerekmez mi?

Mazeretten sonra duruşma günü tebliğ edilmemesine rağmen "savunma hakkından vazgeçmiştir" şeklinde dosyayı karara bağlayabilir mi? Şimdiden teşekkürler.Çalışmalarınızda başarılar....

öncelikle mahkemenin tebligat için gösterdiği özel gayret ben ce son derece önemli ve takdire değer.Bu durumda mahkeme üzerine düşeni yapmış .Avukat ise açıkça görevini ihmal etmiş.Mahkemenin bu durumda karar vermesi bence doğru.Vekaletli bir avukatın olduğu dosyada barodan müdafi istenmesi ise hem yasaya hem de hukuka aykırıdır.Seçilen müdafinin görevini sağlıklı olarak yapmamasının tek sorumlusu avukatın kendisi mağduru ise sanıktır.Artico kararında İHAM bu olguyu açıkça belirtir.Sanık avukatını şikayet edebileceği gibi tazminat talebinde de bulunabilir.Ayrıca disiplin hukuku açısından da avukatın sorumluluğu vardır kanaatindeyim.Tebligata gelince dilekçedeki adrese tebligat yapılmakla kalınsa belki haklı ama gerçek bir tebligat özel gayretlede yapılmış bir avukata yalan yakışmayacağından haberi olmadığınıda iddia edemeyecektir.Mesleğimizi ifa ederken dikkatli olalım

Alıntı: Yazan Av.muhittinköylüoğlu Avukat ise açıkça görevini ihmal etmiş.Mahkemenin bu durumda karar vermesi bence doğru.

Değerli Meslektaşım, Mahkemeye 7 günlük sağlık raporuyla birlikte sunulan mazerete rağmen 3 gün sonrasına duruşma günü verilmesi mahkemenin iyi niyetli olmadığının göstergesidir. Mahkemenin Avukatın yokluğunda vermiş olduğu kararın, savunma hakkının kısıtlanması sebebiyle usul ve hukuka aykırı olup bu durum bozma nedenidir.

7 günlük rapor süresi içerisinde duruşma yapılmışsa mutlak olarak haklısınız.Ama be rapor tarihi ve duruşma tarihini bilemem.söylediklerim spesifik olsys ilişkin olmayıp genel ve ilkesel anlamda hukuk kurallarıdır.