Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yimpaş Kombassan Ortaklarının Hukuksal Durumu

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 3,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-01-2007, 13:21   #1
Gratius

 
Varsayılan Yimpaş Kombassan Ortaklarının Hukuksal Durumu

Sayın meslektaşlarım;
Yİmpaş, Kombassan gibi şirketlerin piyasadan ve özellikle yurt dışında yaşayan Türkler'den yıllar önce hisse devir sözleşmeleri imzalatarak piyasadan oldukça yüklü miktarlarda para topladıkları hepimizce bilinmektedir.

Zamanla ortaya çıkmıştır ki; hisse devir sözleşmesi imzalamış ve para ödemesini yapmış olan "ortaklar"dan bir çoğunun ismi ortaklık pay defterlerinde görünmemektedir.

Pay defterinde ismi görünmeyenler için oldukça kolay bir çözüm var aslında bu konuda Takasbank'a başvuru yolu denenirse kişinin ortaklık pay defterinde ismi olup olmadığı öğrenilebiliyor. Şayet pay defterinde ismi yok ise pay defterine kayıt için dava açmak gerekiyor. Vekaletnamenizi ve hisse devir sözleşmelerini ekleyerek gönderdiğiniz faksa önce faks arkasından da posta yoluyla cevap veriyor Takasbank. Kısacası verilmiş olan paraların üzerine soğuk su içmemek için öncelikle bu yola başvurulması gerekiyor.

Ancak önemli sorun da esasen bu noktadan sonra başlıyor. Pay defterine yazım işlemi mahkeme kararı ile yapıldıktan sonra ya da ortağın ismi zaten SPK ve Takasbank kayıtlarında (pay defterinde) görünüyorsa, ne yapılabilir?

Ticaret mahkemesine açılacak olan kar payı istemli bir alacak davasının gerek zamanaşımı (Hata-Hile düşünülse dahi) gerekse şirketin zararda olması sebebi ile reddedileceği kanısındayım.
SPK mevzuatı gereğince ortaklığa hisseleri devralması istemli bir dava ikame edilmesi de mümkün görünmemektedir.

SPK Başkanlığı dün yaptığı açıklamalarda Yimpaş, Kombassan, İttifak gibi Holdinglerin halka açılma sürecinin zaten tamamlamak üzere olan kuruluşlar olduğunu kendilerinin de bu sürecin tamamlanmasını sağlayacaklarını belirtmiş. Bu durumda pay defterine yazım davası tamamlandıktan sonra Halka açılma beklenip İMKB nezninde satış gerçekleştirmeyi beklemek zorunlu gibi mi görünüyor.

Özellikle pay defterinde zaten şu anda görünen ortakların alacaklarını elde edebilecekleri yollar konusunda ilgisi ve/veya bilgisi olan meslektaşlarımız görüşlerini paylaşırsa çok sevinirim.
Old 06-02-2007, 14:22   #2
ismail ünlü

 
Varsayılan

Bu konu oldukça sıkıntılı bir olay ve sık karşılaşılan bir mesele TTK 405 vd maddeleri yararlı olabilir ancak o maddelerde de size olumlu bir durum yok sanırım
Old 06-02-2007, 14:43   #3
özgür

 
Varsayılan

Konu ile ilgili daha önce açılan topik daha var..araştırmanızı tavsiye ederim Sayın Gratius
Old 07-01-2009, 18:54   #4
lawyer_721

 
Varsayılan

tekrar aynı konuyu açmakla umarım rahatsız etmiyorum. bu süre içerisinde meslektaşlarımızdan bu konuda dava açıp olumlu veya olumsuz karar alan oldu mu? varsa dört gözle bekliyoruz
Old 09-01-2009, 13:50   #5
lawyer_721

 
Varsayılan yargıtay kararları yimpaş'ın lehine:)

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/5706
Karar: 2005/3702
Karar Tarihi: 14.04.2005

ÖZET: Mahkemece, davalı şirkete husumet yöneltilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.

