Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Lazım acil ...

Yanıt
Old 27-06-2008, 12:42   #1
YYuSuFF

 
Varsayılan Yargıtay Kararı Lazım acil ...

Selam Olsun türm Hukukçulara..
5386 Sayılı Sosyal sigortalar kanunda değişiklik öngören kanunun ilgili geçici 91. madde ile ilgili olarak hem dul aylığı hemde yetim aylığı bağlanabilmesini öngören ve davacı adına hüküm verilmiş olan Yargıtay Kararı lazım .. Elimde 2005/7728 Esas numaraları Yargıtay Kararı mevcut . bu karar dışında elinde bu konu ile ilgili karar , ilam, genelge v.s. olan varsa yardım rica ediyorum ..


Saygılarımla ..
Old 27-06-2008, 13:24   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/3631
K. 2007/7907
T. 15.5.2007
• KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ TALEBİ ( Ölen Anne veya Babadan Kız Çocuğuna SSK Ölüm Aylığı Tahsis Edilmiş Olması Ölen Eşinden Dolayı da SSK'dan Aylık Bağlanmasına Engel Oluşturmadığı )
• AYLIĞIN KESİLDİĞİ YERDEN DEVAMI TALEBİ ( Ölen Anne veya Babadan Kız Çocuğuna SSK Ölüm Aylığı Tahsis Edilmiş Olması Ölen Eşinden Dolayı da SSK'dan Aylık Bağlanmasına Engel Oluşturmadığı )
• ÖLEN ANNE VEYA BABADAN KIZ ÇOCUĞUNA SSK ÖLÜM AYLIĞI TAHSİS EDİLMİŞ OLMASI ( Ölen Eşinden Dolayı da SSK'dan Aylık Bağlanmasına Engel Oluşturmadığı )
506/m.68, Geç.91
ÖZET : Dava, davalı kurum işleminin iptali ile aylığın kesildiği yerden devamı talebine ilişkindir. Ölen anne veya babadan kız çocuğuna Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan ölüm aylığı tahsis edilmiş olması ölen eşten dolayı da anılan kurumdan aylık bağlanmasına engel oluşturmaz. Açıklanan nedenlerle, ölüm aylığı kesme işleminin iptali ile aylığın devamı yönündeki talebin kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Davacı, davalı kurum işleminin iptali ile aylığın kesildiği yerden devamına ve borçlu olmadığına karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi E.T. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2- Davacı vekilinin temyiz istemine gelince;

01.04.1986 tarihinde ölen eşi nedeniyle 15.04.1986 tarihinden; 09.07.1965 tarihinde ölen babası nedeniyle de 01.05.1986 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanan davacının, eşi nedeniyle bağlanan ölüm aylığının, 506 Sayılı Yasanın 68/VI. maddesindeki "Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almağa hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir." düzenlemesi uyarınca kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaliyle, borçlu olmadığının tespitine ilişkin davanın yargılaması sonucunda, aylık kesme işlemine yönelik istemin reddiyle, 17.578,66.- YTL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

506 Sayılı Yasaya 5386 Sayılı Yasayla eklenen geçici 91.madde hükmü ile kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar yönünden getirilen düzenlemede; kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıkların, "... Sosyal Sigorta'ya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları... " halinde kesileceği, kendi çalışmaları dışında sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaları halinde ise kesilmeyeceği hükmü öngörülmüştür.

Diğer taraftan; 506 Sayılı Kanunun 68. maddesinin I-A ve V. bentleri kapsamında, anne ya da baba üzerinden ölüm aylığı veya gelir tahsis edilmiş olması; hak sahibi kız çocuklarına, vefat eden eşlerinden dolayı Sosyal Sigortalar Kurumu'nca aylık veya gelir bağlanmasına engel teşkil etmeyeceği gibi, eşleri üzerinden bağlarınmış ölüm aylığı ya da gelirinin kesilmesini de gerektirmez.

Hal böyle olunca da, 5386 Sayılı Kanunla getirilen yasal düzenleme uyarınca; davacı kız çocuğuna, Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı babası üzerinden 506 Sayılı Kanuna göre bağlanan ölüm aylığının, eşi üzerinden de aynı kurumdan aylık bağlanması nedeniyle kesilmesi ya da durdurulması mümkün olmadığı gibi; babası nedeniyle ölüm aylığı alıyor olması da, eşi dolayısıyla aynı kurumdan ölüm aylığı tahsisine engel teşkil etmeyeceğinden; ölüm aylığı kesme işleminin iptaliyle aylığın devamı konusundaki istemin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMAASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
-----------------------

