Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Şikayetçi misiniz?Son kararınız mı?

Yanıt
Old 31-05-2008, 22:07   #1
duyurucu1

 
Varsayılan Şikayetçi misiniz?Son kararınız mı?

ŞİKAYETÇİ MİSİNİZ? SON KARARINIZ MI?

OLAY.Müştekinin dükkanının önünde belediye zabıta ekipleri görevlerini yaparken,tartışma çıkıyor.Belediye zabıta ekipleri kendilerini engelleyenlerden korkarak,geri çekiliyorlar.Zabıtanın sayısı da az.Oysa görev yaptırmak istemeyenler,hemşehri oldukları için kendi aralarında dayanışma içinde zabıtaya taşla,bıçakla saldırıyor.Dükkan sahibi müştekide vatan millet sakarya aşkına zabıtaya arka çıkıyor zabıtayı saldırganların elinden kurtarıyor.Bu arada polise telefon ediliyor.Polisin gelmesine kadar dükkan sahibi zabıtayı koruyor,kolluyor.

Vay!Sen misin devletin memuruna arka çıkan!İki saldırgan bıçaklarla dükkan sahibine saldırıyorlar.Yüzünü bıçakla kesiyorlar.Müşteki kan revan içinde kalıyor.Yüzüne 10 dikiş atıyorlar.Şüphelilerin yaşları küçük kendileri iri yarı.Anlaşılan anası babası nüfusa geç keydettirmiş.Karakol,savcılık ,sorgu derken şüpheliler tutuklanmıyor.Savcılık daha sonra dava açıyor.Aradan uzunca bir zaman geçtikten sonra müşteki Mahkemeye çağrılıyor.

Hakim”Anlat bakalım olay nasıl oldu?”

Müşteki”Anlatıyor.Olay şöyle oldu böyle oldu.Ben devletin memuruna sahip çıktım.Ama devlet şüphelileri bir gün dahi yatırmadı.Benim bütün suçum Devletin memuruna arka çıktım.Ama devlet ne yaptı suçluları serbest bıraktı.Bir gün dahi yatırmadı.Böyle olacağını bilseydim,karışmazdım.Bırakırdım devletin memurunu dövseydiler.Ama ben devletime sahip çıktım.Şu başıma gelenlere bak.Sabahtan beri de kapıda bekliyorum”

Hakim kendini koruma içgüdüsüyle başladı müştekiyi azarlamaya.”Bana bak bana!Sen meydanı boş mu sanıyorsun!Üstelik kimi tutuklayıp tutuklamayacağıma sen mi karar vereceksin.Her önümüze geleni tutuklasaydık,mevcut cezaevleri yetmezdi.”

Ben aynı savunma refleksini başka mahkemelerde de gördüm.Mahkemelere yabancı vatandaşlar zaman zaman mahkemelerde savcıların yada hakimlerin aleyhine önünü arkasını düşünmeden ve bilmeden konuştuklarında aynı savunma ve birbirlerini koruma refleksi içerinde oluyorlar.Hatta savcıya karşı polisi dahi kötülemeye kalksan savcı dahi polisini koruma tavri içerisine giriyor.Hakim savcı ve hatta polis görünmez bir şekilde dayanışma ve birbirlerini koruma içerisindeler.

Neyse hakim müştekiyi bir güzel azarladıktan sonra sert bir şekilde:”Şikayetçi misin!” dedi.
Şikayetçi ne diyeceğini bilemedi.Aşağı tükürse sakal yukarı tükürse bıyık.Şüpheliler yaralama olayından sonra dükkanının önünde “Bak işte bize kimse bir şey yapamıyor” dercesine volta atmışlardı.Kendisi yaralanmış.Pisi pisine günlerce yüzü yaralı gezmişti.

Şikayetçi:”Efendim ben daha önce şikayetçi olmuştum.Bundan sonrasını da devlet olarak ne gerekiyorsa siz yapın”

Hakim”Yook.olmaz sen şikayetçi misin onu söyle”

Şikayetçi:”Efendim ben olayı anlattım.Pisi pisine yüzümden yaralandım.Beni yaralayanlar ve zabıtayı dövenler şu anda dışarda.Bundan sonrasını siz yapıverin.Ben size inanıyor ve güveniyorum.Ne geriyorsa yapın.Ceza almalarını sağlayın”

Hakim”Yahu sen ne laf anlamaz adamsın.Bak soruyu açık ve net soruyorum.Seni yaralayan adamlardan şikayetçi misin değil misin?Sen bana onu söyle.Çünkü ben ona göre işlem yapacağım.Senin yerine ben bu hakkı kullanamam.Şikayetçi misin değil misin sen onu söyle”


Bu konu maalesef yargımızın önemli bir konusu.Olay anında suç mağduru karakolda sıcağı sıcağına beyanda bulunuyor.”Şikayetçiyim!”Daha sonara deliller toplanıyor.Dosya Mahkemeye geliyor.Hakim yeniden soruyor.”Şikayetçi misin?