(6762 S. K. m. 405)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Yozgat Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 25.12.2003 tarih ve 2003/715-2003/1135 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 12.04.2005 günde davacı avukatı Ahmet Cömert ile davalı avukatı Süleyman Yılmaz gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacılar vekili, davalı şirket yöneticilerinin %20 kar payı vaadiyle müvekkillerini kandırması sonucunda her biri 500 DM değerinde 100 adet davalı şirketin nama yazılı hisse senedini 50.000 DM.na aldıklarını, ancak, şirketin sözleşme kuruluşu sırasında ve sonrasında her ortağın parasının kar payı ile birlikte ödeneceği söylenmesine ve her bir ortağa dilediği zaman ortaklıktan çıkma vaadinle bulunulmasına rağmen müvekkillerinin 16.06.2003 tarihli ihtarına verilen yanıt ile 100 hissenin nominal değeri toplamı 100.000.000 TL. olarak şirket kayıtlarında gösterildiğinin ve ödeme yapılmayacağının davalı şirket yöneticilerince bildirildiğini, davalı şirket yöneticilerinin basiretli bir tacir gibi davranmayarak aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve para toplayabilmek amacıyla iradelerini yanıltarak sözleşme yapmaya sevkettiklerini ileri sürerek, fazlası saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.394.000.000 TL. nın davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı vekili, anonim şirket ortaklarının şirket devam ettiği sürece sermaye olarak verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, davacıların devralmak suretiyle ortak olduklarını, hisse senetleri üzerindeki değerin kaydi sermaye değeri olup, gerçek değerin piyasa koşulları içinde değişkenlik gösterdiğini, hisse devri sırasında müvekkiline ödenen bir para olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, TTK. nun 405/2. maddesi gereğince pay sahiplerinin sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceği, ancak, tasfiye halinde tasfiye payı isteyebilecekleri gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Davacı vekili, müvekkilinin, davalı anonim şirket hisselerini dava dışı Yimpaş İh.Mad.Paz. San ve Tic AŞ. den satın aldığını, satım sözleşmesi sırasında milli ve dini duyguların ön plana çıkarıldığını ve müvekkiline vaat edilenlerin yerine getirilmediğini ileri sürerek, iradesi fesada uğrayan davacının sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle, ödenen bedelin şimdilik bir kısmının tahsilinin istemiştir. Davacı tarafından sunulan 17.10.2000 tarihli <Hisse Devir Sözleşmesi> başlıklı sözleşmeye göre, dava dışı Yimpaş Yozgat İh.Mad.Paz.ve Tic AŞ'nin Yimpaş Holding AŞ.ne ait hisse senetlerini davacıya devrettiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere, davacının "Hisse Devir Sözleşmesini" yaptığı şirket, davalı şirket olmayıp, dava dışı Yimpaş Yozgat İh.Mad.Paz.San ve Tic AŞ.dir. Sözleşme sırasında iradesinin fesada uğratıldığını iddia eden davacının bu iddiasını, hissesi devredilen davalı şirkete karşı değil, sözleşmeyi yaptığı dava dışı Yimpaş Yozgat İh.Mad.Paz.San ve Tic AŞ.ne karşı ileri sürebilecek olup, davalı Yimpaş Holding Tic AŞ.ne husumet yöneltilmesi mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece, davalı şirkete husumet yöneltilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle kararın değişik gerekçeyle ONANMASINA, takdir edilen 400,00 YTL. duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.10 YTL. temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14.04.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Old 09-01-2009, 13:54   #6
lawyer_721

 
Varsayılan

bir kaç yargıtay kararı daha buldum ama hepsinde şu ibare geçiyor:
"Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, TTK. nun 405/2. maddesi gereğince pay sahiplerinin sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceği, ancak, tasfiye halinde tasfiye payı isteyebilecekleri gerekçesiyle dava reddedilmiştir."
hisse sahiplerine geçmiş olsun
Old 08-02-2010, 17:10   #7
avsafran

 
Varsayılan

Değerli meslaktaşlarım bu konuyla ilgili 30.01.2010 tarihinde taraf gazetesinde mağdurların haklarını alabilecekleri yönünde bir haber duymuştum. Konu ile ilgli net bir bilgim bulunmamakla birlikte 11.Hukuk Dairesi tarafından verilen bir karar olduğu ve mağdurların haklarını alabileceklerini okudum . bilgisi olan arkadaşlarım varsa paylaşırlarsa sevinirim.
Old 08-02-2010, 17:38   #8
lawyer_721

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avsafran
Değerli meslaktaşlarım bu konuyla ilgili 30.01.2010 tarihinde taraf gazetesinde mağdurların haklarını alabilecekleri yönünde bir haber duymuştum. Konu ile ilgli net bir bilgim bulunmamakla birlikte 11.Hukuk Dairesi tarafından verilen bir karar olduğu ve mağdurların haklarını alabileceklerini okudum . bilgisi olan arkadaşlarım varsa paylaşırlarsa sevinirim.
müvekkillerime paranızın üstüne soğuk su için demiştim. taraf gazetesindeki haberi okuduktan sonra kararın peşine düştük şimdi
Old 09-02-2010, 11:14   #9
avsafran

