Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

eşin rızası olmaksızın çekilmiş müstehcen görüntülerin yayınlanmasının önlenmesi

Yanıt
Old 25-06-2007, 15:09   #1
Av.EErdem

 
Varsayılan eşin rızası olmaksızın çekilmiş müstehcen görüntülerin yayınlanmasının önlenmesi

Müvekkilim eşinden boşanmak üzere dava açan, ancak davası yetkisizlik neticesinde reddedilen bir bayan. Eşi boşanmak istememekte, boşansa da nafaka, tazminat gibi talepleri kabul etmeyeceğinden, bu konuda eşini tehtit etmekte. Sorun şu ki eşi , müvekkil bayana ait cep telefonuna, bayanın banyo yaparken çıplak görüntülerini kaydetmiş ve iade etmekten kaçındığı gibi, boşanma davası açtığında bu görüntüleri internette yayınlayacağını söylüyor. Bayan cep telefonunu alamıyor ama IMEI numarası ve telefonun kendisine ait olduğuna dair tüm belgelere sahip.
Henüz görüntüler hiçbir yerde yayınlanmadan tedbir alabilmemiz mümkün mü diye araştırma yapıp, sulh ceza hakimleri, aile mahkemesi hakimi ve müracaat savcısı ile görüştüm. Hakimlerin ortak kanaati, durumun özel hayatın gizliliği kuralının ihlali nedeniyle, bu konuda Cumhuriyet Savcılığı'na müracaat etmenin gerekli olduğu yolundaydı. Ancak savcı ile görüştüğümde, ortada işlenmiş bir suç olmadığı, müvekkilim tanık gösterebilirse basit tehdit suçunun oluşma ihtimalinin bulunabileceği ve tarafların uzlaşmaya davet edilebileceği, başka bir şey yapılamayacağı şeklinde fikrini beyan etti.
Ancak mutlaka bir yolu olmalı diye düşünüyorum. Bu konuda bilgilerinizi benimle paylaşırsanız ( mümkünse en kısa zamanda , çünkü durum çok acil) çok sevinirim.
Herkese şimdiden teşekkür ederim.
Old 25-06-2007, 18:54   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

TMK. 25 maddesine göre kişilik hakkına saldırı tehlikesinin bulunması halinde hukuk mahkemesinde " saldırının önlenmesi " davası açma imkanı bulunmaktadır. Bu davanın amacı kişiliğe yapılacak bir saldırının daha başlamardan tehlike halindeyken engellenmesidir. Davalının elinde bulunan cep telefonu kayıtları, fotoğraf film vs. dökümanların davalıdan alınması , imha edilmesi , yayınının önlenmesi davanın konusunu teşkil eder. Bu konuda dava ile birlikte veya 10 günlük sürede dava açılma kaydı ile ihtiyati tedbir istenmesi de mümkündür. Davanın kaynağı TMK 25 maddesidir.
Saygılarımla.
Old 25-06-2007, 20:23   #3
yildiz2005

 
Varsayılan

TMK 25. maddesinde vucut bulan davanın açılması mümkündür. Ancak şahsi kanaatimce yargılamanın nasıl olacağı değil....Asıl sorun; Davalı kocanın bahse konu resimleri kullanmasının nasıl engelleneceği sorunudur. Açılacak davalar ile davalının resmi kullanması engellenemiyor ise açılacak dava ile dava sonucunda beklenen yarar gerçekleşmeyecektir. Şu aşamada kanımca şikayet yolu veya açılacak dava ile beklenen yarar gerçekleşmeyecektir.
Old 25-06-2007, 22:35   #4
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

Sorununuz hukuki değil de fiili bence. Adalet mekanizması maalesef suç işlendikten sonra harekete geçiyor.Cep telefonunun teknik servisi ile görüşüp kaçak cep telefonlerına yapıldığı gibi emei numarasının kilitlenmesini,yani cep telefonunun açılarak kullanılmasını engelleyebilirsiniz belki.

Ayrıca özellikle boşama davalarında taraflar diğerinin en hassas noktalarını bularak tehditler savurmaya bayılırlar ama karşılarındakinin bunu umursamadıklarını gördüklerini zaman kullanmaktan vazgeçerler.Bu da tecrübelerden bir öğüt.
Old 26-06-2007, 00:19   #5
mehmet sirn

 
Varsayılan

Alıntı:
KİŞİLİK HAKKI
Kişilik hakkı: kişinin hak süjesi olarak herkes tarafından tanınmasını istemek ve bu sıfatla itibar görmek konusundaki menfaat ve yetkileridir. Her kişiye bedeni ve maddi bütünlüğüne, menfaat ve ilişkilerine yönelik saldırılardan kaçınılmasını başkalarından isteme yetkisini verir.
.......


