Maaş Yazısı Yazılı Delil Başlangıcı Olabilir mi?

Yanıt verecek olan tüm meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler. Bilindiği üzere Yargıtay işverenler tarafından verilen ücret yazılarına "bankadan kredi almak amacı ile düzenlenen ve gerçek durumu yansıtmayan belge" olması nedeni ile itibar edilmeyeceği yönünde kararlar vermektedir. Diğer taraftan da eksik yatırılan primlerin tespiti amacı ile açılan gerçek ücretin tespitine dönük davalarda da, imzalı ücret bordrolarının bulunması halinde, senede karşı senetle ispat kuralına sıkı sıkıya bağlı kalmaktadır. Sorum şu; müvekkilin elinde bir maaş yazısı bulunmakta, bu yazının yazılı delil olarak kabul görmemesi ihtimalinde, işveren imzası taşıdığı için yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi ve bu ihtimalde tanık dinleterek davanın ispatlanabilmesi mümkün müdür? Konuya ilişkin Yargıtay Kararı var mıdır?

Sayın meslektaşım,

Sorduğunuz konuda yardımcı olamadığım için üzgünüm. Fakat sizden ricam, Yargıtay'ın "imzalı ücret bordrolarının bulunması halinde, senede karşı senetle ispat kuralına sıkı sıkıya bağlı kaldığı" örnek kararlar elinizde mevcut ise paylaşabilir misiniz?

Ben bu konuyu araştırırken Yargıtay'ın; "vasıflı işçinin uzun süre asgari ücretle çalışması hayatın olağan akışına aykırıdır, işçinin ücretinin emsal çalışan ücretlerine ilişkin rapor alınarak tespit edilmesi gerekir" şeklinde görüş bildirdiği bir kararını anımsıyorum.

Ben de açıkçası bu konuda ciddi bir dava hazırlığındayım ve hiçbir delilim olmaması durumunda, söz konusu ilamı dayanak alarak tazminatlar konusunda bu şekilde tespit edilecek ücret üzerinden karar alıp, eksik yatırılan sigorta konusunda da o kararı dayanak göstermeyi düşünüyordum.

Bulabilirsem ilgili ilamı paylaşacağım.

*Buldum (:

Y9HD, 11.12.2017 T., 2017/7955 E., 2017/20925 K.

Özeti: Davacı net 1.300,00 TL. ücret aldığını iddia etmiş, davalı ise davayı takip etmemiş ve herhangi bir savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, SGK kayıtlarına itibar edilerek davacının asgari ücretle çalıştığı kabul edilmiş ise de, işyerinde pres operatörü olarak çalışan davacı 6,5 yılı aşkın kıdeme sahiptir. Vasıflı işçi durumunda olan ve uzun süre kıdeme sahip bir işçinin bu ücretle çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle emsal ücret araştırması yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

Saygılarımla.

Sayın meslektaşım incelediğim Yargıtay kararlarında ikili bir ayrıma gidildiğini gördüm. Eğer bahse konu dava işçilik alacaklarına ilişkin ise, burada ispat kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalmayıp, "hayatın olağan akışı gibi" kriterleri de esas alıp, özellikle meslek odalarından emsal ücret araştırması yapıp, tanık dinleyerek sonuca gidebilmektedir. Ancak bahse konu dava SGK nında dahil olduğu prime esas gerçek ücretin tespiti davası ise, burada kamu yararının da bulunduğundan bahisle " hayatın olağan akışı yada emsal ücret araştırmasını" değil yazılı delil ile ispat koşulunu aramaktadır.

Merhaba meslektaşım.Benim bir davamda da aynı durum söz konusu.İşverenin düzenlediği ve imzaladığı ve bankaya sunulan bir maaş yazısı var.Prime esas ücret davası dosyamıza sunmama rağmen yazılı delil başlangıcı olarak görmediler.Siz de farklı bir durum oluştu mu? Oluştuysa ne şekilde ve nesıl oluştu? Bildirirseniz sevinirim.İyi günler.