Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra Kefilinin Taahhüdü

Yanıt
Old 30-03-2011, 18:20   #1
kalem59

 
Varsayılan İcra Kefilinin Taahhüdü

Kefil ile yapılan taahhüdde , kefil, Tüm yasal sürelerden vazgeçtim, Tebligat çıkarılmasını istemiyorum, Borca itirazım yoktur, Borcu kabul ediyorum şekilnde beyanlarına rağmen, İcra Ceza mahkemesi icra kefiline ödeme emri çıkarılmadığı için beraat kararı verdi.
Sayın Av. Talih Uyar' ın bir konferansına katılan bir arkadaşım Sayın Uyar' ın bu konuda bu tür beyanların yeterli olacağını söylediğini belirtti.
Konu ile ilgili olarak görş bildirecek , ve Yargıtay kararı olup paylaşacak arkadaşlarıma teşekkürler.
Old 31-03-2011, 08:18   #2
kezzy

 
Varsayılan

İİK.
Madde 20 – Bu kanunun tayin eylediği müddetleri değiştiren bütün mukaveleler hükümsüzdür. Ancak her hangi bir müddetin geçmesinden istifade hakkı olan borçlu bu hakkından vazgeçebilir. Bu vazgeçme üçüncü şahıslara tesir etmez.


Kanun gayet net borçlu lehine işleyecek sürelerden feragat edebilir
Old 31-03-2011, 09:06   #3
Av.Konaklı

 
Varsayılan

Kefilin bu beyanları zapta geçti ise mahkemenin verdiği karar yanlıştır.Çünkü çıkarılacak ödeme emrini kabul edecek,borcu ödeyecek kişi kefildir.Dolayısı ile bu beyanların zapta geçmesi ile takip kesinleşmiştir diye düşünüyorum.İyi çalışmalar.
Old 31-03-2011, 10:15   #4
tiryakim

 
Varsayılan

Bence icra ceza mahkemesinin verdiği karar doğrudur.Siz ödeme emrini kefile icra dairesinde tebligat yapıp, kefilin taahhüdünü kesinleştirseniz aldığınız taahhüt geçerli olurdu.Bence İcra Ceza Mahkemesinin verdiği karar doğrudur.
Old 31-03-2011, 10:45   #5
kezzy

 
Varsayılan

tutanakta icra memurunun huzurunda yapılmakta sürelerden feragat ettiğini bildirmesi kanuna uygundur ve kefilliği kesinleşmiştir, sırf tebligatın çıkarılmamasını dayanaak göstererek beraat kararı yerinde değildir.
Old 31-03-2011, 14:07   #6
tiryakim

 
Olumlu Yargıtay İlamı

Alıntı:
Yazan kezzy
tutanakta icra memurunun huzurunda yapılmakta sürelerden feragat ettiğini bildirmesi kanuna uygundur ve kefilliği kesinleşmiştir, sırf tebligatın çıkarılmamasını dayanaak göstererek beraat kararı yerinde değildir.

Ekleyeceğim kararlardan hep icra emrinin tebliğinden söz etmektedir.

KARAR 1

T.C. YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas: 2001/7-173
Karar: 2001/178
Karar Tarihi: 05.05.2001
TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU - SANIĞIN İCRA KEFİLİ OLDUĞU - İCRA EMRİNİN KENDİSİNE GÖNDERİLMEDEN YAPILAN ÖDEME TAAHHÜDÜNÜN İHLALİNİN SUÇ OLUŞTURMAYACAĞININ GÖZETİLMESİ GEREĞİ
ÖZET: İcra kefili olan sanığın henüz kendisine icra emri gönderilmeden, dolayısıyla kefalet ve ödeme taahhüdünde bulunduğu borç nedeniyle hakkında kesinleşmiş icra takibinin bulunmadığı bir aşamada yaptığı ödeme taahhüdünü ihlal etmesi eyleminin suç oluşturmayacağının gözetilmesi gerekir.
 
