Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Anket Sonucu: Adliyede "protokol kapısı" gerekli midir?
Evet gereklidir. 24 24,24%
Hayır gereksizdir 71 71,72%
Kararsız 4 4,04%
Oy Verenler: 99. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 175)

Adliyeye Protokol'den Girmek Ya Da Girmemek! İşte Bütün Mesele Bu!

Yanıt
Old 11-06-2007, 16:35   #1
Jeanne D'arc

 
Varsayılan Adliyeye Protokol'den Girmek Ya Da Girmemek! İşte Bütün Mesele Bu!

Bilindiği üzere, Bakırköy Adliyesi 25.03.2007 tarihinde, şaşaalı bir bir törenle açıldı. Vatana millete hayırlı olsun! 1975 tarihli olduğu söylenen inşaat projesine göre tamamlanan adliye binasının 3 girişi var: Binanın ilk bloğuna (1.blok) denk gelen giriş AVUKAT GİRİŞİ ve son bloğuna (7. blok) denk giriş GENEL HALK GİRİŞİ. Paralel 4 bloğun tam ortasına denk gelen ve gösterişli bir antreye açılan ana girişin adı ise PROTOKOL GİRİŞİ!

İsmine bir türlü “ne anlam” vermem gerektiğini kestiremediğim işbu PROTOKOL GİRİŞİNDE 5 kapı olmasına rağmen bunlardan sadece 1 kapı aktif ve bu girişi hakim, savcı gibi adliye protokolleri olduğunu sandığım zevat ile mübaşir dahil tüm adliye personeli, adliyede içindeki diğer kamu personeli kullanabilirken AVUKATLARIN bu kapıdan GİRİŞİ kesinlikle YASAK!

İtiraz etmeniz halinde; kapıdaki polis memurlarından, “cumhuriyet başsavcısından talimat aldıklarını, kendilerinin zor durumda kalacaklarına” dair yakınışlarını dinliyorsunuz. Kimi meslektaşlarımızın ferdi itirazlarına, polis memurlarının yerine göre idare ederek yerine göre münasebetsiz cevaplar vererek ya da tartışmayı sertleştirerek mukabele ettikleri de duyumlarımızdan.

Polis memurlarının “bu kapıdan giriş konusunda ısrar eden avukatların isimlerinin alarak, başsavcının yanına götürülmesi yönünde talimat aldıkları” şeklindeki beyanlarına ise şahsen tanığım.

Hal böyle olmak ve ciddi şekilde kafa karışıklığına sebebiyet vermekle; siz meslektaşlarımın bu konudaki düşüncelerini de merak ediyorum:

1)Protokol kimdir? Adliyenin "protokolü" kimdir?

2)Adliyede "protokol kapısı" gerekli midir/olmalı mıdır?

3)Avukat (ve hatta kanımca vatandaş bile) bu ön girişten (protokol) girebilmeli midir?

4)Sosyal sözleşme kuramınca halktan aldığı yetkiyi kullanan mahkemelerin, adına karar vermeye yetkili olduğu Türk Milleti’nin, adliyenin asıl protokolü olması gerekmez mi?

5)Cumhuriyet başsavcısının bu talimatının yasal dayanağı nedir?

6)Ön kapıdan girme yasağını delen bir avukat için, polis memururun mukabelesi /muamelesi ne olabilir?

7)Yargının temel unsurlarından biri olarak, mesleğinizi ifa edeceğiniz en temel yere "adliyeye" protokol girişinden girdiniz diye, polis refakatinde cumhuriyet başsavcısının (iyiki saltanat kaldırıldı maazallah ya hakların ve özgürlüklerin yasa ile belirlendiği cumhuriyet rejiminde olmasaydık değil mi?) yanına gitmek, sizde nasıl bir duygu/düşünce oluşturur?

8)Meslektaşım bu zorunlu davete icabet etmek istemezse, polis zor mu kullanacaktır?

