Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi ve Faiz Sorunu

Yanıt
Old 15-05-2006, 20:22   #1
yağmur

 
Varsayılan Kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi ve Faiz Sorunu

Sayın Meslektaşlar,
Aşağıdaki konuda görüş ve önerilerinize ihtiyaç duymaktayım.

Biliyorsunuz, 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasında 4650 sayılı Yasa ile değişiklik yapıldı. Değişiklik 10. madde hükmü gereğince, artık kamulaştırma bedeli, Mahkeme kararıyla peşinen ödenmekte, dolayısıyla faiz söz konusu olmamaktadır.

Yine yapılan değişiklikle bedel tespiti davalarının 75 günlük bir sürede bitirilmesi hükme bağlanmıştır.

Yasadaki değişiklik sonrasında açılan bir kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, mahkeme davayı tam 1 sene sonra bitirmiş. Bilirkişiler, yine kanun hükmü gereğince bedel tespitini davanın açıldığı tarihe göre tespit etmişler. Müvekkiller, 75 günlük süre içinde dava sonuçlandırılsa idi kamulaştırma bedeline 1 sene önce kavuşacaklardı.

Dava sırasında, mahkemeye, davanın 75 günlük süre içerisinde bitirilmesi gerektiği yönünde itirazlar da yapılmış. Ancak mahkeme, kanunda yazılı sürelerden çok uzun duruşma günleri vermiş, dava adli tatilde de görülmesi gerekirken görülmemiş, davacı idare vekilleri cevap dilekçelerine ve bilirkişi raporlarına beyan ve itirazda bulunmak için ek süreler istemiş, mahkemece bu talepler kabul edilmiş vs.

Şimdi kamulaştırma bedelinin, öngörülen 75 günlük süreden 1 sene sonra ödenmesi sebebiyle faiz davası açma düşüncesindeyiz. Ancak, bu konuda oluşmuş örnek ve içtihat da bulunmadığı için aşağıdaki konularda tereddütlerim var.

Sorumluluk yönünden ; Sebepsiz zenginleşme sebebiyle kamulaştırmayı yapan idarenin yanında, davayı kanunun amir hükmüne rağmen geç bitiren mahkemenin (dolayısıyla Adalet Bakanlığının) sorumluluğu da vardır diyebilir miyiz? Sorumluluğu var ise hangi hükme dayanılmalı? Haksız Fiil sorumluluğu uygulanır mı? Davanın Adalet Bakanlığına karşı da açılması durumunda, örnek oluşturmaması için Adalet Bakanlığının mahkeme üzerinde bir etkisinin söz konusu olmasından çekiniyorum.

Talep edilecek faiz miktarı ne olmalıdır? Anayasanın 46. maddesinde geç ödenen kamulaştırma bedelleri için kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz uygulanır denmekte. Ancak, Yargıtay 12. HD.’nin bir kararında karar kesinleşinceye kadar yasal faiz, kesinleşmeden sonra Anayasal faiz istenir denmekte. Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında verilen karar şu anda temyiz aşamasında. Karar henüz kesinleşmedi. Yargıtay’ın söz konusu içtihadı, Kamulaştırma yasasında 4650 sayılı yasa ile yapılan değişiklik öncesinde yapılan bir kamulaştırma işlemi sebebiyle açılan dava sonucunda oluşmuş. Bu içtihadın, 4650 sayılı Yasa değişikliği sonrasında gerçekleşen kamulaştırmalar için de uygulanması söz konusu olabilir mi?

Açılacak faiz davasına uygulanacak zamanaşımı hangisi olabilir? Biliyorsunuz faiz davaları için 5 yıllık bir zaman aşımı söz konusu. Ancak, kamulaştırmayı yapan idare yönünden sebepsiz zenginleşme temeline dayanan böyle bir davada, davanın bitirilmesi gereken 75 günlük sürenin sonundan itibaren 1 yıllık zamanaşımı vardır denebilir mi?

Son olarak, davayı takip eden daha önceki meslektaşlarım mahkeme kararı üzerine bankadan parayı kendileri çekmiş ve müvekkillere kendileri ödeme yapmışlar. Ancak, Bankadan paranın alınması sırasında faiz ile ilgili herhangi bir ihtirazi kayıt koymamışlar. Yine içtihadlar, asıl alacağın ihtirazi kayıtsız alınması halinde, feri alacak olan faiz hakkının da düşeceğini belirtiyor. Ancak, bedel tespiti davasının yargılama sürecinde ve temyiz aşamasında faiz hakkı saklı tutuldu. Bu saklı tutma hali, bankadan paranın itirazsız çekilmesi durumuna etkili olur mu?