(2004 S. K. m. 24, 32, 38, 74, 111, 340)
Dava: Taahhüdü ihlal suçundan sanık Mehmet Emin Karaca'nın beraatına ilişkin Polatlı İcra Ceza Mahkemesinden verilen 07.06.2000 gün ve 760/612 sayılı hüküm şikayetçi Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Hukuk Dairesince 17.05.2001 gün ve 2903/2869 sayı ve oyçokluğuyla;
<İcra kefili sanık taahhüdünü yerine getirmediğine göre suçun unsurları oluşmuştur. Suç oluştuğuna göre sanığın mahkumiyeti yerine beraatına karar verilmesi isabetsizdir.> gerekçesiyle oyçokluğuyla bozulmuştur
Yargıtay C.Başsavcılığı 26.06.2001 gün ve 152038 sayı ile;
<İİK. nun 38. maddesinde, <İcra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir.> denilmektedir. Maddede açıkça belirtildiği gibi icra kefili olan borçlu hakkında da öncelikle bir icra takibi yapılması gereklidir. Başka bir ifade ile, icra kefili borçluya icra emri ya da ödeme emri tebligatı çıkarılıp, takip kesinleştikten sonra icra kefilinin taahhütte bulunması, bu taahhüdün yerine getirilmemesi halinde İİK. nun 340. maddesi uyarınca sanığın cezalandırılması gerekir.> görüşü ile itiraz yasa yoluna başvurarak Özel Daire bozma kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesini istemiştir.
Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
Ceza Genel Kurulu Kararı
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, aleyhine yasal bir takip bulunmayan sanığın icra kefili olarak yaptığı taahhütte, yüklenen taahhüdü ihlal suçunun yasal öğelerinin oluşup oluşmadığına ilişkindir.
İnceleme konusu somut olayda sanığın, asıl borçlu hakkında girişilen icra takibi sırasında hacze gidildiğinde kendiliğinden başvurarak icra kefili olup ödeme taahhüdünde bulunduğu, hazır olan alacaklı vekilinin de taahhüdü kabul ettiği, ancak borcun ödenmediği anlaşılmaktadır.
<Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza> başlığını taşıyan İİY'nın 340. maddesinde; 111 nci madde gereğince veya alacaklının onayı ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme koşulunu, kabul edilebilir bir neden olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır. Bu suçun oluşması için ihlale konu taahhüdün, icra takibinin taahhütte bulunan yönünden kesinleşmesinden sonra yapılması gereklidir. Takip borçlusu sanıklar yönünden aranan bu koşul, Ceza Genel Kurulumuzun 26.10.1992 gün ve 271-295 sayılı kararında belirtildiği üzere icra kefili sanıklar yönünden de geçerlidir.
İİY'nın 38. maddesinde ise ilam mahiyetindeki belgeler sayılmış, icra dairesindeki kefaletler de bu belgeler arasında gösterilmiş ve bunların ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan, para ve teminat verilmesi hakkındaki ilamların icrası ile ilgili olarak icra emri ve içeriği konusu Yasa'nın 32. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde hükümlerine göre; para borcuna veya teminat verilmesine dair olan ilam icra dairesine verilince icra müdürü borçluya bir icra emri tebliğ edecektir. Bu emirde 24 ncü maddede yazılanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilecek ve nihayet yedi gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez veya hükmolunan teminat verilmezse tetkik merciinden veya temyiz yahut iadei muhakeme yolu ile ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmedikçe cebri icra yapılacağı ve bu müddet içinde 74 ncü madde gereğince mal beyanında bulunması gerektiği, bulunmadığı ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu takdirde hapisle cezalandırılacağı ihtar edilecektir.
Bütün bu yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, icra kefilinin ilam niteliğinde belge sayılan icra dairesindeki kefaleti nedeniyle doğan borcundan dolayı kendisine icra emri gönderilerek hakkında icra takibi başlatılması ve takibin kendisi yönünden de kesinleşmesinden sonra yaptığı taahhüde uymaması halinde taahhüdü ihlal suçu oluşacaktır.
Bu itibarla, icra kefili olan sanığın henüz kendisine icra emri gönderilmeden, dolayısıyla kefalet ve ödeme taahhüdünde bulunduğu borç nedeniyle hakkında kesinleşmiş icra takibinin bulunmadığı bir aşamada yaptığı ödeme taahhüdünü ihlal etmesi eylemi İİY'nın 340. maddesinde tanımlanan taahhüdü ihlal suçunu oluşturmaz. Yargıtay C.Başsavcılığı itirazı yerinde olup kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan 7. Hukuk Dairesi Başkanı Hüseyin Örmeci; <Sanık borçlu hakkında yapılan icra takibi sırasında borçlu adına borcu ödemeyi taahhüt etmek sureti ile icra kefili olduğuna, borcu hangi tarihte ödeyeceğini bildiğine, taahhüt ettiği tarihte ödeme yapmadığına göre suç oluşur. İcra kefili olarak borcun miktarını ve taahhüdünü sanık bildiğine göre yeniden esas borçlu hakkında takip yapılması, esas borçlunun borcunu ödememesi sonucu yeniden icra kefili olan sanık hakkında takipte bulunulmasına gerek bulunmamaktadır.> biçimindeki gerekçeyle, bir kurul üyesi ise, Özel Daire onama kararının haklı nedenlere dayandığını ileri sürerek karşı oy kullanmışlardır.
Sonuç: Açıklanan nedenle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 17.05.2001 gün ve 2903/2869 sayılı kararının kaldırılmasına, Polatlı İcra Ceza Mahkemesinin 07.06.2000 gün ve 760/612 sayılı hükmünün ONANMASINA, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 2.10.2001 günü oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

