Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

şirket ortağının şirket sözleşmesinde adı geçmeden harici protokol ile ortak olması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-08-2011, 21:58   #1
üye26959

 
Varsayılan şirket ortağının şirket sözleşmesinde adı geçmeden harici protokol ile ortak olması

merhabalar değerli meslektaşlarım biraz karmaşık bi problemim var da içinden çıkamadım müvekkil şirket kurma düşüncesinde ancak şirket kurma talebi şöyle; oğlu adına adi şirket kurarak fabrika çalıştıracak ancak gerçek anlamda ortak olmayı düşündüğü kişi şirkette çalışan görünecek ve müvekkilin kendisinin adı şirkette hiç geçmeyecek; ancak ortak olmayı düşündüğü kişi ile arasında bir protokol yaparak şirkete ait gelir ve giderlere yüzde elli olarak ortak olduklarını yazacaklar. hukuken ve fiilen mümkün müdür daha önce karşılaşan veya elinde benzer örneği olan meslektaşlarımdan acil yardım bekliyorum. iyi günler...
Old 17-08-2011, 22:09   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan _justice_
merhabalar değerli meslektaşlarım biraz karmaşık bi problemim var da içinden çıkamadım müvekkil şirket kurma düşüncesinde ancak şirket kurma talebi şöyle; oğlu adına şahıs şirketi kurulacak ancak gerçek anlamda ortak olmayı düşündüğü kişi şirkette çalışan görünecek ve kendinin adı hiç geçmeyecek ancak ortak olmayı düşündüğü kişi ile arasında bir protokol yaparak şirkete ait gelir ve giderlere yüzde elli olarak ortak olduklarını yazacaklar. hukuken ve fiilen mümkün müdür daha önce karşılaşan veya elinde benzer örneği olan meslektaşlarımdan acil yardım bekliyorum. iyi günler...

Sayın meslektaşım, "şahıs şirketi" ne demektir? Ticari işletme ile şirketi karıştırıyor olmayasınız?
Old 18-08-2011, 11:31   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan _justice_
merhabalar değerli meslektaşlarım biraz karmaşık bi problemim var da içinden çıkamadım müvekkil şirket kurma düşüncesinde ancak şirket kurma talebi şöyle; oğlu adına adi şirket kurarak fabrika çalıştıracak ancak gerçek anlamda ortak olmayı düşündüğü kişi şirkette çalışan görünecek ve müvekkilin kendisinin adı şirkette hiç geçmeyecek; ancak ortak olmayı düşündüğü kişi ile arasında bir protokol yaparak şirkete ait gelir ve giderlere yüzde elli olarak ortak olduklarını yazacaklar. hukuken ve fiilen mümkün müdür daha önce karşılaşan veya elinde benzer örneği olan meslektaşlarımdan acil yardım bekliyorum. iyi günler...

Taraflar böyle bir sözleşme yapabilirler, engel yoktur. Lakin bu sözleşme hak talebi noktasında taraflarını bağlar. Maliye,SSK ve sair kamu kurmları ile adi şirket alacaklıları bakımından sözleşmenin tespit edilmesi halinde tıpkı adi şirket gibi sorumlu tutulurlar. (BK.520 vd.)

Not: Bu sözleşmeyi sizin hazırlamanız gerekir. Her somut olay bir diğerinden farklıdır.
Old 18-08-2011, 19:13   #4
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlamak için...

Alıntı:
_justice_
Alıntı:
...oğlu adına adi şirket kurarak fabrika çalıştıracak...


Sayın _justice_

İfadenizden anladığım...:

Baba (yatırımcı)=Şah= B

Oğul=Piyon=O

İşçi görünümde yatırımcı= C

Senaryo:

1.(O) bir fabrika çalıştıracak (TTK.m.11)...

2.(B) ile (C) aralarında (O)'nun çalıştıracağı fabrika konulu ve %50 esaslı bir sözleşme yapacaklar...

3.(C)bu fabrikada işçi olarak çalışacak..

4.{Veya...(O) ile (C)adi şirket mi kuracak?}

İrdeleme:

1.ADİ ŞİRKET - BK.m.520 - Şirket bir akittir ki onunla iki veya ziyade kimseler, sâylerini ve mallarını müşterek bir gayeye erişmek için birleştirmeği iltizam ederler.
Bir şirket, ticaret kanununda tarif edilen şirketlerin mümeyyiz vasıflarını haiz değil ise bu bap ahkâmına tabi adi şirket sayılır.

