Gayrimenkul satış vaadi ve dolandırıcılık

Müvekkil kendisine ait bir dükkanı bir daire ile takas ediyor. Daire bitmek üzere olan bir inşaat halinde ancak kat mülkiyetine geçmediğinden tapusu çıkmamış. Dükkanının tapusunu veriyor. Daire için noterde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılıyor. İnşaat bitiyor ve tapular çıkıyor. Müvekkil tapuya gittiğinde sözleşmede belirtilen dairenin mevcut olduğu ancak başkası adına tescilli olduğunu öğreniyor. Bu arada dükkanı alan şahıs bir arkadaşına kredi çektirerek dükkan üzerine ipotek tesis ettiriyor.
Sahibi olmadığı bir gayrimenkule ilişkin satış vaadi sözleşmesi düzenleniyor ve kullanılarak müvekkil kandırılıyor. Yapılan sözleşmede 'alan kişinin bu dairenin satan kişiye ait olduğunu bildiğini, tapu belgesi ifrazı istemediğini, taşınmazı devir ve teslim alarak zilyetliğini fiilen tescil ettiğini' ibareleri yazmaktadır.
İki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğu için, acaba müvekkili kandıran kişinin dolandırıcılık suçu işlediği söylenilebilir mi? Veya cezai anlamda ne yapılabilir?

Alıntı: Yazan eke Müvekkil kendisine ait bir dükkanı bir daire ile takas ediyor. Daire bitmek üzere olan bir inşaat halinde ancak kat mülkiyetine geçmediğinden tapusu çıkmamış. Dükkanının tapusunu veriyor. Daire için noterde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılıyor. İnşaat bitiyor ve tapular çıkıyor. Müvekkil tapuya gittiğinde sözleşmede belirtilen dairenin mevcut olduğu ancak başkası adına tescilli olduğunu öğreniyor. Bu arada dükkanı alan şahıs bir arkadaşına kredi çektirerek dükkan üzerine ipotek tesis ettiriyor. Sahibi olmadığı bir gayrimenkule ilişkin satış vaadi sözleşmesi düzenleniyor ve kullanılarak müvekkil kandırılıyor. Yapılan sözleşmede 'alan kişinin bu dairenin satan kişiye ait olduğunu bildiğini, tapu belgesi ifrazı istemediğini, taşınmazı devir ve teslim alarak zilyetliğini fiilen tescil ettiğini' ibareleri yazmaktadır. İki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğu için, acaba müvekkili kandıran kişinin dolandırıcılık suçu işlediği söylenilebilir mi? Veya cezai anlamda ne yapılabilir?

Bu dolandırıcılık suçunun konusunu oluşturmuyor. Çünki bu şekilde yapılan işlemlerde kişiler kendilerine ait olmayan gayrimenkulleri de satmayı vaat edebilirler. Tapu sicilden araştırma yapmanız mümkün olduğu çin kandırıldığınızı söylemeye imkan yok, Yapmanız gereken şey söz konusu satış vaadine konu yerin müvekkilinize belirli bir gnde teslimini teslim söz konusu olamayacaksa gerçek bedelinin belirlenen sürede müvekkilinize ödenmesini ( bu arada harç yüksek olmasın diye çoğunlukla gerçek bedel gösterilmiyor) istemek. Bu ihtarla satış vaadinde bulunanu temmerüde düşürmüş olup, dava açabilirsiniz. Açacağınız davada terditli talepte bulunun öncellikle gayrimenkulün tapusunun iptali ile müvekkiliniz adına tescilini, bu sağlanamadığı takdirde günün raiç değerlerine göre gayrimenkul bedelinin davalıdan tahsilini talep edin. Raiç bedele göre karar veriyor mahkemeler genel olarak. Sizin olayınızda muhtemelen daire arsa sahibinin adınadır. Satış vaadi borçlusu ile arsa sahibi arasındaki sözleşmeyi ele geçirebilirseniz onu da kullanabilirsiniz.

Burada aklıma Hukuk fakültesinde kullanılan bir kavram geldi.

HERKES HAKKINDAN FAZLASINI SATABİLİR; AMA KİMSE HAKKINDAN FAZLASINI DEVREDEMEZ.

Konunuzun, ceza hukukunu ilgilendiren bir yanı yok. Sadece borçlandırıcı işlem oduğundan, ancak satış vaadindeki miktarın ödenmesini karşı taraftan isteyebilirisiniz. İfada imkansızlık söz konusu.

yargıtayın bu konuda çok ayrıntılı kararları var satış vaadindeki miktar gerçek miktar olmuyor genellikle bu nedenle de mahkemelerde tekrar bedel değerlendirilmesi yapılması söz konusu yani sadece satış vaadi sözleşmesindeki bedeli istenmesi değil vaad edilen gayrimenkulün değerini talep edebilirsiniz ve de bu yönde karar veriliyor.