Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Cinsel İstismar

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-11-2008, 23:45   #1
idealist lawyer

 
Varsayılan Cinsel İstismar

Merhaba değerli meslektaşlarım;
Bir cinsel istismar olayında mağdur vekiliyim. Olay henüz çok yeni. 14 yaşında olan müvekkilim 1 hafta kadar önce mide ağrısı ve kusma şikayetiyle hastaneye götürüldüğünde 4 aylık hamile olduğu anlaşılıyor. Çocuk 20 yaşındaki erkek arkadaşından. Ailesi şikayetçi olması için kızlarına baskı yapıyor. Müvekkilim, polis ifadesinde olayı tamamen olduğu gibi anlatarak, cinsel ilişkinin tam olarak ne demek olduğunu bilmediğini, bu işi yapmak istemediğini, ancak şüphelinin kendisine zor kullanmadığını, 3 defa ilişkiye girdiklerini, 2. ve 3. sünde şüpheli kendisini tehdit etmemesine rağmen ailesine söyleyeceğinden korktuğu için ilişkiye karşı koyamadığını beyan etmiş ve neticede şüpheliyle ileride evlenebileceklerini, hapse girmesi durumunda kendisinin de hayatının kararacağından bahisle şikayetçi olmamıştır. Buna karşın babası şikayetçi olmuştur. Şüpheli 1 haftadır tutuklu. Müvekkilimin kızlık zarında delinme olmamış. Savcı,müvekkilimi akıl ve beden sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için adli tıbba gönderdi. Büyük ihtimalle raporda sağlığın bozulmadığı söylenecek. Bu süre içerisinde aileler uzlaşmış ve evlilik kararı çıkmış. Şimdi her iki tarafta işin tatlıya bağlanması için şüphelinin cezaevinden çıkmasını istiyor. Benim mağdur vekili olarak bu aşamada -adli tıp raporunun neticesi de göz önüne alınarak- yapabileceklerim neler olabilir? Şüphelinin tahliyesi için nasıl bir yol izlemeliyim? Bu arada cezaevindeyken evliliğin gerçekleşmesi mümkün müdür?Nasıl?Değerli görüşleriniz için şimdiden çok teşekkür ederim...
Old 04-11-2008, 10:38   #2
AV.HANİFE

 
Varsayılan

medeni kanundaki evlenme yaşına dikkat eder iseniz olayınızda ( 14 yaşında olması ) hususu gözönüne alındığında her halükarda taraflar resmi nikah yapamayacaklardır.Dolaysııyla evlenme nenediyle olayın çözülmesinin mümkün olmadığı kanaatindeyim.
Old 04-11-2008, 11:00   #3
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
5. CEZA DAİRESİ
E. 2006/12163
K. 2007/966
T. 13.2.2007
• CİNSEL İSTİSMAR VE KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA ( 14 Yaşında Olan Mağdurenin Duruşmadaki Şikayetçi Olmadığına İlişkin Beyanına Dayanılarak İstemi Aranmaksızın Atanan Vekilinin Katılma İsteğinin Reddedilemeyeceği )
• MAĞDURENİN ŞİKAYETTEN VAZGEÇMESİ ( Beyanına Dayanılarak İstemi Aranmaksızın Atanan Vekilinin Katılma İsteğinin Reddedilemeyeceği - 14 Yaşında Olan Mağdure/Cinsel İstismar ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma )
• KÜÇÜK MAĞDURENİN DURUŞMADA DİNLENİLMESİ ( 14 Yaşında/Cinsel İstismar ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Davası - Psikoloji Psikiyatri Tıp Veya Eğitim Alanında Uzman Bir Kişi Bulundurulması Gerektiği )
5271/m. 234/2, 236/3
5237/m. 103
ÖZET : Sanık zincirleme şekilde cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yargılanmıştır.

1-14 yaşında olup şikayetten vazgeçmeye ehil bulunmayan mağdurenin duruşmadaki şikayetçi olmadığına ilişkin beyanına dayanılarak CMK'nun 234/2. maddesi gereğince kendisine istemi aranmaksızın atanan vekilinin katılma isteğinin reddine karar verilmesi,

2-5271 Sayılı CMK.nun 236/3. maddesi açık hükmüne rağmen mağdurenin dinlenmesi sırasında psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurulmaması,

DAVA : Çocuğun zincirleme şekilde cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanığın yapılan yargılanması sonunda, dava evrakı Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin ve mağdure vekilinin yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine,

Ancak;

