Bugün kendimiz İçin:)

Fazla yoruma gerek yok

(Hukuk bilgisi kulaklarını çınlatıyorum bu arada)



Dilekçe
TC
ANKARA
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
İŞLETME FAKÜLTESİ
SAYIN DEKANLIĞINA,


G. Antep, 4. 2. 2003

ÖZÜ: Diplomam telef olduğundan
yenisinin verilmesi Hk.

Ben, Ankara İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi 1966/Haziran Dönemi ve iyi derece ile mezun olmuş Mali Şube Mezunuyum.

Akademiye, Cebecideki Hukuk Fakültesi Binasında 1962 yılında girdim. Sonra Akademi binası Beşevler'e taşındı. Biraz da orada okudum.

Bizim bu Akademimiz şimdi İşletme Fakültesi olmuş.
Bunu bana bir Malî Müşâvir arkadaşım var. Mehmet B. Efilik. O söyledi. O benim Gaziantep Ticaret Lisesinden sıra arkadaşım idi. Onun diplomasını yazıhanesinde görünce imrendim.

Benim dönem arkadaşlarımdan Doğan Kaygı vardı. Yozgatlı. Şimdi Ankara'da Bmc, Nissan Renaul Acentası ve petrol pompaları var. NecatiBey caddesinde ve İstanbul-Samsun yolları çıkışında petrol pompalarında ve Doç, renaul BMc, Nissan markalarını satar.

Bir dönem arkadaşım da Ahmet Kalasçı idi. Gaziantepli.

Her neyse ben Mali Şube Bölümünün ilk mezunuyum. Ve arkadaşlarım Eylûl döneminde bitirmelerine rağmen ben 1965/1966 dönemi Haziran Döneminde bitirdim. Bana göre bir başarı idi. Bir zamanlar malî müşavir-muhasiplik yaparken baş ucumda asardım. Sonra işi büyüttüm. Türkiyenin en büyük çimento tüccarı olunca, yazıhaneler ve şubeler çoğalınca bir ara nemli bir yerde kalmıştı. Sonra da orada bir yangın çıktı. 1970 li yıllarda yangında yandı.

Tabi mahkemeden yangın kararım da var.

Şimdi ben Sayın Dekanlığınızdan diplomamın yenisini istiyorum. O diploma bana çok çektirdi. Akademi 3. sınıfta iken bir kız ile nişanlandım. Annesinin gönlü yoktu. Bir bahane arıyordu. Diplomanı getirmeden ne evlenebilirsin ve ne de nişanlını görebilirsin derdi. Okulu bitiremezsen de kızı vermem derdi.

Kayınvalidem böyle deyince içime bir korku düştü. Kazanamazsam hem yaptığım altın avadanlık gidecek ve hem de kızı kaybedeceğim ve hem de rezil olacağım.

Gittim Ankara Kocatepe Camisi o zaman inşaat halinde idi. Kapısında dini yayınlar satan bir kitabevi vardı. Oradan cebime sığacak küçük bir Kuran'ı Kerim aldım.

Başladım akademi kapılarında, göğüs cebimde Kuran-ı Kerim ALLAH'a yalvarıp yakarmaya.

Kayınvalidem şart koşmasa daha iyi okuyacaktım.

Baskısı üzerimde menfi durum yarattı.

Sayın Dekanım. Bu kadar sohbetten sonra diplamamın yenisini sizden saygılarımla arz ediyorum.

Eki: Nüfus Cüzdan örneğim. Numaramı hatırlayamıyorum. 6227 gibi bir rakam da olabilir.

İsim- Adres




Not: İmla hataları dilekçe sahibine aittir. İsimler ve kent adları minidev tarafından değiştirilmiştir...

Kendisi için ne yapmış?

İŞ BAŞVURUSU

Adamın biri iş başvurusunda bulunmuş. Görüşmeye çağırmışlar; görüşme sonunda yönetici, adama sormuş:

-Peki beklentilerin ne? Seni ne tatmin eder?

Adam saymaya başlamış:

-Öncelikli olarak bir araba istiyorum. Ayrıca oturduğum dairenin kirasını şirketin karşılamasını, maaş olarak da $3000'dan aşağı çalışmam...

Şirket yöneticisi adamı dinledikten sonra.

-Biz sana son model bir Cherokee jeep ve Tarabya'da bir villa vereceğiz, ayrıca bizim bu pozisyonumuz için planladığımız maaş $6000'idi demiş.

Adamın gözleri fırlamış;

-Şaka yapıyorsunuz, demiş.