 
Varsayılan

Peki sizce haberin aslı varmı?
Yani şuan yapılması gereken nedir?
Old 09-02-2010, 13:27   #10
lawyer_721

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avsafran
Peki sizce haberin aslı varmı?
Yani şuan yapılması gereken nedir?
haberin içeriğinde detaylara girilmişti. şirket ortağı olduğu gerekçesiyle pay almak için açılan davalar daha önce red edildiği halde, yargıtayın görüş değiştirdiği anlatılıyordu. bence haberin aslı olsa gerek. ben de iki ictihat programı var, yargıtay kararı daha bu programa eklenmemiş, eklenirse paylaşırım.
Old 16-02-2010, 16:00   #11
murat1974

 
Varsayılan

Aradığınız kararlar 11. Hukuk Dairesinin 2008/6098 E, 2009/11991 E ve 2008/8165 E sayılı kararlarıdır. Bu kararlara www.icradosyasi.com web sitesinden ulaşabilirsiniz.

www.icradosyasi.com web sitesini tıklayın. Ana sayfadaki, İçtihat Bankası linkine tıklayın. Anahtar Kelime bölümüne yimpaş yazıp tıklayın. Yukarıdaki kararlara ulaşcaksınız.
Old 17-02-2010, 12:23   #12
avsafran

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşlarım; söz konusu yargıtay kararlarını da okudum ancak, usulü yönden kararlar olduğunu düşünüyorum. Birebir yimpaş ile mağdur edilen bir davası olan var ise paylaşırsa sevinirim. Ayrıca bu davalar artık kazanılabilecek ise bende şuan bekleyen yüklü miktarda birkaç dava var birlikte de açabiliriz.
Old 17-02-2010, 12:58   #13
lawyer_721

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avsafran
Değerli Meslektaşlarım; söz konusu yargıtay kararlarını da okudum ancak, usulü yönden kararlar olduğunu düşünüyorum. Birebir yimpaş ile mağdur edilen bir davası olan var ise paylaşırsa sevinirim. Ayrıca bu davalar artık kazanılabilecek ise bende şuan bekleyen yüklü miktarda birkaç dava var birlikte de açabiliriz.
aynı görüşteyim, esasa ilişkin tatmin edici kararlar değil. bu ictihatlara dayanarak dava açsak bile TTK ya göre red edilir kanısındayım.
Old 17-02-2010, 13:43   #14
murat1974

 
Varsayılan

Bence de bu kararlar esasa ilişkin tam tatmin edici kararlar değil. Ama gazete küpüründeki habere konu olan içtihatlar bunlar. Yalnız bu kararlardan tenfize ilişkin olan karar bence önemli. Çünkü Alman Mahkemeleri Yimpaş aleyhine verdikleri kararlarda, ihtilafa tüketici hukuku yönünden bakıp, mağdurların Yimpaş tarafından hile ile aldatılarak paraların toplandığı gerekçesiyle , paraların iadesi yönünde kararlar verdi. Tenfizin reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararını da Yargıtay bozdu. Şimdi Alman mahkemelerinden alınan kararların Türkiyede tenfizi mümkün olacak. Bu durumda Türkiye de dava açan mağdurlar ile Almanyadan dava açan mağdurlar arasında bir çelişki doğacak. Bundan dolayı ileriki aşamalarda Yargıtayın içtihatı Türkiyedeki mağdurlar lehine değişebilir. Tabi bir de lehe karar çıkarılsa bile Yimpaştan tahsilat nasıl yapılacak o da ayrı bir konu.
Bence Türk Mahkemelerinin ve Yargıtayın olaya mağdurların iradelerinin hile ile sakatlandığı çerçevesinde bakması gerekmektedir.
Old 20-02-2010, 19:09   #15
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım Yargıtay'ın Yimpaş ve Kombassan aleyhine verdikleri son kararlara nasıl ulaşabilirim, elinde olan meslektaşlarım varsa paylaşabilir mi?Sanırım bu kararlar neticesinde her ortak para iadesi için başvuramayacak, sadece kandırıldığını iddia edenler mahkemeye başvurup iade talep edebilecek.Konuyla ilgili bilgisi olanlar yardımcı olabilirler mi?
Old 21-02-2010, 00:50   #16
avsafran