2.Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir (TTK.m.14)

3.TTK.m.66.3. Tacir hakki şahıs ise, karar defteri hariç olmak üzere birinci bentte yazılı defterleri veya işletmesinin mahiyet ve önemine göre sadece işletme defteri…tutmaya mecburdur.

Saygılarımla
Old 18-08-2011, 22:04   #5
Evren Osman

 
Varsayılan

Vergisel yonden incelersek de adı şirket ortakları gelir vergisi mukkelefi olarak artan oranli vergiye muhatap olacaklar beraber Ltd kursalar sabit yüzde 20 vergi ödeyecekler
Old 19-08-2011, 08:37   #6
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Soruyu inançlı işlem ve nam-ı müstear olarak değerlendiriyorum. Daha önce benzer bir sözleşme yapmıştım. Şirkette ortak olarak gözükmek istemeyen ve ortak olarak gözükenlerin de hisselerinin görünenden farklı olduğuna dair bir sözleşmeydi. Hukukumuzda bu sözleşmeler BK.19 kapsamındadır, hukuka,ahlaka açıkça aykırı olmamak ve yazılı olmak kaydı ile geçerlidir.
-------------------------------------------------------
T.C.
Y A R G I T A Y
Dördüncü Hukuk Dairesi

E. 1990/4988
K. 1991/7141
T. 5.7.1991

* NAM-I MÜSTEAR İŞLEMİ

ÖZET : Nam-ı müstear işlemi, bir danışıklı işlemdir ve muvazaanın alt kategorisini oluşturur. Taraflar bakımından danışıklı olan hukuki işlem, geçerlik biçimi bakımından özel bir yazılı biçime tabi değilse, sözleşmede
taraf gözükmeyen kişi sözleşmenin aslında kendi hesabına yapıldığını, bu nedenle taraflar bakımından danışıklı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin kendi hesabına yapılmış olduğunun tesbitini isteyebilir. Ancak, sözleşmede
taraf olarak gözükmeyen kişi bu muvazaa iddiasını yanlız yazılı (kesin)kanıtlarla ispat edebilir. Tanıkla kanıtlayamaz.
Çünkü, o kişi sözleşmede taraf değilse de danışıklı işlemin tarafıdır.

(1086 s. HUMK. m. 290)

Taraflar arasındaki karşılıklı müdahale ve muarazanın önlenmesi, tesbit davaları üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı Musa'nın davasının reddine, karşılık dava yönünden, davaya konu 20 ... 438 ve 20 ... 571 plakalı araçların mülkiyetinin Veli'ye aidiyetinin tesbitine, değer ödenmesi talebinin vazgeçme nedeni ile reddine ve fazla istemin keza
reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı ve karşılık davalı Musa avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:

Davacı, dava konusu iki adet kamyonu, üçüncü kişilerden noter senedi ile satın aldığını ancak kamyonları tamirci olan davalı kardeşine bıraktığını, şimdi ise davalının kamyonlara sahip çıkıp teslim etmekten kaçındığını belirterek, yaratılan uyuşmazlığın önlenmesi ile kamyonların kendisine teslimini istemiştir.

Davalı ve karşı davacı ise; davacının kardeşi olduğunu, kamyonların bedellerinin kendisi tarafından ödenerek satın alındığını, ancak bazı icra takipleri altında bulunduğu için, alıcı olarak davacıyı gösterdiklerini, yapılan işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek iddianın reddi ve karşı istemin kabulü ile dava konusu kamyonların mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tesbitini istemiştir.