9)Başsavcı, “suçu adliyeye girmek” olan meslektaşımız ile ne görüşecektir? Karşılıklı kahve içmek için midir bu zorunlu davet?

10)İstanbul Barosu ve Barolar Birliği neden görmez, duymaz, bilmez? Ayrı kapıdan girmek zorunda bırakılmak ve itiraz etmeniz halinde muhatap olacağınız muamele mesleğin vakar ve haysiyetine, mesleki onura ne derece uygundur?

11)Aynı kapıdan giremediğiniz bir mübaşire/memura iş yaptırabileceğinize inanmakta mısınız?

12)Siz meslektaşlarım neden kabulleniyorsunuz, bu güne kadar niye sustunuz? Neden hiç tepki yok?

Saygılarımla.
Old 11-06-2007, 17:30   #2
medenikal

 
Varsayılan

Adliyeye bacadan girsem acaba ,protokolü ciğnemiş olurmuyum?
Old 12-06-2007, 10:53   #3
av.tugrul kuzgun

 
Varsayılan

üsküdar ceza adliyesinde de anlatılana benzer bir durum söz konusu...adliye kapısından girince iki asansör görüyorsunuz bunlardan birisi elektronik bir kart ile çalışıyor ve sadece bu karta sahip olan hakim-savcı ve diğer personel tarafından bu asansör kullanılabiliyor. diğer asansöre şansınız varsa yemek-dosya-çöp v.b. gibi bir taşıma işi yoksa binebiliyorsunuz..avukatlara verilen gizli mesajı alıyormusunuz bilmiyorum.
Old 12-06-2007, 11:02   #4
alvarez

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım haklı tüm sorularına katılıyorum ve genç bir avukat olarak ne acıdır ki hukuka olan inancımı gün geçtikçe yitiriyorum ve biliyorum ki birşeyler yapılması gerekir ama o zaman da meslektaşlarımızın umursamaz tavırlarına tabir yerindeyse deli oluyorum
ve biliyorum ki işini yaptırabilmek için icra md. lerinin memurlarının önünde kapısında geçirilen sürenin onda biri topyekün adalet bakanının, başbakanın kapısında geçirilse bu sorunların inanın çoğu aşılacaktır ama ne yazık ki sorduğunuz da kendilerini bu ülkenin okumuş ve belki de aydın kesimi olarak değerlendiren insanlar ve bunların oluşturduğu topluluk bunları yapmaktan aciz belki de en acısı bu
Old 12-06-2007, 14:51   #5
nefise

 
Varsayılan

"Polis memurlarının “bu kapıdan giriş konusunda ısrar eden avukatların isimlerinin alarak, başsavcının yanına götürülmesi yönünde talimat aldıkları” şeklindeki beyanlarına ise şahsen tanığım."

Ben şahsen en çok bu noktada koptum; ordan da müdürün odasına mı götürüyorlarmış
Old 12-06-2007, 15:46   #6
Kamaz

 
Varsayılan

Bence herkes halk giriş kapısından giriş yapmalı.Statü farketmeden...
Old 12-06-2007, 16:26   #7
Y.Kurban

 
Varsayılan

1- Protokol, ayrıcalıktır. Adliyenin protokolü, hakim, savcı, mahkeme kalem üyeleri.

4- Bu kadar ütopik olmaya hiç gerek yok. Millet nerede protokolde olduki?!

7- Protokol girişinin başlı başlına varlığı bir rezilliktir. Daha adliyeye girerken duruşmaya yenik çıkıyorsunuz.

10- İstanbul Barosunun resmi sitesinde Bakırköy Adliye Binasının krokisini gösterir dosya var.
http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=2660

Baronun bu rezaleti görmemesi, bilmemesi, duymaması mümkün değil.

Krokiyi baronun sitesinde ilk gördüğümde Foucoult aklıma gelmişti. Çünkü protokolün varlığının bir gerekçesi güvenlikse bir neden de iktidarın doğası gereği tatmin arzusudur.