 
Varsayılan


Degerli meslektaşım ilgili kararlara ben ulaştım, ancak Türkiyedeki somut olayları çözecek nıtelikte olduguna ınamıyorum. Ancak yıne de kararlara ulaşmak istersenız konunun üst kısımlarında rastlamanız mümkün.
Old 24-03-2010, 11:07   #17
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım, yimpaş mağdurlarının yimpaş aleyhine açacağı hukuk davalarında zamanaşımı problemi hakkında bilgisi olan var mı?Yimpaş aleyhine para iadesi için açılacak olan davalarda hile yoluyla kandırılıp ortak olma olgusu üzerinde mi durulmalıdır.Bu konuda elinde örnek dilekçe olan var mı?Yahut bu ara Yimpaş a dava açan meslektaşlarım varsa neye dayanarak dava açtılar acaba?
Old 01-04-2010, 19:11   #18
MUSTAFA ERŞEN

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım, Kombassan davası ile ilgili ictihatlar yukarıda belirtilen ictihattan ibarettir. Bu ictihat usulen bozma şeklindedir. Bu ictihat SPK kayıtlarının getirtilmesi ve dosyanın SPK uzmanı bir bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiğinden bozulduğu için en azından mahkemelerin konuyu biraz daha derinden incelemesine neden olabilir. Yozgat ile ilgili de bir karar olduğu söyleniyor ama bu kararı bulamadım. Ben sebepsiz zenginleşmeye dayalı açtım davayı ancak zamanaşımı problemi önemli...1 senelik zamanaşımını nasıl aşabilirim?
Old 01-04-2010, 21:54   #19
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım haksız fiile dayanarak hile hükümleri uyarınca davayı açmanız daha uygun olmaz mı?sebebsiz zenginleşmeye dayanarak nasıl açtınız biraz açabilir misiniz?Üstelik hile hükümlerine dayanarak dava açılırsa, ceza hükümlerine tabi bir borç olduğu için zamanaşımı biraz daha uzamaz mı?Dolandırıcılık düşünülürse misal...
Old 06-04-2010, 13:53   #20
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan

Bugün takasbanktan öğrendim müvekkilim Yimpaş şirketlerinin hiçbirinden pay sahibi değilmiş. Şirkettte hisse sahibi gibi gösterilmiş ancak resmi kayıtlarda bu durum mevcut değilmiş.Ben yimpaşa karşı sebebsiz zenginleşme davası açmak istiyorum.Acaba önce şirket hisse tespit davası açsam mı?Tespit davası açsam şirket zaten kar dağıtmıyor bu nedenşe müvekkil zarar etmiş olacak.sebebsiz zenginleşme ve dolandırıclıktan şikayet daha uygun bir yol olmaz mı?
Old 26-07-2010, 08:38   #21
norm

 
Varsayılan

Merhaba Arkadaşlar,

Bu konu ile ilgili benim de elimde şuan bir dosya var, bu konuda dav açmış olan var mı? Herkes yorum yapmış ancak dava açmış ve şuan davası devam eden ya da neticelenmiş meslektaşlarımız varsa, durumhakkında bilgi verebilirler mi?

Teşekkürler
Old 23-11-2010, 17:30   #22
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan

Yimpaş aleyhine dava açmış olan meslektaşlarım davaların gidişatı hakkında bilgi verirseniz sevinirim.Ben terditli dava açmıştım, önce geçersiz ortaklık sebebiyle ödenen bedelin iadesini istedim eğer reddedilir ise hiç olmazsa pay senetlerinin nominal değeri üzerinde bedel alınmış olduğundan fazla alınan bedelin geri verilmesini istedim ama henüz 2.celse bile yapılmadı.
Old 23-02-2011, 09:28   #23
Doktorand

 
Varsayılan

Merhaba arkadaslar,

Yimpas ve Kombassan ile ilgili yalnizca Yozgat ve Konya mahkemeleri mi yetkili? Bu sirketlerin baska illerde magazalari var da subeleri var mi?

Yukarida bahsettiginiz acilmis davalarinizla ilgili bir gelisme varsa paylasmanizi rica ediyorum.