Şirket yöneticisi yapıştırmış;

-Önce siz başlattınız...

Anladım
kimsenin vekaleten iş yapmaktan kendisine ayıracak zamanı kalmadı....

)
Tam Dört yıl önce bugün kendim için dünyalar güzeli bir kız çocuğunu dünyaya getirdim ... Aybala Dicle bugün doğdu.. )))
Ve ben bugün kendim için kendimi kutluyorum......))))))

Ben de KUTLUYORUM

Sibel'e..
Bende kutluyorum yüreği sevgi dolu arkadaşım
Aybala Dicle'nin de annesi gibi gülen gülümseten, yüreğinde sevgiyi barındıran bir insan olmasını diliyorum

Sadece şeytanın vesveselerini dinliyorsanız-delisiniz.

sadece Tanrı'nın ayetlerini duyuyorsanız-peygambersiniz.
...
ama her ikisinin de sohbetini bir müddet dinliyor,sonrada kalkıp bir reçelli ponçik yiyorsanız,
muhtemelen aklı başında insansınız...


Emre Yılmaz(şeytanın fısıldadıkları)

)

Bu hepimizin başına gelebiliyor:
akşam neşesi olsun diye kopy yaptım

teşekkürler minidev.com
--------

Harika Adresler
Bu kıyağımızı da unutmayın, ok?
Hani mail zincirleri oluşmasını sağlamak için' iki günde bilmem kaç kişiye bu maili ulaştırırsanız bahtınız açılır, neş'eler saçılır' gibisinden uğur mektupları alırız da kime göndereceğimizi bilemeyiz; göndersek bir türlü, göndermesek hakkaten bir şanssızlık bulaşır mı acaba diye düşünürüz ya... Bundan sonra bu sıkıntıyı yaşamayacağız çünkü gerçek anlamda bu mesajları değerlendirebilecek yeteri sayıda 'adrese' kavuştuk artık... Böylece eşin-dostun mail kutusunu boş yere işgal etmekten de kurtulmuş oluyoruz. Ne iyi bir hizmet, değil mi... (Akıl edenleri sizin adınıza da kutladık)

allahimlutfen@oburtaraf.com
allahimyalvariyorum@oburtaraf.com
allahimluuuuutfeeeen@oburtaraf.com
allahimnoooolur@oburtaraf.com
yarabbimyapiversunu@oburtaraf.com
vallahibillahibuson@oburtaraf.com
aybaribuolsun@cennet.com
bukadarduabosunami@oburtaraf.com
ayinanmiyorumhalabiseycikmadi@oburtaraf.com

Günaydınn

Bugünlerde hiç kimse kendisi için bir şey yapmıyor anlaşılan.
Ben de dahil olmak üzere!

Ama yinede okuduklarımı sabah neşesi köşesine yazmadan gitmeyeceğim.
Gününüz güzel geçsin.


30 ekim 2003 tarihli radikal gazetesinde Murat Çelikkan'ın köşesinden;
diyor ki:"ünlü Türk yalanları.."
ekleyelim isterseniz, eğlenceli olacaktır)

*Kalsaydınız bişeyler yerdik...

*Vallaha sarıda geçtim memur bey...

*Kazanmak önemli diil, mühim olan yarışmaya katılmaktı...

*Dünya ahiret bacımsın...

*Şu an 65 milyon bizi izliyor...

*Bütün kadınlar güzeldir...

*Ağlamıyorum. Gözüme bi şey kaçtı...

*Bu aldığım en güzel hediye...

*Bi oturuşta iki büyük deviririm...

*İşim bitsin ben seni ararım...

*O elinizdeki tek kaldı, başka yok...

*Kilolarımla barışığım, ben böyle mutluyum!..

* Seni anlıyorum...

*Valla bu size çok yakıştı...

*Benim için önemli olan ruh güzelliği...

*Belki biraz sıktı ama hiç merak etmeyin kullandıkça açılır...

*Ben hiç yalan söylemem...

*Biz sadece arkadaşız...

*Devletimiz güçlüdür, failleri en kısa zamanda yakalanacak...

*Bizi davet ettiler ama gitmedik...

*Bi arkadaşa bakıp çıkacağım, istersen kimlik bırakayım...

Bir cumartesi akşamı sitenin lokalinde toplanıp keyifli sohbetler etmek, günün vekaleten taşıdığım yüklerini biraz azaltmak..

Bir arkadaşımın sözünü bugünlerde heryerlere yazıyorum.
buraya yazmadan da duramıycağım.