Biliyorum biraz uzunca oldu ama tartışılması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.

Görüş ve önerileriniz için şimdiden teşekkürü borç bilirim.

Saygılarımla.
Old 05-06-2006, 16:08   #2
orhanoguz

 
Varsayılan

değerli meslektaşım, düşüncenize aynen katılıyorum. Kamulaştırma davalır öngörülen 75 günlük sürede asla bitmiyor. tebligatlar ancak bu sürede yapılabiliyor. keşifler hava şartları sebebi ile uzuyor, bitmeyeceği öngörülrek çıkartılmış bu kanun uygulanması imkansızlığı bilindiği halde çıkartılmıştır. her şey mükemmel giderse ancak 75 günlük süreye uyyulabiliyor. takip ettiğim bir kamulaştırma davası 27/05/2003 tarihinden beri 3 senedir devam ediyor. ayrııca davacı idare temsilciileri davayı takip etmediği için düşme kararı bile verildi. şu anda halen dava devam ediyor.
Aynı gerekçelr ile dava bitiminde bende davayı açmayı düşünüyorum. Dediğiniz gibi anayasının 46.m. en büyük dayanak noktamız. anayasanın açık hükmüne aykırı olarak bir kanun çıkartılması mümkün olmadığına göre , vede herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerine kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır deniyorsa. kanunların anayasaya aykırı olamayacağı ortada iken , böyle bir kanunu çıkardığı için , bu kanundan mağdur olan her kesin kanunu çıkaran makama yani TBMM ye izafeten başkanlığa karşı , dava açabileceğini düşünüyorum. Red olursada Avrupa İnsan hakları mahkemesinin kesin kabul edeceği bir dava şekli bu , ama bunun için maddi imkanı olanlara tabi. bu konudaki ve ya başka konulardaki görüş alış verişimizz için mailimi vereyim size orhanoguz75@hotmail.com saygılarımla
Old 05-06-2006, 23:43   #3
yağmur

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan orhanoguz
değerli meslektaşım, düşüncenize aynen katılıyorum. Kamulaştırma davalır öngörülen 75 günlük sürede asla bitmiyor. tebligatlar ancak bu sürede yapılabiliyor. keşifler hava şartları sebebi ile uzuyor, bitmeyeceği öngörülrek çıkartılmış bu kanun uygulanması imkansızlığı bilindiği halde çıkartılmıştır. her şey mükemmel giderse ancak 75 günlük süreye uyyulabiliyor. takip ettiğim bir kamulaştırma davası 27/05/2003 tarihinden beri 3 senedir devam ediyor. ayrııca davacı idare temsilciileri davayı takip etmediği için düşme kararı bile verildi. şu anda halen dava devam ediyor.
Aynı gerekçelr ile dava bitiminde bende davayı açmayı düşünüyorum. Dediğiniz gibi anayasının 46.m. en büyük dayanak noktamız. anayasanın açık hükmüne aykırı olarak bir kanun çıkartılması mümkün olmadığına göre , vede herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerine kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır deniyorsa. kanunların anayasaya aykırı olamayacağı ortada iken , böyle bir kanunu çıkardığı için , bu kanundan mağdur olan her kesin kanunu çıkaran makama yani TBMM ye izafeten başkanlığa karşı , dava açabileceğini düşünüyorum. Red olursada Avrupa İnsan hakları mahkemesinin kesin kabul edeceği bir dava şekli bu , ama bunun için maddi imkanı olanlara tabi. bu konudaki ve ya başka konulardaki görüş alış verişimizz için mailimi vereyim size orhanoguz75@hotmail.com saygılarımla

sayın orhanoğuz,
Görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Ben kamulaştırmayı yapan idare aleyhine dava açılması gerektiğini düşünmekteyim. Çünkü, tespit edilen kamulaştırma bedeli, davanın açıldığı tarih itibariyle yapıldığı için bu durum idarerin haksız zenginleşmesi hükmündedir. İdare, daha sonra tespit edilen bedeli zamanında tespit etmiş olsa idi o miktarı dava açılmadan önce hak sahiplerine ödemiş olacaktı. 4650 sayılı yasa ile getirilen değişikliklerin amacı Türkiyenin kamulaştırma davaları sebebiyle AİHM kararları gereğince ödemek zorunda kaldığı yüksek tazminatların önüne geçilmesiydi. Durum bu iken sizin takip ettiğiniz davanın 3 yıl sürmesi hakikaten ilginç. Sanıyorum mahkemeler, bir kanunla kendilerine şu kadar sürede davayı bitireceksin şeklindeki hükümlerden rahatsızlar. Çünkü benzer sorunu işe iade davalarında yaşıyorum. Aynı şekilde, 2 ay içinde bitirilmesi gereken işe iade davası 1 senedir devam ediyor. Ben ısrarla verdiğim her dilekçede ve duruşmada bunu hatırlatıyorum. ama dinleyen yok. Görünen o ki sonuçta AİHM'ne kadar gideceğiz.
Saygılar
Old 08-06-2006, 14:46   #4
orhanoguz