Saygilar,
Old 18-06-2012, 18:45   #24
semiha atay

 
Varsayılan

(6762 S. K. m. 67, 329, 336, 405)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.09.2007 tarih ve 2006/299-2007/463 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 13.07.2010 gününde davacı Avukatı A. A. geldi, davetiye tebliğine rağmen davalılar vekili duruşmaya gelmedi, temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi S. Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, yüksek faiz verileceği ve istenildiğinde paranın geri çekilebileceği garantisi vererek ve ikna ederek müvekkilinden 12.02.2000 tarihinde davalı şirketler adına 18.000 DM tahsil eden davalılardan D.’un <Yimpaş Holding Anonim Şirketi Hisse Senedi Devir ve Kabul Sözleşmesi> ibareli makbuz verdiğini, davalılara gönderilen ihtara rağmen paranın iade edilmediğini, davalı şirketin ise davacının Yimpaş Yozgat İhtiyaç Maddeleri Paz. ve Ticaret A.Ş. ortağı olduğunu, Yimpaş Holding A.Ş. ortağı olmadığını savunarak ve TTK. 329 ve 405 maddelerini sebep göstererek parayı ödemediğini, davalıların para toplama faaliyetinin Bankalar Kanunu’na, SPK.’na aykırı olduğunu, geçerli bir hisse devri yapılmadığını, davalıların nedensiz zenginleştiğini, ortak olmayan ve hisse senedi verilmeyen müvekkiline karşı TTK.’nun 329’uncu ve 405’nci maddelerine dayanılmayacağını, müvekkillerinin dolandırıldığını, davalılardan D.’un TTK.’nun 67’nci maddesine ve SPK.’na muhalefet suçlarından ceza aldığını, D.'un Yimpaş Holding A.Ş. adına tahsilat yaptığını, Yimpaş Holding A.Ş.’nin ana sözleşmesinin 4/a bendinde faiz ve temettü garantisi verildiğini, şirket defterlerindeki kayıtların gerçeği yansıtmadığının belirlendiğini, bu defterde yazılı ortaklık ilişkisinin geçerli olmadığını, davalı D.’un şirketi paravan olarak kullandığını ileri sürerek, davacı ile davalı şirketler arasında yapılan sözleşmenin konusunun ve taraflarının tespitini, Yimpaş A.Ş. unvanlı bir şirket olup olmadığı, imza atan kişinin yetkili olup olmadığı, bu sözleşme ile hisse satımı yapılıp yapılamayacağı hususlarının tespitini, mevzuata aykırı olan sözleşmenin hükümsüzlüğünü, tahsil edilen 9.000.00 Euro (14.400.00. YTL)'nin en yüksek ticari faizi ile birlikte nedensiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, davacının Yimpaş Yozgat İhtiyaç Maddeleri Paz. ve Ticaret A.Ş. ortağı olduğunu, Yimpaş Holding A.Ş. ortağı olmadığını, bu nedenle Yimpaş Holding A.Ş. yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, D.'a da ortaklık payı iadesi davası açılamayacağını, husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili bulunduğu şirketlerin Sermaye Piyasası Kurulu kaydında olan, bu kurul tarafından faaliyetleri denetlenen bir Anonim Şirket olduğunu, TTK.’nun 405. maddesi gereğince Anonim Şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, müvekkili şirketlerin tasfiye halinde olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece dosya kapsamına göre, davanın, davacının davalı şirkete sermaye olarak verdiği paranın tahsili talebine ilişkin olduğu, davalıların Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu’nun kaydında bulunan bir Anonim şirket ve davacının da davalı şirket ortağı olduğu, Yimpaş Yozgat İhtiyaç Maddeleri Paz. ve Ticaret A.Ş. de 180 adet hissesi bulunduğu, TTK.’nun 405/2. maddesinde <pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler, tasfiye payına müteallik hakları mahfuzdur> şeklinde yer alan düzenleme uyarınca, sermaye şirketlerinde sermaye olarak şirkete verilenin istenemeyeceği, davalı şirketin tasfiye halinde bulunmadığı, davacının talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemlerine ilişkindir.

Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de hüküm yeterli araştırma ve incelemeye dayanmamaktadır. Gerçekten de TTK.'nun 329 ve 405. maddeleri uyarınca anonim şirket ortakları kural olarak şirkete yatırdıkları sermayeyi geri isteyemezler. Ayrıca yetkili kurulların bir kararı olmadıkça da anonim şirketler, pay senetlerini nominal bedellerinin üzerinde halka arz edemezler.