"bugün kendimiz için" derken söylemeye çalıştıklarımı ifade ediyor sanki..

"bilinçli ömür tüketmek..!"

ona yazdım bir dolu
Ömür tüketilen birşeyse eğer?(tabiki tüketiliyor, hatta ömür biter yollar bitmez bilirsiniz:..)
gerekli kalitede sunulmamışsa şikayet edecek bir tüketici mercii var mı kİ?
bilinçli tüketmek, yavaş yavaş tüketmek mi olsa gerek? ama saatler durmuyor..?
hem
ne kadarını tüketme şansımız olduğunu biliyormuyuz??

işte bu yüzden..
bugün kendimiz için..! diyebilmek önemli..

ama ne yazıkki.. meşhur atasözümüz gibi.
mal canın yongası hesabı..
elde var bir deyip yonga peşindeyiz yine..

bu siteye bir sinema köşesi açmayı düşünüyorum.. sinema severlerle konuşalım diye ne dersiniz?

Günaydın
Uzun bir ara verme başlangıcındayız bugün.

Terörden uzak ,
mutlu bayramlar ve tatiller diliyorum herkese.

Bu uzun sayılacak tatilde, kendiniz için de iyi bir şeyler yapacağınız ümidiyle bayramanızı tebrik eder, trafik başta olmak üzere her türlü kaza,terör ve aksilikten uzak günler diliyorum.
Selam,saygı ve sevgiler.

Günaydın

Sn.Karacanın pazartesi sendromu bu hafta gerçek olacak sanırım.Bayram günlerinden sonra ilk pazartesi ne yapacağımı bende bilmiyorum.
Ama eminim ki uzakta olanlar hemen buraya gelecekler geldi kimler yazdı diye

Ben cumartesi sendorumu yaratıp bu tatil gününde de yapılacak işleri sıralayayımm..
meselaa;
sinemaya gidebilirsiniz,
meselaa;
iki üç arkadaş toplanıp pikniğe gidebilirsiniz( genel hava durumu uygun buna hemde sisli ormanda üşüyerek bişeyler pişirip yemek keyiflidir hep)
meselaa;
yarından sonra pazartesi olduğunu hatırlayıp bütün gün uyuyabilirsiniz

bugün kendiniz için ne yaptınız?
pazartesi ödevleri topluyacağım.
;-)

Gerçeklerinin hayallerinden daha güzel olması dileklerimle nice mutlu doğum günleri diliyorum.Sevgilerimle.

evett
bugün(acaba?)
kendim için dünyaya gelmişim)
sevgiler ve teşekkürler bana özel mesajla ulaşan - ulaşamayan herkese

mutlu yıllaaaarrrrrrrrrrrr

bugün kendim için karda yürüdüm.. ayağımın altındaki gıcırtıyı hissetmek gerçekten müthişti keyifti

Bazen karda, bazen kırda bazende çölde yürümek gerek digesta.
yollar yürümekle eskimese de;
ayaklar yol aldıkça
öğretiyor

Ah! yollara çıkmak lazım şimdi..
geride tükenmez krizler, nafile rutinler, virane ilşkiler
bırakarak yelkenleri şişirmek lazım..
doldurup bavula ertelenmiş coşkuları, rüzgarları
sırtlamak, martıların peşine düşüp asfalt bilmez
topraklara koşmak lazım...
serseri bir şişede imzasız bir mektup olup meçhul
kıyılara vurmak lazım...
kış bastırdıkça baharın izini sürmek lazım..
unutulmuş paslı bir hançer gibi çekilmek kınından
ve yollara sürtündükçe yeniden bilenp ışımak lazım..
Ah! gökten yıldız yağıyordur oralarda;
dallar hazdan kırılıyordur
.... şimdi uzaklarda olmak lazım...
*can dündar'dan

Günaydın

Günlerden çarşamba, aylardan aralık, tarih 31.12.2003..!

Aslına bakarsanız,
saymaya başlayalıberi ,ikibinüçyıl geçmiş insaoğlunun yaşamından..
Yıl sonları aynı zamanda yılbaşlarıdır..Nedense hem hüzün hemde heyacan doludur.
Sayılan tarihin belli bir aralığında bulunmak önemlidir bence..

Bugün kendimiz için yaşanmışlıkları bir yıl daha geriye atarken,
yaşayacaklarımızın merakı ve heyecanı içinde olacağız yine.