Halkın sağ köşecikten adliyeye girmesi gerektiği hakimlerin ve savcıların can güvenliğiyle izah edilecektir. Başka bir açıklama mümkün mü? Olabilir belki. Ama bu iktidarın diline tabi olmak demektir. Güvenlik gerekçesiyle insan öldürmenin meşruiyetinin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Sadece başka kapıdan girmeye zorlamak bunun yanında önemsenmeyecek düzeyde kalacaktır. Avukatları sol kapıdan girmeye zorlamanın gerekçesi de yine güvenlik olacaktır. Başka bir gerekçe olacağını yine sanmıyorum. Yargıtay üyelerinin bir avukatla öldürülmesi öne sürülecektir. Yine güvenlik yani.

Ha bu arada, avukatlarla halkı ayırmaları da, hakim, savcı ve adliye personeline karşı bir nebze olsun mahcubiyeti giderebilmek için olsa gerek.

Buna karşı bir tepki olacaktır şüphesiz. Ancak şimdiye kadar sessiz kalınması bile, buna da alışılacağını gösteriyor. O nedenle umut göremiyorum.
Old 12-06-2007, 21:39   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Protokol girişi değil de belki personel girişi denilmesi daha uygun ve doğru olur.

Bu anlamda olaya bakarsak, personel ile personel dışı kişilerin farklı kapılardan giriş yapması doğal kabul edilebilir.

Benim anlamadığım husus şudur:

Bu iki ayrı giriş kapısının konforunda bir farklılık mı vardır? Rahatsızlığa neden olan husus net olarak nedir? Kötü muamele midir? Yoksa, farklı kapılardan giriş yapılması vatandaşı veya (biz avukatları) aşağılamak amaçlı mıdır? Nedir sıkıntı?

Ben pek anlayamadım açıkçası...

Bunlardan önce şunları Baro sağlamalıdır:

1. Baro odalarının ve baro odalarında bulunan tüm malzemelrin temizliğinin sağlanması. (Yağlı ve pis kokulu cübbeler en başta olmak üzere)
2. Avukatların duruşmalara tam zamanında alınmalarının sağlanması için çaba sarfetmelidir. gerekirse duruşmalara girmeme eylemi yapılmalıdır ve baro buna ön ayak olmalıdır.
3. Özellikle genç meslektaşlarımıza yönelik ve meslek onuruna yaraşır tutardan az olmamak üzere işsizlik maaşı tesis etmelidir. Barolarımız oldukça zengin fonlara sahiptir.

Bunlar gibi bir çok şey sayılabilir...

Saygılarımla.
Old 12-06-2007, 21:46   #9
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Av.Mehmet Saim Dikici,

Bakırköy Adliyesi'ne hiç gittiniz mi veya adliye binasının planını görme olanağınız oldu mu?
Old 12-06-2007, 21:52   #10
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın Av. Jeanne D'arc;
Yeni (BAKIRKÖY) Adliyesine bir kez gitmiştim. Ama bir tuhaflık hissetmedim. Diğer adliyelerin genelde tek kapısı olduğundan sanırım bu tür bir sıkıntı duyulmuyor.
Old 12-06-2007, 22:16   #11
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Hangi kapıdan girmiştiniz?
Old 12-06-2007, 22:21   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Protokol kapısından.

Ben, avukatım. Böyle sayın Jeanne D'arc.
Old 12-06-2007, 22:25   #13
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Biz daha olamamışız demek ki ama çabalıyoruz Sayın Dikici.
Old 12-06-2007, 22:28   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Jeanne D'arc
Biz daha olamamışız demek ki ama çabalıyoruz Sayın Dikici.

Estagfurullah siz epeyce (biraz da fazla kaçarak) olmuşsunuz.