KARAR 2

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/649
Karar: 2003/1900
Karar Tarihi: 13.03.2003
İCRA KEFİLİ - TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU VE UNSURLARI - TAAHHÜT MİKTARININ AÇIKÇA BELİRTİLMEMESİ - BORCUN ASIL ALACAK VE FERİLERİYLE BİRLİKTE TAAHHÜDE YAZILMASI GEREĞİ - GEÇERSİZ TAAHHÜT
ÖZET : İcra kefili olan sanığın kendisine icra emri tebliğ edildikten sonra yeni bir taahhütte bulunmadığı, kefaletle birlikte yaptığı taahhüdün hukuku geçersiz olduğu gibi uygulama şekline göre de ödenecek borcun asıl alacak ve ferileriyle birlikte toplam tutarı ödeme taahhüdünde yazılmadığından müsnet suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi isabetsizdir.
 
 
(2004 S. K. m. 340)
DAVA VE Karar: İcra kefili olan sanığın kendisine icra emri tebliğ edildikten sonra yeni bir taahhütte bulunmadığı, kefaletle birlikte yaptığı taahhüdün hukuku geçersiz olduğu gibi uygulama şekline göre de ödenecek borcun asıl alacak ve ferileriyle birlikte toplam tutarı ödeme taahhüdünde yazılmadığından müsnet suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Sonuç: Bozmayı gerektirmiş C. Savcısı'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı bozulmasına 13.3.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
 
 
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

İcra Ceza Hakiminin verdiği karar doğrudur.
Old 31-03-2011, 14:27   #7
kezzy

 
Varsayılan

sayın meslektaşım kefillikle taahhüdü aynı anda almasından dolayı beraat kararı ile kefil sürelerden feragat ettiği halde 4-5 örnek gönderilmemiş gerekçesiyle beraat kararı verilmesi aynı mıdır?
Old 31-03-2011, 14:34   #8
tiryakim

 
Olumlu

Alıntı:
Yazan kezzy
sayın meslektaşım kefillikle taahhüdü aynı anda almasından dolayı beraat kararı ile kefil sürelerden feragat ettiği halde 4-5 örnek gönderilmemiş gerekçesiyle beraat kararı verilmesi aynı mıdır?