1-14 yaşında olup şikayetten vazgeçmeye ehil bulunmayan mağdurenin duruşmadaki şikayetçi olmadığına ilişkin beyanına dayanılarak CMK'nun 234/2. maddesi gereğince kendisine istemi aranmaksızın atanan vekilinin katılma isteğinin reddine karar verilmesi,

2-5271 Sayılı CMK.nun 236/3. maddesi açık hükmüne rağmen mağdurenin dinlenmesi sırasında psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurulmaması,

3-Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında 5237 sayılı yasanın 53.maddesinin uygulanmaması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, mağdure vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.02.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 04-11-2008, 12:40   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan idealist lawyer
Merhaba değerli meslektaşlarım;
Bir cinsel istismar olayında mağdur vekiliyim. Olay henüz çok yeni. 14 yaşında olan müvekkilim 1 hafta kadar önce mide ağrısı ve kusma şikayetiyle hastaneye götürüldüğünde 4 aylık hamile olduğu anlaşılıyor. Çocuk 20 yaşındaki erkek arkadaşından. Ailesi şikayetçi olması için kızlarına baskı yapıyor. Müvekkilim, polis ifadesinde olayı tamamen olduğu gibi anlatarak, cinsel ilişkinin tam olarak ne demek olduğunu bilmediğini, bu işi yapmak istemediğini, ancak şüphelinin kendisine zor kullanmadığını, 3 defa ilişkiye girdiklerini, 2. ve 3. sünde şüpheli kendisini tehdit etmemesine rağmen ailesine söyleyeceğinden korktuğu için ilişkiye karşı koyamadığını beyan etmiş ve neticede şüpheliyle ileride evlenebileceklerini, hapse girmesi durumunda kendisinin de hayatının kararacağından bahisle şikayetçi olmamıştır. Buna karşın babası şikayetçi olmuştur. Şüpheli 1 haftadır tutuklu. Müvekkilimin kızlık zarında delinme olmamış. Savcı,müvekkilimi akıl ve beden sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için adli tıbba gönderdi. Büyük ihtimalle raporda sağlığın bozulmadığı söylenecek. Bu süre içerisinde aileler uzlaşmış ve evlilik kararı çıkmış. Şimdi her iki tarafta işin tatlıya bağlanması için şüphelinin cezaevinden çıkmasını istiyor. Benim mağdur vekili olarak bu aşamada -adli tıp raporunun neticesi de göz önüne alınarak- yapabileceklerim neler olabilir? Şüphelinin tahliyesi için nasıl bir yol izlemeliyim? Bu arada cezaevindeyken evliliğin gerçekleşmesi mümkün müdür?Nasıl?Değerli görüşleriniz için şimdiden çok teşekkür ederim...

Sayın idealist lawyer,

Üye adınızı da göz önünde tutarak şu hususlara yanıt verir misiniz?

1-
Alıntı:
Büyük ihtimalle raporda sağlığın bozulmadığı söylenecek.

Neden bu kadar eminsiniz? Elinizde ne gibi bir bilgi bulunmaktadır? Yoksa, 1 haftadır yazılı ve görsel basında tartışılan H.Ü. vakasını mı delil olarak göstereceksiniz. Hani, 14 yaşında çocuğa tacizde bulunan ve dosyanın rekor bir hızla, 40 günde Adli Tıp Kurumu'na gidip gelmesi neticesinde(Rapor 1 günde verilmiş)verilen ve mağdurenin ruh ve vücut bütünlüğünün bozulmamış olduğu yazılan raporu mu delil olarak göstereceksiniz.

2-
Alıntı:
Benim mağdur vekili olarak bu aşamada -adli tıp raporunun neticesi de göz önüne alınarak- yapabileceklerim neler olabilir?

Bu ifadeden mağdurenin vekili olduğunuz açıkça anlaşılmaktadır.

Alıntı:
Şüphelinin tahliyesi için nasıl bir yol izlemeliyim?

Siz mağdure vekili değil miydiniz?
Old 04-11-2008, 15:30   #5
avnecati

 
Varsayılan

Söz konusu olayda mağdurenin veya anne babasının şikayetçi olup olmaması veya şikayetinden vazgeçmesi çok önemli değildir. 15 yaşından küçük birisine rızası olsa dahi cinsel istismarda bulunmak suçtur. Sadece cinsel istismarın zora dayalı olarak yapılmamasından dolayı ceza artırımı yapılmaz. Ayrıca hürriyeti tahdit oluşmadığından dolayı bu suçtan ceza tayinine gidilmez. Sanığa atfedilen suçun cezasının alt sınırınının 8 yıl olduğu nazara alındığında kısa sürede tahliye olmasını beklemek çok mümkün görünmüyor.
Old 04-11-2008, 16:02   #6
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY
T.C.