2) SALDIRI TEHLİKESİNİN ÖNLENMESİ DAVASI:
Bu dava halen mevcut olmamakla beraber, bir takım eylem ve belirtilerden çok yakın bir gelecekte kişilik hakkına karşı gerçekleşmesi pek mümkün ve olası görülen hukuka aykırı saldırılara karşı açılır. Böylece olası bir saldırı önceden önlenmiş olur.
3) SALDIRININ HUKUKA AYKIRILIĞININ TESPİTİ DAVASI:
Bu dava mevcut bir fiilin ve davranışın kişiliğe yönelik hukuka aykırı bir saldırı mahiyetinde olduğunun mahkemece karar altına alınmasını sağlama amacına yöneliktir. MK. m. 25

ortada bir tehdit suçu olduğu çok açık, ya da yaygın tabirle bir şantaj sözkonusu. Fotoğrafın ya da fotoğrafların yayınlanmasını veya dağıtılmasını kesin anlamda engelleyemeyeceğinizi düşünüyorum. Asliye Hukuk Mahkemesinde açacağınız saldırının önlenmesi davasında , cep telefonuna kaydedilmiş resimleri yoketmeniz yada cep telefonunu kocadan almanız mümkün görünüyor. Ancak fotoğrafların telefondan alınması ya da cep telefonunun alınması fotoğrafların yayınlanmayacağı anlamına gelmiyor. Çünkü şu anda telefona kayıtlı resimlerden birçok kopya yapılmış olabilir.
Mahkeme kararına rağmen koca, resimleri yayınlarsa malumunüz hem savcılığa şikayette bulunulabilir hem de manevi tazminat açılabilir
Old 26-06-2007, 08:28   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Yayınlayana kadar uygulanması gereken TCK’nın107. maddesidir:
Şantaj
MADDE 107 - (1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi Kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(Ek fıkra: 5377 - 29.6.2005 / m.14) (2) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.

Yayınlandıktan sonra uygulanması gereken hem yukarıdaki TCK.107 hem de TCK’nın 134.maddesidir:
Özel hayatın gizliliğini ihlal
MADDE 134 - (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır.

Yukarıdaki ceza hükümlerinin uygulanmasından ayrıca tazminat hakları saklıdır.

Burası dağ başı değil.

Saygılarımla
Old 26-06-2007, 12:00   #7
Av.EErdem

 
Varsayılan

Soruma yanıt veren tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.
Asliye Hukuk Mahkemesinden tedbir talep etme imkanı olduğunu öğrenmem çok faydalı oldu. Çünkü her ne kadar ceza hakimleri sorunun çözümüne sıcak baksa da, müracaat savcısının umutsuz konuşması ve özel hayatın gizliliği ihlalinin oluşmadığını düşünmesi karşısında takipsizlikle iş, mahkemeye gitmeden savcılıkta tıkanacaktı. Bu konuda örnek bulamadığımdan tıkanmıştım.Üzerimden büyük bir yükün kalkmasını sağladığınız için binlerce teşekkür hepinize.
Old 31-12-2007, 15:40   #8
Av.EErdem

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım;
Önerilerinizi dikkate alarak Asliye Hukuk Mahkemesi'nden tedbir kararı aldım. 10 gün içinde dava açma mecburiyetim bulunduğundan Lösemi hastaları yararına çalışan bir derneğe bağışlanmak üzere manevi tazminat ve telefonun aynen iadesi ya da bu mümkün olmadığı takdirde imei numarasından telefonun kullanıma kapatılması talebiyle Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dava açtım. Davalı taraf cevap dilekçesinde; bu görüntülerin varlığını ve görüntülerin bulunduğu telefonun davacıya ait olduğunu kabul etmekle beraber, bu görüntüleri sildiğini, telefonu da başkasına sattığını belirtti.Hakim garip ama dosyayı bilirkişiye gönderdi. Bilirkişi kendisi hakimmiş gibi, telefonun tarafımıza ait olduğu kesin olduğundan aynen iadesine, manevi tazminat talebimizin ise manevi zarar ispatlanamadığından reddine karar verilmesi yolunda görüş bildirdi. Duruşmada; bilirkişinin hukuken hakim yerine geçip karar vermesi ve manevi tazminat talebimizi değerlendirmesinin bilirkişilik sınırları dahilinde olmadığını belirttim. Sonuçta hakim davayı reddetti. Hatta sözlü olarak, bilirkişi raporunun umurunda olmadığını ifade etti ve böyle bir dava türü olamayacağını, ancak görüntüler yayınlanıp açık bir zarar meydana gelirse dava açılabileceğini söyledi. Oysa ki; tedbir kararında telefonun imei numarası ile kullanıma kapatılmasına karar verilmişti ve ben en azından böyle bir karar verilir diye tahmin ediyordum. Müvekkilim ise; hiç olmazsa böyle bir dava açtığımız ve durumu resmi merciler önüne getirdiğimiz için bir nebze rahatladığını belirtiyor. Eşinin korkudan artık bu görüntüleri kullanamayacağını, kullansa da daha önce bu konuda dava açmış olduğundan kimin görüntüleri yaydığını ispatlayacağını düşünerek rahatlamaya çalışıyor. ben ise kendimi gerçekten huzursuz hissediyorm. Bu sonuç bana insanların , zarar doğup rezil olmadan, kariyeri ve kişilik hakları zedelenmeden bir tehlikeyi bertaraf etmelerinin hukuken mümkün olmadığını gösteriyor. Hukukun işleyebilmesinde bir avukat olarak rol almaya çalışan benim hukuk sistemine olan inancım bir kere daha zedelendi. Yine de temyiz aşaması var ve hala içimde küçük bir umut ışığı parlıyor.
Davanın sonucunu ve seyrini sizlerle paylaşmak istedim. saygılarımla...
Old 01-01-2008, 20:53   #9
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

