Barolar CMK'da 5 Nisan dedi

Barolardan hükümete uyarı
Türkiye Barolar Birliği "CMK kapsamında zorunlu müdafi/vekil görevlendirmesinin durdurulacağını'' bildirdi.

Türkiye Barolar Birliği, ''Yasa ya da yönetmelik 5 Nisana kadar taleplerine uygun şekilde yürürlüğe girmez ise Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında zorunlu müdafi/vekil görevlendirmesinin durdurulacağını'' bildirdi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanlığınca, Türkiye Barolar Birliği yönetim kurulu ve 62 baro başkanın katılımıyla dün Ankara'da yapılan toplantıya ilişkin sonuç bildirisi açıklandı.

Bildiride, 19 Aralık 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa ile CMK kapsamında zorunlu müdafi/vekil görevlendirilmesi sistemini daraltan, baroları ve Türkiye Barolar Birliğini devreden çıkaran, savunma bağımsızlığına aykırı önemli değişiklikler yapıldığı savunuldu.

''Zorunlu müdafilik sisteminin kapsamının daraltılmasının işkence ve kötü muamele örneklerini yeniden yaşamamıza ve adil yargılanma olanaklarının yitirilmesine ortam hazırlamasından endişe ediyoruz'' denilen bildiride, özetle şu görüşlere yer verildi:

''Bağımsız savunma, bağımsız yargının vazgeçilmez unsurudur. Avukatların bağımsızlığını yok ederek siyasi iktidara tabi kılan bir düzenlemeye asla razı olamayız. Zorunlu müdafilik/vekillik hizmeti bilinçli bir uygulama ile angaryaya dönüştürülmüştür. Meslektaşlarımızın dokuz ay önce hak ettikleri ücretleri ödenmemekte ve ne zaman ödeneceği de bilinmemektedir. Ödemeler için yasa değişikliği yapılacağı belirtilmekte, ancak somut bir gelişme sağlanamamaktadır. Bu koşullar altında ve sözün bittiği yerde yeni bir sürecin başlaması gerektiğini düşünüyoruz.''

Konuya ilişkin yasa tasarısının yeniden ele alınması istenilen bildiride, ''Talep ettiğimiz düzeltmeler yapılmaz ise tasarı ya da yönetmeliğin yürürlük tarihinde CMK kapsamında müdafi/vekil görevlendirmesini durduracağız. Bütün bunlar için son tarihimiz de her yıl Avukatlar Günü olarak kutladığımız 5 Nisandır. Yasa ya da yönetmelik bu tarihe kadar taleplerimize uygun şekilde yürürlüğe girmez ise tüm görevlendirmeleri durduracağız'' denildi.

A.A.

5 Nİsana Kadar Beklenmesİnİn Mantikİ AÇiklamasi Ne?

Avukatlık Ücreti Peşin Ödenir. Lütfen birileri anlatsın bunu. Benim alacağım için ne hakla ve hangi düşünceyle 5 nisana kadar süre veriliyor. İktidarın konuya çözüm bulmak gibi bir gayreti olsaydı, CMK ücretleri arap saçına dönmezdi. Sorunun çözümüne yönelik bu güne kadar hiç bir gayret göstermeyenlerden çözüm beklemek gerçeği görememektir. Eylem kararı çıkmasını beklerken yine herşey eskisi gibi

5 Nisan gelemeden önce sembolik bir ödeme yapılır. Vatandaşların mağdur olmaması için eylem ileri bir tarihe ertelenir.Geçmişte böyle oldu.(bakınız yıl 2006) şimdi böyle. Gelecek mi? Yabancı hukuk bürolarına ilişkin değişiklik o zamana kadar yapılır. sorun kökten çözülür.

Avukatların başka sorunları yokmuymuş? Farkındalarmıymış?
Öyle olmadığı çok ortada. Bu kadar can yakıcı sorun varken toplantıdan bu kararın çıkması dağ fare doğurdu diye özetlenebilir. Zaten bir şey beklemiyorduk.
Gelinen noktada önemli olan bizlerin duyarlılık gösterip bu konuda yapabileceklerimizi düşünmek ve örgütlenmek. Sesimizi duyurmak ve mesleğin geleceğini belirlemekte etkin olmaktır. Bunu bizler yapabiliriz. Unutmayalım.

Bu nasıl sabırdır anlayamadım doğrusu bekle bekle nereye kadar...zaten bi sonuç çıkacağı yoktu...bence sesimizinde çıktığı yok herkes halinden pek de memnunmuş gibi..

5 nisanı anladık da yılı 2007 mi yoksa 2077 mi ?

Barolar Birliği ve baro Başkanlarının bu husustaki düşüncelerine katılmakla beraber önceki dönemlerde olduğu (2006 yılındaki gibi) bunu da unutmamalarını ve bu işin üzerinde kararlılıkla durmalarını beklerim aksi halde barolar birliğinin avukatlık mesleğine olan duyarlılığına olan zayıf inancım tamamen yok olacak. bu iş mesleğin geleceği açısından çok önemli. avukatların bağımsızlığına büyük darbeler vuracaktır.