Ben şunu demek istedim:

Ben, avukatım. Doğal olarak avukatların girdiği kapıdan! girmiş olmalıyım.

Budur niyazım.
Old 12-06-2007, 22:31   #15
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Av. Mehmet Saim Dikici'nin 8 no'lu mesajına katılıyorum.
Old 13-06-2007, 08:23   #16
ParanoidAndroid

 
Varsayılan

Bakırköy Adliyesi'nin açılışı yapılmadan önce gider gelirdim; tek giriş kullanılıyordu o zaman; bence şöyle bir ayrım yapılmalıydı; çantası vs.si kontrol edilebilenler ve edilemeyenler şeklinde.. Yine de bir hakimle bir mübaşir aynı kapıdan giriyorsa, bu üçlemede (avukat girişi,halk girişi, adliye çalışanı girişi) ayrımcılık yapıldıgını düsünemem.. Ama (savcıdan gelen) tavır, talimat çok yanlış.. Savcıların koltukları bir an önce avukatlarınkiyle aynı düzeye indirilmeli.. Yoksa bu hatalar böyle sürüp gidecek..
Old 15-06-2007, 17:21   #17
Hak Hukuk

 
Varsayılan

Avukatın, mesleğini icra ederken karşılaştığı, avukatlık hukuku ve meslek kurallarına aykırı durumlar karşısında, Meslek Örgütleri(Baro ve Birlik)nden yeterli ilgi ve desteği görmediği, onları harekete geçiremediği hususunu hep dile getiriyoruz.Bu sitede de “Avukatlık Sorunları”na dair söylenen her sözün ardından öne çıkan husus bu oluyor ve söz konusu “İlgisizliğin” karşısında “hayret”lerimizi belirtiyoruz.
Meslek örgütlerimizin bu ilgisizliğini “Uçan Halı ve Avukatlık” başlığıyla açıklamak istiyorum.Avukatlık, insanlara hukuki bilgi sunma hizmetidir.En iyi hukuki bilgi ile donatılmış olanların avukatlık denince akla gelmeleri, mesleği onların temsil etmesi beklenir;doğal olan budur.
Ülkemizde Avukatlar ikiye ayrılır:Uçan halının üstündekiler ve aşağıda olanlar.Aşağıda olanlar yani her yüz avukatın doksanı mesleğini, kendini hukuki bilgi ve değerlerle donatarak yani aynen kitapta yazıldığı gibi icra etmeğe çalışır.Diğerleri yani yüzde onu ise, herhangi bir hukuki donanıma önem vermeden, özel ve gizil ilişkiler kurmak suretiyle avukatlık yapmayı tercih eder.Halkın nazarında bu son gruptakiler yani “uçan halının üstündekiler” avukatlığı temsil eder kabulü vardır.Aşağıda kalanlar yani yüzde doksanlar da, “bir gün uçan halının üzerine ben de sıçrarım” didişmesi arasında ömürlerini tüketir durur.
Meslek örgütlerimizi de genellikle uçan halının üstündekiler idare eder.Ve doğal olarak yukarıdakiler, (tarihte de hiçbir zaman rastlanmadığı üzere) aşağıdakilerin -eften püften olanları dışında kalan- herhangi bir sorununa ilgi göstermezler.
Kanaatimce, kendi kaderimize el koymak, meslek örgütlerimizi yüzde doksanların eline geçmesini sağlamakla işe başlanabilir.Şu günlerde yapılacak seçimlerin, “Milletin kendi kaderine el koyması” olarak yansıtılması aldatmacasından bizim durumumuz biraz farklı olmalı ;çünkü biz avukatlarız.
Old 16-06-2007, 03:07   #18
akglkadir

 
Varsayılan

Ben genç bir avukat olarak mesleğimizin aşağılara çekilmesinde suçun büyük bir kısmını sırf işleri görülsün diye kalemle, icra daireleriyle senli benli olan ve kendini ezdiren büyüklerimde görüyorum. (Sözüm herkese değil tarifime uyanlaradır.)