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2008/5-56

K. 2008/156

T. 3.6.2008



....5237 sayılı TCY.nın 6/1-a maddesinde, “henüz 18 yaşını doldurmamış kişi” olarak tanımlanan çocuk kavramının, yasakoyucu tarafından cinsel dokunulmazlığa karşı suçların düzenlendiği bölümde, “onbeş yaşını bitirmiş”, “onbeş yaşını tamamlamamış” şeklinde iki ayrı dönem olarak ele alınmıştır. Buna göre bu bölümde “onbeş yaşını tamamlamamış” çocuklar ile “onbeş yaşını bitirmiş olup ta onsekiz yaşını tamamlamamış” olan çocuklara karşı işlenen cinsel suçlar farklı kategoride mütalaa edilmiştir. TCY.nın 103/1-a maddesinde, “onbeş yaşını tamamlamamış” olan çocuklara karşı her türlü cinsel davranış cinsel istismar olarak tanımlanmışken aynı maddenin ( b ) bendinde ise diğer çocuklar ifadesiyle “onbeş yaşını bitirmiş olup ta onsekiz yaşını tamamlamamış” olan çocuklar kastedilerek bunlara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışların cinsel istismar suçunu oluşturabileceği kabul edilmiştir. Yasa koyucu bu maddede “onbeş yaşını bitirmiş olup ta onsekiz yaşını tamamlamamış” olan çocuklara karşı rızalarıyla yapılan cinsel davranışları cinsel istismar suçu kapsamına almamış ve bu kategorideki çocukların rızalarına önem vermişken “onbeş yaşını tamamlamamış” çocuklara karşı yapılan her türlü cinsel davranışı rızaları olsa bile çocukların cinsel istismarı suçu kapsamına almıştır. TCY.nın 104. maddesinde de, cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunmayı şikâyete bağlı bir suç olarak düzenlemiştir. Bu nedenle çocuklara karşı cinsel amaçlı olarak işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının da iki kategoride ele alınması gerekmekte, birinci kategoride yer alan “onbeş yaşını tamamlamamış” çocuklara karşı işlenen “cinsel amaçlı olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçunda, çocukların rızalarının hukuken değer ifade etmediği konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Öğretide de aynı esas kabul edilmiş ve eyleme razı olma ehliyeti bulunmayan küçüğün şikayet hakkı bulunmadığı vurgulanmıştır. ( CENTEL-ZAFER, Ceza Muhakemesi Hukuku, 5. Bası, sh. 91 )
Old 04-11-2008, 16:35   #7
talveq

 
Varsayılan

Üye kimliğinize bakıldığında Stajyer Avukatsınız...Eğer hala Baro kimliğinizi alıp üye kimliğinizi değiştirmediyseniz tabi..Stajyerseniz vekil sıfatı ile ağır ceza mahkemesinde görülen bir davaya giremezsiniz..Bu durumda bu davada mağdur vekili olamazsınız..İlk önce bu hususta açıklama yaparsanız sevinirim..
Old 04-11-2008, 17:25   #8
alikara

 
Varsayılan

mağdur 15 yaşından küçük olduğundan mağdurun rızası kabul edilmemektedir.suç ayrıca şikayete tabi değildir.
Old 04-11-2008, 22:06   #9
Av.Ateş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan idealist lawyer
Bir cinsel istismar olayında mağdur vekiliyim.Benim mağdur vekili olarak bu aşamada -adli tıp raporunun neticesi de göz önüne alınarak- yapabileceklerim neler olabilir? Şüphelinin tahliyesi için nasıl bir yol izlemeliyim?

Sorunun tecavüzcü/tacizci ile evlendirilme, dolayısıyla sanığın cezadan kurtulmasını sağlamak gibi vahim uygulamaları bir hukukçunun -hem de mağdur vekili olan bir hukukçunun- ağzından hatırlatması bir yana burda izlenecek yolu, izleyecek kişi siz değilsiniz Sayın idealist lawyer.Bırakın eğer varsa şüphelinin müdafii bunu düşünsün.
Old 22-03-2009, 02:49   #10
Zamanakarsi

 
Varsayılan

Soru Sormak için Dahi olsa önce kanunun ilgili maddelerini okumak gereklidir ve bu bizim mesleki açıdan boynumuzun borcudur. Mahkeme tamamı ile bağlı olmasa bile muhakemeyi şekillendirecek olan iddianamedeki sevk maddelerini okumuş olsa idiniz bile ilgili maddelerde. 15 yaşını tamamladıktan sonra mağdurun şikayetine bağlı olduğu 15 yaşını tamamlamamış ise şikayet koşulu aranmaksızın delil durumuna göre hukum kurulacağını bilirdiniz.