T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/15693
K. 2006/15012
T. 21.11.2006
• SSK ÖLÜM AYLIĞI ( Davalının Bağ-Kur Yasası'na Dayanarak Elde Ettiği Sigortalılık Durumu 506 Sayılı Yasa'dan Dolayı Babasından Ölüm Aylığı Almasına Engel Olamayacağı )
• BAĞ-KUR İSTEĞE BAĞLI SİGORTALI AYLIĞI ( Ev Hanımı Konumundaki Davalının Bağ-Kur Yasası'na Bağlı Olan İsteğe Bağlı Sigortalılığı Eylemli Çalışmaya Dayalı Zorunlu Sigortalılık Olmadığı )
• İKİ AYLIĞIN BİRLİKTE ALINMASI DURUMU ( Davalının Bağ-Kur Yasası'na Dayanarak Elde Ettiği Sigortalılık Durumu 506 Sayılı Yasa'dan Dolayı Babasından Ölüm Aylığı Almasına Engel Olamayacağı )
506/m.68,Geç.91
ÖZET : Ev hanımı konumundaki davalının Bağ-Kur Yasası'na bağlı olan isteğe bağlı sigortalılığı eylemli çalışmaya dayalı zorunlu sigortalılık değildir. Bu nedenle davalının Bağ-Kur Yasası'na dayanarak elde ettiği sigortalılık durumu, 506 sayılı Yasa'dan dolayı babasından ölüm aylığı almasına engel olamaz.

DAVA : İcra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar Avukatlarınca istenilmesi ve davalı Avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.11.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davalı adına avukat ile karşı taraf adına avukat geldiler. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-506 sayılı Yasaya tabi sigortalı konumundaki babasının ölümü nedeniyle 15.12.1987 tarihinden itibaren babası nedeniyle ölüm aylığı almakta olan davalının, 01.4.1985-18.4.2000 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi istege bağlı sigortalı konumundaki prim ödemeleri sonucunda, 01.5.2000 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanmış olduğu gerekçesiyle ölüm aylığı kesilerek, 22.5.2000-22.01.2004 tarihleri arasındaki sürede yersiz ödenen kısmının istirdadı amacıyla icra takibine geçilmiş olup; takibe itiraz üzerine açılan eldeki davanın yargılaması sonucunda yazılı gerekçelerle kısmen kabule karar verilmiştir.

506 Sayılı Yasanın 68. maddesi "Sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıklar, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışmaya buralardan gelir veya aylık almaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden devre başından itibaren kesilir." Hükmünü içermekte olup davacı Kurum işlemi de anılan yasal düzenlemeyi dayanak almış bulunmaktadır. Ancak, 2.7.2005 tarih, 5386 sayılı Yasa ile 506 Sayılı Yasaya eklenen Geçici 91. madde ile "6.8.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar; bunların evlenmeleri, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları halleri hariç olmak üzere geri alınmaz.

Bunlardan, yukarıda belirtilen haller haricindeki nedenlerle gelir veya aylıkları kesilen veya durdurulan kız çocuklarının gelir ve aylıkları, kesme veya durdurma tarihi itibariyle talep şartı aranmaksızın yeniden başlatılır. Gelir ve aylığın kesilmesi nedeniyle diğer hak sahiplerine önceki hisselerinden fazla ödenen tutarlar, gelir ve aylığı tekrar başlatılacak hak sahibine yapılacak ödemeden mahsup edilir. Gelir veya aylığı kesilenlerden tahsil edilmiş olan tutarlar aynen iade edilir." Düzenlemesini getirmiştir.

Yargılama sürecinde getirilen yeni düzenlemeyle, kız çocuklarının ölüm aylıklarının kesilmesi nedenleri arasında yer alan Sosyal Sigorta veya Emekli Sandıklarından "gelir veya aylık alma" durumu "kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık alma" durumuna dönüştürülmüştür.

Ev hanımı konumundaki davalının 1479 Sayılı Yasaya tabi sigortalılığı isteğe bağlı sigortalılık niteliğinde olup, eylemli çalışmaya dayalı zorunlu sigortalılık olmaması nedeniyle Bağ-Kur primi ödediği dönemle ilgili olarak, davacı Kurum tarafından herhangi bir çekişme de yaratılmamış; buna karşın sigortalılığı nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanması üzerine babası nedeniyle bağlanan ölüm aylığının iptali yoluna gidilmiştir.

Davalının, 1977-1978 yıllarında 506 Sayılı Yasaya tabi 240 günlük zorunlu sigortalılığına karşın, 1479 Sayılı Yasa uyarınca bağlanan Yaşlılık aylığına, yine bu yasa kapsamındaki 15 yıl 26 günlük isteğe bağlı sigortalılığı üzerinden hak kazandığı, bunun da 506 Sayılı Yasanın Geçici 91. maddesindeki düzenleme uyarınca ölüm aylığına engel oluşturmadığı yönü gözetilmeksizin, eksik incelemeyle sonuca varılmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olmakla birlikte; davacı Kurumun yargılama gideriyle sorumluluğunda, konuya ilişkin yasal düzenlemenin dava açıldıktan sonra gerçekleştiği yönü gözetilerek karar verilmelidir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle 80ZULMASINA,davalı avukatı yararına takdir edilen 450.00 YTL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 27-06-2008, 14:07   #3
YYuSuFF