Somut olayda da davacı vekili, müvekkiline hisse talep formu imzalatılarak (18.000 DM) ödeme yaptığını, ancak davalı şirketlere geçerli bir şekilde ortak olmadığını iddia etmektedir. Bu talep formu davalılardan Yimpaş Holding A.Ş. unvanını taşımakta olup, devredenin Yimpaş AŞ., devredilen hisse adedinin 36, birim fiyatının (500 DM) ve ödenen toplam miktarın (18.000 DM) olduğu açıklamalarını içermekte ve kime ait olduğu belli olmayan sadece devreden ve devir alan olduğu belirtilen iki imza taşımaktadır. Ancak, imzaların birbirleriyle ve davalılarla nasıl bir bağlantısının olduğuna yönelik bilgiye yer verilmemiştir. Davalılar vekili, davacının Yimpaş Yozgat İhtiyaç Maddeleri Paz. ve Ticaret A.Ş. ortağı olduğu, Yimpaş Holding A.Ş. ortağı olmadığını, bu nedenle Yimpaş Holding A.Ş. yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini istemiş, ortaklık pay defterlerinin davacıya ait kısmına 11.05.2007 tarihli dilekçesinde dayanmış ise de, buna ilişkin bir belgenin ekli olmadığı görülmektedir. Davalı Yimpaş Holding AŞ.’nin 07.05.2007 tarihli yazısında da davacının Yimpaş İhtiyaç Maddeleri A.Ş.’nde (50.000) TL. nominal bedelli 180 adet hissesinin bulunduğu bildirilmiştir. Takasbank kayıtlarına göre de davacının Yimpaş İhtiyaç Maddeleri A.Ş.’nde 180 adet hissesi mevcuttur.

Öte yandan davacı vekilince dosyaya sunulan ve Dairemize intikal eden diğer dosyalardan da bilinen SPK. duyuru ve kararlarında, davalı şirketlerin de aralarında bulunduğu Yimpaş Grubu Şirketleri’nin, pay defterlerinin gerçek ortaklık durumunu yansıtmadığı, ortaklık durumlarının ikincil kayıtlar tutulmak suretiyle izlendiği belirtilmiş, söz konusu şirketlerce gönderilen ve Takasbank’ta bulunan resmi pay defterleri bilgilerinin temin edilerek ilgililerin ellerinde bulunan belgelerle karşılaştırılmak suretiyle gerektiğinde dava açılması önerilmiştir. Somut uyuşmazlık yönünden de davalı taraf kayıtlarının yukarıdaki bentte açıklanan çelişkili durumu karşısında, anılan hisse senetlerinden, mevzuatın öngördüğü biçimde sahih ve gerçek hak sahipliği sonucunu doğuran, davalı şirketlerin yasal pay defterlerinde yer aldığında hiçbir kuşku bulunmayan nitelikte olmalarının anlaşılması gerektiğinde duraksanmamalıdır.

Davacı vekili, yüksek faiz verileceği ve istenildiğinde paranın geri çekilebileceği garantisi vererek ve ikna ederek müvekkilinden 12.02.2000 tarihinde davalı şirketler adına 18.000 DM tahsil eden davalılardan D.’un <Yimpaş Holding Anonim Şirketi Hisse Senedi Devir ve Kabul Sözleşmesi> ibareli makbuz verdiğini, D.'un Yimpaş Holding A.Ş. adına tahsilat yaptığını, Yimpaş Holding A.Ş.’nin ana sözleşmesinin 4/a bendinde faiz ve temettü garantisi verildiğini, şirket defterlerindeki kayıtların gerçeği yansıtmadığının belirlendiğini, bu defterde yazılı ortaklık ilişkisinin geçerli olmadığını, davalı D.’un şirketi paravan olarak kullandığını ileri sürerek, davalılardan D. ve Yimpaş Holding A.Ş. ne husumet yöneltmiş olup, 03.11.2006 tarihli dilekçede ise, D.'un TTK.’nun 336’ncı maddesi uyarınca sorumlu olduğunu, davalı şirketlerin birlikte hareket ettiklerini, davalı D.’un davalı şirketleri paravan olarak kullandığını ve yönetim kurulu başkanı sıfatının bulunduğunu, anılan belgede devreden olarak gözüken Yimpaş A.Ş. unvanlı bir şirket bulunmadığını ileri sürerek, husumet itirazının reddini istemiştir. Ticaret sicili ise, D.'un Yimpaş Gıda A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanı olduğunu mahkemeye bildirmiştir. Mahkeme ise, davalılardan sadece Yimpaş Yozgat İhtiyaç Maddeleri Paz. ve Ticaret A.Ş.’nde davacının hissesinin bulunduğu sonucuna varmış, davayı yazılı gerekçelerle bu davalı bakımından reddetmiş olup, davalılardan D. ve Yimpaş Holding A.Ş. hakkındaki husumet savunması üzerinde açıkça bir tartışma yapmamış ve bir gerekçe ortaya koymamıştır.