Sizin durumunuza gore yapılacak pek birşey yok gibi görünüyor. Nacizane görüşüm magdur evde doğdu ise yani hastane kaydı yok ise görünümünün yaşını doğrular nitelikte olmadığı veya gerçek yaşının buyuk olduğu iddiası ile magdurenin grafilerinin çekilip yaş tespiti için adli tıpa gönderilmesini sağlamaktır. Diyeceğim ama bunu magdur vekilide isteyemez . İstemesi de doğru olmaz.

Bir kere sevk oldu ise ve rapor mevcut yaşı buyutur nitelikte ise mahkeme suş vasfının değişme ihtimaline binaen tutukluluğun kaldırılmasına hukmedebilir.

Bende eskiden bir müvekkil vardı birbirini sevmişler ancak kız suç tarihinde 14 yaşını ya tamamlamıştı ya da tamamlayacaktı. ailesi vermediği için kızı kaçırıp dini nikah ile evlenmişti. Magdurede aynı şeyi soyluyordu. Bir de çocukları olmuştu dava sıraında 1 yaşına vaqrmak uzere idi . Ailesi kızı sonradan sanığa teslim edip il dışına kaçmıştı. Ama kamu bir kere haberdar olduğu için hem hurriyeti tahditten hemde cinsel istismardan hukum verildi . Tabiki temyiz ettik ancak su an dosya yargıtayda. Böyle toplumsal gerçekler de var . Yani cinsel istismardan hukum giyen herkes aslında ırza geçiyor değil . Ancak yaşı küçüklerin aile den izinsiz olarak kocaya kaçmaları çok feci sonuçlar doğuruyor.

Yargıtay da toplumsal koşullarımızdan olsa gerek bu konuda düzenlemelerin değişmesini istemişti sanırım. Neyse herkese kolay gelsin başarılar diye bağlayayım konuyu Saygılarımla...
Old 23-03-2009, 11:17   #11
av.a.pinar

 
Olumsuz

Müvekkiliniz 15 yaşından küçük olduğu için şikayetçi olmasa da olayın rızası dahilinde gerçekleştiğini iddia etsene yaş küçüklüğünden dolayı rıza yok sayılmaktadır.Ayrıca bekaretin bozulmamış olması fiilin gerçekleşmediği yani kanunun aradığı 103/2 deki ifadenin olmadığı anlamına gelmez,dolayısıyla fiilin zaten alt sınır ceza haddi 8 yıldır.
Bu arada müvekkiliniz evlense bile ki bu mümkün değil,fail işlediği suçun müeyyidesinden kurtulamaz.Bunu mahkemede sanık vekili savunma olarak sunamaz.
Yine 14 yaşında ,cinsel ilişki yaşayarak hamile kalmış ve cinsel ilişkiyi erkek arkadaşının baskısından dolayı ailesine ifade edememiş bir çocuğun mutlaka ruh sağlığı etkilenmiştir.Ve doğacak çocukla beraber daha da çok etkilenecektir.Rapor olumlu gelmeyecektir.
Bu durumda siz her ne kadar mağdur vekili olsanız da ;mağdur ve sanık ve aileleri içinde hareket ediyor olsanız da sanığın tahliyesi mümkün değildir.
Old 21-04-2011, 17:39   #12
bugrakeskin

 
Varsayılan

sayın idealist lawyer; bence ilk etapta yapacağınız tabi mağdur vekili olarak bunun size söylenmesi zor ama. mağdur vekilliğinden çekilmek.daha sonra sanık vekili olmak. son olarak da çocuğun kemik yaşı büyüktür deyip (hastanede doğmadıysa çok çok iyi) adli tıpa göndermek ve gerçek yaşı daha büyüktür raporu geldikten sonra vazgeçme yi ileri sürmek.
saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çocuk ve Cinsel İstismar Admin Çocuk Hakları Çalışma Grubu 23 28-01-2013 17:13
Cinsel İstismar Adalet Bakanı Çocuk Hakları Çalışma Grubu 3 27-05-2009 14:25
Cinsel Saldırı İle Cinsel Taciz Suçu Arasındaki İnce Çizgi üye19576 Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 05-08-2008 02:47
Çocuklukta Evlilik -İstismar Av.Habibe YILMAZ KAYAR Çocuk Hakları Çalışma Grubu 0 04-02-2008 23:11
Cinsel Taciz UĞUR Hukuk Soruları Arşivi 1 15-02-2002 00:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05807209 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.