Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Muris muvazaası mı? Denkleştirme mi?

Yanıt
Old 16-09-2018, 15:21   #1
Av. Leyla Sarıkaya

 
Varsayılan Muris muvazaası mı? Denkleştirme mi?

Muris, kızlarından mal kaçırma amacıyla erkek çocuklarına, tapuda onların adına satış göstererek taşınmaz satın alıyor. Ancak dediğim gibi sadece bedelini ödüyor, tapuda satış erkek çocukların adına gerçekleşiyor. Bu durumda muris muvazaası gerçekleşmiş olur mu? Yoksa olay denkleştirmeye mi tabidir?
Old 17-09-2018, 12:35   #2
araz34

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Denkleştirmeden bahsedebilmek için, murisin sahip olduğu malların tüm mirasçılar arasında paylaştırılması ve bir şekilde dengenin sağlanması gerekir. sizin durumunuzda muris, mirasçılarının sadece bir kaçına kazandırmada bulunduğu (paylaşım tüm mirasçıları kapsamadığı) için ben burada muvazaa olduğunu düşünüyorum.
Old 17-09-2018, 12:48   #3
Lawyer92

 
Varsayılan

Kesinlikle muvazaa dan bahsedilebilir meslektaşım.denkleştirme için malların paylaştırılmış olması gerekmektedir.
Old 17-09-2018, 15:16   #4
Lord Mozart

 
Varsayılan

Merhaba

Meslektaşım olayda bence her iki hukuki sebebin de uygulanamayacağı görüşündeyim. Yargıtay bu tür durumların gizli bağış niteliğinde olduğunu ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararına konu muris muvazaasının gerçekleşmeyeceği görüşündedir. Burada eğer şartları varsa tenkis uygulanacağı görüşündedir. Kolay gelsin.




T.C YARGITAY 1.Hukuk Dairesi Esas: 2017/ 2468 Karar: 2017 / 4401 Karar Tarihi: 19.09.2017


ÖZET: Bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında ilgili Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı birçok içtihatta belirtilmiş yargısal daire uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. Hal böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.



(6098 S. K. m. 19) (818 S. K. m. 18) (YİBK. 01.04.1974 T. 1974/1 E. 1974/2 K.) (YHGK. 30.12.1992 T. 1992/1-586 E. 1992/782 K.) (YHGK. 21.09.1994 T. 1994/1-248 E. 1994/538 K.) (YHGK. 11.10.1995 T. 1995/1-608 E. 1995/783 K.)

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.09.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacı asiller gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...'in tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.

Davacı vekili, üçüncü kişilerden satın alınan davaya konu 654, 3498, 3499, 3500 ve 626 nolu parsellerin çekişmeli paylarının satış bedellerinin tarafların ortak mirasbırakanı olan babaları ... tarafından ödendiğini, ancak diğer çocuklardan mal kaçırmak amacıyla davalı oğlu tarafından satın alınmış gibi gösterilip muvazaalı biçimde davalı adına tescil ettirildiğini ileri sürerek, anılan taşınmazlardaki çekişmeli payların tapu kayıtlarının iptali ile eski haline iadesine karar verilmesini talep etmiş; aşamada bu talebini daraltarak davacının miras payı oranında tapu iptali-tescile karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, murisin parasını ödeyerek üçüncü kişilerden satın aldığı taşınmazları mirasçısı adına tescil ettirdiği iddiasına dayalı davalarda 1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İBK'nın uygulama yeri bulunmadığını, bu tür durumlarda tapu iptali-tescile karar verilemeyeceğini belirtip davanın redini savunmuştur.

Mahkemece, 654, 3498, 3499 ve 3500 nolu parsellerde davalı adına kayıtlı bulunan çekişmeli payların parasının muris tarafından ödendiği ancak muvazaalı olarak davalı adına tescil ettirildiği gerekçesiyle bu parseller yönünden davanın kabulüne; 626 nolu parsel hakkındaki iddianın ise kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

Dosyada mevcut tedavüllü tapu kayıtları ve akit tablolarından; davaya konu edilen 654 nolu parselin 1/2 payının, 3498 nolu parselin 1/2 payının, 3499 nolu parselin 1/2 payının, 3500 nolu parselin 1/2 payının ve 626 nolu parselin 2/36 payının üçüncü kişiler adına kayıtlı iken satın alma suretiyle doğrudan davalı adına tescil edildiği; mirasbırakanın da 654, 3498, 3499 ve 3500 nolu parsellerde davalı oğlu ile aynı akitte pay satın aldığı, 626 nolu parselde ise murisin herhangi bir pay almadığı anlaşılmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalının savunmasına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, mirasbırakanın gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi (davalı) adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır.

Gerçekten, 1.4.1974 tarihli karar, konusu ve sonuç bölümü itibariyle mirasbırakanın kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır.

Somut olayda olduğu gibi, bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı, Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarihli, 586/782 sayılı; 21.9.1994 tarihli, 248/538 sayılı; 21.12.1994 tarihli, 667/856 sayılı; 11.10.1995 tarihli, 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş, Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.

