Ayıplı Hizmet Tatil Amaçlı Yat Kiralama

Tüm Meslektaşlarıma İyi Çalışmalar

Müvekkil A bilindik bir Yatçılık Firmasından kısa süreli yat kiralıyor, ancak sözleşmede belirlenen gün ve saatte yat müvekkile teslim edilemiyor, müvekkil misafirleri ile birlikte bir gün boyunca teknede yatırılıyor ancak ertesi gün çıkış izinleri alamadıklarından bahisle yatın kiralamaya elverişli olmadığı belirtiliyor ve müvekkil tekneden indiriliyor.

Olayın gerçekleşmesinin üzerinden 3 hafta kadar sonra müvekkilin telefonla ısrarları üzerine bedel iadesi gerçekleştiriyor.Müvekkil teknede geçireceği zaman için satın almış olduğu kumanya ve misafirlerinin önünde küçük düşmesi ile birlikte tatilden beklediği faydayı sağlayamaması sebebi ile maddi ve manevi tazminat davası açmayı talep etti.

Kanımca Yatçılık firmasının takne kiralaması bir hizmet, zira firma bu işi sürekli yapıyor bundan kar elde ediyor ve gerek internet üzerindeki reklamlarında gerekse broşürlerinde bu yönde reklam yapıyor.Bu sebeple de müvekil kanuni tanımlar uyarınca bu hizmetten yararlanan tüketici sıfatı taşıyor.

Kafama takılan müvekkil ile firma arasında yapılan sözleşmede müvekkilin kiracı acenteninde(firmanın) kiralayan olarak gösterilmesidir.Bu ibareler akdin hukuki mahiyetini değiştirir mi yoksa akdi hizmet sözleşmesi olarak nitelendirmek doğrumudur.

Vaktiniz ve Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.

Öncelikle tüketici hukuku kapsamına giren bir dava, müvekkiliniz de tüketici olarak " ayıplı hizmet " karşılığı mağduriyete uğramış fakat bedelin iadesini sağlayarak zaten tüketici hukuku boyutu bakımından hukuki yarar sağlanmış. Bu aşamadan sonra tüketici boyutu olarak değilde kiracı-kiralayan ilişkisine baktığınızda müvekkilinizin uğradığı maddi-manevi zararları belirtebilir tam emin olmamakla birlikte paranın iadesi durumunu da davanızda kusur ispatı bakımından kullanabileceğinizi düşünüyorum