 
Varsayılan

Yanlış Yargıtay sitesinden 2006 dışında 2007 dosyalarını bulamıyoruz malumatınız.. daha farklı konularda 2007 leri nerden bulabilirim ?bilginiz var mı ?
Old 27-06-2008, 14:19   #4
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/7728
Karar: 2005/11451
Karar Tarihi: 14.11.2005
ÖZET: Davacının Bağ-Kur'dan dul maaşı aldığı, davalı Kurumca ayrıca davacıya yetim aylığı bağlandığı anlaşılmıştır. Kurum 4958 sayılı Yasa uyarınca davacının Bağ-Kur'dan eşinden dolayı aylık almasını gerekçe göstererek aldığı diğer aylığı kesmiş ve ödenen diğer aylıkları da, davacı adına borç kaydetmiştir.Davacı açmış olduğu davasında, mevcut muarazanın giderilerek yetim aylığının devam etmesine ve borçlandırma işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Bu durumda mahkemece, 4958 sayılı Yasanın 35 ve 506 sayılı Yasanın 68. maddeleri dikkate alınıp, 5386 sayılı Yasanın 2. maddesi ile 506 sayılı Yasaya eklenen geçici 91. maddesi de uygulanarak sonuca gidilmesi gerekir.
(5386 S. K. m. 2) (4958 S. K. m. 35) (506 S. K. m. 68)
Davac
ı, mevcut muarazanın giderilerek yetim aylığının devam etmesine ve borçlandırma işleminin iptaline tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, yetim aylığını kesen Kurum işleminin iptali ile 24.08.2003-23.08.2004 tarihleri arasındaki ödenen aylıklar sebebiyle borcu bulunmadığının tespitini istemiş, mahkeme yazılı gerekçelerle istemin reddine karar vermiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının Bağ-Kur'dan 01.06.1980 tarihinden itibaren dul maaşı aldığı, 22.10.1999 tarihinden itibaren de davalı Kurumca yetim aylığı bağlandığı ancak Kurumun, 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunla değişik 68NI maddesi uyarınca Bağ-Kur'dan eşinden dolayı aylık almasını gerekçe göstererek Yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ödeme dönemi olan 24.08.2003 tarihinden itibaren aylığını kestiği ve 24.08.2003-23.08.2004 tarihleri arasında ödenen aylıkları da borç kaydettiği anlaşılmaktadır.
4958 sayılı Yasa'nın 35. maddesi ile değişik 506 sayılı Yasa'nın 68. maddesinin VI. bendinde "gelir veya aylık alınması" halinde bağlanan aylığın kesileceği belirtilmekle birlikte, 02.07.2005 tarihinde kabul edilen 5386 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle 506 sayılı Yasaya eklenen geçici 91. madde ile 06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarının bağlanan gelir ve aylıkların, bunların evlenmeleri, Sosyal sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları halleri hariç olmak üzere geri alınamayacağı, bunlardan, yukarıda belirtilen haller haricindeki nedenlerle gelir veya aylıkları kesilen veya durdurulan kız çocuklarının gelir veya aylıklarının, kesme veya durdurma tarihi itibariyle takip şartı aranmaksızın yeniden başlatılacağı, gelir ve aylığın kesilmesi nedeniyle diğer hak sahiplerine önceki hisselerinden fazla ödenen tutarların, gelir ve aylığı tekrar başlatılacak hak sahibine yapılacak ödemeden mahsup edileceği, gelir veya aylığı kesilenlerden tahsil edilmiş olan tutarlarında aynen iade edileceği hükmü getirilmiştir.
Davacı hakkında, 5386 sayılı Yasa'nın 2. maddesi ile 506 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 91. maddesi uygulanarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 14.11.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Old 30-06-2008, 11:40   #5
YYuSuFF

 
Varsayılan

Selamlar..
Hocam Dilekçe S.G.K tarafından reddedildi.Davayı nerde açmalıyız ? İdare Mahkemesinde mi ?
Old 01-07-2008, 08:55   #6
condictio_certi

 
Varsayılan

Sosyal Sigortalar Kurumu idari bir kurumdur, burada sonuçta idarenin bir fiili var. Dolayısıyla idare mahkemesinde dava açmanız gerektiği kanaatindeyim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay kararı -Acil- uSaRe01 Meslektaşların Soruları 5 25-07-2012 15:36
acil yargıtay kararı lazım ali ekmekçi Meslektaşların Soruları 2 05-03-2008 13:51
Çok acil Yargıtay kararı!! Adalet Bakanı Meslektaşların Soruları 2 09-03-2007 10:36
Acil bu yargıtay kararı lazım Av.M.Çağrı Alperen Meslektaşların Soruları 12 19-10-2006 15:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05083108 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.