1-Nasıl alıştırırsan öyle gider.
2-Kendi düşen ağlamaz.
Old 16-06-2007, 07:48   #19
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın akglkadir

Az olan şey değerlidir. Şimdiki durumda avukat sayısı az değildir; gereğinden kat kat fazladır.

Bu fazlalık yıllar içinde oluşmuştur. Bu nedenle bir avukatın yaşı ne kadar büyükse avukatlığın itibar kaybetmesindeki kabahati o kadar küçüktür.

Saygılarımla
Old 16-06-2007, 09:42   #20
Av.Barış

 
Varsayılan

avukatlar yargının her zaman üvey evlatları olarak görülmüştür.bir mübaşiri avukattan üstün tutma zihniyeti malesef mevcuttur. progtokol konusunda baro nezdinde girişi m yapmak gerekiyor.bunun olmaması durumunda 20-30 avukat aynı anda o girişi zorla kullanırsa polisin yapabilecek birşeyi olmaz.ceza yasalarında böyle bir suç olmadığı için savcılık hiçbirşey yapamaz. bence toplu halde o girişi kullanın.ve geçtikten sonra talimatı veren c.başsavcısının odasının önünden geçerek bunu kutlayın.
Old 16-06-2007, 14:26   #21
akglkadir

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sayın akglkadir

Az olan şey değerlidir. Şimdiki durumda avukat sayısı az değildir; gereğinden kat kat fazladır.

Bu fazlalık yıllar içinde oluşmuştur. Bu nedenle bir avukatın yaşı ne kadar büyükse avukatlığın itibar kaybetmesindeki kabahati o kadar küçüktür.

Saygılarımla

Ben kabahat "büyükerimde" derken bu tür davranışlara avukat olmaynları alıştıranların eski avukatlar olduğunu ve geçmişten gelen bir durum olduğunu kastetmiştim. "Önceki, eski avukat" olması tabiat gereği büyüğüm olmasını gerektiriyor büyüklerim derken bu argumandan yola çıktım. Saygılar.
Old 16-06-2007, 19:28   #22
burcu.u

 
Varsayılan

birden çok grişin olması (halk girişi ve avukatlar,hakimle,savcılar için ayrı girişin bulunması) olanaklı ve belkide olması gereken birşey ve bunun gerek güvenliğin daha kolay saglanması gerekse giriş çıkısın akıcı hale gelmesi açısından mantıklı oldugu kanısındayım ancak bunun statü ayrımını amaçlayarak yapmaları gercekten hukukun uygulandığı bir alanda gercekleşmis olması adalet kavramına ters düşmektedir ki buradaki protokol ayrımının nasıl bir tatmin amacı güdülerek yaptıklarına anlam veremedim...
Old 18-06-2007, 00:05   #23
gunay.cvl