Hal böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.

Davacının temyiz itirazı yerinde değildir, reddine. Davalının temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalı vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19/09/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 18-09-2018, 19:21   #5
avkaratas

 
Varsayılan Tenkis

Sayın meslektaşım, bence de burada ne muris muvazaası, ne de denkleştirme vardır. Söz konusu olan murisin yaptığı bağıştır. Bağış halinde ise murisin tasarruf nisabını aştığı oranda tenkis hükümleri uygulanır. Saygılarımla,
Old 19-09-2018, 09:29   #6
Av. Leyla Sarıkaya

 
Varsayılan

Merhaba öncelikle yanıtınız için çok teşekkür ederim. Muris muvazaası olamayacağı yönünde ben de sizin gibi hemfikirim fakat bu durumda denkleştirmeye gidilmesi gerekmez mi? denkleştirmenin, muris tarafından mirasçılarına yaptığı karşılıksız kazandırmalar sonucu diğer mirasçılarla eşitlik sağlanması için varolduğu göz önüne alındığında olayda murisin mirasçılarına bedelini ödemek suretiyle taşınmaz kazandırması denkleştirmeye konu olmaz mı?

T.C.Yargıtay2. Hukuk DairesiEsas No:2011/2492Karar No:2012/9889K. Tarihi:

MAHKEMESİ :Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :12.05.2010
NUMARASI :Esas no:2004/46 Karar no:2010/184


Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 10.04.2012 günü duruşmalı temyiz eden davacı E.A. ile vekili Av. C. K.ve karşı taraf davalılardan E. K. vekili Av. S.D. geldi. Diğer davalı E. K. ile vekilleri Av.P. Ö. ile Av. C. G. gelmediler. Yine duruşmalı temyiz eden müdahil H.. K. ile vekili gelmediler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, dava konusu olan Esentepe'deki daireye yönelik temyiz istemleri yersizdir.
2-Dava mirasta denkleştirme olmadığı takdirde tenkise ilişkindir. Toplanan deliller, tanık ifadeleri ve tüm dosya kapsamından ..'deki otel, İstanbul ve ..'deki minübüsler ve .. .... plakalı otomobilin edinilmesinde davalıların bu malvarlığını edinecek mali güçlerinin bulunmadığı, bu malvarlığını davalılara mirasbırakanın kazandırdığı, davalıların bu malvarlığını mirasbırakanın vermiş bulunduğu kuruluş sermayesi ile edindikleri anlaşılmaktadır. Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tabidir (TMK. md.669/2). Yapılan kazandırmanın miras payına mahsuben olmadığını kanıtlama yükümlülüğü, kazandırmadan yararlanan altsoya düşer. Davalılar, yapılan kazandırmanın miraspayına mahsuben olmadığını kanıtlayamamışlardır. O halde, davalılara yapılan bu kazandırmalar iadeye tabidir. Mirasta denkleştirme koşulları gerçekleştiğine göre; Türk Medeni kanununun 671. maddesi gereğince işlem yapılması, geri vermekle yükümlü olan davalıların aynen geri vermeyi tercih etmesi durumunda, davalılara yapılan kazandırmaların terekeye iadesi ile yetinilmesi, davalıların tercih hakkını para iadesi yönünden kullanması durumunda, bu halde denkleştirmenin, kazandırmanın denkleştirme anındaki değerine göre (TMK. md. 673/1) yapılması gerektiği de gözetilerek, buna uygun hüküm kurulması gerekirken açıklanan yönde işlem yapılmadan yazılı gerekçe ile davanın tamamen reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 900 TL. vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.04.2012 (Salı.)
Old 24-09-2018, 14:24   #7
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Ev alınması için verilen para sağlar arası karşılıksız kazandırmadır ve denkleştirme davasına konu edilebilir. Miras payına mahsuben verilmediğini ispat yükü lehine kazandırma yapılan mirasçıya düşer.

Davacının bu kazandırmanın yapıldığını ispatlaması yeterlidir.

(Denkleştirme davası, taksim yapılana kadar zamanaşımına tâbi olmadan her zaman açılabilir (11.11.1969 t. 2862/5059 s. YİBK). Taksim yapılmış ise taksim tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabidir. )
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Muris muvazası - Denkleştirme - Tenkis Av. Cihat Türk Meslektaşların Soruları 5 22-03-2021 15:28
Muris muvazaası-semen olarak muris için yapılan harcamaların gösterilmesi-murisin mektupta satışı ikrarı-satış bedelinin çok düşük olması yeditepelişehir Meslektaşların Soruları 0 17-02-2014 15:55
muris muvazaası nedeniyle tapu iptali - denkleştirme - tenkis hangi dava açılmalı. Av. R. Onur ÇINAR Meslektaşların Soruları 3 30-11-2011 10:24
muris muvazaası msahinparlak Meslektaşların Soruları 3 23-04-2010 13:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05434203 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.