Bugün kendim için;
sevdiklerimle birlikte
bir yılı daha geride bırakmanın keyfini sürdüreceğim

Merhaba!
aranıza yeni katılan bir üye olarak bir süreden beri keyifle izliyorum,daha doğrusu fırsat buldukça izlemeye çalışıyorum siteyi.
Ben de bugün kendim için ne yaptığımı ve yapacaklarımı paylaşmak istedim sizlerle.
Öğleye doğru duruşmadan çıktıktan sonra,adliyede görebildiğim kada çok arkadaşımın yeni yılını kutladım.Olabildiğince sıcak bir şekilde,içtenlikle.
En önemlisi de öğleden sonrayı tümüyle kendime ayırdım.
Eksik kalan alışverişimi de tamamladıktan sonra, telefon başına geçip, çoktandır ihmal edilmiş arkadaşlarımı aradım. Arkadaşlıkları canlandırmak için. Gün gelip te, geç kalmışlığı yaşamamak, KEŞKE DEMEMEK İÇİN...
Belki bir dahaki yılbaşı bazılarımız için olmayacağından...
Keşkeleri yaşamamak için sevgilerimizi ertelememeliyiz...
Sevgilerimizi,sevdiklerimizle doyasıya yaşayacağımız nice yıllar dilerim herkese...

Bugünlerde herkes başkaları için yaşıyor olmalı
vekaleten yaşamayı bu kadar ciddiye almayın arkadaşlar,
bugün cumartesi
sinema günü..!

kim hangi filmi izledi yarına konuşalım tamam mı?

Bugun kendim için ders çalıştım.
Dün de kendim için ders çalıştım..
Yarın ve sonraki günlerde de kendim için ders çalışmak zorundayım..
1 ay önce kendim için ne yaptım?
Yine ders çalıştım!

BEN ARTIK KENDİM İÇİN BİRŞEY YAPMAK İSTEMİYORUUUUUUUMMM!
Kendim için bir şey yapmaktan gerçekten çok sıkıldım!
İmdat,yardım edin!

Eğer şakağımıza bir namlu dayanmamışsa, bir süngünün ucu sırtımıza batmıyorsa, eğer zorunlu olmadan kendi irademizle bir şeyler yapıyorsak o, sadece kendimiz için yaptığımız bir eylemdir. Kişi başkası için yaptığını sanıyorsa da bu, kendi istediği için, kendisi için yapılmıştır.

Hiç bir eylem zoraki olmadıkça başkaları için değildir. Kişi bunu kendisi için yapar. "O'nun için" yaptım diye kendini avutsa bile bu, böyledir. Başkaları için yaptığınız bir eylemin üzerine düşününüz, sizi mutlu eden, sizi sevindiren, size huzur veren bir tarafını mutlaka bulacaksınız.
İşte o eylem bile sadece, evet sadece kendiniz için yaptığınız bir eylemdir.
Çünkü, başka türlüsü asla olamaz...

Merhaba
Bugün kendimiz için nerdeyiz diye bir göz atayım dedim.En son Cumok bu tarafa uğramış tam da iki ay önce.
beni devamsızlıktan sevgili Admin hala atmadığına göre arada yoklama veriyim bari.
hem de ;
"heyy arkadaşlar, bugün vekalet günü değilll, kendimiz için..!" diyeyim

sevgiler

Yaptıklarımızın hangisini kendimiz için ve hangilerini başkaları için yaptığımızı bazen ayırt edemiyorum Çünkü bazen başkası için yaptıklarımız bize sevindirici biçimde geri dönmekte. Karşımızdaki insanın gözlerinde gördüğümüz mutluluk ışıltısı kendimiz için yaptıklarımızdan çok daha fazla şey katabilir bize. Evet bize mutluluk veren ve yapmak isteyipte ertelediğimiz şeylere çok geç olmadan zaman ayırmalıyız. Ancak yalnızlığın, bencilliğin yüksek düzeyde olduğu insanlarda var. Pek çok insanla birarada olmak ve güzellikleri hep bereber paylaşmanın tadını da yaşayalım. İnsanları sevmenin dayanılmaz hafifliğini hissetmeliyiz.