 
Varsayılan

Sayın arkadaşlarım kendi aramızda gereksiz tartışıyoruz.
Bence olmaması gereken HERHANGİ BİR AYIRIMdır.
Ama, örnek bina olarak gösterilen Bakırköy Adliyesindeki bina; gerek girişindeki uygulama, gerek epey kişinin girdiği kalemlerin bulunduğu odaların özel olarak kullanılan birçok odadan küçük oluşu,önceliğin sağlıklı hizmet vermek değil de gösteriş amaçlı olduğunu net bir şekilde anlatıyor.Bence yapılması gereken protokol kapısı olarak kullanılan kapının tüm vatandaşlara açık olması, güvenliğini düşünenlerin yan kapıdan girmesidir.Çünkü, gelen vatandaşın o heybetli kapıdan girerken gerçekten ADLİYE SARAYIna girdiğini hissetmesi gereklidir.İkinci sınıf insan yerine konulduğunu değil!
Geçenlerde o kapının karşısına mermer zemine oturdum.Ne kadar ıssız olduğunu,maalesef ülkemizin gelişmekte olan ülkeler sınıfında bile değil de az gelişmiş üçüncü dünya ülkeleri arasında olduğunu üzülerek düşündüm.Kime neyi ispatlamaya çalışıyoruz ki.Bu gösteriş kime karşı yapılıyor?
Bırakın kendimizi insanımızdan üstün görmeyi. Sayın Baro Yöneticilerinden öncelikle bu konuya el atmalarını bir üyeniz olarak talep ediyorum. BİLİRİZ Kİ Adalet Sarayı Adalet dağıtılan yerdir.Mahkemeler önünde herkesin eşit olması gerekir.Ve EŞİTLİK bunu sağlaması gerekenler eliyle daha kapı önünde çiğnenmektedir.Burada önemle üzerinde durulması gereken öncelikle avukat -savcı ayırımı değil, MÜCADELE EDİLMESİ GEREKEN BU ZİHNİYETTİR.
Lütfen! Bu konuda Baromuzda üzerine düşen görevi yapmalıdır.
Arkadaşlar öncelikle eşit şekilde içeriye girelim.Daha sonra avukat-savcı tartışmasını yaparız nasılsa!
Old 18-06-2007, 09:19   #24
Av.EErdem

 
Varsayılan

Ben halk girişi, personel ve avukatlar için ayrı bir giriş olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun nedeni, personelin (hakim ve savcılar da personel deyimine dahil edilmiştir) ve personel veya avukat olduğunu söyleyen herkesin kolaylıkla içeri girmesi. Kimlik sorulacak olsa , halk kapısından giren personel ve avukat bundan rahatsız olmakta, zaten bir yandan vatandaşlar içeri girerken elinde evrak çantası olan kişiler nasıl olsa avukattır diye sorgusuz sualsiz içeri alınmakta. Yani bırakın aramayı, cihazdan bile geçmeden avukat veya personel görünümlü herkes adliyeye girebiliyor. Böyle bir fikir ileri sürmem, geçtiğimiz ay Sakarya Adliyesi bayanlar tuvaletinde bomba bulunmuş olmasıyla ilintili. Sakarya Adliyesi'nin 4 giriş kapısı var. kapılardan biri halkın ve tüm personelin girdiği kapı, diğeri tutuklular için kullanılıyor. Yalnız İdare Mahkemesi kapısı tamamen güvenliksiz bir kapı, görevli bile bulunmuyor ve bu binanın içinden adliye binasına da, adliye yemekhanesine de kolayca geçilebiliyor. Otopark tarafındaki bu kapının personel ve avukatlara tahsisi, içeri girenlere kimlik soracak bir güvenlik görevlisi bulundurulması ve halk giriş kapısında kapsamla arama yapılabilmesi riski en aza indirecektir kanımca.
Old 18-06-2007, 14:45   #25
afteryears

 
Varsayılan

Avukatlara özel bir giriş kapısının olması güzel birşey değilmi.Evet diğer kapıdan avukatların girişi konusunda zorluk çıkarılması hoş birşey olmayabilir ama,avukatlara özel bir kapının bulunması güzel ve gerekli birşey,avukat olarak bana tahsis edilmiş olan kapıdan girmeyi tercih ederdim... bilmem yanlış mı düşünüyorum?
Old 18-06-2007, 15:34   #26
üye3578

 
Varsayılan

Avukatlara ayrılan giriş kapısında herhangi bir olumsuzluk yoksa, kanımca avukatlara ayrı bir giriş yapılması uygun ve yeterli...

Asıl sorun avukatların hangi girişten girdiklerinden çok, girdikten sonraki durumlarıdır.