Meslektaşım kezzy ;
İcra kefili olan sanığa icra emri gönderilmeden yada icra kaleminde kefile icra emri tebliğ yapılmadan, icra kefilinden alınan taahhüt geçersiz bir taahhüttür.
Kefile icra emri çıkarılmadan alınan taahhüt geçersiz bir taahhütür. Bu durum bir geçerlilik şartıdır.
Karar doğrudur.
Old 31-03-2011, 14:39   #9
thanatos

 
Varsayılan

sayın Tiryakim'e katılıyorum. icra mahkemesi kararı doğrudur.
kefile tebligat yapılmalıdır. aksi halde süreler işlemeye başlamaz. işlemeye başlamamış olan sürelerden feragat mümkün değildir. icra dairesinde tebligat memur vasıtasıyla yapılmalı akabinde sürelerden feragat edilmeliydi.
Old 31-03-2011, 14:43   #10
tiryakim

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1997/2 - 669

K. 1997/855

T. 22.10.1997

• TEMYİZ SÜRESİNİN BAŞLANGICI ( Kararın kalemde tebliği )

• TEBLİĞ TARİHİNDE TAHRİFAT ( Temyiz süresinin başlangıcı )

• TEMYİZ SÜRESİ

.......
ÖZET : Gerekçeli kararın, taraf vekilleri ve mahkeme kaleminde tebliğ edilmesi geçerlidir ve temyiz süresinin işlemeye başlaması yönünden yeterlidir.
Kararın üst tarafına yapılan tebliğ tarihin de tahrifat yapılarak tarihin değiştirildiği anlaşıldığına göre; temyiz süresinin başlangıcı olarak gerçek tebliğ gününün esas alınması gerekir.

Sürelerin başlaması için tebligat şarttır.
Old 31-03-2011, 17:10   #11
kalem59

 
Varsayılan

Sayın tiryakim,
Konunun teyidi açısından soruyorum,

İcra Müdürlüğünde yapılan tebligat geçerlimidir,
Yoksa tebligatın posta yoluyla mı yapılması gerekir.

Aydınlatıcı bilgileriniz içirn teşekkürdler
Old 31-03-2011, 18:29   #12
tiryakim

 
Varsayılan

icra müdürlüğünde tebligat kanunun 10/1 ine göre tebligat yapıp kesinleştirebilirsiniz kıymetli meslektaşım
Old 31-03-2011, 18:38   #13
tiryakim

 
Olumlu Talebi

Alıntı:
Yazan kalem59
Sayın tiryakim,
Konunun teyidi açısından soruyorum,

İcra Müdürlüğünde yapılan tebligat geçerlimidir,
Yoksa tebligatın posta yoluyla mı yapılması gerekir.

Aydınlatıcı bilgileriniz içirn teşekkürdler

Kıymetli meslektaşım ;

Size yardımcı olabileceğini düşündüğüm aşağıdada talebini ekliyorum.

Alıntı:

T.C
......
İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ

ESAS NO : 2011 / 0000

Takip Borçlusu ……………………………. (…..oğlu …..D.lu ) lehine icra kefili olmak isteyen ……………………………. (…..oğlu …..D.lu ) dairemize geldi. Hüviyeti istendi bir sureti dosyaya kondu. Borçlu ( İcra Kefili ) …………………….. söz alarak beyanla ; icra takip dosyasındaki icra kefilliğimden dolayı tarafıma tebliğ edilmesi gereken 4 – 5 nolu örnek icra emrinin icra müdürlüğünde tebellüğ etmeyi kabul ve muvafakat ediyorum . dedi. Hakkımda yapılan icra takibinden o tarihten bugüne değin haberdarım. İcra İflas Kanunu Gereği tarafıma tanınan itiraz ve ödemeye ilişkin sürelerden feragat ediyorum . Aleyhime yürütülen icra takibinin kesinleşmesine kabul ve muvafakat ediyorum. Borcu kabul ediyorum. Borca karşı hiçbir itirazım yoktur.dedi. Tebligata değer açık adresim ;………………………………………………..’dır. dedi. Beyanı okundu. İmzası alındı. ………………….

Borçlu

Dosya ve istek incelendi.