'' Koruyucu davalar TMK.nun 25.maddesinin 1. fıkrasında düzenlenmiş olan saldırı tehlikesinin önlenmesi davası,saldırıya son verilmesi davası ve saldırırnın hukuka aykırırlığının tespiti davasıdır. Bu davaların açılabilmesi için ortak şart,bir kişinin k,şilik hakkının hukuka aykırı olarak bir saldırıya maruz kalması,kalmış olması veya kalacak olmasıdır. Mağdur maddi yada manevi zarar meydana gelmemiş olsa dahi koruyucu davaları açabilir. ...Saldırı tehlikesinin önlenmesi davası kişiliğe saldırının henüz başlamadığı fakat saldırı tehlikesinin bulunduğu ve bu tehlikenin ciddi ve yakın olduğu durumlarda açılır. Davanın amacı failin davranışını yasaklayarak mağduru gelecekte meydana gelecek saldırıdan korumaktır. ( Serap HELVACI , Gerçek Kişiler 2006 sh: 123)

Burada açılan dava TMK. 125/1 maddesinde öngörülen '' koruyucu'' davalardandır.Bu sınıfa dahil '' saldırı tehlikesinin önlenmesi '' davasıdır. Yukarıdaki bilimsel açıklamada da belirtildiği gibi bu davanın açılabilmesi için mutlaka kişilik hakkına saldırının gerçekleşmesi gerekmez. Saldırı henüz başlamadan ortada bir ciddi ve yakın saldırı tehlikesinin bulunduğu durumda açılır. Bu davadaki gaye muhtemel saldırının şimdiden önlemlerinin alınması gerçekleşmesinin önlenmesi ve karşı tarafa yapmak istediği eylemin hukuka aykırı olduğunun hatırlatılmasıdır. Böyle bir dava türü 25/1 maddesinde öngörülmüştür.

Somut olayda, davalı görüntüleri sildiğini ve tel.nu sattığını beyan ile dolaylı ikrarda bulunmuş ve ispat yükü kendine geçmiştir. Böyle bir duruma dahi davalının eyleminin hukuka aykırılrğının tespiti ile '' imei numarası ile kullanıma kapatılması '' şeklinde bir karar verlmesi beklenirdi.

Manevi taz. talebine gelince, BK.nun 49 md.sine göre manevi taz. talep edebilmek için kişilik hakkına saldırının gerçekleşmesi gerekir. Salt tehlike manevi tazminat için yeterli sayılamaz. Mahkemenin manevi taz. yönünden ret kararı herhalde bu gerekçeye dayanabilir. Fakat bence karı-kocada olsa izinsiz görüntülerin alınması olayı tek başına kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilebilir.

Yargıtay aşamasında bunlar üzerinde durulmalı. Diye düşünüyorum

Saygılarımla.
Old 03-01-2008, 10:45   #10
Av.EErdem

 
Varsayılan

Sayın Yüksel Kocabaş;
Öncelikle kaynak bildirdiğiniz için ayrıca bir teşekkürü borç bilirim.
Manevi tazminat talebinde bulunma sebebim, davayı açmadan önce görüştüğüm hakimlerin tazminat talebi olmadan böyle bir dava açmamamı belirtmeleri sebebiyle oldu. Zaten daha önce de belirttiğim gibi bu parayı bir hayır kurumuna bağışlamak üzere talep ettik, çünkü müvekkil eski eşine öyle öfkeli ki kendisinin bir kuruşunu dahi istemiyor. Ancak görüştüğüm bir çok hakim, saldırı vuku bulmadan ve zarar ortaya çıkmadan, '' saldırı tehlikesinin önlenmesi '' kavramını benimseyemediler. Umarım Yargıtay aşamasında bu sorunun üstesinden gelebiliriz.
Teşekkürlerim ve saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Noterden devri olmaksızın yapılan araç satışı Kadir COŞKUN Meslektaşların Soruları 39 02-07-2012 10:25
Kürtajda Eşin Rızası Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 52 27-08-2009 22:18
Hayâ, Edep ve Ahlaka Aykırı Müstehcen Kadın Kıyafetlerinin Men'i Derneği Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 26 21-08-2009 10:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06085706 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.