Şikayetçi içinden şöyle geçiriyor”Ben daha önce irademi belirtmiştim.Artık bana sorma gerekeni yap.Hem dışarıda baskı altında kalmaktayım:Korkmaktayım.Sanık tarafı bana geldiklerinde .”Bu iş artık benden çıktı.Keşke elimde olan bir şey olsada bana saldırana yada evime hırsızlık için girene yada çantamı alıp kaçana karşı şikayetçi olmazdım” diyerek onları oyalamaktayım.Esasında ben şikayetçiyim.Ve bana karşı saldıranların en şiddetli bir şekilde cezalandırılmasını istiyorum.Durup durup bana şikayetçi misin?diye sorma.”Şikayetçi,şikayetçi olsa dışarıda kendisini baskı beklemekte.Kötülerle savaşacak bireysel gücü yok.Aşiret mensubu değil,mafia adamı değil.Şikayetçi sade bir vatandaş.Devletine vatandaşlık bağıyla bağlı sade bir vatandaş.Ve Devlet şemsiyesi altında yaşamak,devlete vergisini vermek devletinde kendisini saldırılara karşı korumasını istiyor.Şikayetçi bazı baskılara aldırmamış ve davayı mahkemeye kadar getirmiş. .Ama hakim kendisine soruyor.”Şikayetçi misin.Yani sanıklara ceza vereyim mi?”

Şikayetçi anlamıyor.”Ey hakim ceza vermek için bana ne danışırsın.Ceza verme yetkisi sende Ben bütün cesaretimle bir kere şikayetçiyim dedim.”Bunu temcid pilavi gibi tekrarlamanın alemi yok”şeklinde düşünüyor.

Ama hakim soruyor:”Şikayetçimisin?Şikayetçi misin?Şikayetçi misin?”

Şikayetçi konuşuyor.”Hayır şikayetçi değilim”Kimsede sor muyor “Önce şikayetçi idin,şimdi neden şikayetinden vazgeçtin “diye “Korktun mu?”diye kimse sormuyor.Şikayetçiye “Korkma biz arkandayız.Kötülere karşı seni koruruz.”diye kimse teminat vermiyor.Tam tersi bir dosyanın işlemden kalkmasından dolayı,şikayetçiye,mahkemede defalarca soruluyor “Şikayetçi misin”diye.

Oysa böyle olmamalı.Şikayetçi özgür iradesiyle ve olayın sıcağı sıcağına etkisiyle “şikayetçiyim” diyerek yargılama faaliyetini başlatmıştır.Bundan sonra defelarca “Acaba aynı iradenin durup durmadığını kontrol edercesine şikayetçi misin?diye sormanın tek amacı olabilir şikayetçiyi şikayetinden vazgeçirmek,Hukuk hakimi davacıya,”davacı mısın?”diye soruyor mu?Belliki adam davacı.Zaten davacı olmasa dava dilekçesini vermezdi.Cezadada durum aynı Bellikli adam şikayetçi.Şikayetçi olmasa idi karakolda ifade vermez.Kendisine saldırana sarılır öper,”Ah güzel kardeşim ne güzel ettinde beni yüzümdem yaraladın,ne güzel etinde evime işyerime girdin yada ne güzel ettinde beni bıçakladın “derdi.Bunları dememiş olduğuna göre,hakiminde işine devam etmesi gerekir.Hukuk Mahkemesinde haricen anlaşma sağlanmışsa bu ya davanın müracaata bırakılması yada davadan feragat ile dışa vurulur.Ceza mahkemesinde ise haricen anlaşma ,varsa yada sanığı affetme gibi bir durum varsa zaten şikayetçi davasını geri çekme hakkına her zaman için sahiptir.Bunun dışında hakimin ısrarla müştekinin beyanını aldıktan sonra “şikayetçi misin”diye sorması bazı tv yarışma proğramlarında sorulan “Son kararın mı?Bak bu kutucuğu açacağım.Son kararın mı?”soruları ile benzeşmekte


Ve bir araştırma yapılsa karakolda şikayetçi olanların yüzde kaçı şikayetlerini mahkemede de devam ettiriyorlar?Şikayetinden mahkemede vazgeçenlerin yüzde kaçı ne sebeple vazgeçiyorlar?