Adliye koridorlarında veya kalemlerde uygun olmayan şartlarda oturan-bekleyen avukat meslektaşlarımızın öncelikle bu hususu dile getirmeleri gerektiği kanaatindeyim...

selam ve saygılar....
Old 18-06-2007, 15:44   #27
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Ancak birinci bloktan girebilerek, duruşmaya yetişmek için adliye koridorlarında koşarak en son bloğa kadar gitmek sadece bana mı saçma geliyor?

Ben avukatım. O adliyeye gün içinde bir çok kez girip çıkmam gerekebiliyor. Çoğunda da koşuşturarak. Oysa memurların günde en fazla iki kez girdikleri, sürekli kalarak mesailerini sürdürdükleri bir mekan, adliye. O vakit "adı personel olamayan" protokol girişinin kenardan ve avukatların girişinin ise tüm binaya eşit uzaklıktaki orta kapıdan olması gerekmez mi?

Adliye içi de fecaat. Odalar küçücük, dolaplar da yerleştirince kalem memurları bile zor bela sığmış. İçeride değil avukata bir masa ayrılması, çalışma ortamı düşünülmesi, avukatın ya da vatandaşın fiziki varlığına bile yer yok ve buna da itiraz ediyorum. Ancak bunu değiştirme imkanım var mı? Önerim ne olacak? Ey avukatlar birleşin, hadi binayı yıkalım mı!

Bunlar getirilebilecek fiziki unsurlara dayalı birçok itirazdan sadece basit bir ikisi. Ancak kim ne derse desin, benim esas derdim, adliyenin bir protokolünün olması ve avukata biçilen rol!

Saygılarımla.
Old 18-06-2007, 16:09   #28
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Bence kapılar mesleklere göre ayrılmamalı: aranacakların kapısı - aranmayacakların kapısı diye ayrılmalı.

Hakim, savcı, avukat, kalem personeli, polis ve uygun görülecek diğer çalışanlar aynı kapıdan girerse sorun kalmaz.

Aranması gereken kişiler ayrı kapıyı kullanır. Yığılmaya meydan bırakmamak için aranacaklar için iki kapı tahsis edilebilir. Ama bildiğim kadarıyla arama yapacak polis memuru sayısı kısıtlı olduğundan fazladan kapı açılmak istenmiyor.

Saygılarımla
Old 18-06-2007, 19:29   #29
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
benim esas derdim, adliyenin bir protokolünün olması ve avukata biçilen rol!

Protokol nedir?

TDK' na göre Protokol şuymuş

Alıntı:
protokol -lü
isim Fransızca protocole

1 . Bir toplantı, oturum, soruşturma sonunda imzalanan belge.
2 . Diplomatlar arasında yapılan anlaşma tutanağı.
3 . Diplomatlıkta, devletler arasındaki ilişkilerde geçen yazışmalarda, resmî törenlerde, devlet başkanları ile onların temsilcileri arasındaki görüşmelerde uygulanan kurallar.
4 . Resmî ilişkilerde ve işlemlerde ciddiyet:
"Bunun nedenini merak eder ama nezaket ve protokol belası soramazdı."- H. Taner.


O halde uygulanan yöntem bu tanıma pek uymuyor olmalı.
Old 18-06-2007, 20:55   #30
korayoz

 
Varsayılan

giriş çıkış ayrımının bir önemi yok bence halk girişinden girseydim bile olurdu ki avukatlar için giriş bile yapmışlar ne güzel işte adının protokol girişi olmaması bu girişin seviyesinimi düşürüyor ama dediğiniz gibi fazladan avukatların yürümesine sebep oluyorlar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İşte Örnek Bir Savcı aristo Hukuk Sohbetleri 7 05-10-2011 15:48
Sesim Eskitir Bütün Merhabaları güler ataş Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 0 14-04-2007 22:21
Bütün Kaleler Zaptedilmedi Kavaz Kitap 2 05-01-2007 02:25
Bütün Türkiye'yi Hapse Atacaklar! sbudak Hukuk Sohbetleri 1 16-09-2004 22:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06005406 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.