Gereği Düşünüldü :

Talep ve vehiçle işlem yapılarak Tebligat Kanununun 10 / 1 Maddesi uyarınca Borçlu ( İcra Kefili ) …………………………………….. ‘ ın müracaatı ile kendi kabul ve muvaffakatı doğrultusunda 4 – 5 nolu Örnek İcra Emrinin borçlu ……………………….. ‘ a İcra Müdürlüğünde tebliğ edilmesine karar verildi. ……………..

İCRA MÜDÜRÜ

Ben İcra kefilinden alınan kesinleştirme için bu talebi kullanıyorum.

Teşekkürler...
Old 31-03-2011, 23:12   #14
Av.Ömer Faruk

 
Varsayılan

Sayın Tiryakim'in tüm açıklamaları doğrudur. Ek olarak zabtı öncelikle icra emrinin kalemde tebliğ edilmesi şeklinde yapılmalı ve bu şekilde zabıt imza altına alıdıktan sonra yeni bir zabıtla ya da aynı zabıta devamla kefilin tarafıma kalemde tebliğ edilen icra emrini aldım kesinleşmesine muvafakat ediyorum sürelerden feragat ediyorum demesi şeklinde tutanak tanzim edilmeli ve imzalanmalı ve akabinde de zabta devamla kefil artık dosya borçlusu olduğundan taahhüdü alınmalı ve imza altına alınmalıdır. Bu şekilde yapılan tüm işlemlerimiz hep olumlu sonuçlar verdi ve taahhüdü ihlal eden (kefil)borçlular hakkında cezaya hükmedildi.saygılarımla...
Old 01-04-2011, 00:46   #15
yalcinhukukbürosu

 
Varsayılan

İcra kefilinin taahhüt tutanağında hakkındaki sürelerden vazgeçtiğine dair beyanı ile taahhüdü ihlal suçunun unsurlarının oluştuğuna dair yarg kararı okumuştum. Bulduğumda foruma eklerim.
Old 04-04-2011, 16:49   #16
kalem59

 
Varsayılan

Yalçırhukukbürosu

İlginiz için teşekkürler bahse konu kararı foruma eklerseniz, bu konudaki tartışmalara bir yön vermiş olursunuz.
Old 04-04-2011, 16:57   #17
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kalem59
Kefil ile yapılan taahhüdde , kefil, Tüm yasal sürelerden vazgeçtim, Tebligat çıkarılmasını istemiyorum, Borca itirazım yoktur, Borcu kabul ediyorum şekilnde beyanlarına rağmen, İcra Ceza mahkemesi icra kefiline ödeme emri çıkarılmadığı için beraat kararı verdi.
Sayın Av. Talih Uyar' ın bir konferansına katılan bir arkadaşım Sayın Uyar' ın bu konuda bu tür beyanların yeterli olacağını söylediğini belirtti.
Konu ile ilgili olarak görş bildirecek , ve Yargıtay kararı olup paylaşacak arkadaşlarıma teşekkürler.

Borç kefilinin haciz aşamasınada vermiş olduğu taahhüt, kefiilik önceden kesinleşmiş bir kefillik değil ise, geçerisizdir.

Kefil olunduktan sonra kefilen icra emri düzenlenmiş olsa idi ve bunu icra dairesine gelip, ben itiraz ve şikayet süresinden feragat ediyorum, borcu kabul ediyorum deyip, icra emri tebliğini icra müdürlüğünde alsa idi, ozaman bir skıntı olmaz idi.

İcra Ceza Mahkemesinin kararı bu noktada uygundur.
Old 05-04-2011, 10:55   #18
Av.Arzu Erkan

 
Varsayılan

Esas dosya A şehrinde, borçlu ise B şehrinde. Hasbel kader borçluya ulaşmışsın, ödemeye yanaşmıyor, o sırada C icra kefilliğini kabul ediyor. Eee o zaman ne yapacağız, "sen bizimle A şehrine gel, sana tebliğ yapalım sonra kefil olarak kabul edelim"mi diyeceğiz. offff offff kefilin icra dairesine gelmek istemediğini düşünecek olursak durum daha da vahim.
Old 05-04-2011, 11:25   #19
thanatos