Ne olacak şimdi?Beş nisanda her şey güllük gülistanlık mı olacak?
Bu konuda ciddi adımlar atılmadıktan sonra aynı düzene devam ederiz.
Anlamadığım şey, yargının diğer ayağı olan hakim-savcılar keşife gittiklerinde alacaklarını hemen yazısını yazıp vezneden alabiliyorlar.Biz niye alamıyoruz.Biz de yazdıralım barolarımıza alacaklarımızı adliye veznesinden alalım alacaklarımızı.Ama öyle eziyetsiz olursa ne zevki kalır bu işin değil mi!
Önce müdafilik görevini yapacaksın, sonra baroya liste vereceksin, ne zaman hangi listeyi verdiğini unutacak kadar uzun süre bekleyeceksin, artık vazgeçme aşamasına geleceksin, bir gün bakacaksın ödemelerin yapılacağı haberi gelecek sevineceksin; ama dur.Önce makbuz kesilsin, sen 9 ay 10 ayu beklersin ama vergi, bağış bir dakka beklemez.Ondan sonra artık geriye kalan ne bir ara bankaya yatar, bir arada banka hesaba geçer, alırsın.Oh ne rahat.
Ayrıca cmuk ücret tarifesi açıklanırken neden brüt net ayrımı yapılmaz ki.Ya memur maaşını alırken brüt tutarını alıp sonra vergisini mi veriyor.Eline geçen miktarı biliyor.Avukat zorunlu müdafilik yaparken memur sayılmaz mı?Ben ücret tarifesinin brüt ve net olarak iki kısma ayrılarak bu ücretin net(çıplak) olarak ne kadar cılız olduğunun ifşa olması gerktiği kanaatindeyim. Saygılar.

Belki de 5 Nisana kadar süre verilecek ve ondan sonra da gelecek cevaba göre bir ek süre daha verilecek? bu gidişle 2007 sonuna kadar bile vekalet ücretlerimizi alamayağız kanaatindeyim.

5 nisan...gülmekten başka bir şey yapamıyorum...savunmanın onuru ayaklar altında beyler...savcının,hakimin önünde el pençe divan savunma...

Geçmişte de(2006) aynı tarzda pasif bir eylem kararı alındı. Sonuç sıfır elde sıfır bile değil. Tam tersine daha da kötü bir hale getirdiler durumu. Anlamakta güçlük çekiyorum. Bugüne kadar neden hiçbir eylem kararı alınmadı yasa yürürlüğe 1 ay önce girdi, Yönetmelikte dün yayımlanarak yürürlüğe girdi ve bence Tansiyon ve şeker hastası meslektaşların okumaması gereken bir yönetmelik. Bakalım mevlam neyler, neylerse güzel eyler.

Var mı bahse giren? Ne barolar ne Birlik Şartları fazlasıyla oluşan eylem kararını derhal alamaz almak için 5 yıldızlı bir otelde yapılacak toplantıdan ılımlı mesajlar iyi dilekler çıkar.Bu toplantı ile eşzamanlı bir açıklama hükümetten gelir ve bu açıklamadan kısa bir süre sonra eylem kararı ertelenir. Sonra iktidar sembolik bir parayı birliğe gönderir. Bu parayı ne kadar zor şartlar altında temin ettiğini asla avukatları mağdur etmeyeceklerini bildiren bir açıklama daha gelir. Barolar Birliği bu culüş bahşişini barolar arasında dağıtır. Barolar da ödenmeyen en eski borçları mı ödese yoksa bütün alacaklı avukatlara kısmi ödememi yapsa konusunu tartışmak için toplantı yapar.Çıkacak karara göre serbest meslek makbuzları kesilir. Sonra paranın bankaya yatması için beklenir. bu telaş içerisinde eylem filan yapılamaz. Bizlerde burada bunları 2008 de yazmaya devam ederiz.Aksini idddia eden var mı?

Sayın Yaren barolar birliği ile hükümetin avukatlar gününe armağanı olacak herhalde o yüzden süprizlerini 5 nisana kadar bekletiyorlar
saygılar

Sözün bittiği yere gelmişiz arkadaşlar Barolar Birliği açıklamasında öyle diyor.Benim açımdan söz biteli aylar oldu.Birliğimiz de sanki zamanında çok konuşmuş çaba harcamış gibi sözün bittiği yere yeni gelebilmiş.Çok güldüm (ama acı acı güldüm).

Dün sabah gazetelerde Ankara Eczacı Odası'nın sağlıktaki uygulamaları protesto niteliğinde tam sayfa yazısını okudum.Sonra bizimkileri düşündüm yazıklar olsun dedim.

Neymiş de söz bitmiş...

Barolar birliği yönetimi ve tüm baro başkanlarının katıldıkları son toplantıda hükümetten talep edilen düzenlemeler 5 nisana kadar yapılmadığı takdirde veya talep doğrultusunda yürürlüğe girmediği takdire düzenlemenin yürürlük tarihinden itibaren görevlendirme yapmama kararı almışlardı.
Yönetmelik ile birlikte Hakim ve savcıları avukatların ita amiri durrumuna getirdiler,belkide darbe döneminde bile avukatlara yapılmayanlar şu an avukatlara yapılıyor fakat Barolar Birliği ve Baro başkanları aldıkları kararı bile yerine getirmekten acizler...

Mahur Beste

Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız

Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı

Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara

Attila İlhan


ne ilgisi var bilmiyorum ama,son yönetmelik bana hep büyük ustanın bu şiirini çağrıştırıyor...

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=14195

ne yapılan eylemin gerçek amacını anlayabilmiş değilim ne de gelinen durumun manasını şimdi eylemi bitirmekle eskisinden daha iyi bir konuma mı girdik vatandaşın gözünde o zaman niye eylem yapıldı...