 
Varsayılan kamulaştırma ve faiz sorunu

Sayın meslektaşım ;
Bu konu gerrçekten de büyük sorunlara gebe ,
Problemin kaynağı Kamulaştırma kanunu , İdare işlemini kamulaştırma kanununa dayandıracağı için yaptığın işlem hukik mayihet kazanıyor. Bunun için ortaya çıkan zararı ödeme külfetiinden kurtuluyor. Bir tam yargı davası için idari işlemin hukuka aykırı olması gerekir. Oysa işlem Kamulaştırma kanununa dayanıyor. Yani idare kanunun verdiği yetkiyi kullanarak ,kamulaştırma bedelini kendisi takdir edip,pazarlık sırasında bunu hak sahiplerine dayatıyor. beğenmezsen dava açarım mahkeme kararverir diyor ki . İşlemini kanuna dayandırıyor.
Bu durumda idareye karşı dava açmaın hukuki nedeni malesef kalmıyor.
Takip ettiğim davada biraz daha özel bi durum var. İdare başlangıçta tüm hak sahiplerini bulamamış. ölen hak sahiplerine ilişkin verasett ilamlarını dava devam ederken çıkarmaya çalıştılar. Yani üç yılda biz henüz taraf teşkilini yapamadık. Ben bu özel durum sebebi ile bunda sorumluluğu olduğu için idare den tazminat talep etme hakkım olduğunu düşünüyorum. bi ilginç durumda, idare vekili davayı takip etmediği için ben takip etmeme rağmen mahkeme dosyayı müracaata bıraktı. yani şimdi tekrar sil baştan taraf teşkiline başladık.
Dahada ilginci , davaya bakan hakim davayı şarltar oluşmadan açıldığı için red edeceğini söyledi. ki o zaman ben filmi koparmayı planlıyorum. Bakalım bu özel durumu öğrenince bu kanunu çıkaranlar ne yapacak.
Ben yine kanunun çıkartılması sebebi ile meydana getirilen zarar sonucu ,bu kanunu çıkaranların yani TBMM nin davalı idare olacağını düünyorum. Dediğimi gibi idare kanuna aykırı işlem yapmadığı için sorumsuz olacak . Adaet bakanlığı fiziki şartları bahane edecek, keşif yapılamadı, taraf teşkili olmadı falan diyecek. Konyu ortak olarak TBMM ye bildirmeyi teklif edebilrim. Bu tür özel durumlarda ne yapmayı düşümüşler çok merak ediyorum doğrusu.
Saygılarımla
Old 29-01-2014, 12:04   #5
avukat152

 
Varsayılan

Bizim de bir davamız haziran 2010da açıldı ve ocak 2012de karara bağlandı ve belirlenen bedel muvekillere son duruşmadan 1 ay önce ödendi. Karar hesaplamada eksiklik nedeniyle bozuldu ve 17.000 tl civarı ek bir ödeme yapılması gerektiğine dair bilirkişi raporu geldi. Şimdi yeni düzenlemeye göre 17000 tl için faiz isteyeceğim. Yalnız aklıma takılan konu şu ki, Karar kesinleşmediği için ilk ödenen paraya ödendiği tarihe kadar olmak üzere faiz işletilmesini isteyebilir miyiz?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kamulaştırma Bedeli Ve Faiz Jeanne D'arc Meslektaşların Soruları 16 18-03-2015 14:22
Kamulaştırma bedelinin tespiti Neslihan Meslektaşların Soruları 11 01-12-2006 23:47
Kamulaştırma yasasına göre tescil yönünden kararın kesin olması ve faiz canan ufuk Meslektaşların Soruları 6 08-09-2006 13:26
Ceza Mahkemesi kararlarında infaz ve faiz sorunu av.külcü Meslektaşların Soruları 8 17-05-2006 15:13
2942 Sayılı Kamulaştırma Bedelinin Artırılması Davalarında Kamu Alacakları Faizi Çaba Meslektaşların Soruları 0 20-01-2004 00:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03556609 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.