 
Varsayılan

Sayın Arzu
taahhüdü ve icra kefaletini esas dosyasında almak zorunluluğu yok. esas dosyadan B şehri icra müdürlüğüne yazdığınız haciz talimatlarında icra kefaleti alınmasına ilişkin talimat yazarsanız, talimat dosyasında da kefalet ve taahhüt işlemleri yapabilirsiniz.
Old 05-04-2011, 11:29   #20
Av.Arzu Erkan

 
Varsayılan

sayın thanatos, işte bunu bilmiyordum, en azından bundan sonrası için dediğiniz gibi yaparım.Teşekkürler....
Old 06-07-2012, 08:54   #21
Av Jasmin

 
Varsayılan

Bizim dosyamızda icra kefili icra müdürlüğüne geliyor. Kefil olmayı kabul ediyor icra emrini kalemde tebliğ alıyor ve tüm sürelerden feragat ediyor. Takip kendi açısından kesinleşiyor ve taahhütte bulunuyor. Ancak biz sehven kefile yeniden icra emri tebliğ ediyoruz. Açtığımız taahhüdü ihlal ceza davasında mahkeme taahhütten sonra tekrar icra emri tebliğ edildiğinden bahisle beraat kararı veriyor. Taahhüt alındığı sırada kefil açısından kesinleşmiş bir icra takibi var ve buna ilişkin olarak taahhütte bulunuyor. Yeniden icra emri tebliği bu taahhüdü geçersiz kılar mı?
Old 09-07-2012, 19:07   #22
thanatos

 
Varsayılan

kesinlikle kılmaz. mahkemenin gerekçesini duymak isterim.
Old 10-07-2012, 14:54   #24
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/13962
K. 2005/599
T. 3.2.2005
• TAAHHÜDÜ İHLAL ( İcra Kefilinin İcra Emrinin Tebliği İle Birlikte Henüz Takip Kesinleşmeden Aynı Gün İİK.’nun 20. Maddesindeki Sürelerden Vazgeçtiğine İlişkin Beyanda Bulunmadan Yaptığı Ödeme Taahhüdünün Geçersiz Olduğu )
• ÖDEME TAAHHÜDÜ ( İcra Kefilinin İcra Emrinin Tebliği İle Birlikte Henüz Takip Kesinleşmeden Aynı Gün İİK.’nun 20. Maddesindeki Sürelerden Vazgeçtiğine İlişkin Beyanda Bulunmadan Yaptığı Taahhüdünün Geçersiz Olduğu - Taahhüdü İhlal Suçunun Oluşmadığı )
• İCRA KEFİLİ ( İcra Emrinin Tebliği İle Birlikte Henüz Takip Kesinleşmeden Aynı Gün İİK.’nun 20. Maddesindeki Sürelerden Vazgeçtiğine İlişkin Beyanda Bulunmadan Yaptığı Taahhüdünün Geçersiz Olduğu - Taahhüdü İhlal Suçunun Oluşmadığı )
2004/m.20, 340, 352, 354
ÖZET : İcra kefili olan sanığın icra emrinin tebliği ile birlikte henüz takip kesinleşmeden aynı gün İİK.nun 20. maddesindeki sürelerden vazgeçtiğine ilişkin beyanda da bulunmadan yaptığı ödeme taahhüdü hukuken geçersizdir.

DAVA : Taahhüdü ihlalden sanık Zarife'nin yapılan yargılaması sonunda; İİK.nun 340 maddesi uyarınca 1 ay hafif hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair KARŞIYAKA İcra Ceza Mahkemesinden verilen 18.5.2004 gün ve 2185 esas 414 karar sayılı hükmün süresi içinde, Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından 15.12.2004 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:

KARAR : 1- Sanığın yasal hakları hatırlatılmadan sorguya çekilmesi suretiyle CMUK.nun 135. maddesine aykırılık yapılması,

2- İcra kefili olan sanığın icra emrinin tebliği ile birlikte henüz takip kesinleşmeden aynı gün İİK.nun 20. maddesindeki sürelerden vazgeçtiğine ilişkin beyanda da bulunmadan yaptığı ödeme taahhüdünün hukuken geçersiz olduğu gözetilmeden yazılı biçimde mahkumiyetine hükmolunması,