Bizim dükkan sahibi şikayetçiye gelecek olursak.Şikayetinden vazgeçti.Ama hakimin elinden kurtulamadı.Bu defada hakim:

“Karşı tarafla uzlaşmak istiyor musun?demez mi?

Old 01-06-2008, 12:12   #2
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Şikayetçi misin.Yani sanıklara ceza vereyim mi?”


Sevgili duyurucu
yazılarınızı içtenlikle söylüyorum ki zevk ve beğeni ile okuyorum.Mizahi ve nevi şahsınıza münhasır uslubunuzla ve yazı yazma sanatındaki ustalığınızla fark yaratıyorsunuz.
Eminim bu yazınızda da mizahi yönü öne çıkarmak istediniz.
ancak ceza yargılaması kişi hak ve özgürlüklerini direkt olarak ilgilendirmekle felsefi yönü ağır basan bir hukuk dalıdır.
yazınızın içeriği bir çok hukuki mesleği ve kavramı kapsamakla burada tartışılabilecek bir konu değil.Ama yukarıda başlık olarak aldığım cümleye dikkat çekmek istiyorum.
Hakim şikayetçinin talebi ile ceza vermez.Yargılamayı yapar delilleri takdir eder ve suçun işlendiğine ve de sanık tarafından işlendiğine vicdani olarak kanaat getirdikten sonra hükümle ceza verir.
İnsanların tutuklanması ile ceza almaları da aynı şey değilidir ve bunu sizde benim kadar iyi biliyorsunuz.
Uzlaşma ise hukuki bir müessese olup tüm dünyada bizden çok daha geniş anlamda ve sahada uygulanmaktadır.
Zannımca mizah yeteneğiniz ile ülkemizde ki uygulama yanlışlıklarını eleştirmek istediniz.ama bu seferki yazınız biraz yanlış anlamaya müsait ve despotik bir hazırlı ve kovuşturma aşamasını talep eder gibi geldi en azından bana .Saygılarımla
Old 10-06-2008, 19:35   #3
Av.Barış

 
Varsayılan

Aslında hukuk sistemimizdeki saçmalıklardan bir tanesini çok güzel bir şekilde anlatmışsınız.
Dediğiniz gibi adalet kavramı vatandaşların bilincinde haklı olarak "adalet yerini bulmuyor,ne yapalarsa yapsınlar dışarıdalar" yer etmiş ve haklı olarak ta öyle devam etmektedir.

Dediğiniz gibi bu tür olaylarda kişi tutuksuz yargılandığı takdirde iddianame 1 yıl sonra açılabiliyor.1 yıl elini kolunu sallayarak geçiren kişiler bu sürede bir şekilde müşteki ile anlaşma yoluna gidiyorlar.

Evet geç gelen adalet adalet değildir.Böyle olunca uzun bir hazırlık aşaması sonrasında insanlar artık ceza sistemimize giren HGB müessesesi ile artık kesinlikle adalet yerini bulmamaya devam etmektedir.

Olay adam öldürme ile ilgili.Hakim ölenin annesine soruyor
"Şikayetçimisin?"
Şikayete tabi bir suç için sorulabilen bir soru ama şikayete tabi olmayan bir suç için saçma bir soru ama sorulmaz ise yargıtay tarafından bozma nedeni sayılmaktadır.

