Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-01-2013, 19:44   #1
Avsibel

 
Varsayılan Yargıtay Kararı arıyorum

Sayın meslektaşlarım hissedarlardan birinin açtığı şufa davası kabul edilerek kesinleşmiştir.Süresinde aynı hisse için bir başka hissedarın ilk şufa davası davacısına karşı dava açabileceğini gösteren yargıtay kararı arıyorum.SAYGILARIMLA
Old 16-01-2013, 12:55   #2
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avsibel
Sayın meslektaşlarım hissedarlardan birinin açtığı şufa davası kabul edilerek kesinleşmiştir.Süresinde aynı hisse için bir başka hissedarın ilk şufa davası davacısına karşı dava açabileceğini gösteren yargıtay kararı arıyorum.SAYGILARIMLA

T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi

Esas: 2001/9022

Karar: 2001/9228

Karar Tarihi: 27.11.2001

 

ŞUFA DAVASI - ŞUFALI PAYIN İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ - KÖTÜNİYET İDDİASI - KÖTÜ NİYETİ KANITLAMA KONUSUNDA TANIK GÖSTERİLMİŞ OLMASI - İDDİANIN İSPAT EDİLEMEMİŞ OLMASI - ŞUFA HAKKININ KULLANILIP KULLANILMAYACAĞININ SORULMASI GEREĞİ

ÖZET: Dava devam ederken

şufalı pay satılmıştır. Davacı bu temlikin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek şufalı payın iptali ve adına tescilini istemiştir. Davacı kötü niyeti kanıtlama konusunda tanık göstermiş ise de dinlenen tanık ifadelerinden ve toplanan delillerden ikinci satışta gösterilen bedelin kötü niyete ve şufa hakkının kullanılmasını önlemek amacı ile yüksek gösterildiği ispat edilememiştir. Bu durumda davacıdan ikinci satış bedeli üzerinden şufa hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak, kullanmak istediği takdirde son satış bedelini yatırması için uygun mehil verilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

(743 S. K. m. 658, 659) (4721 S. K. m. 732) (1086 S. K. m. 186)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmi
ş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı şufa davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Dava şufalı payın iptali ile tescili istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş ve hüküm davalı Erdoğan S. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Şufa davasının davalısı şufalı payı iktisaptan önce o taşınmazda paydaş ise onun hakkında şufa hakkı kullanılmaz. Çünkü M.K.nun 659.maddesi bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde diğer paydaşların şufa haklarını kullanabileceklerini hüküm altına almıştır. Paydaş üçüncü şahıs sayılmayacağına göre paydaşın paydaş aleyhine şufa hakkı söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin olduğu için bu hususun davanın her safhada resen göz önünde tutulması gerekir. Bu gibi durumlarda savunmanın genişletilmesinden de söz edilemez.

Şuf´alı pay dava sırasında bir başka şahsa veya satışı yapan paydaşa satılırsa davacı, usulün 186.maddesi uyarınca seçimlik hakka haizdir. Dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, isterse davayı tazminata dönüştürerek dava ettiği şahıs hakkında yürütür. Bu itibarla davacıya seçimlik hakkını kullanması yönünden mehil verilmesi gerekir. Şuf´alı payın eski sahibine dönmesi davacının ilk satışla doğan şuf´a hakkına engel teşkil etmez. Dava, şuf´alı payı iktisap eden paydaşa yöneltilirse onun hakkında devam ettirilir.

İlk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise davacının hangi satış bedelinden sorumlu olacağı konusu önem taşımaktadır. Son satış alan şahsın iyi veya kötü niyetli olmasına göre durum değişir. Son satın alan şahıs kötü niyetli ise davacı ilk satış bedeli ile aksi halde son satış bedeliyle sorumlu olacaktır. Burada ispat külfeti de tabiatıyla davacıya düşecektir. Davacı tanık dahil her türlü delille son satın alan ve dava yöneltilen şahsın ilk satışı ve bedelini bildiğini, buna rağmen muvazaalı olarak şuf´a hakkını önleme amacıyla bedelin fazla gösterildiğini kanıtlaması gerekir. İkinci satış fazla bedelle ilk satana yapılmışsa, o kimse birinci satışın tarafı olduğu için kötü niyetli olduğunun kabulü icabeder. Davacının ayrıca delil ibrazına gerek yoktur.

Olayımızda: Dava devam ederken şufalı pay 14.11.2000 tarihinde davalılardan Erdoğan S.´e 15.000.000.000.-lira bedelle satılmıştır. Davacı bu temlikin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek şufalı payın iptali ve adına tescilini istemiştir. Davacı kötü niyeti kanıtlama konusunda tanık göstermiş ise de dinlenen tanık ifadelerinden ve toplanan delillerden ikinci satışta gösterilen bedelin kötü niyete ve şufa hakkının kullanılmasını önlemek amacı ile yüksek gösterildiği ispat edilememiştir. Bu durumda davacıdan ikinci satış bedeli üzerinden şufa hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak, kullanmak istediği takdirde son satış bedelini yatırması için uygun mehil verilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bundan zuhul ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

Sonu: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 27.11.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programı
Old 16-01-2013, 13:02   #3
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/461
Karar: 2002/621
Karar Tarihi: 04.02.2002
 