Bu durum karşısında mahkemece, iddia ve savunmanın tüm yönleri üzerinde yeterince durulması, davacının hangi davalı şirkete ortak olduğunun saptanması bakımından, konusunda uzman bir bilirkişi kurulu oluşturulup, davalı şirketlerin yasal defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle, davalı şirketlerin ortaklık durumunun gerçekten de ikincil kayıtlar tutulmak suretiyle takip edilip edilmediği, şirket ortaklığının gerçekten kazanılıp kazanılmadığı, davacının davalı şirketlere pay senedi satın almak suretiyle mi yoksa devir suretiyle mi ortak olduğu, yeni pay almak suretiyle ortaklık söz konusu ise davacıya verilen pay senetlerinin o tarih itibariyle nominal değerinin ne olduğu, şayet davacıdan nominal değer üzerinden bir bedel alınmış ise primli hisse senedi çıkarılması yolunda bir kararın bulunup bulunmadığı hususlarının tek tek tespit edilmesi, aksi sonuca varıldığında, <çoğun içinde az da vardır kuralı> gereği varsa davacıdan fazla alınan bedelin iadesine (tahsiline) karar verilmesi ve açıklanan tüm bu hususların tereddütsüz şekilde ortaya konulmasından sonra davalıların hukuki durumlarının tek tek değerlendirilip, belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 03-01-2018, 14:00   #26
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

Kombassandan çeşitli tarihlerde 25 bin mark değerinde kar payı katılım puanı alan müvekkil şimdiye kadar şirketin teklif ettiği hisse senedini de almıyor davada açmıyor...müvekkil şimdi dava açabilir mi? kimleri davalı göstermesi gerekir? yetkili ve görevli mahkeme neresidir? cevap veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim...özellikle 2012 yılından sonra dava açıp kazanan varsa paylaşabilirse sevinirim..
Old 04-01-2018, 09:02   #27
Yeminli Mütercim

 
Varsayılan Dava açmalı

Alıntı:
Yazan Av.Ayse E.
Kombassandan çeşitli tarihlerde 25 bin mark değerinde kar payı katılım puanı alan müvekkil şimdiye kadar şirketin teklif ettiği hisse senedini de almıyor davada açmıyor...müvekkil şimdi dava açabilir mi? kimleri davalı göstermesi gerekir? yetkili ve görevli mahkeme neresidir? cevap veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim...özellikle 2012 yılından sonra dava açıp kazanan varsa paylaşabilirse sevinirim..


Merhaba Ayşe E.

Öncelikle tesbit etmeniz gereken husus müvekkilinizin gerçekten hukuki manada tesis edilmiş bir hissedarlığı olup olmadığıdır. Pay defterine bakıp, gerektiğinde Konya Ticaret Sicilinden netleştirebilirsiniz.

Hissedarlığı varsa bunları 2019'a kadar borsaya kote ettirmesi gerekir, yoksa geçersiz duruma düşer. Şirketin sitesinde bilgi var bu konuda.

Borsada ikincil piyasada işlem gördüğünden, hissedarların düşürüldüğü durum şu:

Git hisseni borsada sat, paraya dönüştür!

2012 yılında şirket borsaya kote edildi. Kote edilmeden önce 1 hisse mahkeme heyetinin resmi tesbitiyle 40 €'dan şirket tarafından alınıp satılıyordu. Piyasa şirketin elinde olduğundan alım-satımlar şirket tarafından yapılıyordu.

2012 de açılışta 1 hisseye 15 TL civarında değer biçildi. Değeri biçenler ise;

birisi zaten şirketin kendi yıllık denetimini yapan denetçi firma (ne kadar bağımsız olabilir?)

diğeri de denetime yetkisiz olan aracı kuruluş BMD A.Ş. (Bizim Menkul Değerler). Çünkü bağımsız ve tarafsız bir fiyat tesbiti için bu işe devletin ilgili makamı tarafından özellikle yetkilendirilmiş olmak gerekir!!! Bir aracı kurum ise, zaten alım satıma aracılık için yetkilendirilmiştir ve bir bağımsız denetim şirketi değildir!

