Rektörlüğün Borçlu Olduğu Takipte Ticari Faiz Sorunu

Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğüne karşı başlatmış olduğum icra takibinde borçlu tarafından, kamu kuruluşu olmaları nedeniyle takipten itibaren ticari faiz yerine yasal faiz işletilmesi gerektiğinden bahisle faize itiraz edilmiş durumda. Müvekkilim medikal şirket olup, hastaneye de medikal cihaz satmış. Yani söz konusu olan ticari bir iş. Bu durumda söz konusu faizin de ticari faiz (yani reeskont) olması gerektiğini düşünüyorum. Hastanelere özel bir durum var mı, ya da kamu kuruluşlarının yaptıkları ticari işlerde ticari faizden sorumlu olmaları gerekmez mi?

Sayın meslektaşım, Borçlar Kanunu’nun 307. maddesinin 2. fıkrasında, ticari işlerde şart edilmemiş olsa dahi faiz verilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, taraflar tacir olmasa bile ki sizin müvekkiliniz tacirdir, verilen hizmet ticari iş niteliğinde ise, o takdirde sözleşmede kararlaştırılmamış olsa bile borçlunun ticari faizi ödemesi gerekir. Aynı şekilde TKm.22’de de, ticari işletmesi gereği bir iş veya hizmet gören tacirin,(yani müvekkilinizin) sözleşmede öngörülmemiş olsa dahi ücret isteme ve verdiği avanslar ile yaptığı masraflar için de ödeme tarihinden itibaren faiz talep etme hakkına sahip olduğu ifade edilmektedir.
Taraflar uygulanacak kapital faizini serbestçe kararlaştırabilirler. Borçlar Kanunu ile Ticaret Kanunu’na göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile kararlaştırılmamışsa bu ödeme, yıllık. TC Merkez Bankası’nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli kredi işlemlerinde uyguladığı reeskont üzerinden yapılır.Yani reeskont faizi uygulanır.Hastanelerin yaptıkları alım satım işi de TTK 22 kapsamında ticari bir iştir.Bu nedenle alacağa reeskont faizi uygulanması gerekir.

Faize mutlaka itiraz ederler. Kaldı ki Mahkemeye itirazın iptali için müracaat ettiğinizde de aleyhinize sonuçlanacaktır. Kaldı ki görev sınırının üzerinde olan bir miktar için itirazın iptali davasını bile Ticaret Mahkemesinde açamıyorsunuz. Asliye Hukuk'ta açılması gerekiyor. Kurumun, Kamu Kurumu olması yanında yapılan işin ticari olmadığı (!) -ki hala iddiam şudur, ihalenin Firmanın uhdesinde kalması, sözleşme yapılması, malı teslim etmesi, malın kabul edilmesi, fatura tanzimi aşamaları özel hukuk içinde incelenmeli ve İdarenin üstünlüğü son bulmalıdır- gerçeği ön plana çıkıyor. Açılmış davaları incelerseniz hepsinde İdare kazanmıştır. (Faizin yasal faiz olması husunda) En iyisi, yasal faiz uygulanmasıdır. Aksi halde itiraz devam edecek ve itirazın iptali davasında faiz açısından talebiniz reddedilecektir.

Bununla beraber sözleşme imzalarken ticari faiz uygulanacağı konusunda uzlaşılması gerekmektedir. Aksi halde talebiniz kabul görmez.

Ticari işlerde Reeskont değil AVANS oranı uygulanır.
İlgili konu için tıklayınız.

Sayın korayc

Asliye Hukuk - Asliye Ticaret mahkemelerinin iş bölümü açısından yaptıkları ayrıma çok önem vermemek gerekir:

Asliye hukuk mahkemesinde görülse bile, idare ile yüklenici arasındaki davalarda taraflardan biri tacir olduğundan ticari faiz uygulanmakta.

Ayrıca, ihalelerde sözleşme imzalandıktan sonra idarenin tek taraflı idari işlemleri sonra erer ve imza aşamasından sonra tarafları eşit sayan özel hukuk hükümleri geçerli olur. Teoride böyledir; uygulama da bu yönde sürmektedir.

Özetle, olayda ticari faiz istenmelidir. Karşı tarafın ticari faize yönelik itirazı haksız çıkacaktır.

Saygılarımla

Asena Hn. cevabınız için teşekkür ederim. Aynen dediğiniz gibi faize itiraz ettiler. Bu konuda yasal bir dayanakları da var bunu biliyorum ancak itiraz dilekçesinde yazmamışlar. Bu konuda elinizde örnek bir karar varsa bana iletebilirseniz çok sevinirim. İyi çalışmalar

Av. Koray Cengiz

Alıntı: Yazan Av. Asena Faize mutlaka itiraz ederler. Kaldı ki Mahkemeye itirazın iptali için müracaat ettiğinizde de aleyhinize sonuçlanacaktır. Kaldı ki görev sınırının üzerinde olan bir miktar için itirazın iptali davasını bile Ticaret Mahkemesinde açamıyorsunuz. Asliye Hukuk'ta açılması gerekiyor. Kurumun, Kamu Kurumu olması yanında yapılan işin ticari olmadığı (!) -ki hala iddiam şudur, ihalenin Firmanın uhdesinde kalması, sözleşme yapılması, malı teslim etmesi, malın kabul edilmesi, fatura tanzimi aşamaları özel hukuk içinde incelenmeli ve İdarenin üstünlüğü son bulmalıdır- gerçeği ön plana çıkıyor. Açılmış davaları incelerseniz hepsinde İdare kazanmıştır. (Faizin yasal faiz olması husunda) En iyisi, yasal faiz uygulanmasıdır. Aksi halde itiraz devam edecek ve itirazın iptali davasında faiz açısından talebiniz reddedilecektir. Bununla beraber sözleşme imzalarken ticari faiz uygulanacağı konusunda uzlaşılması gerekmektedir. Aksi halde talebiniz kabul görmez.

Alıntı: Yazan Asena Açılmış davaları incelerseniz hepsinde İdare kazanmıştır. (Faizin yasal faiz olması husunda)

Benim bildiğim davaların hepsini idare kaybetti. (Faizin ticari faiz olmasına karar verildi.)

Alıntı: Yazan korayc Asena Hn. cevabınız için teşekkür ederim. Aynen dediğiniz gibi faize itiraz ettiler. Bu konuda yasal bir dayanakları da var bunu biliyorum ancak itiraz dilekçesinde yazmamışlar.

Ticari iş konusunda ticari faiz yerine yasal faiz ödenmesine ilişkin yasal bir dayanağın bulunmadığı kanısındayım.



Saygılarımla