Karakola bir cmk dosyası için görevlendirildim.Şüpheli müdafisiyim.Müşteki orada.(genelde müştekilerlede konuşurum )
Hayırdır ne oldu?
adam elbisesini çıkartarak bana yarasını gösterdi.Kesici alet yaralaması ama bayağı bi kötü durumda.Ben içimden kesinlikle müvekkil tutuklanır dedim.Adam bana sabah telefon açtı.Serbest kaldım diye.
Başka bir olay.Çocuk şubede bir şüpheli müdafiisi olarak görevlendirildim.Müştekiler orada ve yaşları 10 ile 12 iki çocuk.Ben yine sohbet ettim.Çocuk bana "abi ne olur onları tutuklattırın" dedi.Ben ise "bunu yapamam ben karşı tarafın avukatıyım" dedim ve sonrasında olayı anlattılar.Bunlar bir dükkanda çalışan ve ayda 100 ytl alan (evet yanlış duymadınız asgari ücret te değil) çocuklar.Çocuklar azimle 6 ay çalışarak çok istedikleri cep telefonunu almış ve aynı gün bunun verdiği keyifle dükkana giderken 2 kişi tarafından apartmana sokularak zorla çekmek sureti ile telefonları alınmıştır.Çocuklar ağlıyor."Abi bunlar serbest bırakılırsa biz onları adam tutup dövdüreceğiz dediklerini hatırlıyorum.Sonra ne olduğunu tahmin edin
müdafiiliklerini yaptığım 2 kişide sorgu hakimliği tarafından serbest bırakıldı.
Müdafii olmama rağmen bazen adaletin gerçektende yerini bulmadığını ve bunu yapan insanların serbest kaldıktan sonra ellerini kollarını sallayarak sokakta serbest dolaştıklarını bilmek beni gerçektende bazen sinirlendiriyor.
Old 11-06-2008, 00:04   #4
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

sıradan bir vatandaşa tutuklamanın şartlarını hukuki niteliğini tutuklama kavramı ile ceza yargılaması sistemlerinin ilişkisini itham ve tahkik sistemleri ile işbirliği sisteminin özelliklerini ve bu sistemlerin tutuklama müessesesi ile olan ilişkilerini daha da ileri giderek ndevletlerin suç ve ceza siyasetlerini özgürlüğün kısıtlanmasının ne gibi faydalar sağladığı ya da sağlamadığını cezalandırma hele ki hükümden önce cezalandırmaya dayalı bir yargılama ve infaz rejiminin toplumda sosyal barışı sağlamak konusunda bilimsel araştırmalar göre bir fayda sağlamadığını anlatmaya çalışabilirsiniz ve karşımızdaki bizi anlamayabilir bu normaldir.Ama bu kavramları ve hele ki müdafilik kavramını ve müdafinin kayıtsız şartsız tek görevinin avukatlığını üstlendiği kişinin haklarını korumak olduğunu kişisel duyguları ile hareket etmemesi gerektiğini avukatlara izah etmek son derece yorucu.yıllardır elimden geldiğince dilim döndüğünce tutuklama kavramına ilişkin bir şeyler söylemeye yazmaya çalıştım.başkaca müelliflerde bu konuyu son derece ayrıntılı ve bilimsel olarak izah etmişlerdir.ama görülen o ki ben ve benim gibi düşünenler ya yanılıyor ya da bu işin bilimsel ve mukayeseli hukuka dayanan yönleri avukatlarında ilgisini çekmiyor.ve bu çok üzücü
Old 11-06-2008, 10:07   #5
Av.Barış

 
Varsayılan

Bu arada yazımda belirtmeyi unuttuğum ve yıllardır savunduğum bir fikri iletmek istiyorum.Sorguya sevk taktirinin C.Savcısında olması bence yanlıştır.C.Savcısının delilleri takdir edip tutuklama nedeninin oluşup oluşmadığını oluştuğu ise sorgu hakimliğne sevk edilmesini ve saorgu hakimliğinin ise deyim yerinde ise "Savcı'nın onay mercii gibi" tutuklama kararı vermesini yanlış buluyorum.
Bence istisnasız olarak tüm gözaltına alma kararları,tutuklama yapılıp yapılmayacağı,tutuksuz yargılama kararını sorgu hakimliği vermelidir.Bu CMK'da özlemle beklediğimiz iddia-savunma eşitliğini sağlayabilecek tedbirlerden birisidir.
Serbest bırakma yada sorguya sevkin savcının takdirine bıraklıması yanlıştır...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İddiamı Değerlendirir Misiniz? mutlakadalet Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 1 30-04-2007 17:36
uzlaşma - şikayetçi olan - şikayetçi olmayan av.filiz Meslektaşların Soruları 2 10-03-2007 00:38
Tüketiciler kart faizlerinden şikayetçi Y£LİZ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 1 18-01-2007 10:56
CMKda mağdur ve şikayetçi tanıklık yaparken yemin verdirilmeli mi? arısto Hukuk Sohbetleri 2 07-10-2006 13:32
Bach Sever Misiniz? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 0 14-09-2002 19:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04804707 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.