Halbuki kanunen iki bağımsız denetim firması tarafından yapılması ve ikisinin de birbirinden bağımsız olarak tesbit ettikleri fiyatın ortalaması alınması lazımdı kanuni zorunluluk olarak. Bu yüzden yapılan fiyat tesbiti geçersiz ve hükümsüzdür.

Zaten İMKB'nin kurallarına da aykırıdır. Bakınız:

"İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Kotasyon Yönetmeliği
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Amaç
Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı, menkul kıymetlerin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası kotuna alınması, kotta kalması, kottan geçici veya sürekli çıkarılması, Borsa pazarlarında işlem görmesi ve işlemlerin sürekli veya geçici olarak durdurulması esaslarını düzenlemek, menkul kıymetlerin sağlıklı ve etkin bir piyasada açıklık ve dürüstlük içinde işlem görmesini sağlamak üzere menkul kıymetleri Borsa kotunda bulunan ve/veya Borsa pazarlarında işlem gören ortaklıkların uyması gereken kurallar ile Borsaya verilmesi gereken bilgi ve belgeleri belirlemektir."

Konumuz açısından öne çıkan "menkul kıymetlerin sağlıklı ve etkin bir piyasada açıklık ve dürüstlük içinde işlem görmesini sağlamak"
Devletin denetim otoritesi şirketin yıllık genel kurullarına katılımcı gönderdiğinden ve şirkette yıllardır incelemeler de yaptığından bir hissenin Mark olduğu dönemde 78,25 DM'den ve € olduktan sonra 40 €'dan şirket tarafından alınıp satıldığını bilmektedir ve haftalık bültenlerinde bu konular var.
Hissenin "dürüstlük içinde işlem görmesini sağlamak" için bir bakkal hesabıyla bile 40 € civarından TL'ye tekabül eden bir değerle kote olması lazım gelirdi.
Bülteninde denetim otoritesi 15.12.2003 tarihinde şirketten şunu talep etmiştir:
"B) Kombassan Holding A.Ş. ile ilgili olarak;
- Kombassan Holding A.Ş..nin kurulduğu tarihten bugüne kadar, bir hisse için değer artış kazançlarının ne şekilde tespit edildiğine ilişkin ayrıntılı açıklamanın Kurulumuza iletilmesi,
- Kurulumuza iletilecek açıklamada, dönemler itibariyle belirlenen hisse senedi fiyatları ile varsa fiyat tespitine ilişkin
bilirkişi ve/veya ekspertiz raporları, mahkeme kararları vb. belgelere açıklama ekinde yer verilmesi ve anılan belgelerle belirlenmeyen fiyatlar söz konusu ise bu fiyatların ne şekilde tespit edildiğinin açıkça belirtilmesi"
Halbuki 1 hisseye 15 TL civarında değer biçildi. 1€ o dönemde 2,28 TL civarındaydı
40 € x 2,28 = 91,20 TL civarında olması gerekirdi, ve hızlı bir düşüşle 2 – 3 TL'ye kadar düştü, halen 6 TL civarında.
Şimdi " Git hisseni borsada sat, paraya dönüştür!" demek yaklaşık 80 bin hissedar için çözüm olabilir mi?
Bu kotasyon kimin işine yaradı sorusunu irdelemeniz gerekir.
Ayrıca hissedarsa, bu sene yapılacak olan genel kurula katılıp muhalefet şerhi yazdırsın; bununla 90 gün içinde genel kurulun (gerçek değeri yansıtmayan kotasyon ve bilançolardan) iptali için dava açabilir!
Hayırlı çalışmalar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ltd Şirket Ortaklarının Borçtan Sorumluluğu/Haciz uye9493 Meslektaşların Soruları 10 20-01-2012 01:00
Yimpaş, Kombassan Gibi Şirketlere Almanyada açılan Davalar ve Türk Hukukundaki Durum Av.mdogan Meslektaşların Soruları 7 27-01-2007 17:32
limited şirket ortaklarının sorumluluğu Av.Ebru Caner Meslektaşların Soruları 1 06-09-2006 15:30
Hukuksal Problem Çözümünde İzlenecek Yol ! Sibel Hukuk Lisans Eğitimi 7 29-08-2003 23:17
Kaza Geçiren Astsubay Kardeşimin Hukuksal Durumu mustafa Hukuk Soruları Arşivi 2 14-02-2002 03:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09490800 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.