Mahkemece, davacı isteminin reddine, davalı ve karşı davacının talebinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Açıklanan bu maddi olgular itibariyle taraflar arasında yapılan ve uyuşmazlık yaratan işlem, nam-ı müstear işlemidir. Eski hukukumuzda, nam-ı müstear,geçerliliği açıkca kabul edilmiş bir bağımsız müessese olarak düzenlenmiş bulunmasına karşın (Mecelle 1592, 1594, 1595), bu günkü yasalarımızda nam-ı müstear diye bir deyim mevcut değildir. Ancak, konuya açıklık ve çözüm getirmesi bakımından 8.5.1941 gün ve 29/5; 5.2.1947 gün, 20/6 ile 7.10.1953 gün ve 7/8 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları kabul edilmiştir. Nam-ı müstear işleminde, bazen bir sözleşme yapmak isteyen kimse, çeşitli düşünce ve hesaplarla (olayımızda davalı ve karşı davacı icra takibi altında bulunduğunu belirtir) o sözleşmenin tarafı olarak gözükmeyi istemez ve sözleşmede kendi yerine bir başkasının yer almasını sağlar. Bu kişi müstear nam'dır. Nam-ı müstear, sözleşmeyi kendi adına, ancak gizlenmek isteyen kişi hesabına yapar ve onun bu sözleşmenin gerçek tarafı olmasını ve bilinmesini önler. Böylece genel anlamda danışıklı bir işlem yapılmış olur. Çünkü, nam-ı
müstear işlemi bir danışıklı işlemdir ve muvazaanın alt kategorisini oluşturur. Taraflar bakımından danışıklı olan hukuki işlem, geçerlik biçimi bakımından, özel bir yazılı biçime tabi değilse, sözleşmede taraf gözükmeyen
(olayımızda davalı ve karşı davacı) kişi sözleşmenin aslında kendi hesabına yapıldığını, bu nedenle taraflar bakımından danışıklı olduğunu ileri sürerek,sözleşmenin kendi hesabına yapılmış olduğunun tesbitini isteyebilir. Ancak,sözleşmede taraf olarak gözükmeyen kişi (olayımızda davalı ve karşı davacı)bu muvazaa iddiasının yalnız yazılı (kesin) kanıtlarla isbat edebilir. Tanıkla kanıtlayamaz (HUMK. m. 290). Çünkü, o kişi sözleşmede taraf değilse de danışıklı işlemin tarafıdır. Hal böyle olunca davalı ve karşı davacının iddiasını her türlü kanıtla isbat etmesi olanağından yararlanması da doğal olarak düşünülemez. O halde nam-ı müstear şeklinde beliren danışıklı işleme
taraf olan davalı ve karşı davacı iddiasını HUMK.nun 290. maddesi hükmünce ancak yazılı kanıtla ispatlayabilir.
Tarafların kardeş olmaları da bu konuda tanık dinlenmesine imkan vermez. Somut olayda ise, karşı davacı böyle yazılı
bir kanıt getirememiştir.

Belirtilen bu hukuki ve yasal dayanak gözönünde tutulmadan, tanık beyanları esas alınarak karşı davanın kabulü bozmayı gerektirmiştir.

S o n u ç : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 5.7.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 19-08-2011, 15:48   #7
üye26959

 
Varsayılan

paylaştığınız bilgiler ışığında müvekkilin oğlu ile ortağı arasında bir ari ortaklık kurup müvekkili de gizli adi ortak yapmak ve diğer ortak çalışan olacağı için sermaye olarak emeğini getirmiş olacak; kar ve zarar paylaşımını da oğluna sembolik bir pay vererek asıl ortağa kendi payını vermek ya da müvekkile kalan payı oğlu adına yaparak kendi aralarında çözmelerini talep edeceğim. asıl mesele bunu yazıla dökmek ee ne de olsa müvekkil lafı geç sadede gel diyecek yanıtlarınız için tek tek teşekkür ederim değerli meslektaş ve üstadlarım
Old 18-05-2021, 11:16   #8
melekcopansen

 
Varsayılan .

Merhabalar üstadım. Benzer bir durum yaşıyorum şuan için. 3. bir kişi dükkan açarken sermayesini müvekkilden alacak. Ancak müvekkil kişi ile ortak olmak ya da ortak gözükmek istememekte. Buna karşılık olarak perde arkasında adeta gizli bir ortak gibi karına ve zararına belli bir hisse oranında ortak olmak istiyor. buna ilişkin sözleşme nasıl olmalıdır? Adi yazılı olarak hazırlanabilir mi ? Herhangi bir hak kaybı yaşanmaması için sözleşmede özellikle belirtmem gereken hususlar nelerdir ?




Alıntı:
Yazan üye26959
paylaştığınız bilgiler ışığında müvekkilin oğlu ile ortağı arasında bir ari ortaklık kurup müvekkili de gizli adi ortak yapmak ve diğer ortak çalışan olacağı için sermaye olarak emeğini getirmiş olacak; kar ve zarar paylaşımını da oğluna sembolik bir pay vererek asıl ortağa kendi payını vermek ya da müvekkile kalan payı oğlu adına yaparak kendi aralarında çözmelerini talep edeceğim. asıl mesele bunu yazıla dökmek ee ne de olsa müvekkil lafı geç sadede gel diyecek yanıtlarınız için tek tek teşekkür ederim değerli meslektaş ve üstadlarım
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kiralayanın sözleşmeyi devretmesi Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 5 12-05-2010 13:24
Farklı Lisans Mezunu Olarak Hukuk Yüksek Lisansı Nasıl Yaparım? suat s Yüksek Hukuk Eğitimi 10 21-04-2008 10:14
Devre Tatil - Yaptığım Sözleşmeyi Nasıl Fesh Ederim unal Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 17:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05950689 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.