3- Ceza Genel Kurulu'nun 2001/16-181 esas, 2001/200 karar sayılı ve 9.10.2001 günlü kararında da belirtildiği üzere, icra tutanağında yapılan ödeme taahhüdünde borç miktarının tüm ferileriyle birlikte dökümlü olarak hesaplanıp, rakamsal olarak açıkça gösterilmemesi nedeniyle taahhüdün hukuken geçerli olmadığı, böylece atılı suçun oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

4- Şikayete ve hükme konu icra takip dosyası fotokopi evrakı arasında sanığa çıkarılan icra emrinin bulunmadığı anlaşılmakla denetime olanak sağlamak bakımından sanığa çıkarılan icra emri aslı yada onanlı örneğinin dosya arasında bulundurulması zorunluluğu,

5- Hükümden önce 30.7.2003 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 4949 sayılı Kanunun 99. maddesi ile İİK.nun 352. maddesine eklenen fıkra uyarınca dava ve cezanın İİK.nun 354. maddesinde yazılı sebeplerle düşeceğinin kararda belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA 3.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 10-07-2012, 17:19   #25
Avukatrecep

 
Varsayılan

Arkadaşlar uygulamada bu tür taahhütlere ceza verilmiyor beraat veriliyor.Zaten arkadaşlardan bazılarıda yargıtay kararı eklemiş.
Old 10-07-2012, 21:28   #26
suskun_juliette

 
Varsayılan

Haciz esnasında dosyaya kefil olan ve taahhütte bulunan vatandaşlar oluyor. Haciz sırasında yanımızda her dosyaya ait ödeme emri mi taşıyacağız? Kişi icra kefili olurken, dosya konusunda yeterince aydınlatılıyor ve kalem kalem bütün alacaklar kendisine izah ediliyor. Burada yüklendiği borcun kaynağını şartsız, kısmi itirazsız kabul ettiği için ben ödeme emrinin mutlak surette tebliğ edilmediği için beraate hükmedilmesini isabetsiz görüyorum. Kaldı ki kefalet işlemi gerçekleştikten ve taahhüt alındıktan sonra ödeme emrinin tebliğiyle ilgili kişinin herhangi bir itiraz hakkı olabilir mi? Ortada resmi ikrar varken sonradan buna dayanılarak itiraz edilmesi halinde apaçık kötüniyet tespit edilecektir. Ödeme emrinin tebliğinin usuli bir işlemden, formaliteden öte faydası olacak mı?
Old 11-07-2012, 18:17   #27
stj.av.T.Kağan

 
Varsayılan

Kefillikten feragat durumunu önlemenin en güzel yolu,ödeme emri göndermektir
Old 17-01-2013, 17:22   #28
feyzaday

 
Varsayılan

Borçlu şirket yetkilisi, ihtiyati hacizle gidilen mahalde hazır ve icra kefili oluyor, kefalet harcını dosyaya yatırıyor. Taahhütte bulunuyor. Haciz zaptını borçlu şirket yetkilisi, kefil ve yeddiemin olarak ayrı ayrı imzalıyor. Bu durumda icra kefaleti geçerli midir? Sürelerden feragat beyanı yok, icra emri gönderdik, dönüşünü bekliyoruz. Tahhüdü ihlal davası açmayı düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra kefili-Taahhüdü ihlal cmuk Meslektaşların Soruları 36 22-07-2015 13:01
icra kefilinin taahhüdü Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 9 30-03-2011 18:29
İcra cezada taahhüdü ihlal suçunda savunma usulü hakkaniyet_ Meslektaşların Soruları 33 29-01-2010 22:41
Tahliye Taahhüdü- İcra Takibi Neslihan Meslektaşların Soruları 3 14-08-2009 19:18
İlamlı İcra - Müteselsil Borç - Kısmi Ödeme Taahhüdü SUCCEED Meslektaşların Soruları 5 26-04-2007 11:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08263707 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.