BİR KIRLANGIÇ HİKAYESİ


Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş.
Penceresinin önüne konmuş,
Bütün cesaretini toplamış,
Güzel durduğuna ikna olduktan sonra
Küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş.
Tık..... Tık...... Tık....
Adam içeride kendi işleriyle uğraşıyormuş.
Çok meşgulmüş!
Dönüp cama bakmış.
Kimmiş onu işinden alıkoyan?
Minik bir kırlangıç!
Heyacanlı kırlangıç, telaşını bastırmaya çalışarak,
Derin bir nefes almış,
Şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış:
"Hey adam!
Ben seni seviyorum.
Nedenini niçinini sorma.
Uzun zamandır seni izliyorum.
Bugün cesaret buldum konuşmaya.
Lütfen pencereyi aç ve beni içeri al.
Adam birden parlamış.
"Yok daha neler?
Durduk yerde sen de nerden çıktın şimdi?
Olmaz, alamam." demiş.
Gerekçesi de pek sersemceymiş.
"Sen bir kuşsun! Hiç kuş, insana aşık olur mu?"
Kırlangıç mahçup olmuş.
Başını önüne eğmiş.
Ama pes etmemiş, bir süre sonra tekrar pencereye gelmiş,
Gülümseyerek bir kez daha şansını denemiş;
Haydi aç artık şu pencereni.
Al beni içeri!
Ben sana dost olurum.
Hiç canını sıkmam."
Adam kararlı,
"Yok ,yok ben seni içeri alamam" demiş.
Biraz da kaba mıymış, neymiş lafı kısa kesmiş.
"İşim gücüm var, git başımdan."
Aradan bir zaman geçmiş,
Kırlangıç son kez adamın penceresine gelmiş;
"Bak soğuklar da başladı, üşüyorum dışarıda.
Aç şu pencereyi, al beni içeri.
Yoksa, sıcak yerlere göç etmek zorunda kalırım.
Çünkü ben ancak sıcakta yaşarım.
Pişman olmazsın, seni eğlendiririm.
Birlikte yemek yeriz, bak hem sen de yalnızsın,
yalnızlığını paylaşırım." demiş.
Bazıları, gerçekleri duymayı sevmezmiş.
Adam bu yalnızlık meselesine içerlemiş.
Pek sinirlenmiş.
"Ben yalnızlığımdan memnunum." demiş.
Kuştan onu rahat bırakmasını istemiş.
Düpedüz kovmuş.
Kırlangıç, son denemesinde de başarısız olunca,
Başını önüne eğmiş, çekip gitmiş.
Yine aradan zaman geçmiş.
Adam, önce düşünmüş, sonra kendi kendine itiraf etmiş;
"Hay benim akılsız başım." demiş.
"Ne kadar aptallık ettim!
Beklenmedik bir anda karşıma çıkan bir dostluk fırsatını teptim.
Niye onun teklifini kabul etmedim ki?
Şimdi böyle kös kös oturacağıma keyifli bir vakit geçirirdik
birlikte."
Pişman olmuş olmasına ama iş işten geçmiş.
Yine de kendi kendini rahatlatmayı ihmal etmemiş.
"Sıcaklar başlayınca, kırlangıcım nasıl olsa yine gelir.
Beni seviyor nasılsa.
Ben de onu içeri alır, mutlu bir hayat sürerim."
Ve çok uzunca bir süre, sıcakların gelmesini beklemiş.
Gözü yollardaymış.
Yaz gelmiş, başka kırlangıçlar gelmiş.
Ama onunki hiç görünmemiş.
Yazın sonuna kadar penceresi açık beklemiş ama boşuna.
Kırlangıç yokmuş!
Gelen başka kırlangıçlara sormuş ama gören olmamış.
Sonunda danışmak ve bilgi almak için bir bilge kişiye gitmiş.
Olanları anlatmış.
Bilge kişi gözlerini adama dikmiş ve demiş ki;
Kırlangıçların ömrü altı aydır, evlat....."
Hayatta bazı fırsatlar vardır, sadece bir kez elinize geçer
Ve değerlendirmezseniz uçup giderler.
Hayatta bazı insanlar vardır, sadece bir kez karşınıza çıkar
Ve değerini bilmezseniz giderler.
Ve asla geri gelmezler.
Dikkatli olun....
Farkında olun.....
Ve bir düşünün bakalım;
Acaba siz bugüne kadar
Pencerenizden kaç kırlangıç kovaladınız?

Bugün kendim için çok güzel birşey yaptım ve çok mutluyum.Uzun süredir görüşemediğim ve sohbet edemediğim bir arkadaşımla beraberdim.O kadar mutlu oldum ki...O kadar güzel şeyler paylaştık ki...

Bir kez daha sevginin paylaşmak olduğuna inandım...

Paylaşılmayan hiç bir şeyin değeri yok bence.

Ben bugün kendim için hiç düşünmeden kuaföre gidip saçlarımı boyattım sadece kendim için...

Çok yakışmış...