ŞUFA DAVASI - ŞUFALI PAYIN DAVA SIRASINDA SATILMASI - PAYDAŞIN PAYDAŞ ALEYHİNE ŞUFA HAKKI - SEÇİMLİK HAK - SATIN ALANIN İYİNİYET




ÖZET :





Şufalı payın iktisabından önce dava konusu taşınmazda paydaş olan kişi hakkında, şufa hakkı kullanılamaz. Çünkü şufa hakkı, bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde diğer paydaşların kullanabilecekleri bir haktır. Paydaş, üçüncü şahıs sayılmayacağına göre paydaşın paydaş aleyhine şufa hakkı söz konusu olamaz. Şufalı pay dava sırasında, bir başka şahsa veya satışı yapan paydaşa satılırsa davacı, seçimlik hakka haizdir. Dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, dilerse davayı tazminata dönüştürerek dava ettiği şahıs hakkında yürütür. İlk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise, davacının hangi satış bedelinden sorumlu olacağı son satın alan şahsın iyi veya kötü niyetli olmasına göre değişir.
(743 S. K. m. 658, 659) (4721 S. K. m. 732) (1086 S. K. m. 186)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmi

ş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı şuf'a davasına dair karar dahili davalı Yusuf A. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Dava şufalı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece ilk satış bedeli üzerinden şufa hakkını tanıyarak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm dahili davalı Yusuf A. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Şufa'a davasının davalısı şuf'alı payı iktisaptan önce o taşınmazda paydaş ise onun hakkında şuf'a hakkı kullanılmaz. Çünkü M.K.nun 659.maddesi bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde diğer paydaşların şuf'a haklarını kullanabileceklerini hüküm altına almıştır. Paydaş üçüncü şahıs sayılmayacağına göre paydaşın paydaş aleyhine şufa'a hakkı söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin olduğu için bu hususun davanın her safhada resen gözönünde tutulması gerekir. Bu gibi durumlarda savunmanın genişletilmesinden de söz edilemez.
Şuf'alı pay dava sırasında bir başka şahsa veya satışı yapan paydaşa satılırsa davacı, usulün 186.maddesi uyarınca seçimlik hakka haizdir. Dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, isterse davayı tazminata dönüştürerek dava ettiği şahıs hakkında yürütür. Bu itibarla davacıya seçimlik hakkını kullanması yönünden mehil verilmesi gerekir. Şuf'alı payın eski sahibine dönmesi davacının ilk satışla doğan şuf'a hakkına engel teşkil etmez. Dava, şuf'alı payı iktisap eden paydaşa yöneltilirse onun hakkında devam ettirilir.
İlk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise davacının hangi satış bedelinden sorumlu olacağı konusu önem taşımaktadır. Son satış alan şahsın iyi veya kötü niyetli olmasına göre durum değişir. Son satın alan şahıs kötü niyetli ise davacı ilk satış bedeli ile aksi halde son satış bedeliyle sorumlu olacaktır. Burada ispat külfeti de tabiatıyla davacıya düşecektir. Davacı tanık dahil her türlü delille son satın alan ve dava yöneltilen şahsın ilk satışı ve bedelini bildiğini, buna rağmen muvazaalı olarak şuf'a hakkını önleme amacıyla bedelin fazla gösterildiğini kanıtlaması gerekir. İkinci satış fazla bedelle ilk satana yapılmışsa, o kimse birinci satışın tarafı olduğu için kötü niyetli olduğunun kabulü icabeder. Davacının ayrıca delil ibrazına gerek yoktur.
Olayımızda dava konusu pay 9.8.2001 tarihinde 200.000.000.TL.bedelle davalı Selahattin U'a satıldıktan sonra yargılama sırasında dahili davalı Yusuf A'a 11.9.2001 tarihinde 1.500.000.000.TL.bedelle satılmış ve HMUK'.nun 186.maddesi uyarınca Yusuf A. davaya dahil edilmiştir. Davacı tarafından ikinci yapılan satışta dahili davalının kötü niyetli olduğuna dair göstermiş olduğu tanıklar davalı ile dahili davalının aile dostu olduklarını, dava konusu payı davalı Selahattin U'un babasının hissedarları birbirine düşürmek için dahili davalıya sattırdığını ikinci şahsın kaça aldığını tam olarak bilemediklerini beyan etmişlerdir. Tanıkların bu beyanı karşısında dahili davalının payı muvazaalı şekilde ve kötü niyetle aldığı kabul edilemez. Mahkemece bu durumda davacıya ikinci satış bedeli üzerinden şufa hakkını kullanıp kullanmayacağının sorulması, kullanacağını söylemesi halinde şufa bedelini depo etmesi için uygun bir süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 4.2.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)




Sinerji Mevzuat ve

İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay Kararı arıyorum.. SINIRSIZ Meslektaşların Soruları 1 10-05-2012 14:35
Yargıtay Kararı Arıyorum Avsibel Meslektaşların Soruları 1 09-12-2011 15:35
Yargıtay Kararı Arıyorum ayşekömürcü Meslektaşların Soruları 1 25-08-2011 12:35
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi müebbet Meslektaşların Soruları 4 16-12-2010 14:00
yargıtay kararı arıyorum TTK. m. 368 av.ipekkeskin Meslektaşların Soruları 2 02-02-2010 14:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05215693 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.